Whitney Houston, 9 Ağustos 1963 günü Newark, New Jersey‘de dünyaya geldi. Annesi başarılı bir blues vokalisti, kuzeni Dionne Warwickise oldukça başarılı bir şarkıcıydı.
Ailesinin de etkisiyle küçük yaşta müziğe ilgi duydu ve “New Hope Baptist” korosunda söylemeye başladı. O zamanlar annesi gibi geri planda bir vokalist olarak kalmaktan başka bir şey düşünmüyordu. Hedefleri çok sınırlıydı. Fakat bu düşüncesi 11 yaşına kadar sürdü. Bir akşam ilk defa sahneyi kısa bir solo söylemek için aldığında seyircileri şaşkına çevirdi. Güçlü ve saldırgan sesi herkesi büyüledi. Böyle küçük yaşta bir kız, bütün seyircileri söylediği parça ile göz yaşlarına boğmuştu. O günden sonra Whitney Houston’un hep bir vokalist olarak kalamayacağı anlaşıldı. Whitney Houston müziğe başladığı anda bu iş için yaratılmış olduğunu ortaya koymuştu.
Houston yeteneğini profesyonel düzeyde ilk olarak Chaka Khan ve Lou Rawls’ın vokalisti olarak kullandı. Houston gibi düzenli, pırıl pırıl, egzotik görünüşlü, genç bir hanım için iş bulmak o kadar zor olmamıştı. Önce amatör olarak modellik yapmaya başladı ve oldukça beğeni gördü. Glamour gibi dergilerin kapaklarını süslemeye başladı. Aynı zamanda da tiyatro ve dans dersleri almaya başladı. Bir yandan da sesini geliştirmek için çabalıyordu. Bütün bunlar gelecek yaşamındaki başarılarına bir hazırlıktı.
18 Yaşına girdikten birkaç ay sonra Gene Harvey ile bir kontrat imzaladı ve onun yönlendirmesiyle modellik çalışmalarına devam etti. Aynı zamanda yine menajeri sayesinde daha çok tiyatro ve dans dersi almaya başladı.
Birkaç yıl daha kendini geliştirmek için çabalayan sanatçı sonunda kendini göstermek için hazırdı. 1985 Yılında Arista kayıt şirketi ile anlaştı ve onlar için söylemeye başladı. Aynı zamanda da yaptığı büyük anlaşmalar ve çıktığı televizyon şovları ile kendini gösteriyordu. Sanatçının “Saving All My Love For You”, “How Will I Know”, ve “The Greatest Love Of All” adlı parçaları büyük başarılar kazandı ve 13 milyona yakın kopya sattı. “Saving All My Love For You” isimli parça aynı zamanda da sanatçıya ilk Grammy ödülünü kazandırdı.
1987 Yılında sanatçı daha da fazla satış rekoruna imza attı. Müzik dünyasına girmeye karar verdiği zamanlarda azimle başladığı çok yönlü çalışmaların sonucu yavaş yavaş alınmaya başlamıştı. Aldığı dans ve tiyatro dersleri sayesinde MTV’de yayınlanan video klipleri oldukça beğeniliyor ve ilgi topluyordu.
Sonunda Whitney Houston kendini kanıtlamıştı. O gerçekten çok yönlü bir sanatçıydı. Gerek konser sahnelerinde gerekse beyaz perde önünde aranan isim olmuştu. Oskar ödüllü ünlü sinema sanatçısı Kevin Costner ile çevirdiği “Bodyguard” isimli film ile sinema dünyasına bomba gibi düştü. Film oldukça beğeni kazandı. Ama Whitney Houston için asıl başarı filmden sonra geldi. Sanatçıya ait olan film müzikleri oldukça beğenildi. Filimin en ünlü şarkılarından olan “I Will Always Love You” dünya çapında en çok beğenilen ve satan parçalar arasında yerini aldı.
Hayır kurumlarına ve çağımızın en büyük sorunu AIDS ile mücadele eden kuruluşlara yaptığı eli açık yardımlarla beğeni topladı.
6’sı Grammy olmak üzere 400’ün üzerinde ödül kazandı. Aldığı ödüller Whitney Houston’ı Guinness Rekorlar Kitabı‘na da taşıdı. Dünya üzerinde en çok ödüle layık görülen kadın şarkıcı ünvanını aldı.
Albümleri dünya çapında 170 milyondan fazla satan Houston’ın tüm kariyeri bu kadar parlak olmadı.
Houston, 2007’de boşandığı eski eşi Bobby Brown’la yaptığı çalkantılı evlilik ve uyuşturucu bağımlılığı yüzünden zor günler geçirdi. Whitney Houston, dönem dönem uyuşturucu tedavisi gördü.
Los Angeles’daki Beverly Hilton otelindeki odasında 11 Şubat 2012 saat 23:55 sıralarında ölü olarak bulunan ünlü sanatçı sevenlerini üzdü.