1910 – 1930 Dönemi
1914
1908 yillarindan baslayarak çesitli kentlerde halka açilan sinema salonlari, gösterilerini yabanci uyruklu ve Türkiye`de ki azinliklarin egemenliginde sürdürürken devreye Cevat Boyer`le Murat Bey`ler girer. Ve Sehzadebasi`nda Milli Sinema adi verilen "ilk Türk sinemasi" açilir (19 Mart). Ardindan, Istanbul Sultanisi`nde film gösterileri düzenleyen Sakir Seden`le Fuat Uzkinay, Sirkeci`de lokantacilik yapan Ali Efendi`yi (Öztuna) ikna ederek ikinci Türk sinemasinin açilmasini saglarlar (6 Temmuz). Ve sinemaya Ali Efendi adi verilir. Çünkü Ali Efendi, bu kurulusun asil büyük hissedarlari olup, Sakir ve Kemal Seden kardeslerin de amcalaridir.
I.Dünya Savasi`nin basladigi günlerde yedek subayligini yapan Fuat Uzkinay, Türk sinema tarihinin ilk filmini çeker. Ayastefanos`taki Rus Abidesinin Yikilisi adini tasiyan ve tarihi anisi olan bu film, 150 metre uzunlugunda bir belgeseldir. Ve iste 14 Kasim 1914`le Türk sinemasinin gerçek dogum tarihi gerçeklesir.
Bir yil sonra (1915) Harbiye Naziri Enver Pasa`nin emriyle Merkez Ordu Sinema Dairesi kurulunca, Türkiye`de sinemayi tanitma konusunda büyük katkilari olan Sigmund Weinberg de bu kurumun basina getirilir. Yardimcisi da Fuat Uzkinay`dir. Weinberg, savasla ilgili ve Türkiye`yi ziyarete gelen imparatorlarin gezi belgesellerini çekerken, bu ara Enver Pasa`yi ikna edip öykülü uzun film denemesine de girisecekti.
Dönemin en çok tutulan tiyatro oyunu Leblebici Horhor`u çekmeye basladiktan bir süre sonra, oyuncularindan birinin ölmesiyle film yarim kaldi. Ikinci öykülü filmi olan Himmet Aganin Izdivaci`nin ise oyunculari Çanakkale Savasi nedeniyle askere alininca, bu denemesi de ilkinin akibetine ugradi. Ancak, Ordu Sinema Dairesi Baskanligi`na getirilen Fuat Uzkinay, yarim kalan Himmet Aganin Izdivaci`ni savastan sonra (1918) tamamladi.
1917
Müdafaa-i Milliye Cemiyeti, sinemanin ilk yillarindaki askeri nitelik tasiyan ikinci kurulusuydu. Belge filmi yönetmeni olarak kurumun basina getirilen Fuat Uzkinay bu yönde çalismalarini sürdürürken cemiyet, ilk kez öykülü filmlere de el atar. Ve öykülü filmlerin çekimi, o yillarda 20 yaslarinda bir gazeteci olan Sedat Simavi`nin çabalariyla gerçeklesir. Genç Simavi`nin yönetmenligini yaptigi Pençe`yle Casus, Türk sinemasinda yarim kalmadan çekilen ilk öykülü filmlerdir.
1919
Bu yil yalnizca iki öykülü film çekildi. Mürebbiye ile Binnaz. Her iki filmin yönetmeni, Türk tiyatrosunun kurulusunda büyük katkilari olan 62 yasindaki Ahmet Fehim`di. Ve oyunculari da Rasit Riza Samako, Behzat Butak, Hüseyin Kemal Gürmen gibi tiyatro sanatçilarindan olusuyordu. Kadin oyunculari ise Mm. Kalitea, Eliza Binemeciyan ve Bayzar Fasulyeciyan`di.
1921
Dönemin ün yapmis güldürü sanatçisi olan tiyatrocu Sadi Fikret Karagözoglu, Bican Efendi Vekilharç adli 22 dakikalik kisa filmiyle Türk sinemasinda ilk güldürü tipini yaratir. Bican Efendi Mektep Hocasi ve Bican Efendinin Rüyasi ise giderek bir diziyi olusturur. Bu, konulu üç kisa filmin yönetmen ve bas oyuncusu ise Karagözoglu`dur.
Ali Efendi, yegenleri Sakir ve Kemal Seden kardeslerle yeni bir "aile ortakligi" girisiminde bulunup, "Sinema Isçileri Sirketi"ni kurarlar. Yabanci filmleri yurda ithal etmek amaciyla kurulan sirket, çalismalarini 1928`li yillara kadar sürdürür.
1922
1916 yilindan beri Almanya`da oyuncu ve yönetmen olarak film çalismalarini sürdüren tiyatrocu Muhsin Ertugrul`un yurda dönüsü ve ilk özel yapimevi olan Kemal Film sirketinin kurulusuyla Türk sinemasinda yeni bir dönem baslar. Kemal Film sirketini ve Eyüp`teki Feshane Fabrikasi`nin bir bölümünde (dikimevi atölyesi) Kemal Film Stüdyosu`nu kuran Kemal ve Sakir Seden kardeslerdir. Sinema ile ilgili ilk deneyimlerini yurt disinda gerçeklestiren Muhsin Ertugrul; Kemal ve Sakir Seden kardeslerle yaptigi isbirligi sonucu bu özel yapimevi adina iki film çeker; Istanbul`da Bir Facia-i Ask (Sisli Güzeli Mediha Hanimin Facia-i Katli) ve Bogaziçi Esrari (Nur Baba). Ikincisi olayli bir filmdir. Yakup Kadri Karaosmanoglu`nun romanindan sinemaya uyarlanan Nur Baba`nin çekimi sirasinda Bektasiler, film setini basarlar. Olaylar çikar. Bektasiler filmin aleyhlerine çekildigi yaniltmacasiyla kiskirtilmislardir. Ancak polisin olaya el koymasi sonucunda çalismalara devam edilir.
1923
Muhsin Ertugrul, tek adam olarak Türk sinemasinda kurdugu egemenliginin baslangiç yillarindadir. Ve birbiri ardina üç film çeker. Ilki Halide Edip Adivar`dan uyarladigi Atesten Gömlek`tir. Kurtulus Savasi`ni konu alan bir ilk filmdir. Türk sinemasi adina bir diger özelligi de Atesten Gömlek`te ilk kez Türk kadinlarinin oynamasidir. Ve böylece Cumhuriyet`in ilaninin (1923) Müslüman Türk kadinlarina çalisma özgürlügü tanimasi sonucu, Bedia Muvahhit ve Neyyire Neyir`le yeni bir dönem açilir. Leblebici Horhor ve Kiz Kulesinde Bir Facia, Ertugrul`un 1923 yilinda çevirdigi diger iki filmdir.
1924
Muhsin Ertugrul, bu kez bir filmle yetinir. Peyami Safa`nin ayni ismi tasiyan romanindan uyarladigi Sözde Kizlar`i çektikten bir yil sonra (1925) Rusya`ya gidip film çalismalarina orada devam eder.
1928
1924 yilinda sinema isletmeciligine baslayan Ipekçe Kardesler, bu kez film yapimi için bir sirket kurarlar. Adi Ipek Film olan kurum, Türk sinemasinin ikinci özel yapimevidir. Yurtdisindan dönen Muhsin Ertugrul, bu yeni sirketin ilk filmi olan Ankara Postasi`nin çekimine baslarsa da, filmi bazi nedenlerle ancak bir yil sonra (1929) bitirir. Ayni yil çekime basladigi Kaçakçilar`a geçirdikleri bir kaza sonucu oyunculardan birinin hayatini yitirmesiyle ara verilir. Ve film de gene ertesi yil (1929) tamamlanir.
1931 – 1950 Dönemi
1931
Muhsin Ertugrul`un Istanbul Sokaklarinda adli filmi, Türk sinemasinin ilk ortak yapimidir (Türk-Misir-Yunan). Semiha Berksoy, Talat Artemel, I. Galip Arcan gibi Türk oyuncularin yani sira Misirli Azize Emir, Yunanli Gavrilides`in basrollerini paylastigi filmin seslendirme (dublaj) islemi Paris`teki Espinay stüdyolarinda yapilir. Bu nedenle Istanbul Sokaklarinda ilk film sayilir. Yani sessiz çekilip sonradan dublaj sistemiyle seslendirilmistir.
1932
Dâr-ül-bedayi (tiyatrocular) oyuncularindan (Atif Kaptan, Ferdi Tayfur, Mahmut Morali, Hadi Ün, Hazim Körmükçü, Sait Köknar, Ercüment Behzat Lav) egemen oldugu dönemde ve bu oyuncularla çekilen Bir Millet Uyaniyor Muhsin Ertugrul`un en önemli filmi kabul edildigi gibi, Türk sinema tarihimizin de ilk yüz aki filmlerimizden biridir. Ve ilk kez bir oyuncu halk içinde ünlenip öne çikar. Bu oyuncu Yahya Kaptan rolüyle Atif Kaptan`dir. Ertugrul, Kaçakçilar`la çalismalarini sürdürürken, Ipek Film Sirketi de Nisantasi`nda ilk sesli stüdyoyu kurup islemlere baslar. Bu yil, ilk sekliyle hazirlanan Sinema Filmlerinin Kontrolü Hakkinda Talimatname`de yürürlüktedir.
1933
4 uzun, 3 kisa öykülü film çekildi. Güldürüler, vodviller ve operet türü filmlerin yilidir. Muhsin Ertugrul, Karim Beni Aldatirsa ve Fena Yol adli filmlerini gerçeklestirir. Fena Yol, Türk sinemasinin ikinci ortak yapimidir (Türk-Yunan). Bu ara Ertugrul; Mümtaz Osman takma (müstear) adiyla senaryo çalismalari yapan Nâzim Hikmet`le (Ran) birlikte Cici Berber`i yönetir. Nâzim Hikmet`in kisa öykülü film çalismasi Dügün Gecesi/ Kanli Nigâr`dan sonra Dâr-ül-bedayi oyuncularindan Hazim Körmükçü`de Yeni Karagöz`le yönetmenligi dener.
1934
Ha-Ka Film sirketi (Halil Kamil) kurulur. Ertugrul, Milyon Avcilari ve Leblebici Horhor Aga; Nâzim Hikmet ise Istanbul Senfonisi ile (kisa film) çalismalarini sürdürür. Ertugrul`un ikinci kez perdeye uyarladigi Leblebici Horhor Aga`nin önemi Venedik 2. Uluslararasi Film Senligi`ne katilip onur diplomasi almasidir. Ve bu Türk sinemasi tarihinde yurt disindan gelen ilk ödül sayilir.
1935
Muhsin Ertugrul Aysel Batakli Damin Kizi`yla Türk sinemasina ilk köy filmini kazandirir. Sovyet sinemasinin etkilerini tasiyan filmin bir özelligi de oyuncu Cahide Sonku`yla ortaya çikar. 1933 yilinda Dâr-ül-bedayi oyuncusu olarak sinemada isbasi yapan Sonku, Aysel rolüyle kendinden sonra gelen kusaga yildizlik yolunu açar. Çünkü Cahide Sonku Türk sinemasinin ilk kadin yildizidir.
1939
1916`lardan baslayip 1939 yilina kadar uzanan, Muhsin Ertugrul ve tiyatro oyuncularinin damgasini vurdugu bu dönemde Tas Parçasi`yla bagimsiz bir yönetmen araya girer. Tiyatrocularin disindan gelen bu yönetmen Faruk Kenç`tir. Almanya`da Fotografçilik ve Film Okulu`nu bitirip 1938 yilinda yurda dönen Kenç, zorunlu olarak Muhsin Ertugrul`un takimindaki tiyatro oyunculariyla bir süre çalisacaktir. Çünkü o günün kosullari içinde Sehir Tiyatrosu oyunculari, hocalari Ertugrul`un izinde olup, Türk sinemasini ellerinde tutmaktadirlar.
1940
Faruk Kenç`in sinemaya girmesiyle çekilen film sayisi 5`e yükselir. Ertugrul`un Sehvet Kurbani ve özelliklede Faruk Kenç`in Yilmaz Ali adli ilk polisiye film denemesinde oynayan Suavi Tedü`yle ilk jön tipi (Jeune premier) ortaya çikar.
1942
Bir yil önce Ertugrul Muhsin Kahveci Güzeli`yle 1941`i kapatirken, Çekoslavakya asilli ve çesitli tiyatrolarda takdimcilik yapan Adolf Körner`in sinemaciliga atilmasiyla bu sayi dörde çikar. Yapimci Halil Kamil`in israrlariyla ise baslayan Körner pes pese üç film çekti: Duvaksiz Gelin, Sürtük ve Kerem ile Asli. Ve Körner`in bir tiyatro oyunu (Pigmalyon) uyarlamasi olan Sürtük daha sonraki yillarda defalarca çekilerek, koyu melodramatik yapisi nedeniyle Türk sinemasini etkileyecektir.
1943
Burhan Felek`in senaryosunu yazip Muhsin Ertugrul`un Ipek Film adina 1940 yilinda çekimine basladigi Nasrettin Hoca Dügünde adli filmi yarim kalir. Bu kez de oyuncu ve seslendirme sanatçisi Ferdi Tayfur devreye girip filmi tamamlayacaktir. Bu yil kurulan yeni yapimevi Ses Film (Necip Erses) çalismalara baslar. Yapimevinin ilk filmi de Faruk Kenç`in yönettigi bir köy melodrami olan Dertli Pinar`dir.
1944
Baha Gelenbevi; Faruk Kenç`ten sonra tiyatro disindan gelen ikinci sinemacidir. Uzun süre Paris`te kalip 1939 yilinda yurda döner. Faruk Kenç`in Dertli Pinar filminde (1943) görüntü yönetmeni olarak çalisan Gelenbevi bu kez yönetmenlik denemesini gerçeklestirdi; Deniz Kizi.
1945
Kendi adina Istanbul Film`i (1944) kuran Faruk Kenç yapimevinin ilk filmi olarak Hasret`i yönetti. Bir köy filmi olan Hasret`te Münir Nurettin`le basrolü paylasan Oya Sensev, tiyatro disindan gelen yeni bir oyuncuydu. Türk sinemasinda Sehir Tiyatrosu oyuncularinin disinda yeni oyuncu denemeleri Faruk Kenç`in girisimleriyle basliyordu.
Almanya`da fotografçilik ögrenimi yapan Sadan Kamil (Onüç Kahraman) ve Sehir Tiyatrosu oyuncularindan Talat Artemel`le (Hürriyet Apartmani), Refik Kemal Arduman (Köroglu), ilk filmlerini bu yil çektiler.
Bundan sonra üç yeni film sirketi çalismalarina basladi. Halk Film (Fuat Rutkay), Atlas Film (Nazif Duru, Murat Köseoglu) ve And Film (Turgut Demirag). Rutkay, Samatya ve Bakirköy`deki sinemalarin sahibi; Duru, sinema isletmecisi Turgut Demirag`da Amerika`da sinemacilik tahsili yapmisti.
1946
Tiyatro disindan gelen oyunculara Günahsizlar`la (Faruk Kenç), Sadri Alisik da katildi. Film sirketleri sayisinda ise belli bir artis görüldü. Erman Film (Hürrem Erman), Duru Film (Naci Duru) bu yapimevlerinin baslicalarini olusturdular.Yilin en önemli sinema olayi ise Yerli Film Yapanlar Cemiyeti`nin kurulmasi oldu. Çünkü YFYC, yapimcilari bir araya getiren bagimsiz bir sinemacilar kurulusudur. Kurulusun Idare Heyeti`nde ise Faruk Kenç (Istanbul Film), Ihsan Ipekçi (Ipek Film), Turgut Demirag (And Film), Fuat Rutkay (Halk Film), Necip Erses (Ses Film), Murat Köseoglu (Atlas Film), Refik Kemal Arduman (Ankara Film), Iskender Necef (Birlik Film), Hikmet Aydin (Sark Film) ve Yorgo Saris (Elektra Film) görev aldi.
1947
Film sayisi 12`ye tirmandi. Misir sinemasinin kurulusunda büyük katkilari olan oyuncu Vedat Örfi Bengül (Bagda Gül), Burhanettin Tepsi ve Sadi Tek gibi tiyatro topluluklarinda sahneye çikan Seyfi Havaeri (Yara, Kilibiklar), Sehir Tiyatrosu oyuncularindan Ferdi Tayfur (Senede Bir Gün, Kerim`in Çilesi), Kâni Kipçak (Yuvami Yikamazsin) bu yil yönetmenlige sivanip ilk filmlerini çektiler. Ve hocalari Muhsin Ertugrul`un etkileriyle filmlerinde, tiyatrolastirilmis, agdali, agir makyajli bir sinema uygulayimi egemen oldu. Ayrica, Misir kaynakli Arap filmleri`nin II. Dünya Savasi yillarina rastlayan dönemde yurda ithal edilmesi, ikinci büyük etkiyi olusturuyordu.
Bu yil sinemaya giren yönetmenlerden yalnizca Turgut Demirag, dikkati çekti. Çünkü Demirag, tiyatro disi bir sinemaciydi. Hollywood`da iki yil süreyle mesleki incelemelerde bulunmustu. Bir Resat Nuri Güntekin uyarlamasi olan Bir Dag Masali, o dönemin kosullari içinde yapilmis ilk üstün yapim denemesiydi.
1948
18 film çekildi. 5`inin yönetmenligini Vedat Örfi Bengü yapti. 7 film ise Halk Film (Fuat Rutkay) yapimiydi. Ve Fuat Rutkay, daha sonraki yillarda en çok film yapan prodüktör olarak çalismalarini sürdürecekti.
Yeni kurulan Ömay Film (Ömer Aykut), Isik Film (Agop Findikyan), Milli Film (Sabahattin Tulgar), yapimevleri çalismalarina basladilar. Muhsin Ertugrul`un takimindaki oyunculardan Sami Ayanoglu (Harmankaya) ve Kadri Ögelman (Kahraman Mehmet) yönetmen olarak devreye girdiler. Sakir Sirmali (Domaniç Yolcusu) ve Çetin Karamanbey (Silik Çehreler) de tiyatro disindan gelen yönetmenlerdi.
Film sayisinin her yil giderek artip yeni yapimevleri`nin devreye girmesinin baslica nedenlerinden biri, yerli yapimlara Belediye Gelirleri Kanunu geregince bir ayricalik taninmasi oldu. Çünkü yerli yapimlarin rüsumu % 25`e düsürülmüstü. Türk sinemasi ilk kez, gayrisafi hasilat açisindan korunmaya aliniyordu.
Yurt içinde Türk sinemasinin ilk resmi yarismasi da ayni yil Yerli Film Yapanlar Cemiyeti tarafindan düzenlendi. Ve "Milli filmciligin inkisafina, çalismalari tesvik etmek gayesiyle muhtelif ve müteaddit müsabakalar tertibine" karar veren Cemiyet, yerli film müsabakasinin sonuçlarini söyle saptadi:
– En güzel film: Unutulan Sir (Sakir Sirmali)
– En güzel 2. film: Bir Dag Masali (Turgut Demirag)
– En çok muvaffak olan rejisör: Turgut Demirag, (Bir Dag Masali)
– En çok muvaffak olan operatör: Kriton Ilyadis
– En çok muvaffak olan ses yönetmeni: Yorgo Ilyadis
– En çok muvaffak olan kadin artist: Nevin Aypar
– En çok muvaffak olan erkek artist: Kadri Erogan (Bir Dag Masali)
– En çok muvaffak olan kadin karakter artisti: Cahide Sonku
– En çok muvaffak olan erkek karakter artisti: Talat Artemel
– En iyi senaryo: Turgut Demirag (Bir Dag Masali)
– En iyi hikâye: Resat Nuri Güntekin (Bir Dag Masali)
– En iyi laboratuvar: Ses Film (Necip Erses)
– En iyi montaj: Özen Sermet
– En iyi orijinal sarki: Unutulan Sir`da
– En iyi dekor: Kadri Erogan (Yuvami Yikamazsiniz)
Makyaj ve fon müzigi dallarinda ise ödüle layik bir çalisma oybirligiyle görülmedi.
1949
Film sayisi 19`a ulasti. Artik, Türk sinemasi yeni bir dönemin baslangicinda. Günün degisen ekonomik ve toplumsal kosullari içinde bagimsiz, özgün ve de sahici sinemacilar birer ikiser bu dönemde yerlerini alacaklardir. Iste sinemamizin ilk gerçek piriltilarindan biridir Lütfi Ö. Akad Türk sinemasinin gelisim tarihi içinde çok önemli yeri ve gerçekçi bir kurtulus savasi filmi olan Vurun Kapheye ile Akad, yeni sinema anlayisinin ilk belirtilerini ortaya koyar.
Ayni degisim ve dinamizm yeni denenen oyuncular için de geçerlidir. Örnegin Sezer Sezin (Vurun Kahpeye), Muzaffer Tema (Çiglik), Gülistan Güzey, Hümasah Hiçan, Orhon M. Ariburnu, Reha Yurdakul bu yeni oyuncu kusagi`nin bazilaridir. Özellikle de Sezer Sezin ve Muzaffer Tema, daha sonraki yillarda seyirci üzerindeki etkinlikleriyle öne çikacaklardir. Ayrica Tema, Suavi Tedü`den teslim aldigi jeune prömier tipini popülarize ederek daha ilerilere götürebilmeyi basaracaktir.
1950
Bu yil çekilen 22 film içinde sayi olarak agirlik gene eski kusaktan Vedat Örfi Bengü`dedir.Çünkü, Misir sinemasinin Türkiye`deki mirasçisi Bengü, 7 film birden yönetmistir. Ama Bengü de tiyatro agirlikli yönetmenler gibi Türk sinemasinda son dönemini yasamaktadir. Muhsin Ertugrul`un 1922`lerden 1947`ye geldikten sonra zorunlu olarak ara verdigi ilkel düzeydeki sinema çalismalarini iz süren mirasçilardan Kadri Ögelman, Cahit Irgat, Avni Dilligil, Mümtaz Ener; daha sonraki yillarda ise Sami Ayanoglu (1951), Kâni Kipçak (1951), Talat Artemel (1952), Suavi Tedü (1953) sürdürmeye çalisacaklardir.
Faruk Kenç, Çetin Karamanbey gibi önceki yillardan gelenlerle birlikte, yeni sinemacilardan Orhon M. Ariburnu, Semih Evin, Mehmet Muhtar, Hüseyin Peyda tiyatrocu egemenligini bir ölçüde yavaslatacaklardir. Neriman Köksal ile Mesiha Yelda bu sinemaci kusaginin oyunculari olarak dikkati çekerler.
1951 – 1960 Dönemi
1951
36 film çekildi. Tarihsel film dönemi baslarken, Istiklal ve Kore Savasi filmleri de agirligini gösterdi. 8 Kurtulus Savasi ve 5 tarihi filmin çekildigi bu yil, Cahide Sonku da kendi adina Sonku Film yapimevini kurdu. Öteki yapimevleri ise Lale Film (Cemil Filmer), Adali Film (Handan Adali) ve Yakut Film`di (Dr. Arsavir Alyanak).
Nuri Akinci, Dr. Alyanak ve Ihsan Tomaç dönemin yeni yönetmeni oldular. Ama yilin en önemli filmlerinden birini kuskusuz. Orhan M. Ariburnu Sürgün`le gerçeklestiriyordu. Oyuncu olarak da Turan Seyfioglu`nun yildizi parlamak üzereydi.
1952
Türk sinemasi sürekli bir rekora dogru gidiyor. Çünkü bir yillik süre içinde çekilen film sayisi 61`dir. Ama 1952 çok önemli bir yildir.
4 film yöneten Lütfi Ö. Akad, özgün bir yasam öyküsüne dayanan Kanun Namina ile Türk sinemasina ilk kilometre tasini koyacaktir. Gerçekten Akad, yillardir anlatim aksakliklariyla yasamaya çalisan kekeme bir sinemaya bir dil kazandiriyor, yeni soluk getiriyordu. Yasayan tipler, gündelik olaylar ve dogal çevrenin kullanimi Kanun Namina`yi tarihsel süreç içindeki yerine oturtuyordu.
Bu ilk ustanin ardindan gelen önemli bir sinemaci da Metin Erksan`di. Karanlik Dünya (Asik Veysel`in Hayati) adli ilk gerçekçi köy denemesiyle, daha ilk asamada sözü edilen bir yönetmen oldu. Erksan`in bu asamadaki talihsizligi elbette sansürdü.
Geçis döneminden sonra bir sinemacilar dönemi de baslamisti. Türk sinemasinda. Ama bu arada Muhsin Ertugrul`un geleneksel sinemasini da bu yeni dönem içinde ortaya çikip sürdürenler olacakti. Iste Muharrem Gürses (Zeynep`in Gözyaslari), bu ilginç örneklerden biriydi. Gürses, sonraki yillarda belli bir süre, ticari sinemanin önde gelen isimlerinden biri olacakti. Halka inmesi açisindan da üzerinde durulmasi gereken tipik bir yönetmendi. Çünkü kendinden sonra gelen bazi yönetmenleri etkileyerek bir Gürses Okulunu olusturacakti.
Yillardir Ertugrul`un yararlandigi tiyatro oyuncularindan Vahi Öz`le Hayri Esen yönetmenlige basladilar. Dogrudan dogruya sinemayla iliski kuran yeni yönetmenler de Ipek Film stüdyosunda montajci olarak çalisan Orhan Atadeniz`le Nedim Otyam`di.
Yilin en önemli filmi olan Kanun Namina ile Türk sinemasinda ilk büyük yildiz doguyordu. Bu genç, Ayhan Isik`ti. Bir dergi (Yildiz) yarismasi sonucunda Yavuz Sultan Selim ve Yeniçeri Hasan`la (1951) sinemaya gelmisti. Ayni yarismadan gelip de dikkati çeken bir yildiz da Belgin Doruk oldu.
Ayni yil Lütfi Ö. Akad, Aydin Arakon, Orhan M. Ariburnu, Hüsamettin Bozok (yayinci), Burhan Arpad (yazar) ve Hifzi Topuz (yazar) tarafindan TFDD (Türk Film Dostlari Dernegi) kuruldu. Dernegin temel amaci: "Türk filmciliginin sanat bakimindan inkisafini ve milletlerarasi filmcilik aleminde mümtaz ve mevkie ulasmasini temin etmek" görüsüne dayaniyordu.
1953
Yil 44 filmle kapandi. Sinemaya geçen yil giren Atif Yilmaz Batibeki, çalismalarini Hiçkirik ve Ask Istiraptir gibi melodram agirlikli piyasa romani uyarlamalariyla sürdürdü. Batibeki, yönetmenlige baslamadan önce Semih Evin`e bir süre asistanlik yapmisti.
Halici Kiz`la 6 yillik bir aradan sonra yeniden bir hamle yapan Muhsin Ertugrul, önceki filmlerinden daha büyük bir basarisizliga ugradi. Atlas sinemasinda halk önüne çikan ilk renkli Türk filmi olmanin disinda bir özellik tasimadi. Ve daha ilk geceki gösterimde seyircinin tepkiyle karsiladigi Halici Kiz, Ertugrul`un sonunu olusturdu. Oysa, tümüyle renkli çekilen ilk renkli Türk filmi Ali Ipar`in yönettigi Salgin`di. Ne var ki, bazi nedenlerle Halici Kiz`dan sonra gösterime girmisti.
Akad, Katil`le basarisini sürdürürken birçok yönetmeni de etkiledi. Orhon Ariburnu Kanli Para`yla, Nedim Otyam Toprak`la basarili bir sinav verdiler. Kemal Kan ve Sinasi Özonuk, ilk çalismalarina basladilar. Özonuk`un Affet Beni Allah`im adli filminde Esref Kolçak, Istanbul Canavari`nda Nazim Inan, yeni oyuncular olarak ilgi çekip agirliklarini koydular.
Bu ara TFDD`nin I. Türk Film Festivali adiyla düzenledigi senligin sonuçlari da su sirayi izledi:
– En iyi film: Kanun Namina (Lütfi Ö. Akad)
– Diger iyi filmler: Kanli Para (Orhan M. Ariburnu), Iki Süngü Arasinda (Sadan Kamil), Drakula Istanbul`da (Mehmet Muhtar), Efelerin Efesi (Sakir Sirmali).
– En iyi rejisörler: Lütfi Akad, Orhon M. Ariburnu, Sadan Kamil, Mehmet Muhtar, Sakir Sirmali
– En iyi operatörler (kameraman): Enver Burçkin, Kriton Ilyadis, Özen Sermet, Ilhan Arakon, Sadan Kamil
– En iyi senaryocular: Osman Seden, Adnan Fuat Aral, Orhon M. Ariburnu, Ümit Deniz.
– En iyi fon müzigi bestecileri: Orhan Barlas, Nedim Otyam.
– En iyi erkek oyuncular: Turan Seyfioglu, Ayhan Isik, Atif Kaptan, Orhon M. Ariburnu.
– En iyi kadin oyuncular: Lale Oraloglu, Nedret Güvenç, Ayfer Feray.
1954
48 film çevrildi. 1950 öncesi Münir Nurettin Selçuk`la baslayip biten sarkili filmler dönemi bu kez Zeki Müren`le sürdürüldü. Öldüren Sehir (Lütfi Ö. Akad), kent sorunlarina yaklasimiyla dikkati çekerken, Kaçak (Sadan Kamil) yilin diger önemli filmiydi.
En Basarili Film`in seçilemedigi TFDD II. Yarismasi söyle neticelendi:
– En basarili rejisörler: Lütfi Ö. Akad (Öldüren Sehir), Ali Ipar (Bir Sehrin Hikayesi)
– En basarili senaryocu: Ali Ipar (Bir Sehrin Hikayesi)
– En basarili kameramanlar: Yuvakim Filmeridis (Mahallenin Namusu), Ilhan Arakon (Salgin), Mike Rafaelyan (Ölüm Saati), Kriton Ilyadis (Öldüren Sehir)
– En basarili artistler: Lale Oraloglu (Leylaklar Altinda), Aliye Rona (Mahallenin Namusu), Belgin Doruk (Öldüren Sehir), Cahit Irgat (Alti Ölü Var), Orhan Elçin (Ölüm Saati).
– En basarili fon müzikçisi: Nedim Otyam (Ölüm Saati)
1955
Film sayisi 61`e ulasti. Türk sinemasinin ilk özel yapimevi olan Kemal Film`in basina geçen ve senaryo çalismalari yapan Osman F. Seden, Kanlariyla Ödediler`le yönetmenlige basladi. Memduh Ün, Abdurrahman Palay ve Mümtaz Alpaslan bu dönemde sinemaya girdiler. Muhterem Nur, Lale Oraloglu, Bülent Oran, Mualla Kaynak ve Nese Yulaç ise sinemanin yeni tipleridirler.
Ara kusagin önemli yönetmeni Lütfi Ö. Akad, bir Yasar Kemal uyarlamasi olan Beyaz Mendil`le yeni bir basari elde etti. Bu gerçekçi köy filminde oynayan Fikret Hakan, güçlü oyunuyla tüm dikkatleri üzerine topladi. Bu, bir oyuncu asamasiydi kuskusuz. Ve sinemaya ilk kez bir sahici oyuncu geliyordu.
Tiyatrocular kusagindan gelen Sami Ayanoglu`nun yönettigi Beyaz Sehir filmine Fransizca dublaj yapildi. Ve Isviçre`de düzenlenen Kizil Haç Kongresi`ndeki gösteri sirasinda bir özel armagan kazandi.
Türk Film Dostlari Dernegi`nin düzenledigi II. Türk Filmcileri Yarismasi`nda ise yapilan oylama sonucu kazananlar söyle belirlendi:
– En basarili filmler: Kaçak (Sadan Kamil), Sevdigim Sendin (Agâh Hün), Bulgar Sadik (Lütfi Ö. Akad)
– En basarili rejisörler: Sadan Kamil, Lütfi Ö. Akad, Agâh Hün.
– En basarili senaryocular: Haldun Taner (Kaçak), Lale Oraloglu (Sevdigim Sendin)
– En basarili kameramanlar: Turgut Ören (Sevdigim Sendin), Kriton Ilyadis (Bulgar Sadik), Ilhan Arakon (Kaçak) , Enver Burçkin (Ecel Köprüsü)
– En basarili prodüktörler: Nazif Duru (Kaçak), Ali Oraloglu (Sevdigim Sendin)
– En basarili kadin artistler: Sezer Sezin (Kaçak), Lale Oraloglu (Sevdigim Sendin)
– En basarili erkek artistler: Sevki Artun (Bulgar Sadik), Turan Seyfioglu (Kaçak), Cahit Irgat (Sevdigim Sendin)
1956
50 film çevrildi. Piyasa kosullarina çok iyi uyum saglamasini bilip köy melodramlariyla ününü sürdüren Muharrem Gürses bir altin çag yasamaktadir. Pes pese 7 filmde yönetmenlik yapar.
Bu yilin dikkati çeken bir oyuncusu da Ekrem Bora`dir. Alin Yazisi`yla (Mehdi Özgürel) sinemaya giren Bora; Ayhan Isik ve Belgin Doruk gibi bir dergi (Yildiz) yarismasi sonucu sinemaya gelmistir.
Uluslararasi Berlin Film Senligi`nde bir Türk filmi, ikincilik ödülü olan Gümüs Ayi`yi kazandi. Sabahattin Eyuboglu ile Mazhar Sevket Ipsiroglu`nun bu ödüllü Hitit Günesi, bir belgesel kisa filmdir.
1957
61 film çekildi. Gürses, bu yil da hizli film çalismalarina devam etti. Memduh Ün Yetim Ömer ve Güllü Fatma gibi Gürses tipi melodramlarla bir yil geçirdi.
Yeni yönetmenler, Nejat Saydam`la Ziya Metin`di. Muzaffer Arslan`in As Film, Özdemir Birsel`in kurdugu Birsel Film de, ayni yil çalismalarina basladilar.
Lütfi Ö. Akad`in Ak Altin adli filminde Fettah rolüyle Osman Alyanak, yardimci oyuncu olarak öne çikti. Fatma Girik, Leyla Sayar ve Orhan Günsiray, oyunculuklarina bu yil basladilar.
Arabesk türü pembe piyasa romanlariyla kendine bir yol arayan Atif Yilmaz, ilk küçük çikisini Gelinin Muradi ile yapti. Bir kasaba gerçegini yansitan bu film, Kemal Bilbasar`in öykülerinden arladigi ilginç bir çalismaydi.
Uluslararasi Berlin Film Senligi bu yil da Türk sinemasi adina küçük bir zaferle sonuçlandi.
Sabahattin Eyüboglu-Mazhar Ipsiroglu ikilisinin Siyah Kalem adli kisa filmi mansiyon kazandi.
1958
Film sayisi 80`e tirmandi.
Yeni yapimevleri kuruldu. Bunlarin en önemlileri Güven Film (Yuvakim Filmeridis), Melek Film (Sahan Haki), Kervan Film (Ümit Utku) ve Pesen Film (Nevzat Pesen)`dir.
Yönetmenlere Nuri Ergün, Hulki Saner, Nevzat Pesen, Nisan Hançer; oyunculara da Ahmet Mekin, Çolpan Ilhan ve Göksel Arsoy katildilar. Ve Türk sinemasi çok önemli bir film olayi yasadi. Bu olay Üç Arkadas`ti. Yönetmeni de Memduh Ün`dü. Daha önceki yillarda piyasa melodramlariyla siradanligi asamayan Ün`ün bu beklenmedik çikisi, Akad`in Kanun Namina`sindan sonra sinemasal açidan ikinci bir devrimi gerçeklestirdi. Dostlugu, sevgiyi, dayanismayi duyarli bir sinema diliyle sergiledi. Ayrica Fikret Hakan`in, Salih Tozan`in, Semih Sezerli`nin, özelliklede Muhterem Nur`un mükemmel oyunlariyla, bir ekip çalismasinin ilk kez zaferini vurguluyordu. Kaldi ki filmin senaryosunu da Aydin Arakon, Metin Erksan, Muammer Çubukçu, Memduh Ün, Ertem Göreç ve Atif Yilmaz`dan olusan bir grup ortaklasa yazmislardi. Diyaloglarin bir bölümünü yazan da Orhan Kemal`di.
Yilin diger basarili bir filmi de Metin Erksan`dan geldi. Bir efe filmi denemesi olan Dokuz Dagin Efesi, bu türde yapilanlardan bir hayli farkliydi.
1959
76 film çevrildi. Aydin Arakon`un Fosforlu Cevriye adli filmiyle sinemada erkek tipli kadin kahramanlar modasi basladi. Bu tür kahramanlarin ilk oyuncusu Neriman Köksal`di. Cilali Ibo serisiyle de yeni bir güldürü oyuncusu dogdu; Feridun Karakaya.
Nevzat Pesen`in bir roman uyarlamasi olan Samanyolu, Göksel Arsoy`a ün yaptirdi. Arsoy, Belgin Doruk`un karsisinda romantik, özelliklede sarisin havasiyla sinemaya yeni bir erkek tipini getiriyordu. Ayrica film gise basarisiyla dikkati çekti ve böylece de sinemada bir çift anlayisinin (Belgin Doruk- Göksel Arsoy) temelleri atildi.
Güldürü oyuncusu Suphi Kaner, yönetmenlige; Yilmaz Güney, ilk oyunculuk denemelerinde(Bu Vatanin Çocuklari) basladi. Sair Atillâ Ilhan, Ali Kaptanoglu takma adiyla, Lütfi Ö. Akad`in yönettigi Yalnizlar Rihtimi`nin senaryosunu yazdi. Yabanci etkiler tasiyan filmiyle Akad, özellikle de Atillâ Ilhan`in senaryosu çesitli tartismalara yol açti.
Yilin en özenli filmlerini Atif Yilmaz (Bu Vatanin Çocuklari, Karacaoglan`in Kara Sevdasi, Alageyik) çekti. Nejat Saydam, Istiklal Savasi filmi Kalpaklilar`la en basarili filmini gerçeklestirebilmeyi basardi.
Bu yil kurulan TSSD (Türk Sinema Sanatçilari Dernegi), Gazeteciler Cemiyeti ile yaptigi isbirligi sonucu Türk Film Festivali`ni düzenledi. 15 filmin katildigi festivalde en basarili film, senaryocu ve kadin oyuncu seçilmedi. Öteki sonuçlar:
– En basarili yönetmen: Atif Yilmaz Batibeki
– En basarili fotograf direktörü: Kriton Ilyadis (Beraber Ölelim)
– En basarili fon müzigi: Yalçin Tura (Zümrüt)
– En basarili erkek oyuncu: Sadri Alisik (Zümrüt) · Jüri özel armagani :Dokuz Dagin Efesi (Metin Erksan).
1960
78 film çekildi. Yeni film sirketi kuruldu: Be-Ya Film (Nusret Ikbal), Saner Film (Hulki Saner), Ugur Film (Memduh Ün), Yerli Film (Atif Yilmaz- Orhan Günsiray), Erler Film (Türker Inanoglu), Metro Film (Aram Gülyüz), Site Film (Ilhan Filmer), San Film (Baki Üsküdarli), Kurt Film (Mehmet Aranci).
Zeynep Degirmencioglu`nun oynadigi Aysecik`le çocuk kahramanli filmler dönemi basladi. Degirmencioglu da Memduh Ün`ün bu filmiyle Türk sinemasinda ilk çocuk yildiz oldu. Bir çag filmi olan Akad`in Yangin Var`inda, Ayhan Isik karsisinda ezilmeden ve giderek onu asan mükemmel bir oyunla Turgut Özatay ilgi çekti.Türkan Soray, Gönül Yazar yeni oyuncular; Türker Inanoglu, Burhan Bolan, Hüsnü Cantürk, Yavuz Yalinkiliç ve Fikret Uçak yeni yönetmenler olarak sinemaya girdiler.Türk Silahli Kuvvetleri`nin 27 Mayis`ta siyasal yönetime el koymasindan sonra Türk sinemasinda yeni bir düsünce hareketi ortaya çikti. Adi toplumsal gerçekçilikti.
Ve bu sinemasal hareket, ilk kez Metin Erksan`in Gecelerin Ötesi`yle dogdu. Toplumsal içerikli bir filmle birlikte Namus Ugruna (Osman F. Seden), Kanli Firar (Orhan Elmas), Dolandiricilar Sahi (Atif Yilma) ve Memduh Ün`ün Kirik Çanaklari`yla Atesten Damla önemli yapitlardir.
Atilla Tokatli`nin Türk sinemasi için çok özel bir denemesi olan Denize Inen Sokak gise açisindan büyük bir asarisizliga ugradi. Venedik ve Karlovy-Vary film senliklerinde gösterilen film Locarno Senligi`nde ise seref diplomasi aldi.
1961 – 1970 Dönemi
1961
Film sayisi giderek tirmaniyor. Bu yil tam 113`e ulasti. Türker Inanoglu`nun Hanci`si ile Ümit Utku`nun Yaban Gülü büyük gise hasilatlari elde ettiler. Nejat Saydam`in Küçük Hanimefendi adli filmi oyuncu Belgin Doruk`a yeni bir ün saglarken, bu arada "hanimefendi-beyefendi" türünde dizilerin modasina da yol açti. Münir Hayri Egeli Kolsuz Bebek`le ilk kez sinemamizda birbirinden bagimsiz, üç öykülü film denemesini gerçeklestirdi.
Oyunculardan Muzaffer Tema ile Kenan Pars yönetmenlige basladilar. Ülkü Erakalin, Süreyya Duru, Natuk Baytan ve Halit Refig ilk filmlerini çektiler. Oyuncu Orhan Günsiray, polisiye filmlerin "yerli Mayk Hammer"i olarak tipine otururken, bu tür sinemaya da yeni bir aksiyon getirdi.
Senaryocu Vedat Türkali ile isbirligine girisen Ertem Göreç olumlu bir basari kazandi. Konut sahibi olmak için çirpinan bir avuç insanin öyküsünü dürüst bir çaba içinde görüntüledigi Otobüs Yolculari, yilin en iyi filmlerinden biri oldu. Sinema elestirmeni Halit Refig, geçirdigi asistanlik döneminden sonra Yasak Ask`la bir ilk film ortaya koydu.
Istanbul Belediyesi, Sanat Festivali`ne ek olarak, bir "Yerli Filmler Yarismasi" düzenledi:
– En basarili film: Kirik Çanaklar (Memduh Ün)
– En basarili yönetmen: Memduh Ün
– En basarili senaryo: Metin Erksan (Gecelerin Ötesi)
– En basarili görüntü yönetmeni: Turgut Ören (Ölüm Pesimizde)
– En basarili kadin oyuncu: Lale Oraloglu (Kirik Çanaklar)
– En basarili erkek oyuncu: Esref Kolçak (Namus Ugruna)
– En basarili yardimci kadin oyuncu: Mualla Kaynak (Kirik Çanaklar)
– En basarili yardimci erkek oyuncu: Kadir Savun (Gecelerin Ötesi)
– Jüri özel armagani: Atilla Tokatli, Selçuk Bakkalbasi (Denize Inen Sokak)
– Istanbul Belediyesi özel armagani: Zeynep Degirmencioglu (Aysecik)
Izmir`de düzenlenen I. Sanat Festivali`ne bu yil sinema dali da eklendi. Ve Fuar Filmleri Yarismasi adi verilen bu bölümde sonuçlar söyle saptandi:
– En basarili film: Denize Inen Sokak (Atilla Tokatli)
– En basarili senarist: Selçuk Bakkalbasi (Denize Inen Sokak)
– En basarili kameraman: Enver Burçkin.
– En basarili kadin oyuncu: Nurhan Nur.
– En basarili erkek oyuncu: Ulvi Uraz (Denize Inen Sokak )
– En basarili rejisör ise seçilemedi.
1962
131 film çekildi. Bu yilin yeni yapimevleri: Artist Film (Recep Ekicigil), Kazankaya Film (Hasan Kazankaya), Sibel Film (Müfit Ilkiz).
Filiz Akin ve Tanju Gürsu, bir dergi (artist) yarismasi sonucu sinemaya girdiler. Akin, modern genç kiz tipinin Türk sinemasindaki yeni simgesiydi. Ve sinema, ünlü kalemlerin ilgi duydugu bir sanat dali oldu. Yazar ve öykücü Tarik Dursun K. Yönetmenlik, romanci Kemal Tahir de senaryoculuk denemelerine basladilar. Bir yeni yönetmende Mehmet Dinler`di.
Sami Sekeroglu`nun girisimleriyle ilk özel sinema kulübü kuruldu. Kulüp Sinema 7.
Metin Erksan; Fakir Baykurt`un ayni ismi tasiyan romanindan uyarladigi Yilanlarin Öcü`yle edebiyat-sinema iliskilerinin basarili bir örnegini verdi. Gerçekçi bir köy romanindan gerçekçi bir sinemaya dönüsen Erksan`in bu olayli filmi, yilin en basarili yapitiydi. Ikinci kez sansürle karsi karsiya gelen Erksan`in filmini Cumhurbaskani Cemal Gürsel Çankaya Köskü`nde izledikten sonra tüm sanatçilari kutladi.
Nevzat Pesen de ilk kez sasirtici bir asama yapti. John Steinbeck`in Fareler ve Insanlar adli romanindan Orhan Elmas`in basariyla Türk toplumuna uyarladigi senaryo, Nevzat Pesen`in elinde degerini buldu. Ve Pesen`in yönetiminde Ikimize Bir Dünya, sinema tarihimizin en sicak ve duyarli filmlerinden biri oldu. Ne var ki Pesen, bu ilginç basarisindan sonra kendini yenileyemeyecek; Ikimize Bir Dünya, bir yönetmenin ilk ve son asamasi olacakti. Gerçekte bu, bir ekip çalismasinin ortak basarisiydi. Ve Kadir Savun`un incelikli oyunu uzun süre akildan çikmadi.
1963
Film sayisi 128. Yeni oyuncular Ajda Pekkan ve Tamer Yigit. Iki oyuncu da bir dergi (Ses) yarismasi araciligiyla sinemada isbasi yaptilar.
Güldürü oyuncusu Öztürk Serengil Adanali Tayfur`la (Zafer Davutoglu) siradan bir lahmacuncu tipi yaratarak en parlak dönemine girdi. Uzun süre usta yönetmenlerin yaninda asistanlik yapan Zeki Ökten`le gazeteci Ilhan Engin ilk kez yönetmenlik yaptilar. Engin`in sinemayla iliskisi ise senaryo yazarligiyla baslamisti.
Yilin en basarili filmleri gene Metin Erksan imzasini tasiyor; Aci Hayat ve Susuz Yaz. Ayni zamanda yilin is yapan filmlerinden biri olup sinemaya sokaktaki adamin disinda aydin bir seyirci kesimini getirebilmeyi basaran Aci Hayat, ilginç bir kent filmiydi. Türkan Soray ve Ekrem Bora bu filmdeki rolleriyle sinif atladilar.
Köy gerçeklerinin yani sira cinsel bir tutkunun da altini çizen Erksan`in Susuz Yazi`nda Hülya Koçyigit ve Erol Tas basarili bir oyun sergilediler. Böylece de Metin Erksan, bir biri ardina elde ettigi basarilarla giderek kendini yenileyen bir sinemaci oldugunu her firsatta gösteriyordu. Genç sinemacilar kusagindan Atif Yilmaz`in ise kararsiz ve tekrarlar içinde yoluna devam ettigi görülüyordu. Örnegin Yarin Bizimdir yilin düzeyli filmlerinden biri olmasina karsilik, bir Gelinin Muradi`ni asmis sayilmazdi.
Bu yil sinemayla ilgili iki kurum faaliyet gösterdi. Türk Film Prodüktörleri Cemiyeti ile Sine-Is (Sinema Isçileri Sendikasi).
Oyuncu Nilüfer Aydan, Sehirdeki Yabanci ile (Halit Refig) Moskova Film Senligi`nde seref diplomasi aldi.
1964
Film sayisi 180`e ulasti. Yaslari genç, yeni bir sinemacilar kusagi da giderek etkinligini gösteriyordu. Genç sinemacilar taze ve yeni projelerle toplumsal içerikli filmlere agirlik veriyorlar. Feyzi Tuna, bu genç sinemacilardan. Aska Susayanlar`la adindan söz ettiriyor. Tunç Basaran, Kemal Inci ve Remzi Jöntürk, ilk filmlerini yönetiyorlar. Daha önce senaryo çalismalari yapan öykücü Tarik Dursun K. da Kelebekler Çift Uçar`la anlatim olarak yeni bir soluk getirmeye çalisiyorlar.
Yeni yönetmenlerden Cevat Okçugil, Ertem Egilmez, Orhan Aksoy, Yilmaz Atadeniz çalismalarini sürdürüyorlar. Daha önceki kusagin sinemacilarindan Nevzat Pesen Ahtapotun Kollari, Orhan Elmas Duvarlarin Ötesi ve Memduh Ün Agaçlar Ayakta Ölür`le, çok sayidaki kötü film arasindan öne çikmayi basarabiliyorlar. Daha eskilerden ise Atif Yilmaz, gerçek kisiligini bulabilme çabasi içinde hem hizli çalisiyor, hem de sürekli tür degistiriyor. Erkek Ali ve Kesanli Ali Destani bu yil çektigi düzeyli filmlerden ikisi.
Ama yilin en önemli üç filmi Ertem Göreç, Halit Refig ve Metin Erksan`dan geliyor. Ertem Göreç`in Karanlikta Uyananlar`i bir boya fabrikasindaki isçileri konu alan ilk grev filmi Türk sinemasinda. Halit Refig Gurbet Kuslari`yla ilginç bir iç göç filmi ortaya koyuyor. Metin Erksan, Suçlular Aramizda`yla, çarpici görüntüler içeren bir burjuva melodrami sergiliyor. Erksan, estetik ustasi bir sinemaci kuskusuz. Yer yer yabanci etkiler tasiyan anlatimi çogu kez polemikler yaratiyor. Hirçin bir yönetmen Erksan, ama sinemaci.
Cüneyt Arkin, yeni bir oyuncu. Leyla Sayar, Sehrazat (Halit Refig) ve Suçlular Aramizda adli filmiyle Türk sinemasinda vamp kadin tipine yeni bir derinlik kazandiriyor. Fetis tutkularin, gizemli erotizmin giderek yildiz vampi oluyor Sayar.
Ve Berlin Film Senligi`nde Türk sinemasinin ilk büyük zaferi: Metin Erksan, bu uluslararasi senlikte en iyi film seçilen Susuz Yaz`la büyük ödül altin ayiyi kazandi. Daha sonra bu basari nedeniyle Turizm ve Tanitma Bakani A. I. Gögüs, yaptigi bir basin toplantisinda filme emegi geçen tüm sanatçilara armaganlar veriyor. Ve bu ilk filmindeki basarili rolü için Türk Kadinlar Birligi tarafindan Hülya Koçyigit yilin kadin sanatçisi seçildi.
Türk Film Prodüktörleri Cemiyeti ve Antalya Belediyesi`nin ortak girisimleriyle, sinema tarihimizin hâlâ sürmekte olan en önemli Film Senligi düzenlendi. Ve I. Antalya Film Festivali sonuçlari:
– En iyi film: Gurbet Kuslari (Halit Refig)
– En iyi yönetmen: Halit Refit (Gurbet Kuslari)
– En iyi görüntü yönetmeni: Ali Ugur (Aci Hayat)
– En iyi kadin oyuncu: Türkân Soray (Aci Hayat)
– En iyi erkek oyuncu: Izzet Günay (Agaçlar Ayakta Ölür)
– En iyi yardimci kadin oyuncu: Yildiz Kenter (Agaçlar Ayakta Ölür)
– En iyi yardimci erkek oyuncu: Ulvi Uraz (Yarin Bizimdir)
Bu arada Metin Erksan, Susuz Yaz`la Venedik Film Festivali "Merito Biennale"de bir ödül daha kazandi.
1965
Bir yillik süre içinde çekilen 213 filmle Türk sinemasi, önlenmesi mümkün olmayan bir film enflasyonu baslatti. Altyapisiz ve büyük bir karmasa içinde film sayisi artarken bu sagliksiz hizli tempo yeni sömürü kaynaklarini da beraberinde getiriyordu. Örnegin yildiz egemenliginin doruk noktalara ulasmasi, bölge isletmecilerinin Türk sinemasini yönlendirme çabalari ve tefeci-yapimci iliskisinin ortaya çikardigi bono sistemine dayali çarpik ekonomi, bu sömürü düzeninin baslica kaynaklariydi.
Semih Evin`le baslayan "iç içe çekilen film furyasi", yapimci Hasan Kazankaya ile daha ileri uçlara tirmandi. Ve bu dört ya da alti günlük gibi çok kisa sürelerde, ayni mekânlarda, ayni oyuncularla "sipsak" çekilen bu ucuz "ikiz filmler" bir "gecekondu sinemasi", baska bir deyisle "konfeksiyon sinemasi" dönemini baslatti.
Ucuzluk ve basibozukluk birbiri ardina yeni sinemasal modalar getirdi. Yilin bir yeni türü de "hazretler sinemasi"ydi. Böylece 1965, Nuri Akinci`nin Hazreti Yusuf`un Hayati adli filmiyle bir "din sömürüsü"nün baslangiç yili oldu.
Kalitesiz filmlerin büyük bir sayiya ulastigi bu dönemde, tek tük de olsa bazi olumlu çabalar görülmüyor degildi. Bu dönemde sinemaya girenlerden Erdogan Tokatli Son Kuslar`la basarili bir ilk film denemesi ortaya koydu. Memduh Ün`ün asistani Bilge Olgaç, bir arayis içindeydi. Tiyatro sanatçisi Haldun Dormen Bozuk Düzen ve Güzel Bir Gün Için`le dikkati çekti.
Filmlerde dekoratör olarak çalisan Duygu Sagiroglu`nun Bitmeyen Yol adli ilk filmi iç-göç`ü içeren gerçekçilik çabalari, olumlu bir çalisma olarak karsilandi. Feyzi Tuna`nin elle tutulur bir ilk gençlik filmi olan Yasak Sokaklar`i eski kusaktan Abdurrahman Palay`in Isyancilar`i, Atif Yilmaz`in Muradin Türküsü, Halit Refig`in Kirik Hayatlar`i yilin kayda deger yapitlariydi.
Senaryo çalismalariyla Türk sinemasina önemli katkilari olan Vedat Türkali ve gazeteci – romanci Cengiz Tuncer`de birer film yönettiler. Tuncer`in Sevmek Seni adli filmi, çok asiri ve bireysel bir sinema denemesi olarak kendi içinde boguldu. Ve halk önüne de çikamadi.
Yilin en önemli ve tartismali iki filmi gene Metin Erksan`la Halit Refig`den geliyordu. Ersan`in Sevmek Zamani, yerli motiflerle bezenmis bir tutkunun, bir kara sevdanin filmi olmasina karsilik, bizden olan kahramanlarinin davranis biçimlerinde bir yabancilasma da agirliktaydi. Ama filmin estetik ve görsel zenginligi, yalnizca Erksan`a özgü boyutlardaydi.
Senaryosunu Kemal Tahir`in yazdigi, Halit Refig`in Haremde Dört Kadin`i bir çag filmi olarak belli bir kesimin ilgisini çekerken, Erksan`in Sevmek Zamani`nda oldugu gibi büyük bir ticari basarisizliga ugradi. Bireysel açidan ilginç sinema denemeleri olan bu "halktan kopuk" filmlere karsilik, Ertem Egilmez`in "yerli Pigmalyon"u Sürtük yilin en büyük is yapan filmlerinden biri oldu. Ayrica Fistik Gibi Masallah (Hulki Saner), Fabrikanin Gülü (Ümit Utku), 1964-65 sezonunun en çok is yapan filmleri listesinde yer aldi.
Görüldügü gibi yillar yili sartlandirilmis yerli film seyirci begenisinin hangi sinirlarda oldugu ortaya çikiyor. Ve Istanbul Belediyesi`nin tuttugu rapora göre ise, bir yil içinde yalnizca kentteki sinemalara 34 milyon 393 bin 634 seyirci girmis. Demek ki bu açidan Türk sinemasi bir altin çag yasiyordu.
Bir resimli roman kahramani olan Karaoglan dizisiyle Kartal Tibet ün yapti. Tunç Okan, Selma Güneri de bu yil sinemaya girdiler. Gene yilin en çok is yapan filmlerinden bir olan On Korkusuz Adam`da (Tunç Basaran) minicik rolüyle dikkati çeken Yilmaz Güney; Duygu Sagiroglu`nun Ben Öldükçe Yasarim filmindeki duyarli oyunuyla ön plana geçti.
Türk Sinematek Dernegi kuruldu. Ve büyük çogunlugu ögrencilerden olusan üyelerine yerli ve yabanci film gösterileri düzenlemeye basladi.
2. Antalya Film Festivali yapildi:
– En iyi film: Ask ve Kin (Turgut Demirag)
– En iyi 2. film: Kesanli Ali Destani (Atif Yilmaz)
– En iyi 3. film: Karanlikta Uyananlar (Ertem Göreç)
– En iyi yönetmen: Atif Yilmaz (Kesanli Ali Destani)
– En iyi senaryocu: Vedat Türkali (Karanlikta Uyananlar)
– En iyi görüntü yönetmeni: Gani Turanli (Ask ve Kin)
– En iyi özgün müzik: Nedim Otyam (Karanlikta Uyananlar)
– En iyi kadin oyuncu: Fatma Girik (Kesanli Ali Destani)
– En iyi erkek oyuncu: Fikret Hakan (Kesanli Ali Destani)
– En iyi yardimci kadin oyuncu: Aliye Rona (Hepimiz Kardesiz)
– En iyi yardimci erkek oyuncu: Erol Tas (Duvarlarin Ötesi)
– En iyi stüdyo: Acar Film
– En iyi kisa metrajli film: Bir Damla Suyun Hikâyesi (Behlül Dal)
34. Izmir Enternasyonal Fuari I. Film Senligi düzenlendi:
– En iyi film: Üç Tekerlekli Bisiklet (Lütfi Ö. Akad)
– En iyi 2. film: Sahildeki Ceset (Natuk Baytan)
– En iyi 3. film: Ahtapotun Kollari (Nevzat Pesen)
– En iyi yönetmen: Metin Erksan (Suçlular Aramizda)
– En iyi senaryocu: Natuk Baytan (Sahildeki Ceset)
– En iyi kameraman: Kriton Ilyadis (Ahtapotun Kollari)
– En iyi kadin oyuncu: Sezer Sezin (Üç Tekerlekli Bisiklet)
– En iyi erkek oyuncu: Fikret Hakan (Kesanli Ali Destani)
– En iyi yardimci kadin oyuncu: Çolpan Ilhan (Ahtapotun Kollari)
– En iyi yardimci erkek oyuncu: Erol Tas (Sahildeki Ceset)
– En iyi stüdyo: Acar Film
– En iyi müzik: Yalçin Tura (Kesanli Ali Destani)
Ilk kez bu yil düzenlenen Gaziantep Film Senligi`nde ise Kirik Hayatlar (Halit Refig) en iyi film seçildi. Milano`da (Italya) Mifed`deki yarismada Metin Erksan, Suçlular Aramizda`yla "en iyi sosyal içerikli film armagani"ni aldi.
1966
Türk sinemasi rekora dogru gidiyor. Film sayisi 240. Oyuncu Yilmaz Güney, yönetmen olarak ilk filmini çekti: At, Avrat, Silah. Yücel Uçanoglu, Nazmi Özer, Ferit Ceylan ve Yavuz Figenli yeni yönetmenler. Alp Zeki Heper, Soluk Gecenin Ask Hikâyeleri`nde amatör oyuncular kullandi. Siirsel görüntülere dayali, ama soyut bir ask filmi denemesi olan film, halk önüne çikmadi. Yalnizca özel gösterilerde izlendi.
Metin Erksan Ölmeyen Ask`la halktan kopuk, yalnizca kendisi için çektigi özgün sinema çalismasini sürdürdü. Osman Seden, bir çag filmi olan, Resat Nuri Güntekin uyarlamasi olan iki bölümlü Çalikusu`yla en basarili filmini yapti. Topragin Kani, Pembe Kadin, Ah Güzel Istanbul ve Ölüm Tarlasi Atif Yilmaz`in bu yil çektigi degisik türdeki denemeleriydi. Ve Lütfi Ö. Akad, Sirat Köprüsü adli filmiyle Türk sinemasinda ilk kez genis perde (cinemaskop) sistemini uyguladi.
Türk sinemasi kuramcilarinin çesitli kamplara ayrilip "ATÜT sinemasi", "halk sinemasi", "ulusal sinema", "toplumsal gerçekçilik" gibi görüsleri tartistiklari dönemde Lütfi Ö. Akad, çok önemli bir film patlatti: Senaryo çalismasini Yilmaz Güney`le birlikte yaptigi Hudutlarin Kanunu, Türk sinema tarihinin en önemli filmiydi. Akad, ikinci kez dogarken, Yilmaz Güney`in "büyük oyun"u da uzun süre unutulmayacakti.
Göksel Arsoy Altin Çocuk dizisiyle tipini degistirdi. Cüneyt Arkin, çizgi roman kahramani Malkaçoglu dizisine yöneldi. Sadri Alisik Turist Ömer`le bir güldürü sinemasi tipine agirlik verdi. Sinemaya bu yil giren Yilmaz Gündüz ise bütçesi sinirli, ucuz maliyetli filmlerin yerli James Bond`u oldu.
3. Antalya Film Senligi`nin sonuçlari:
– En iyi film: Bozuk Düzen (Haldun Dormen)
– En iyi 2. film: Topragin Kani (Atif Yilmaz)
– En iyi 3. film: Muradin Türküsü (Atif Yilmaz)
– En iyi yönetmen: Memduh Ün (Namusum Için)
– En iyi senaryo: Erol Keskin, Haldun Dormen (Bozuk Düzen)
– En iyi görüntü yönetmeni: Mustafa Yilmaz (Namusum Için)
– En iyi özgün müzik: Nedim Otyam (Isyancilar)
– En iyi kadin oyuncu: Selma Güneri (Son Kuslar)
– En iyi erkek oyuncu: Ekrem Bora (Sürtük)
– En iyi yardimci kadin oyuncu: Yildiz Kenter (Isyancilar)
– En iyi yardimci erkek oyuncu: Müsfik Kenter (Bozuk Düzen)
– En iyi stüdyo: Acar Film (Namusum Için)
– En iyi kisa metrajli film: Taslarin Aski (Behlül Dal)
Tunus`ta Kartaca Sinema Günü`nde Erksan`in Yilanlarin Öcü seref madalyasi kazandi.
1967
208 film çekildi. Günlük gazetelerde ve dergilerde yayinlanan çizgi-romanlarla foto-romanlarin okuyucu üzerindeki etkinligi bu yil sinemaya da yansidi. Ve Türk sinemasinda yeni bir avantür filmler modasi basladi. Basta Killing olmak üzere, Baytekin, Fantoma, Mandrake, Uçan Adam gibi disarlikli, yani kahramanlari yabanci kökenli bir dizi film yapildi.
Irfan Ünal Ak-Ün, Berker Inanoglu Er, Kadri Yurdatap Kadri ve sosyete terzisi Mualla Özbek Efes Film yapimevlerini kurdular.
Yapimci-yönetmen Osman F. Seden bol yildizli filmler yapmaya devam etti. Oyuncu Türkân Soray Tapilacak Kadin ve Ölümsüz Kadin gibi, adina yazilan senaryolarda yönetmen sinemasinin önüne çikip "yildiz sistemi"ni bir "mitos" yani "efsane" boyutlarina çikardi. Erkek oyunculardan Ayhan Isik ise bu "star sistemi"nin ilk büyük kuramcisi olarak yapimcilar üzerindeki egemenligini sürdürdü. Sokaktaki adamin, lumpen seyircinin sözcüsü olarak devreye giren Yilmaz Güney, yillardir Türk sinemasina egemen olan yakisikli adam-güzel kadin anlayisini degistirip bu kaliplari kirdi. Önceleri döküntü, siradisi filmlerle marjinal bir sinemaci havasi veren Güney, sonralari Atif Yilmaz ve Lütfi Ö. Akad gibi düzeyli yönetmenlerle çalisarak bu asamada gerçek oyunculugu yakaladi. Örnegin Lütfi Ö. Akad`in Kurbanlik Katil adli filminde son derece sasirtici bir oyun sergiledi. Ayni yil gene Akad`in Kizilirmak-Karakoyun`u, Atif Yilmaz`in Balatli Arif ve Kozanoglu adli filmleri, yilin saglam yapitlariydi. Özelliklede Kizilirmak-Karakoyun yilin filmiydi.
Bu arada Türkân Soray da Güney`in yolunu izleyip Lütfi Ö. Akad`la çalisti. Bu isbirliginin ilk filmi Ana`ydi. Ve ilk kez Soray, Otobüs Yolculari ve Aci Hayat sayilmazsa gerçekçi bir tipi canlandirip bir köylü kadinini oynadi.
4. Antalya Film Festivali yapildi:
– En iyi dram filmi: Zalimler (Yilmaz Duru),
– En iyi tarihi film: Bir Millet Uyaniyor (Ertem Egilmez)
– En iyi komedi filmi: Güzel Bir Gün Için (Haldun Dormen)
– En iyi yönetmen: Yilmaz Duru (Zalimler)
– En iyi oyuncu: Erol Günaydin, Erol Keskiner (Güzel Bir Gün Için)
– En iyi görüntü yönetmeni:Ali Ugur (Zalimler)
– En iyi kadin oyuncu: Fatma Girik (Sürtügün Kizi)
– En iyi erkek oyuncu: Yilmaz Güney (Hudutlarin Kanunu)
– En iyi yardimci kadin oyuncu: Aliye Rona (Zalimler)
– En iyi yardimci erkek oyuncu: Erol Günaydin (Güzel Bir Gün Için)
– En iyi film stüdyosu: Acar Film (Çalikusu)
– En iyi kisa metrajli film: Ay Dogarken (Behlül Dal)
– En iyi 2.dram filmi: Hudutlarin Kanunu (Lütfi Ö. Akad)
Bu yil bir ödülde yurt disindan geldi. Atif Yilmaz`in Ah Güzel Istanbul`u, Bordighera`da (Italya) düzenlenen Komik ve Mizahi Filmler Yarismasi`nda gümüs agaç ödülünü kazandi.
1968
117 film çekildi. Renkli film yapimi hizlandirildi. Yeni yönetmenler Aykut Düz, Çetin Inanç ve Melih Gülgen. Bu yenilerden Çetin Inanç, piyasa kosullarina uygun ucuz serüven filmleriyle ön plana çikti. Yeni oyunculardan biri, Ugur Güçlü oldu.
Seyfi Havaeri`nin Kara Sevda adli sarkili-türkülü melodrami, özelliklede Anadolu bölgelerinde büyük is yapti. Izdiham nedeniyle bazi sinemalarin kapilari kirildi.
Ustalardan Atif Yilmaz (Yasemin`in Tatli Aski, Köroglu, Cemile), Memduh Ün (Vuruldum Bir Kiza, Ilk ve Son) ve Lütfi Ö. Akad`da (Kader Böyle Istedi) bir yorgunluk belirtileri görüldü. Içlerinden yalnizca Akad, Vesikali Yarim`le durumu dengelemeye çalisti. Orhan Elmas ise Ezo Gelin`le en iyi filmini ortaya koydu.
Metin Erksan, gene Kuyu ile yeni tartismalar getirdi. Erksan`a özgü "siddet sinemasi"nin yeni ve son bir örnegini verdi. Görkemli gösteri biçimleriyle sapikliga varan bir tutkulu askin trajik öyküsüydü anlattigi.
Yilmaz Güney`in Seyyit Han`i yilin önemli filmlerinden biri oldu. Halk sinemasi kosullarina uygun, siirsel ve destansi anlatimi Türk sinemasina bir "umut isigi" getiriyordu. Taze ve diri bir soluktu bu.
Geleneksel bir biçimde sürdürülen Antalya Film Senligi`nde sonuçlar söyle gelisti:
– En iyi film: Ince Cumali (Yilmaz Duru)
– En iyi 2. film: Vesikali Yarim (Lütfi Ö. Akad)
– En iyi 3. film: Ölüm Tarlasi (Atif Yilmaz)
– En iyi yönetmen: Yilmaz Duru (Ince Cumali)
– En iyi senaryocu: Türkân Duru (Ince Cumali)
– En iyi görüntü yönetmeni: Gani Turanli (Ölüm Tarlasi)
– En iyi kadin oyuncu: Türkân Soray (Vesikali Yarim)
– En iyi erkek oyuncu: Fikret Hakan (Ölüm Tarlasi)
– En iyi yardimci kadin oyuncu: Aliye Rona (Son Gece)
– En iyi yardimci erkek oyuncu: Erol Tas (Ince Cumali)
– En iyi stüdyo: Erman Film (Kurbanlik Katil)
– En iyi kisa metrajli film: Altin Biçaklar (Behlül Dal)
Türk Filmi Arsivi, T.C. Disisleri Bakanligi ve Fransiz Kültür Bakanligi`nin isbirligi sonucu Paris`te Türk Filmleri Haftasi düzenlendi. Ve gösteriye Sevmek Zamani (Metin Erksan), Kizilirmak-Karakoyun (Lütfi Ö. Akad), Bitmeyen Yol (Duygu Sagiroglu), Denize Inen Sokak (Atilla Tokatli) katildilar.
1969
Film sayisi 230. Zorro türü serüven filmlerinin giderek arttigi bir dönemde Metin Erksan`da Atesli Çingene, Daglar Kizi Reyhan gibi filmlerle bir gerileme basladi. Dis kaynakli çizgi roman kahramanlarina karsilik yerli bir çizgi roman kahramani ortaya çikarildi. Orta Asyali bu tarihsel serüven kahramani Tarkan`di.
Bu tür çesitli denemelerin yapildigi sira, yilin en dikkati çeken filmi Halit Refig`den geldi. Batili bir kadinla bir Türk erkeginin insancil açidan birbirlerine yaklasimlarini, evrensel boyutlara ulasan sevecenliklerini isleyen Bir Türke Gönül Verdim, Refig`in yeni bir asamasidir. Ve Ahmet Mekin`in oyunu da gerçek bir yasamdan alinmis öykü içinde yerini bulur.
Adana Sinema Kulübü, Adana Belediyesi ve Devlet Film Arsivi`nin ilk kez düzenledikleri I. Altin Koza Türk Filmi Festivali sonuçlari söyledir:
– En iyi film: Kuyu (Metin Erksan)
– En iyi 2. film: Ezo Gelin (Orhan Elmas)
– En iyi 3. film: Seyyit Han (Yilmaz Güney)
– En iyi yönetmen: Metin Erksan (Kuyu)
– En iyi senaryo: Safa Önal (Menekse Gözler)
– En iyi görüntü yönetmeni: Gani Turanli (Seyyit Han)
– En iyi fon müzikçisi: Nedim Otyam (Seyyit Han)
– En iyi kadin oyuncu: Fatma Girik (Ezo Gelin)
– En iyi erkek oyuncu: Yilmaz Güney (Seyyit Han)
– En iyi yardimci kadin oyuncu: Aliye Rona (Kuyu, Kader Böyle Istedi)
– En iyi yardimci erkek oyuncu: Hayati Hamzaoglu (Kuyu)
– En iyi stüdyo: Lale Film
En iyi film ve yönetmenin seçilmedigi 6. Antalya Film Festivali`nde ise su sonuçlar alindi:
– En iyi 2. film: Bin Yillik Yol (Yilmaz Duru)
– En iyi 3. film: Insanlar Yasadikça (Memduh Ün)
– En iyi senaryocu: Türkân Duru (Bin Yillik Yol)
– En iyi görüntü yönetmeni: Ali Yaver (Öksüz)
– En iyi kadin oyuncu: Hülya Koçyigit (Cemile)
– En iyi erkek oyuncu:Cüneyt Arkin (Insanlar Yasadikça)
– En iyi yardimci kadin oyuncu:Muazzez Arçay (Bin Yillik Yol)
– En iyi yardimci erkek oyuncu:Ferit Sevki (Cemile)
– En iyi çocuk oyuncu: Zafer Karakas (Cemile)
– En iyi kisa metrajli film: Rüya Gibi (Behlül Dal)
1970
226 film çekildi.Yeni oyuncu Selda Alkor. Yeni yönetmenler Yücel Çakmakli ve Temel Gürsu.
Yapimci Türker Inanoglu`nun girisimleriyle Türk -Iran ortak yapim çalismalari basladi. Ve bu çalismalar genis perde sistemiyle (cinemaskop) sürdürüldü. Ertem Göreç`in Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler`iyle Türk sinemasinda masal filmleri dönemi açildi. Yumurcak (Türker Inanoglu) ve Afacan (Menderes Utku) gibi filmlerle "çocuk kahramanlari agir basan" bir sinema türü ortaya çikti. Çeko (Çetin Inanç), yilin is filmlerinden biri oldu. Ayni zamanda Yilmaz Köksal`a ün yaptirdi.
Iddiali ve ünlü yönetmenler "suskunluk dönemi"ne girdi. Eyvah (Metin Erksan), Meçhul Kadin (Duygu Sagiroglu), Kara Gözlüm (Atif Yilmaz) gibi "arabesk-melo" türü filmlere agirlik verdikleri dönemde Umut, yeni bir "dönüm noktasi" getirir Türk sinemasina. Çünkü, Yilmaz Güney`in mizansen cambazliklari arkasina siginmadan sade ve yalin bir dille meydana getirdigi Umut, gerçekçi çabalari belgeci bir tutumla en iyi yansitan bir yapitti. "Umudu umutsuzluga dönüstüren" ilginç bir sinema örnegiydi kuskusuz…
Temel Gürsu`nun ilk filmi Dikkat Kan Araniyor, Bilge Olgaç`in Kerim Korcan uyarlamasi Linç, yilin sözü edilen filmleriydi. Yücel Çakmakli ise, Birlesen Yollar`la Islam düsüncesinin ilk örnegini olusturan, "milli sinema" akimini baslatti.
2. Adana Film Festivali yapildi:
– En iyi film: Umut (Yilmaz Güney)
– En iyi 2.film: Bir Türke Gönül Verdim (Halit Refig)
– En iyi 3.film: Linç (Bilge Olgaç)
– En iyi yönetmen: Bilge Olgaç (Linç)
– En iyi senaryocu: Yilmaz Güney (Umut)
– En iyi görüntü yönetmeni: Ali Yaver (Linç)
– En iyi ton müzigi: Arif Erkin (Umut)
– En iyi kadin oyuncu: Fatma Girik (Büyük Yemin)
– En iyi erkek oyuncu: Yilmaz Güney (Umut)
– En iyi yardimci kadin oyuncu: Seden Kiziltunç (Bir Türke Gönül Verdim)
– En iyi yardimci erkek oyuncu: Bilal Inci (Büyük Yemin)
– En iyi stüdyo: Lale Film.
7. Antalya Film Festivali`nin sonuçlari:
– En iyi film: Bir Çirkin Adam (Yilmaz Güney)
– En iyi 2.film: Kinali Yapincak (Orhan Aksoy)
– En iyi 3.film:Büyük Öç (Yilmaz Duru)
– En iyi yönetmen: Ertem Egilmez (Kalbimin Efendisi)
– En iyi senaryocu: Sadik Sendil (Kalbimin Efendisi)
– En iyi görüntü yönetmeni: Kriton Ilyadis (Kinali Yapincak)
– En iyi kadin oyuncu: Belgin Doruk (Yuvanin Bekçileri)
– En iyi erkek oyuncu: Yilmaz Güney (Bir Çirkin Adam)
– En iyi yardimci kadin oyuncu: Lale Belkis (Kalbimin Efendisi)
– En iyi yardimci erkek oyuncu:Hayati Hamzaoglu (Bir Çirkin Adam)
– En iyi çocuk oyuncu: Ilker Inanoglu (Yumurcak)
– En iyi kisa metrajli film: Vurgun (Behlül Dal)
Bu yil ayrica iki Türk filmi yurt disinda ödüllendirildi. Umut (Yilmaz Güney), Grenoble Film Senligi`nde (Fransa) özel jüri ödülü; Yara (Ümit Utku) Tanca Film Festivali`nde üçüncülük ödülünü kazandilar.
1971 – 1974 Dönemi
1971
Film sayisi gene giderek tirmaniyor. Bu kez tam 265 film çekildi. Arzu Okay, Tarik Akan ve Murat Soydan sinemanin yeni oyunculari. Oyuncu Lale Oraloglu ve Fikret Hakan, yönetmenlige soyundular. Metin Erksan, Emel Sayin`li Makber, Feride ve Hicran gibi filmlerle tür degistirerek tüm ustaligini gizli bir "arabesk"e teslim etti. Ancak içerik yönünden, yani seçtigi konularda büyük bir gerileme kaydederken, usta sinema anlatiminda bir sey yitirmedi. Lütfi Akad da "sarkilar" modasina uyup Zeki Müren`le Rüya Gibi`yi, Orhan Gencebay`la Bir Teselli Ver`i yönetti. Ne var ki ilk arabesk egilimli filmlerden biri olan Bir Teselli Ver her yönden Akad için büyük bir "fiyasko" oldu.
Süreyya Duru`nun Keloglan adli masal türündeki filmi, tüm bölgelerde beklenmedik bir "gise hasilati" elde etti.
Yilmaz Güney, Agit`la destansi sinemasini gelistirirken Aci`yla, özelliklede Umutsuzlar`la siirli ve olgun bir anlatim biçimi ortaya koydu. Bir kaçakçi çetesinin öyküsü üzerine kurulan ve bir tragedya boyutlarina ulasan Agit, Venedik Film Senligi`nde elemeyi kazanip 10 film arasina girmeyi basarir. Baba ise yaygin bir seyirci kesimine inip yilin "büyük is" yapan filmi olur.
3. Adana Film Festivali sonuçlari:
· En iyi film: Agit (Yilmaz Güney)
· En iyi 2.film: Aci (Yilmaz Güney)
· En iyi 3.film: Umutsuzlar (Yilmaz Güney)
· En iyi yönetmen: Yilmaz Güney
· En iyi senaryo: Yilmaz Güney (Agit)
· En iyi görüntü yönetmeni: Gani Turanli (Aci, Agit, Umutsuzlar)
· En iyi film müzigi:Metin Bükey (Aci)
· En iyi kadin oyuncu: Fatma Girik (Aci)
· En iyi erkek oyuncu: Yilmaz Güney (Agit)
· En iyi yardimci erkek oyuncu: Süleyman Turan (Yarin Son Gün)
· En iyi stüdyo: Lale ve Ören Ayrica Aliye Rona, sinemaya hizmetleri nedeniyle jüri özel ödülü aldi.
8. Antalya Film Festivali sonuçlari söyle oldu:
· En iyi film: Ankara Ekspresi (Muzaffer Aslan)
· En iyi 2.film:Öleceksek Ölelim (Orhan Elmas)
· En iyi 3.film: Pamuk Prenses ve 7 Cüceler (Ertem Göreç)
· En iyi yönetmen: Muzaffer Aslan (Ankara Ekspresi)
· En iyi senaryo: Bülent Oran (Ankara Ekspresi)
· En iyi görüntü yönetmeni: Cengiz Tacer (Ankara Ekspresi)
· En iyi kadin oyuncu: Filiz Akin (Ankara Ekspresi)
· En iyi erkek oyuncu: Fikret Hakan (Hasret)
· En iyi yardimci kadin oyuncu: Suna Selen (Pamuk Prenses)
· En iyi yardimci erkek oyuncu: Sadri Alisik (Afacan Küçük Serseri)
. En iyi çocuk oyuncu: Menderes Utku (Afacan)
· En iyi kisa metrajli film: Hasret (Behlül Dal)
Gene bu yil Milano Çocuk Filmleri Festivali`nde Afacan Küçük Serseri (Ülkü Erakalin) birincilik ödülü aldi.
1972
Bir yillik süre içinde 299 filmle, Türk sinema tarihinin en büyük rekoru kirildi. Bu arada renkli film yapimi da 185`le, siyah-beyaz çalismalari geride birakti.
Yeni oyuncu Serdar Gökhan. Oyuncu Türkân Soray, Dönüs`le ilk yönetmenlik denemesinde basarili oldu. Metin Erksan`in Keloglan Can Kiz adli filmi ise sinema giselerinde bekleneni vermedi, bu açidan "fiyasko"yla sonuçlandi. "Milli sinema"nin kuramcisi Yücel Çakmakli, Islami düsünceyi Çile ve Zehra`yla sürdürdü. Melih Gülgen, Parçala Behçet`le seks ve avantür filmlerine yeni bir yol açti. Asiri siddet sahneleriyle dolu bu tür filmlerin oyuncusu da Behçet Naçar`di.
Atif Yilmaz Utanç`la toplumun ezildigi kadin sorununa yaklasti. Lütfi Ö. Akad, Irmak ve Gökçe Çiçek`le eski törelerin, geleneklerin altini çizen çalismalar yapti. Her iki film de yeni atilimlarin 1972 yilindaki ilk örneklerini olusturdu. Yilmaz Duru, Ince Cumali`den sonra en basarili filmini ortaya koydu. Bu, Kara Dogan`di.
9. Antalya Film Festivali sonuçlari:
· En iyi film: Zulüm (Atif Yilmaz)
· En iyi 2.film: Sev Kardesim (Ertem Egilmez)
· En iyi 3.film: Üvey Ana (Ülkü Erakalin)
· En iyi yönetmen:Atif Yilmaz (Zulüm)
· En iyi senaryocu: Sadik Sendil (Sev Kardesim)
· En iyi görüntü yönetmeni: Cengiz Tacer (Zulüm)
· En iyi kadin oyuncu: Zeynep Aksu (Üvey Ana)
· En iyi erkek oyuncu: Murat Soydan (Üvey Ana)
· En iyi yardimci kadin oyuncu: Fatma Karanfil (Üvey Ana)
· En iyi yardimci erkek oyuncu: Süleyman Turan (Güllü)
· En iyi kadin karakter oyucusu: Sükriye Atav (Emine)
· En iyi erkek karakter oyuncusu: Münir Özkul (Sev Kardesim)
4. Adana Film Festivali:
· En iyi film: Kara Dogan (Yilmaz Duru)
· En iyi 2.film: Yarali Kurt (Lütfi Ö. Akad)
· En iyi 3.film: Irmak (Lütfi Ö. Akad)
· En iyi yönetmen: Yilmaz Duru (Kara Dogan)
· En iyi senaryocu: Sabah Duru (Kara Dogan)
· En iyi görüntü yönetmeni: Ali Ugur (Kara Dogan)
· En iyi kadin oyuncu: Hülya Koçyigit (Zehra)
· En iyi erkek oyuncu: Cüneyt Arkin (Yarali Kurt)
· En iyi yardimci kadin oyuncu: Muhterem Nur (Kara Gün)
· En iyi yardimci erkek oyuncu: Osman Alyanak (Irmak)
1973
209 film çevrildi. Siyah-beyaz film sayisi ise bu yil 30`a düstü. Çifte Rabialar`la dinsel filmler gene yeni bir tirmanisa geçti.
Türkan Soray, ikinci yönetmenlik denemesi Azap`la büyük bir basarisizliga ugradi. Safa Önal Umut Dünyasi, Ertem Egilmez Canim Kardesim`le küçük insanlarin dünyalarini insancil bir yaklasim içinde verip kendi çizgilerini astilar. Lütfi Ö. Akad, önce Gelin ve sonra da Dügün`le iç-göç olayina yeni bakis açilari getiriyordu.
Akad`in Gelin`i 2. Uluslararasi Tahran Film Senligi`nde 72 filmlik ön elemeyi kazanip yarismaya girmeyi basardi. Ve Paris`te "Yilmaz Güney Haftasi" düzenlendi. Dönüs (Türkan Soray), Moskova Film Senligi`ne katildi.
10. Antalya Film Festivali yapildi:
· En iyi film: Hayat mi Bu (Orhan Aksoy)
· En iyi 2. film: Dinmeyen Sizi (Nejat Saydam)
· En iyi 3. film: Suçlu (Mehmet Dinler)
· En iyi yönetmen: Nejat Saydam (Dinmeyen Sizi)
· En iyi senaryo: Hamdi Degirmencioglu (Hayat mi Bu)
· En iyi görüntü yönetmeni: Melih Sertesen (Dinmeyen Sizi)
· En iyi kadin oyuncu: Hülya Koçyigit (Tanri Misafiri)
· En iyi erkek oyuncu: Tarik Akan (Suçlu)
· En iyi yardimci kadin oyuncu: Semra Sar (Hayat mi Bu)
· En iyi yardimci erkek oyuncu: Yildirim Önal (Dinmeyen Sizi)
· En iyi çocuk oyuncu: Menderes Utku (Afacan Harika Çocuk)
· En iyi stüdyo: Acar Film (Dinmeyen Sizi)
· En iyi kisa metrajli film: Yuva Hasreti (Behlül Dal)
5. Adana Film Festivali sonuçlari ise söyle oldu:
· En iyi film: Gelin (Lütfi Ö. Akad)
· En iyi 2. film: Canim Kardesim (Lütfi Ö. Akad)
· En iyi 3. film: Mahpus (Nejat Saydam)
· En iyi yönetmen: Ertem Egilmez (Canim Kardesim)
· En iyi görüntü yönetmeni: Erdogan Engin (Canim Kardesim)
· En iyi müzik: Cahit Oben (Canim Kardesim)
· En iyi kadin oyuncu: Türkan Soray (Mahpus)
· En iyi erkek oyuncu: Kadir Inanir (Utanç)
· En iyi yardimci kadin oyuncu: Ülkü Ülker (Utanç), Nazan Adali (Gelin)
· En iyi yardimci erkek oyuncu: Kamuran Usluer (Gelin)
· En iyi stüdyo: Ören Film
1974
189 film çevrildi. Siyah-beyaz film sayisi 6`da kaldi. Yeni yönetmenler Ömer Kavur`la Tunç Okan, yeni oyuncu ise Gülsen Bubikoglu ve Kemal Sunal.
Türk Sinemasinda sendikalasma faaliyetleri basladi. Nazif Tastepe`nin baskanligini yaptigi Türk Isçileri Sendikasi`na Film-Sen (Türkiye Film Emekçileri Sendikasi) katildi. Baskani da Serif Gören`di.
Oksal Pekmezoglu, Lando Buzzanhca`li Italyan komedi filmlerinden uyarladigi Bes Tavuk Bir Horoz`la yeni bir moda baslatti. Ve bu "seks komedileri modasi" Türk sinemasindaki bunalimi iyice körükledi.
Avantür filmlerle ün yapan oyuncu Tunç Okan, ilk yönetmenlik denemesini Isveç`te gerçeklestirdi. Ve son derece basarili bir film ortaya koydu
belgesi-1616