Stres bağışıklık sisteminin ve genel direncin zayıflamasına neden olur. Duygusal dengeyi dengeleyen faktör ise sizin geliştirdiğiniz kişisel baş etme becerilerinizdir. Eğer baş etme becerileriniz iyi geliştirilmemişse dengesizlik devam edecektir. Güçlü sosyal destek ve uygun baş etme becerileriniz varsa problem çözülebilir ve dengeyi yeniden kurabilirsiniz. İşte bu becerilerinizi geliştirmeniz için öneriler:
Stres Kaynaklarınızı ve Tepkilerinizi Tanıyın
Troya filminde Brad Pitt’in canlandırdığı karakter achilles’i (aşil) hatırlarsınız. Mitolojiye göre tanrıça olan annesi onun savaşlarda zarar görmesini engellemek için bebekken kutsal suya daldırır. Ancak onu bileğinden tutarak suya daldırırken tuttuğu yerler, suyla temas etmediği için tek zarar göreceği yer orasıydı. Nitekim yıllar sonra Aşil, Troya savaşında bu zayıf noktasından aldığı ok darbesiyle ölür. Bu efsaneden “aşil kemiği” ve insanların zayıf noktalarını simgeleyen bir terim doğmuştur. Sizin zayıf yanlarınız neler? Stres baskısı altında kaldığınızda, stres sizi nereden vuruyor?
Stresin pek çok kaynağı olabilir. Bu olayların anlamları hakkında kendinize ne söylüyorsunuz? Sizi neler strese sokar, ve vücudunuz stres altında nasıl tepkiler verir? Gergin mi olursunuz, ya da çok mu sinirli?
Strese Karşı Duygusal Tepkilerinizi Azaltın
Bu kısım sizin stres kaynağını nasıl algıladığınızla ilgilidir. Durum karşısında nasıl hissediyorsunuz? çaresiz mi, pasif mi kabul eden mi? Hepimiz, bir durumu algılayış şeklimize göre hisseder ve bir tepki veririz.
Acaba olayları çok kritik ya da acil oldukları konusunda kendinize gereğinden fazla mı yükleniyorsunuz?
Ya da zorlandığınız durumları çok daha zor durumlara gelecek şekilde mi yorumluyorsunuz. Kendinizi “eğer kazanamazsam….”, ya da “eğer beceremezsem…” şeklinde sınav dan sonraki olacaklara odaklamayın. Sonrasını düşündükçe kaygınız ve stresiniz artacaktır.
Duygusal Kaynaklarınızı Harekete Geçirin
Unutmayın bu sınava ve onun zorlayıcı sürecini sadece siz yaşamıyorsunuz. Arkadaşlarınızla yaşadıklarınızı paylaşın.
Stres Yönetimi:
Stresle mücadele şeklimiz iki türlü olmakta: Ya geri çekiliyoruz ki yaşanılanlar karşısında bunlar; bastırma, inkar etme, yansıtma ve mantığa bürüme şeklinde oluşmakta ya da stresle mücadele etme yolunu seçeriz.
Baş Etme:
Maslow ihtiyaçlar hiyerarşisinde de en alt basamağı fiziksel ihtiyaçların karşılanması oluşturur. Fiziksel iyi oluşunuz karşılanmadan diğer ihtiyaçlarınız karşılanamaz. Bunlar da dinlenme ve beslenmenize dikkat etmenizle mümkün olacaktır. Beden direnciniz fazla olduğu zaman sizi zorlayacak durumlara karşı direnciniz daha fazla olacaktır. Dengeli beslenme, ideal kilonuzda kalma ve yeterli süre uyku. Ne çok fazla ne çok az.
Kendini Yönetme:
Stresle ilgili önemli bir faktör, zaman yönetimidir. Bir saatte 60 dakika ve 1 günde sadece 24 saat var. Bu, ders çalışmak, kendimize zaman ayırmak, ailevi sorumluluklar, dinlenme gibi faaliyetler için elimizdeki zamandır. Zaman yönetimi ile ilgili en önemli şey kendini yönetmektir; Çünkü siz esnek olabilirsiniz ama zaman asla esnek olamaz.
Yaşamınızdaki öncelikleri belirleyin. Gerçekten planlarınız ve programlarınız çok aksıyorsa ve bu durum sizin için başa çıkılmaz bir stres kaynağıysa yaşamınızdaki öncelikleri belirleyin ve hayatınızdaki gerçekten önemli şeyleri feda etmeden daha az önemli olanları biraz bekletin.
Bir gününüze saatler ekleyemezsiniz ancak “kullanışlı” zamanı artırabilirsiniz programınızı sahip olduğunuz tüm zamana göre yapın. Zaman kayıplarınızı belirleyin ve azaltın.
Zamanın acilliğini azaltabilirsiniz. Belki de vazifeniz kendinizi zorladığınız kadar acil bitirilmek zorunda değildir. Zamanın uygun kullanımını olumsuz etkileyen bir diğer problem yaptığınız vazifede mükemmel olmaya çabalamak. Kendinize “mükemmel olmamak” konusunda izin vermek size bir sorun çıkartmayacaktır. Tabii ki baştan savma iş yapmak istemezsiniz ama şunu hatırlayın ki pek çok ürün ve tasarılar önce ortaya çıktıktan sonra siz üzerinde yapılan düzenlemelerle mükemmelleşir.
Bir vazifeyi bitirememe korkusunun kaytarma yaratacağının farkında olun. Vazifeniz size altında ezileceğiniz kadar çok büyük görünebilir. Elinizdeki işi –ya da dersi- daha küçük alt vazifelere bölebilirsiniz. Bitirme korkusu bir şeyi yerine getirme konusunda kendine güvensizlikten kaynaklanır olumlu bir tutum geliştirebilirsiniz bunu denemeden bilemezsiniz. Ayrıca bir görev ya da vazifede başarısız olmak sizin beceriksiz yada yeteneksiz olduğunuz anlamına gelmez. Bunun yaşamınızı zenginleştirecek bir deneyim olduğu düşüncesi bir vazifeyi üstlenmenizi daha kolaylaştıracaktır.
Belki de yaşamı olduğu haliyle kabul edebilmemiz bizim stres yaşamamızı en aza indirecektir.
Çerçeveler:
Fazla gerilime neden olacak durumları yeniden tanımlayın örneğin sınavlara ne bildiğinizi gösterme fırsatı olarak görün ne bilmediğiniz ölçme testi değil. Bu bakışınızın size ne kadar güçlü hissediş sağladığını göreceksiniz.
Kapatma:
Sıkıntı veren düşüncelerinizi yarıda keserek kapatın.
Rahatsız edici durumu aklınıza getirin. Şimdi bu rahatsız eden durumla ilgili düşüncelerinizi kesin. Parmak şıklatarak veya elinizi çırparak yapabilirsiniz. Bu sembol işinizi kolaylaştıracaktır. Bu düşünceler kaybolana kadar devam edin.
Telkin:
Geçmişte moraliniz bozuk olduğunda yanınızda aileniz vardı ve size sürekli size olumlu telkinlerde bulunuyorlardı. Ancak bu defa kendiniz yapmak zorundasınız. Ne yazık ki bu ihtiyacımızı karşılamayı ihmal ediyoruz. Unutmadıklarımızsa bizim kendimizi baltaladığımız olumsuz telkinlerdir. “Yapamayacağım” “başaramayacağım”la başlayan cümleler buna örnektir.
Eğer hatayı hayal ederseniz, başınıza bu gelecektir. Eğer başarıyı arzularsanız başarılı olursunuz. Buradan hareketle kendinize aşağıdaki cümleleri tekrarlayabilirsiniz.
“Hissettiklerim, sadece bedensel tepkiler. Onunla baş edecek gerekli becerilere sahibim.”
“Yaşadığım bu his beni durdurmaz, işime devam edebilirim.”
“Endişeli olmam normal yakında geçer.”
Mola:
Stres durumu karşısında etkili bir yöntemdir. Baş döndürücü akışa kaptırıp unuturuz yaşamlarımızda kendimize küçük molalar vermeyi. Yürüyüş yapmak, kitap okumak, hayal kurmak birkaç örnek olabilir.
Stres yalnızlığın duygusudur. Stres nedir diye sorduğunuzda pek çok kişi “sıkışık trafik” ve “o trafikte adım adım ilerlerken yaşanılan duygu der.” Kişi asla içinden çıkamadığı ve sonlandıramadığı bir zorunluluk içindedir, yapmayı çok istese de arabayı bırakıp kaçamaz üstelik. Oysa aynı kişi sevdiği bir kişi o an yanında olsa ya da çok ilgisini çeken bir işle meşgul olduğunda yaşadığı duygu çok farklı olurdu. Sınav döneminde yaşadıklarınızı da trafikteki sıkışıklığa benzetebiliriz. Bu örnek de destek kaynaklarının önemini ortaya çıkarmaktadır. Çevrenizden (Arkadaşlarınız ve aileniz) alacağınız destek, hobileriniz, uğraşlarınızın size sağlayacağı destek
belgesi-1881