Kimi insanlar, her iki elinin parmaklarını birbirine geçirerek ve onları
gererek ses çıkartırlar, yani çıtlatırlar. Çoğumuz buradan gelen sesin
kemiklerden geldiğini sanırız, hatta rahatsız oluruz ama nedense bunu
yapanlar durumlarından memnun görünürler. En çok ve kolaylıkla çıtlattığımız
yerler vücudumuzda en çok bulunan sürtünmeli eklem yerleridir. Bu tip eklem
yerlerinde, örneğin, parmaklarınızda, iki kemiğin birleştiği yerde bir
bağlantı kapsülü ve bu kapsülün içinde de, kemiklerin hareketleri sırasında,
buraları yağlayan bir sıvı bulunmaktadır. Bu sıvının içinde erimiş durumda
oksijen, nitrojen ve karbondioksit gazları bulunur. Vücudumuzda en kolay
çıtlatabileceğimiz eklem yerlerimiz parmaklarımızdır. Parmaklarımız
gerilince ve eklem yerlerimiz düzleşince bu kapsül de gerilir. İçindeki
sıvının basıncı azalır ve gaz kabarcıkları patlamaya başlar. İşte duyduğumuz
bu seslerdir. Patlayan kabarcıklar sonucunda gazlar bu sıvıyı terk eder,
sıvı daha da genleşir ve eklem yerinin hareket yeteneğini artırır. Kuşkusuz
ki eklem yerinin gerilmesi, bu kapsülün boyu ile sınırlıdır.
Eğer parmaklarınızı çıtlattığınız anda röntgenini de çekmiş olsanız, eklem
içinde oluşan gaz kabarcıklarını görebilirsiniz. Bu olay eklem yerindeki
hacmi yaklaşık yüzde 15-20 artırır. Aynı parmağınızı arka arkaya
çıtlatamazsınız. Bir süre beklemeniz gerekir, çünkü gaz kabarcıklarının sıvı
içerisinde tekrar oluşması biraz zaman alır. Tüm bu açıklamalar, deneylerle
kanıtlanmasına karşın, yine de bu kadar küçük gazın, bu denli büyük bir ses
çıkartabilmesinin nedeni hâlâ anlaşılmış değildir.
Ayrıca detaylı çalışmalar göstermiştir ki, çıtırdama sırasında iki ayrı ses
duyulmaktadır. Birincisinin gaz kabarcıklarının patlaması olduğu biliniyor.
İkinci sesin ise kapsülün uzama sınırına vardığında çıktığı sanılıyor.
Peki, parmaklarımızı çıtlatmak vücudumuz için zararlı mıdır? Bunu alışkanlık
biçimini getirenlerde, eklemler çevresindeki yumuşak doku zarar görmekte,
parmaklar şişmekte, dolayısıyla elin kavrama gücü azalmaktadır…
belgesi-2937