Neden Psikososyal Hizmetler?

Çağımızın yaman bir çelişkisi ile yüz yüzeyiz; ister aç kalın; ister “yediği önünde yemediği ardında” bir insan olun, payınıza düşen yine yoksunluk yine yoksunluk yine yoksunluk….

Değişen, küreselleşen dünyamızda değerlerimizin, inançlarımızın yaşadığı sarsıntı beraberinde yoksunluk, yitiklik, yalnızlığı da sürüklüyor ve kocaman bir boşluk yaratıyor. Her şeyi varmış gibi olmasına rağmen; doğasının gereği vazgeçemediği biricik “insan olma bilinci”nde hissizleşmenin yarattığı korkunun gölgesinde yaşıyor. Gölgede yaşayanlar da korktukça yitiyor, kayboluyor, hissizleşiyor. Endişe duygusunu da ilaçlarla, uyuşturucularla, alkolle, bilgisayar-internetle, TV ile, aşırı ve gereksiz tüketimle, marka ile, futbol fanatizmi ile, sığ ve sahte ilişkilerle uyutmaya ve avutmaya çalışıyor. Daha fazlasına sahip olursa endişeden kurtulacağını sanıyor. Ama içindeki boşluğu bir türlü dolduramıyor. Kendini tekrar ederek, bu kez farklı bir sonuç alabileceği yanılgısından bir türlü kurtulamıyor. Günümüz insanı mutsuz, doyumsuz ve korku dolu….

Bu zorlu yaşam süreci içerisinde bazen belli bir dönemde bazen de aniden ortaya çıkan, kritik ve zorlu yaşam olayları da bireyin gelişim sürecini ciddi bir şekilde aksatmakta, sosyal ve psikolojik durumunu olumsuz etkileyerek, kriz durumları oluşturmaktadır. Günümüz insanının yaşadığı çağın karmaşası karşısında durumu zaten zor iken, kritik olaylara çocuk ve genç yaşta maruz kalma ise bu süreci kat ve kat zorlaştırmaktadır.

Kritik/zorlu yaşam olaylarının tümünü Dünyadan silmek bugün olası gözükmüyor. Hemen hemen hepimizin yaşamında düş kırıklıkları, başarısızlıklar, sevdiklerimizin kaybı, yaşadığımız yoksunluklar gibi kötü günler yer almıştır. Yitenler yanında tüm bunlara rağmen yaşamları uyum içinde geçen mutlu kişiler de vardır. Dünyanın her köşesinde, din, dil, cins, ırk, zeka, kültür, eğitim, ekonomik durum… ayrımı yapmaksızın bu tür insanlara rastlayabiliriz. Yaşam onlara daha cömert davrandığından değil, onlar yaşama daha cömert bakabildiklerinden dinginliği ve ahengi yakalamışlardır. Günümüzün karmaşasında umut üretmenin coşkusunu bize sunan bu insanlara psikoloji çok şey borçludur.

Psikoloji alanında yapılan çalışmalar, bireylerin gelişimlerini ve sağlıklarını örseleyen olaylar karşısında, koruma ve önleme çalışmaları; yani bireylerin var olan baş etme güçlerini ortaya çıkararak destekleme, insan olma bilincini, değerini ve inancını güçlendirme, bilgilendirme daha az örseleyici ve sonuçlarına bakıldığında daha kalıcı olduğunu göstermiştir.

Eğitimde Psikososyal Koruma, Önleme ve Müdahale Hizmetleri

Eğitimde, bireylerin bireysel ve gelişim özelliklerini dikkate alarak psikolojik olarak ahenkli ve güçlü olmalarını sağlamak, kritik ve zorlu yaşam olayları karşısında baş etme güçlerini geliştirmek temel önleme kapsamındadır.

Temel önleme hizmetleri içerisinde bireyin yaşamın güçlükleri ve zorlukları karşısında gerçek ve doğru bilgi edinme ve öğrenme gereksinimlerinin karşılanması temel bir haktır. Bilgilendirme bireylerin bireysel ve gelişim özellikleri doğrultusunda psikolojik güven ortamı içerisinde yapılmalıdır. Şairin dediği gibi “su insanı boğar, ateş yakarmış…”.

Eğitimde birey yetiştirirken; olumlu başa çıkma ve korunma yolları konusunda bilgi ve deneyimlerini zenginleştirmek; eğitim programlarında içeriğe uygun bir şekilde kritik/zorlu yaşam olayları, bağımlılık, baş etme becerileri, bilgilendirme, duyarlılık, anlayış, davranış ve tutum geliştirme çalışmalarına yer vermek; okul ve aileler arasındaki ilişkiyi güçlendirmek; TV ve basında bilgi ve duyarlılığı artırıcı programlarla toplumun duyarlılığını artırmak temel önleme kapsamında yapılacak çalışmaları içermelidir.

Psikososyal paket programlar doğrultusunda psikolojik güçlendirme temel yaklaşım olarak ele alınmalıdır. Çocukların ve gençlerin kendilerini özgürce ifade edecekleri okullarda her türlü spor faaliyetleri, izcilik, eğitsel kol etkinlikleri, özel yeteneklerinin değerlendirilmesi, hobiler, okumak, kendini geliştirme olanaklarının sağlanması gibi destekleyici hizmetlerle bütünleştirilmelidir.

Psikososyal paket programlar ile birlikte akran desteği programı oluşturulmalıdır. Bu programla her okuldan sevilen ve liderlik özelliği gösteren birlik ve dayanışma sağlayabilecek öğrenciler seçilerek kritik/zorlu yaşam olaylarına bilgi, deneyim ve yaklaşım duyarlılıklarının artırılması sağlanmalıdır. Eğitim alan her öğrencinin çevresinde bulunan diğer çocuklara doğal akran ilişkisi içinde eğitim vermesi ve bu çocukların psikolojik danışmanlar ve öğretmenler tarafından desteklenmesini içermelidir.

Kritik/zorlu yaşam olayları ile baş etme konularında psikolojik danışmanlar aracılığı ile mevcut durumu ve nedenlerini ortaya koyabilecek araştırmalar yapılmalı, eğitim modelleri geliştirme izleme ve değerlendirme çalışmaları ile desteklenmelidir.

Kritik/zorlu yaşam olayları sonrasında ileri psikososyal destek programları ile desteklemek, tampon destek kapsamındadır. Başlangıçta müdahale, önlemenin başarı şansını arttırdığı gibi kişilerin fazla zarar görmemesini sağlayacaktır.

Tampon destek kapsamında, çocuklar ve gençler bireysel veya grup halinde aileleri, öğretmenleri ve yakın çevreleri ile birlikte ele alınmalıdır. Buradaki temel amaç risk altındaki çocuklar ve gençlerin yaşam alanı içerisinde güçlendirilmesi ve onlar için daha iyi çevre yaratılmasıdır. Birey ancak kendi ortamında en uygun sosyal gelişim olanağına kavuşabilir. Kritik/zorlu yaşam olaylarına maruz kalmış çocuk ve gençlerin sosyal çevrelerinden uzaklaştırılmadan eğitim sistemi içerisinde koruyucu ve önleyici programların uygulanması oldukça önemlidir.

Müdahale hizmetleri kapsamında;
Ø
Öğrenciyi, ailesini ve öğretmenlerini yapılabilecekler konusunda bilgilendirmek,
Ø Sağlık kurumları ile iş birliği kurularak tedavi ve rehabilitasyona yönlendirmek, tedavisi devam eden öğrencileri izlemek ve değerlendirmek,
Ø Ailesi ve çevresi tarafından ihmal, istismar gibi durumlarda koruma kararı alınması için gereken iş birliğini sağlamak,
Ø Emniyet (çocuk bürosu) iş birliğini sağlamak gerekmektedir.

Tüm eğitsel ve psikososyal koruma ve önleme yöntemleri temel, tampon ve müdahale hizmetleri olmak üzere her basamak birbiri ile iç içe ele alınarak değerlendirilmelidir. Öncelik yüksek risk altında bulunan okullar olmak üzere tüm okullarda bireysel ve gelişim özellikleri dikkate alınarak uygulanmalıdır. Her basamakta eğitim ve süpervizyon hizmetlerinin beraberinde meslektaşların dayanışmasının sağlanması çalışan kişilerin tükenmişliklerini azaltacak, verimi artıracaktır.

Kuşkusuz psikolojik ahenk ve güçlülük, sadece psikososyal koruma, önleme ve müdahale hizmetleri ile sağlanamaz. Bireyin yaşamını etkileyen tüm faktörler bu süreçte önemli yer tutmaktadır. Doğal olarak bireyin birincil gereksinimleri karşılanmadan psikolojik destek verilmez, görmezden gelerek verilmeye çalışılan en iyi psikolojik destek bile olsa çözüm getirmeyecektir. Bütüncül bir yaklaşımdan hareketle; birey ele alınırken ve değerlendirilirken, okula bakış açısının da bu yönde geliştirilmesi kaçınılmazdır.

Ruh sağlığını koruyucu, önleyici ve müdahale edici hizmet sunan meslek grupları, üstlendikleri bu kilit görevde, psikolojik ahengin ve güçlülüğün sağlanmasında önemli bir misyon yüklenmektedirler. Bu nedenle psikososyal koruma, önleme ve müdahale hizmetleri dönemsel bir çalışma değildir. Günümüz insanının yaşadığı karmaşada psikolojik olarak güçlü bireyler sağlıklı gelişimleri ile sağlıklı toplumu yaratacaklardır. Psikolojik olarak güçlü olabilenler yarına kalabilenlerdir.

Şb. Md. Bergin LEVENT – Psk. Nazan CERRAH
MEB Özel Eğitim, Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Psikososyal Koruma, Önleme ve Müdahale Birimi

Kaynak: Turk PDR Dernegi Sitesi
belgesi-974

Belgeci , 2280 belge yazmış

Cevap Gönderin