Ne zaman insanlara stres yönetimi, meditasyon ve yaşamda ustalaşma dersleri verdiğimi söylesem, bana "Buna ihtiyaç var mı ki!" diyorlar. Hızla akan bir dünyada yaşıyoruz. Bilgi, fırsatlar ve zorluklar, her gün katlanarak artıyor. Kısacası, yaşam dolu dolu geçiyor!
Genellikle yaşamımız, hızlı tempolu bir filmdeki soluk soluğa ve farkına varılmadan geçen, adeta birbirini kovalayan sahnelere benziyor. Oysa bence yaşam, bir dizi çarpıcı natürmort fotoğraf ya da manzara gibi olmalıdır. Yaşamdan zevk alınmalı; biraz çeşni katmak adına, yaşama doğru miktarda delişmen senaryo serpiştirilmelidir.
Çoğu zaman sabah yataktan kalkar kalkmaz, zihnimizi hemen çok uzun bir "yapılacaklar" listesi işgal eder. Bunun yerine, zarif, zengin ve yüksek kaliteli bir "olunacaklar" listesi hazırlamaya odaklanarak güne başlamayı öneririm.
Kanaatimce, esas önemli olan, bugün ne yapmak istediğiniz değil; ne olmak, nasıl hissetmek ya da neyi yaşamak istediğinizdir. Bugün esasen yaşamın hangi niteliklerine katılmak istiyorsunuz: barış, denge, sevgi, cesaret, mutluluk, neşe, mizah, uyum, güven? Ya da gerçekten, varsayılan en küçük ortak payda moduna girip zıtlıkları yaşamak mı istiyorsunuz?
Neden güne o gün yaşamak ve temsil etmek istediğiniz niteliği bir yere not ederek başlamıyorsunuz? Gün ilerledikçe, o niteliği hatırlamanıza ve güçlendirmenize yardımcı olacak farklı alışkanlıklar yaratın. Böylece gününüz, sizin için gerçekten en önemli olan ve size en kalıcı değeri sunacak şeyle geçer. Örneğin, belli bir gün için en önemli "olunacak" nitelik olarak "huzur"u seçebilirsiniz. Böylece, gün içinde her faaliyete ve etkileşime başlarken, devam ederken ve son verirken huzur içinde olursunuz.
Başka bir deyişle, yaşamak istediğiniz niteliğin başarmak istediğiniz hedefler listesinden daha uzun olmasını sağlayın. Nerede olursanız olun, ne yaparsanız yapın ve bunu kiminle yaparsanız yapın, her zaman kendinize sorun: "Bugün için seçtiğim nitelik, bu etkileşime nasıl nüfuz edebilir?"
Yıllardır geliştirdiğim ve öğrettiğim tekniklerden birine değinmek istiyorum. Bu teknik, kaybettiğinizi fark ettiğiniz niteliğinize yeniden odaklanmanıza yardımcı oluyor.
Önce, yavaşlayın; sonra, 7 derin nefes alın. Nefes alırken, o gün için seçtiğiniz niteliği soluduğunuzu hayal edin; bütün vücudunuza/zihninize nüfuz ettiğini görüp hissedin ve ardından, nefes verirken, bu niteliğin zıttının dışarı çıktığını görüp hissedin. Derin ve nazikçe nefes alırken bunu gerçekten hissedin ve görün. Bu 7 nefesin sonunda kendinizi yenilenmiş ve hedefe odaklanmış hissedeceksiniz.
İnanın, niteliğinize odaklanmada tutarlılık göstermeyi öğrendikçe, yalnızca seçtiğiniz pozitif niteliği yaşama zevkini tatmakla kalmayacak; aynı zamanda bir ek ödül olarak, "yapılacaklar" listenizdeki en önemli şeyin kolay ve etkili bir şekilde başarıldığını görüp şaşıracaksınız.
Uygulamanızı istediğim şeyin bir "sanat" olduğunu anlamanızı isterim. Kimi zaman bir sanat yapıtı yaratmak üzere işe koyulduğunuzda, işler karışabilir. Vizyonunuzu yitirdiğiniz ve seçtiğiniz niteliğe odaklanamadığınız anlarda umutsuzluğa kapılmayın. Zamanla, bu konuda daha iyi olacaksınız. Yine zamanla, odağınızı kaybederseniz, çok da önemli olmadığını öğreneceksiniz! Onu kaybettiğinizde, önce kaybettiğinizin farkına varın; sonra, esprili bir yaklaşımla kendinize iyice gülün; mola verin ve sakinleştikten sonra, seçtiğiniz niteliği tekrar uygulayın.
Öyleyse, sabah kalktığınızda neden "olunacaklar" listenizle güne başlamıyor ve seçtiğiniz niteliğin tüm gününüze nüfuz etmesini sağlamıyorsunuz? Odaklanmayı sürdürmenize yardım etmek için, yukarıda tarif edilen nefes alma egzersizini elinizden geldiğince sık, örneğin otomobil kullanırken, kuyrukta beklerken, birini beklerken, vb. yapın. Kimileri de her yere üzerinde hatırlatma amaçlı olarak niteliğin yazılı olduğu Post-it® not kağıtları yapıştırmayı yararlı bulur. Niteliğinizi avcunuzun içine bile yazabilirsiniz ya da bilgisayarınıza otomatik uyarı mesajı koyabilirsiniz.
Düşünün, bir yıl bu şekilde yaşadıktan sonra, hem kendi yaşamınızı hem de sevdiklerinizin ve diğer insanların yaşamlarını ne kadar zengin ve dopdolu nitelikler ve deneyimlerle donatacaksınız. Bu basit yaklaşımı uygulayarak yaşamlarında büyük iyileşmeler sağlayan çok sayıda insan tanıdım!
Bu mümkün! Kendinize bir şans verin; bunu hak ediyorsunuz. Her zaman mükemmel bir biçimde yapmak zorunda değilsiniz; ama mesele, mükemmel olmak değil zaten, değil mi? Önemli olan, varış noktası değil, yolculuğun kendisi. Unutmayın, her gün, her an, harikulade neşeli, huzurlu ve sevgi dolu "olmayı" seçebilirsiniz. Bu bir seçim ve sizin seçiminiz. Güne öncelikli işlere öncelik vererek başlayın; ustalığınıza sahip çıkın; bugün "olmak" istediğiniz kişiyi yaşayın!