OMEGA-3 ( N-3 ) yağ asitleri içeren besinlerin sağlığımız açısından önemini belgeleyen araştırma sonuçları arttıkça beslenme uzmanları doktorlar ve tüketicilerin balık yağı ve keten tohumuna ilgileri arttı.
İçerdiği N-3 yağ asiti oranı (Omega-6 nın yaklaşık dört katıdır) çözünebilir ve çözünemez liflerce zenginliği ve bir çeşit bitkisel östrojen olan lignanların en zengin kaynağı olması nedeniyle keten tohumu beslenme uzmanları tarafından sıklıkla önerilir. Lignanlar hormonlara bağlı kanser türlerinde (göğüs prostat vb.) seks hormonlarına müdahale ederek kansere karşı koruma yapar; tümör hücrelerinin büyümesini engeller. Keten tohumunda bulunan lignanlar birer doğal SERM’dir (östrojeni seçerek alan modülatörler); östrojen kullanımının zararlarından korurken tüm diğer olumlu etkilerinden de yararlanmayı sağlarlar. Örneğin; östrojenin kemiklerde bağlantı kurup büyümeyi sağlamasına izin verirken; hasar verebileceği göğüs ve rahim içi gibi hassas bölgelere girmesine izin vermezler. Fazladan bir hücre büyümesi olmadığında kanser riski azalır. Keten tohumu 100 gramda toplam 240.6 mg. bitkisel östrojen içerirken birçok diğer gıda maddesinde bu 100 gramda 17 mg.’ı geçmez.
İçerdiği lifin yaklaşık olacak üçte ikisi suda çözünemeyen geri kalanıysa çözünen lif özelliğini taşır.
Suda çözünmeyen lifler dışkı yoğunluğunu arttırarak bağırsak geçiş zamanını azaltarak kabızlığı önleyici bağırsakları yumuşatıcı etki yaparlar.
Keten tohumunda bulunan suda çözünür lifler (mucilage zamkı/sakızı) kan şekeri seviyesini korur kolesterol seviyesini düşürürler. Beslenmedeki yüksek lif miktarının kanser önleyici etkileri de söz konusudur.
Beslenmede ideal yağ asidi dengesini sağlamak için ana yağımızı tekli doymamış yağ asidi oranı yüksek soğuk sıkım zeytinyağı olarak seçmeli doymuş ve trans yağları (hidrojene) minimuma indirmeli tahıla – ekmeğe bağlılığımızı düşürmeli bol bol yeşil yapraklı gıdalar tüketmeli ve mutfağımızı keten tohumuyla takviye etmeliyiz.
Keten tohumu içerdiği alfa-linolenik asit (N-3 yağ asitlerinin en önemli üyesi) açısından besinlerin en zenginidir. Alfa-linolenik asitin bir kısmı vücutta uzun zincir N-3 yağ asitleri EPA ve DHA ya dönüşürler ki bunlar iyi kolesterolü yükseltir yüksek tansiyonda düşürücü etki yapar kanın pıhtılaşma eğilimini azaltır plazma trigliserid düzeyini aritmi riskini azaltır. Dolayısı ile alfa-linolenik asitin koroner kalp hastalığı riskini azalttığı tespit edilmiştir. Keten tohumu üzerine yapılan araştırmalar düzenli keten tohumu kullanımının dolayısı ile alfa linolenik yağ tüketiminin arterioskılerozun (damar sertliği) gelişmesini önleyebileceğini iltihabi hastalıklarda olmalı ve oto bağışıklık rahatsızlıklarında etkili olabileceğini göstermektedir. N-3 dengeli beslenmenin kanseri engelleyici özellikleri de tespit edilmiştir. Yağ asitleri dengesinin N-6 doymuş yağ asitleri ve trans yağlar tarafına kayması sadece daha az N-3 tüketmemiz anlamına gelmemekte aynı zamanda bu yağlar alfa-linolenik yağ asitinin uzun zincir N-3 yağ asitlerine dönüşmesi engelleyerekte vücudumuz N-3 yağ asitlerinden gerekli faydayı sağlamasını engellemiş olurlar.
Keten tohumunu doğal ürün dükkanlarından veya aktarlardan temin edebilirsiniz.
Keten tohumu antimantari antimitoz ve antioksidan özellikler taşır.
Keten tohumlarında bulunan müsilaj bağırsakta su çekip şişerek mekanik müshil olarak tesir eder. Ketenin bu etkiyi göstermesi biraz zaman alır fakat tahriş yapmama gibi önemli bir avantaja sahiptir. Yine bu özelliğiyle diğer müshillere nazaran daha uzun süre kullanılabilir. Ayrıca içerdiği yağda müshil yapıcı etkiye destek sağlar.
Eski Mısırlılar zamanından beri bu amaçla kullanıldığı bilinmektedir.
Yine müsilajın yumuşatıcı etkisinden dolayı gastrit mide ülseri gibi sindirim sistemi tahrişlerinde de kullanılır.
Bu amaç için günde bir kez tercihen yatmadan önce 1-2 çay kaşığı tohum yenir üzerine 2 bardak su içilir.
Öksürüğe nezleye üşütmeye karşı 1 çorba kaşığı keten tohumu 3 fincan suda 10 dakika kaynatılır; 3-5 dakika bekletilip süzüldükten sonra içilir.
Bu çayın buharı burundan teneffüs edilir.
Akciğer hastalıkları ve zatürede 80 gr. keten tohumu 40 gr. rezene tohumuna karıştırılarak az sıcak suda lapa yapılır ve iki tülbent arasına konarak göğse ve sırta yerleştirilir.
Çıban gece yanığı ve eziklerin iyileştirilmesinde 80 gr. keten tohumu ile 40 gr ebegümeci lapası yapılarak yaranın üzerine konur.
Böbrek ağrısı ve kramplarda iki çay kaşığı keten tohumu 6 fincan suda 10 dakika kaynatılıp 5 dakika bekletilip süzülür.
KETEN TOHUMUNU HAYATINIZA SOKUN
10 bin yıldır gıda olarak da kullanılan keten bitkisi etkili bir gençlik sağlık ve güzellik kaynağı
Keten tohumunu hayatınıza sokun
Keten tohumunda yok yok; Kolesterol düşürücü felç kanser unutkanlık önleyici bağırsak çalıştırıcı ve temizleyici etkisi bunlardan birkaçı. Uzmanlar sıvı şeklinde salataların üzerine serpiştirilerek veya günde bir çorba kaşığı şeklinde tüketmeyi öneriyor.
Sağlık açısından pek çok yararı var keten tohumunun. Yüksek oranda lif Omega-3 Omega-6 yağ asitleri protein B12 vitamini mineral ve amino asit içeren keten tohumu özellikle mide-bağırsak sistemindeki sorunlar fazla kilolar yüksek kolesterol yüksek kan şekeri kemik zayıflığı kalp-damar sağlığı romatizmal hastalıklar bazı deri hastalıkları yaralar solunum yolu rahatsızlıkları üzerinde olumlu etki yapıyor. Anadolu’nun hemen hemen her yerinde yetişmesine rağmen aslında keten tohumunun layık olduğu ilgiyi pek de göremediğini söyleyebiliriz. Hatta Türkiye’de birçok doktor bile keten tohumunun şifa dağıttığından habersiz. Oysa günde bir çorba kaşığı keten tohumu sayesinde pek çok hastalıktan uzak durmak mümkün…
Klinik çalışmalarda keten tohumu destekli gıdaların kanser ve lupus nephritis gibi hastalıklarda olumlu etki yarattığı gözlenmiştir. Keten tohumu kalp-damar hastalıklarını da önler. Ayrıca eklem romatizmasındaki yararlı etkilerinin keten tohumunda yüksek oranda bulunan linolenik asit ve sekoizolarisirezinol’den ileri geldiği sanılmaktadır” diyor. Uzmanlar keten tohumunu mutlaka yaşamımıza dahil etmemiz gerektiğini vurguluyorlar. Bunun en önemli nedenlerinden biri de Omega-3 yağ asitleri. Keten tohumunun adeta bir somon balığı kadar Omega-3 içerdiğini belirten uzmanlar bu yağların özellikle kalp sağlığı açısından vazgeçilmez olduğunu belirtiyorlar. Prof. Başer “Keten tohumu uzun zincirli Omega-3 yağ asitlerine dönüşen alfa-linolenik asitçe (ALA) zengindir. Balık yağları gibi bu yağ asitlerinin eksikliğini gidermek amacıyla bitkisel bir kaynak tercih edenler için gıda takviyesi olarak kullanılabilir. Optimum ALA miktarı günde bir veya iki tatlı kaşığı (2-9 g) keten yağı alınmasıyla temin edilebilir. Tohum içinde yağ iki yıl süreyle muhafaza olur. Yağ elde edildikten sonra dikkatle saklanmalı raf ömrü etiketine yazılmalı ısı ve ışıktan korunmalıdır. Yağı dondurarak saklamak en iyi yoldur” diyor. Hem dövülmüş keten tohumu hem de keten tohumu yağının çeşitli kronik hastalıkların tedavisinde özellikle de kalp rahatsızlıklarının önlenmesinde ve hormona bağlı kanserlerden korunmada ümit vaat ettiğini belirten Başer keten tohumunun normal diyetin parçası olarak gıda maddelerine katılarak rahatlıkla kullanılabileceğini söylüyor. Başer “Güvenirliğinin yüksekliği ve başka ilaçlarla etkileşmemesi nedeniyle ideal bir gıda bütünleştiricidir” diyor.
Zayıflatıcı özelliği de var
Keten tohumunu özellikle kadınlar için cazip kılan en önemli özelliği ise zayıflatıcı özelliğe sahip olması. Tokluk hissi uyandırarak kişinin daha az yemek yemesine yol açıyor. Zayıflatıcı özelliği aslında içerdiği Omega-3 yağ asitlerinden kaynaklanıyor. Tıpkı balık gibi etkisi var keten tohumunun. Keten tohumu somon balığı kadar Omega-3 yağı içeriyor. Günde 1 yemek kaşığı alındığında ayda ortalama 4-5 kilo verilebilir. Ancak tabii ki bu kişiden kişiye ve bünyeden bünyeye de değişir. Bir uzmana danışmak çok önemli. Nedense ‘doğal’ gıdaların veya bitkilerin zararsız olduğuna inanılır Türk toplumunda. Oysa bir bitki de bilinçsiz kullanıldığında sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Suyun bile fazlası zarar. Keten tohumunu da dozunu kaçırarak tüketirseniz bağırsaklar fazla yumuşar ve vücut aşırı su kaybeder. Dolayısıyla aşırı kilo kaybı olur.
Keten tohumunun yararları
Mide-bağırsak sorunlarına karşı iyi gelir
Bağırsakları yumuşatır kabızlığa karşı iyi gelir
Kemikleri güçlendirir. Özellikle menopoz döneminde yararlıdır
Bağışıklık sistemini güçlendirir
Menopoza bağlı şikâyetleri hafifletir
Kalp-damar hastalıklarından korur
Kolesterol şeker seviyesini dengeler
Yüksek tansiyonu düşürür
Romatizmal hastalıkları önler
Sinir sistemini güçlendirir
Hafızayı güçlendirir
Konsantrasyon bozukluğuna karşı iyi gelir
Yaşlanmaya bağlı dikkat dağınıklığına karşı iyi gelir
Haricen kullanılarak yaraların çabuk iyileşmesini sağlar
Egzama ve sedef hastalıklarında kullanılır
Nasırlarda kompres olarak kullanılır
Solunum yolu hastalıklarında olumlu etki yapar
Ruhsal bozukluklara karşı iyi gelir
Öksürüğü giderir
Ağız boşluğu boğaz ve diş eti rahatsızlıklarında gargara olarak kullanılır
Lifleri sanayide özellikle dokumacılıkta kullanılır