Sporcular, önemli maçlardan önce, akılllarında zaferi kurgulamanın gücünün farkına çoktan varmışlardır. Televizyonkoliklerden çok güçlü işadamlarına kadar," Ruhsal imgeleme" gibi deyimlerin herkesin diline dolanmış olmasına artık sıkça rastlanmaktadır.
Görselleştirme (fiziksel dünya üzerindeki kendi gerçeğimizi, zihnimizde canlandırmak suretiyle yaratabileceğimize olan inanç) yeni bir olgu olmamasına rağmen, son zamanlarda onaylanan bir yaşam geliştirme tekniği olarak tanınmaya başlanmıştır. Görselleştirmenin, bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiğini, gevşemeye yardımcı olduğunu ve insanların daha uzun süre yaşamaları konusundaki olası yaralarını araştırmalar desteklemektedir.
Görselleştirme Nedir?
Shereveport, Louisiana’da uzun süredir görselleştirme pratisyeni olarak çalışan ve usta sertifikalı koçluk yapan Lyn Allen, görselleştirmeyi "temel anlamıyla zihindeki sinema perdesinde bir görüntü yaratmak" olarak tanımlamaktadır. Allen müşterilerinin hayatlarını daha iyi bir konuma getirmek için imgeleme kullanmaktadır.
Görselleştirmenin nasıl çalıştığına dair birçok teori bulunmaktadır.
Yaratıcı gerçek
Bazı insanlar kendi gerçeğimizi kendimizin yarattığına ve bundan ötürü ancak beynimizde görüntülediğimiz kadarına sahip olabileceğimize inanırlar.
Rahatla, Şimdiden Mükemmelsin: Hatırlanması Gereken 10 Ruhsal Ders kitaplarının yazarı Bruce Schneider " Eğer kendinizi ‘Ben şanssızım, benim hiç şansım yok’ diye programlıyorsanız, ne olabileceğini tahmin ediyorsunuz ki?" demektedir. Alternatif olarak, "sağlık, başarı veya elde etmek istediğiniz şey her neyse o şekilde kendinizin olumlu bir imajını yaratarak, bu imaja enerji aktarmış ve fiziksel dünyada kolayca gerçekleşmesi için yol açmış olursunuz", diye sözlerine devam etmektedir.
Nörolojik gerçek
Bir başka düşünce ise aklımızda birşeyi resimlediğimizde, nörolojik sistemimize o resmi gerçeğe dönüştürme alıştırması yaptırıyor olmamızdır.
Allen, teorilerden birinin bilinçaltı aklımızın, gerçekle gerçekdışının, geçmişle şu anın arasındaki farkı bilmemesi olduğunu belirtmektedir. Allen, zihninizde bir görüntüyü canlandırdığınızda, bilinçaltı aklın bu görüntüyü destekleme görevini üstlenerek bizi bu resmi (başarı, sağlık, ekonomik refah) gerçekleştirmeye yaklaştırdığını izah etmiştir.
Biyolojik gerçek
Tıp dünyası, imgelemenin başarısını biyolojik bir bakış açısından yola çıkarak açıklamayı tercih etmektedir. Kolombiya’daki güney Carolina kanser merkezinin sosyopsikolojik onkoloji yöneticisi olan Sue Heiney, görselleştirmeyi ağrıyla başa çıkmak ve streslerini azaltmak için kanser hastaları üzerinde uygulamaktadır.
Kanserden "hayal kurarak kurtulmak" veya kendi kendini iyileştirmenin mümkün olduğunu iddia etmemekle beraber, Heiney stresleriyle başa çıkmak için görselleştirme ve gevşeme yöntemlerini uygulayan kişilerin bağışıklık sistemlerini geliştirebilecekleri yönünde kanıtlar bulunduğunu ifade etmektedir..
Sedef hastalığı ve Egzama Çözümleri kitabının yazarları "Uzmanlar zihin-beden bağlantısını, sinir sistemimiz ve hastalıklara karşı koyma gücümüz ile zihnimizin, karışık ve dolambaçlı bağlantısını ifade eden bir tıbbi terim olan ‘psikonörobağışıklık bilimi’ diye adlandırmaktadırlar"diye yazmışlardır. Kendimizi mümkün olduğunca sakin ve huzurlu olmaya eğiterek, bağışıklık sistemimizin gücünü azaltmak yerine, gücünü koruması yönünde yardımcı olmuş oluruz.
Nasıl Uygulanır?
Görselleştirme, etkinliğini değerlendirdiğimizde oldukça basit bir yöntemdir. Hatta günlük yaşantınızda farkında bile olmadan görselleştirmenin prensiplerini uyguluyor olabilirsiniz. Bu görüntülere hükmediyor ve onları yönetiyor olmanız görselleştirmenin bir ayrıcalığıdır.
Uzmanlar görselleştirmenin, stres kaynaklı başağrılarından kurtulmaktan tutun ideal işi bulmaya yardımcı olmaya kadar birçok konuda yararlı olabileceğini söylemektedirler. Arzu edilen sonuçtan bağımsız olarak, uygulanacak adımlar temelde aynıdır.
1.Sonuçtan başlayın
Schneider, eğer on kilo vermek istiyorsanız kendinizi yeni ve zayıf şeklinizle görselleştirin, "pekiştirmek istediğiniz bu olduğu için nihai sonucu yaratmayı istemelisiniz" demektedir.
2. Spesifik olun
Kendinize "formdayım" diyeceğinize, bunun ne anlama geldiği konusunda daha spesifik olun. Bu 65 kilo ağırlıklarla vücut çalışabileceğiniz anlamına mı geliyor? Kilonuzun 65 olduğunumu ifade ediyor? Eski bir kot pantalonunuzun içine rahatça sığabildiğiniz anlamında mı? Hedeflerinizi belirlemek için vakit harcamaktan kaçınmayın.
3. Bütün duyularınızı işin içine katın.
Hayalinizin mümkün olduğunca canlı olması gerekiyor. İstediğiniz sonucun sadece nasıl göründüğünü değil, verdiği hissi, tadını, kokusunu ve sesini de hayal edin. Schneider,"Tüm duyularınızı işin içine karıştırın, çünkü arzularınız ancak böyle netleşir", diye önermektedir.
4. Tutarlı olun
Hayalinizi bir kere kurup, sonrada onun işe yaramasını beklemek yeterli değildir. Aynı sahneyi tutarlı bir şekilde aklınızdan defalarca geçirmelisiniz. Allen kronik yorgunluk sendromu ile mücadele ettiği süreçte "bir ay boyunca hergün o sahneyi görselleştirdim" demiştir. Görüntüye ne kadar çok ziyaret tekrarı yaparsanız, isteklerinize o kadar çok enerji yüklemiş olursunuz.
Sorun çözme
Eğer görselleştirme bu kadar çok işe yarıyorsa neden herkes uygun bir banka hesabı ile beraber Cindy Crawford veya Tom Cruise’a benzemez? Rejimlerin ve egzersiz programlarının başarısızlıkla sonuçlanmasının sebebi her neyse, başlangıçtaki niyet ne kadar çok iyi olursa olsun görselleştirmede aynı sebepten dolayı başarısız olmaktadır.
Heiney, ilk başta hayallerinizdeki işe sahip olduğunuzu düşünebilirsiniz ama eğer alışkanlıklarınızdan veya düşüncelerinizdeki olumsuzluklardan kurtulamazsanız, hayallerinizi baltalayabilirsiniz demektedir. Arzuladığınız herşeyi hakettiğinize inanmalı ve bu inançlar çerçevesinde hareket etmelisiniz.
Bir sonraki Donald Trump veya Oprah Winfrey olabileceğinize inanmasanızda, görselleştirme sizi hedeflerinize yaklaştırır. Eğer hedeflerinize açık fikirlilikle yaklaşırsanız ve arzuladığınız geleceğin hayalini kurmak konusunda disiplinliyseniz –bu daha huzurlu ruh hali, golf oyununda daha iyi bir skor elde etmek veya bir sevgili bulmak olabilir- onu gerçeğe dönüştürmek için epey yol almışsınız demektir.
Kaynak: beliefnet.com
belgesi-2425