Geçmişten Geleceğe Felsefenin İşlevi

İnsan “evrenin bir başlangıcı, bir sonu var mı ?”,”dünya nereden gelmiş, nereye gidiyor?” “ben kimim?” ” ölüm tamamen yok oluş mudur?” gibi soruların yanıtlarını önce mitolojide daha sonra dinlerde aramış ve doyurucu bir yanıt bulamamıştır. bundan sonradır ki insan, sorularının yanıtlarını kendi aklına ,gözlem ve deneyimlerine dayanarak bulmaya çalışmıştır. İşte ilk felsefi düşünce eski Yunan’da böyle başlamıştır.

İlk filozoflara, görünenin çoklğuna karşın varlığın temelinde bulunan “ilk ilke, ana madde nedir?” sorusunu sorup yanıt aradıkları için doğa filozofları denir.Örneğin bunlardan ilki olan Milet’li Thales’e göre ana madde(arkhe) su, Anaksimandros’a göre sonsuzluk, Anasimenes’e göre hava, Herakleitos’a göre ateş, Demokritos’a göre atomdur.

Sofistler ise doğayı anlamak ve açıklamak yerine , insan ve toplumun felsefesini yaptılar. İnsan merkezli bir felsefeye yöneldiler. “Ben kimim?” sorusunu ilk kez yanıtlamaya çalışan dünyanın en büyük filozoflarından Sokrates de, insan ve değerleri üzerine yoğunlaşmıştır.

Felsefenin en parlak dönemi Platon ve onun öğrencisi olan Aristoteles’in dönemidir. Bu dönemde felsefe ,dinsel ve geleneksel bilgilerin dayanaktan yoksun, temelsiz bilgiler olduğunu gösterdi.İnsana kendi aklına güvenme, sorgulama ve sistemli düşünme anlayışını getirdi. Ortaya atılan düşünceler mantık, ahlak, siyaset gibi yeni bilgi dallarını doğurmuştur. Antik Çağ denilen bu dönem uygarlık tarihine damgasını vurmuştur. Günümüz bilim ve teknolojisine büyük katkıları olan birçok bilim dalının Aristoteles ile başladığını söyleyebiliriz. İbni Sina, Farabi, İbni Rüşt gibi İslam kültürünün büyük filozofları da Aristoteles’ten etkilenmiştir.

Makedonyalı Büyük İskender’in, Doğu Seferiyle, batı ve doğu Akdeniz kültürlerinin birleşmesi dünyada “Hellenistik çağ” denilen yeni bir dönemi başlattı. Bu dönemde toplum, ekonomi ve inanç dünyası büyük sarsıntılar geçirdi. Bu sarsıntıyla beraber büyük bir moral çöküntü yaşandı. işte hellenistik felsefe bu ortamda ortaya çıkmıştır. Epikürcülük , Stoacılık ve Septisizm felsefelerinden oluşan Hellenistik felsefenin temel sorunu şudur “Ne tür bir yaşam insanı mutlu edebilir ?” Öğrneğin epikürosmutluğu engelleyen temel nedenin Tanrı ve ölüm korkusu olduğunu söyleyerek, ölüm korkusundan şu anlayışla kurtulmamızı önerir :

“yaşadığım sürece ölü olmayacağıma , öldükten sonra ise yaşamayacağıma göre ölümden korkmak yersizdir.”

Rönesansla beraber kilisenin dinsel baskısını üzerinden atan ve yeni bir felsefi görüş benimseyen insan modern bilimi yarattı. Güneş merkezli evren anlayışını,Galileo ve Newton’un doğa yasalarına açıklık getirmesini sağladı. Fransız filozofu Descartes ve İngiliz filozofu Francis Bacon’ın bilimsel yöntem konusundaki çalışmaları günümüz modern bilimlerinin oluşmasına temel olmuştur.

Günümüzde felsefe, geleneksel felsefi sorunlarla(varlık,bilgi,değer) uğraşmanın yanında, Quark, belirsizlik yasası, görelilik ve bunun gibi bilimsel kavram ve yasaları da sorgulamaktadır. Bilimin ilkelerini ve yöntemini yeniden sorgulayarak insanın ufkunu genişletmektedir.

Geçmişinden bahsettiğimiz felsefenin günümüzde üstlendiği diğer işlevlerden bir kaçı şunlardır :

*İnsan temel hak ve özgürlüklerinin temellendirilmesi, demokrasi ve anayasaların oluşumu, eşitlik, özgürlük ve barış gibi evrensel değerlerin benimsenmesinde filozofların tartışmasız bir yeri vardır.

*İnsanın bilinçlenmesinde, evreni,dünyayı, kendini anlamasında , merak ve hayret dürtüsünün doyurulmasında felsefe en önemli araçtır.

*Bugün bilginin alınıp satılabilen ekonomik bir meta olduğu gerçeği gözönüne alınırsa “bilgi toplumu” deyiminin önemi ortaya çıkar. Bilgiyi üretmenin iyi yollarından biri felsefedir. Çaüğdaşlığı, gelişmeyi yakalamış, bilim ve teknoloji yaratmış toplumların felsefede ilerlediklerini görüyoruz. Demek ki sağlıklı, muylu, ve demokratik bir yaşamın koşulu “felsefi düşünüş”‘e sahip olmaktır.

*Felsefe ; insanın kendisine doğru-yanlış, iyi-kötü diye sunulan “değerleri” irdeleyip eleştirmeden aklın süzgecinden geçirmeden , “değer” olarak kabul etmemesini, en genel anlamda, “verilmiş” olanlar üzerine düşünmesini sağlar.
Kaynak: Belirtilmemiş
belgesi-260

Gelen Popüler Aramalar:

Belgeci , 2280 belge yazmış

Cevap Gönderin