Sermaye piyasasının önemi, ülke ekonomisi bakımından, tek başına ekonomiye yararlı olamayan küçük tasarrufların menkul kıymetlere yatırılarak, damlalardan göller meydana getirmesinde ve büyük yatırımlara dönüşmesindendir. Sermaye piyasası, az gelişmiş ülkelerdeki yurtiçi tasarruf açığının kapanmasına yardımcı olabilir.
Sermaye piyasası tasarruf sahipleri ile orta ve uzun vadeli fon talep eden kuruluşlar arasında direkt ilişki ve iletişim kurulmasına, sermayenin mobilizasyonunda aracıların ortadan kalkmasına ve fonksiyonların azalmasına olanak sağlar.
Enflasyonist ortamda, küçük sermaye sahipleri paralarına gelir sağlamak kadar sermaye değer artışı sağlamak, en azından sermayenin değerinin kaybolmasına mani olmak ister. Bunu da ancak hisse senetleri sağlar.
Menkul kıymetlere sadece küçük yatırımcıların yatırım yapacağını düşünmek yanlış olacaktır. Menkul kıymetlere bilinçli ve bilgili olarak yatırım yapanlar gelecekteki belirsizlikleri önceden tahmine dayalı spekülatif kazançlar da beklerler. Spekülatörler, bir malı mevsiminde yani bol ve ucuz olduğu zaman alır, kıt ve pahalı olduğu zaman satarlar. Böylece o malın bol olduğu mevsim ve zamanda fiyatın çok düşmesine, kıt olduğu zamanlarda da pahalanmasına mani olurlar. Piyasada fiyatların büyük dalgalanmalar yapmasına imkan vermemiş olurlar. Ancak bunun için spekülatörlerin sayıca, tek başına piyasayı etkileyemeyecek kadar çok olması gerekir. Aksi taktirde spekülatörler bu fonksiyonu tersine çevirip kendileri toplumun zararına büyük kazanç sağlayabilirler.
Bazı durumlarda sermaye piyasası işletmelere bankalar sektörünün sağladığı fonlara nazaran daha düşük maliyetli fonlar sağlayabilmektedir. Tahvillerde faiz oranı, banka mevduat faiz oranından yüksek olmakla beraber, bankaların masrafları faiz maliyetine eklendiğinde banka kredileri maliyet itibariyla tahvil yoluyla sağlanan kredi maliyetini aşmaktadır. Tahvilin uzun vade avantajı da buna eklendiğinde, işletmelerin de fon temini için sermaye piyasasına yönelmeleri daha iyi anlaşılır.
Sermaye piyasası aracılığıyla bir yandan uzun süreli ve büyük yatırım projeleri, ekonominin diğer sektörlerinden oluşturulan tasarruflar ile gerçekleşme olanağı bulunurken, diğer yandan fonların sahipleri menkul kıymetlere yatırım yaparak daha yüksek gelir elde etme olanağına kavuşurlar. Bir ekonomide mülkiyetler ile bunların yönetiminin ayrılarak yönetilmesi fonların daha verimli bir şekilde kullanımına olanak sağlar. Menkul kıymetler için devamlı bir piyasanın varlığı ve yatırım alanlarının uzmanlaşmış kurumlara bırakılması ile fonların daha verimli bir şekilde değerlendirilmesi sağlanır. Bu nedenle etkin bir sermaye piyasasının kurulup örgütlenerek işletilmesi ekonomik kalkınmanın hızlandırılmasında önemli rol oynayacaktır.
belgesi-2916