Drina Köprüsü, şüphe yok ki, geçtiğimiz yüzyılın en büyük romanlarından biri. 1961′de İvo Andriç’e layık görülen Nobel Ödülü, edebiyat dünyasında, özel olarak bu kitaba verilmiş gibi kabul edildi; kitap o yıllarda Türkiye’de de büyük ilgi gördü. Drina Köprüsü, hiç eskimeyecek değerinin ötesinde, kırk-elli yıl sonra, 1990′ların Yugoslavyası’nda yeniden güncellik kazandı. Acı bir vesileyle: ülkedeki çok milletle, dinli, çok kültürlü hayatı tahrip eden iç savaşlar silsilesiyle… Bu eseri savaşın hemen bütün tarafları bir şekilde sahiplendiler. Kimileri de, Sırpların, Hırvatların, Müslümanların birarada olamazlığının belgesi gibi ‘okuttular’ bu romanı. Drina Köprüsü, Eski Bosna’nın, orada yaşayan herkesin paydaş olduğu hayatına dair, bu hayatın milliyetçikler çağında nasıl değiştiğine dair bir roman.
belgesi-1838