Çay ve Kahve

Çay ve kahve
Türkiye’de en çok tüketilen içecek çay, ikinci sırayı kahve alıyor. Her ikiside uyarıcı etkisi olan kafein, teofilin ve teobromin adlı maddeleri içeriyor. Kafein az miktarda alındığında canlandırıcı etkisi var, ama bu etki çok kısa süreli. Uzun süre ve aşırı tüketildiğinde sağlığınıza zarar veriyorlar. Yüksek dozları sinirlilik, depresyon, uykusuzluk, migren, titremeler, kalp atımında anormal değişiklikler ve yüksek tansiyona neden olabiliyor. Kafein ayrıca vucudun stresle başa çıkabilmek için kullandığı, iki yüzden fazla enzimin çalışması, sağlıklı saçlar ve cilt için gerekli olan, seks hormonlarını kontrol eden çinko mineralinin emilimini de engelliyor.

Kafeinin bağımlılık yapıcı etkisi de var, bu etki öylesine güçlü ki sadece birkaç saat kahvesiz çaysız kalındığında bile davranış değişikliklerine yol açabiliyor. Baş ağrısı, halsizlik, konsantrasyon güçlüğü, sersemlik bunlardan bazıları…

Çay ve kahve yemek zamanlarında içildiklerinde -yemekten önce veya sonra- yiyeceklerde bulunan demirin emilimini engelliyor ve böylece kansızlığa neden oluyorlar. Çayda bulunan tannin adlı madde, demir emilimini önleyen en büyük suçlu.

Çayın iyi yanları da var; örneğin aynen aspirin gibi kanı inceltici özelliği sahip. Böylece kalp lrizi riskini azaltıyor. Uyarıcı etkisi kahve kadar güçlü değil. Ancak koyu bir bardak çay, yoğunluğu düşük bir kahve kadar çok kafein içerebiliyor.

Teoromin ve teofilin uyku sorunlarına yol açıyorlar, adet öncesind egörülen meme hassasiyeti ve sertliklerinin de suçluları. Bu yüzden kafeinsiz kahveler de çözüm değil. Çünkü kahveden kafein alınsa bile, bu iki uyarıcı kimyasal madde kalıyor. Ayrıca, kafeinsiz kahvenin yapımında çok daha fazla kimyasal madde kullanılıyor. Bu da karaciğerinizin vücudunuzu toksik maddelerden temizlemesi için daha çok çalışması, yorulması demek!

Çoğu kişi çay ve kahveyi su yerine sayar. Çok yanlış! Aksine her ikisi de vücuttan su kaybına yol açar, vücuttaki su dengesini bozar ve susuz kalmanıza neden olurlar. Ayrıca kafeinli içecekleri aşırı tüketmenin kadınlarda selülite yol açtığını da unutmamak gerek!

Özellikle kahvenin bağımlılık yapıcı etkisi çok fazla. Tiryakiler için kahveyi bırakmak zor biliyoruz. Başınız ağrıyabilir, kendinizi sersem gibi hissedebilirsiniz. Ama bu sadece bir hafta kadar sürecek! Yılmayın, size getirileri çok daha fazla olacaktır.

Sağlığınız için ideal olan, çay ve kahveyi bırakmak. Çay ve kahveyi bırakmaya, yok eğer ‘çayımdan-kahvemden vazgeçmem’ diyorsanızda en aza indirgemeye çalışın. Çayınızı açık içebilir kahveyide sınırlayabilirsiniz. Örneğin günde bir-iki finçandan çok içmemek gibi. Çay-kahve yerine bitkisel çaylara yönelin. Yatıştırıcı etkileri var, ayrıca su ihtiyacınızıda karşılarlar. Başta sıkıcı gelebilir, onların yerini tutmuyor gibi görünebilirler. Ama yalnızca kısa bir süre sonra enerjiniz, ruh haliniz,uyku düzeniniz ve cildinizdeki olumlu değişiklikleri görünce bitkisel çaylardan geçemiyeceksiniz.

 

 

belgesi-518

Belgeci , 2280 belge yazmış

Cevap Gönderin