BESİNLERİN SİNDİRİM VE EMİLİM TESTLERİ
Mide Salgısının İncelenmesi : İki amaçla yapılabilir; parietal hücrelerin asit salgılama düzeylerini incelemek veya eksfoliatif sitoloji (patolojik inceleme) incelemelerini yapmak. Asit salgısının kesin referans aralığı belirlenmediğinden yorumlama, muayene ve diğer laboratuar verileriyle birlikte yapılmalıdır. Pernisiyöz Anemi (PA) gibi asit yokluğu veya Zollinger Ellison Sendromu (ZES) gibi aşırı salınım ile giden uç durumlarda ancak kesin tanı konulabilir. Açlık durumunda (bazal asit salınımı) total asit ölçümü titrasyon yöntemi veya pHmetre ile yapılabilir. 12 gıda ve sıvı alımı yasağı yanında sigara içmek ve egzersiz yapmak da yasaktır.Nazogastrik sonda mideninin en alt kısmına kadar indirilir. Mevcut sıvı aspire edilir ve atılır ve 15 dakikalık aralarla 4 kez örnek toplanır. Bazal ölçümden sonra uyarı amacıyla sentetik peptid olan pentagastrin (6 μg/kg s.c.) verilir ve tekrar 15 dakikalık aralarla örnek alınır. Parçacıklar varsa santrifüjle uzaklaştırılır. Her örneğin hacmi ve pH’sı belirlenir. Bazal asit salınımı için en yüksek iki değer seçilir ve ([Bazal I + Bazal II) / 2] ortalamaları alınır ve sonuç saatte mEq olarak verilir. Uyarı testinde ise 4 değerin toplamı alınır.
12 saat açlık sonrası mide içeriğinin 20 – 100 ml olması (genelde 50 ml’nin altında) beklenir. Bunun 100 ml’den fazla olması mide boşalmasında gecikmeyi, duodenal ülseri, ZES’nu veya duodenumdan mideye kaçak olduğunun göstergesi olabilir. Bazal pH’nın 3.0’dan az olması beklenir, fakat pH < 1.5 gibi çok düşük düzeyler artmış parietal hücre aktivitesini gösterebilir. Bazal pH’nın > 6.0 olması normalden az parietal aktiviteyi gösterir ve PA, mide karsinomu, romatoid artrit veya miksödemin göstergesi olabilir.Uyarı testinden sonra pH’nın < 2.0 olması beklenir. Genellikle mide ülseri normal salgı hacmi ve asidite gösterirken, duodenal ülser hem bazal hem de uyarı ile fazla salgı hacmi ile birliktedir.
Laktik asit ve bütirik asit gıda midede uzun süre (>6 saat) beklediğinde nötral veya hafif alkali pH’da bakteriler tarafından oluşturulur.
Schilling Testi : Vitamin B12’nin ileumdan emilebilmesi için mideden salınan İntrensek Faktöre (İF) ihtiyaç vardır. İF eksikliği, barsaklarda aşırı bakteri üremesi sonucu B12 nin aşırı yıkılması, terminal ileuma ait bozukluklar veya terminal ileumun çıkarılmış olması vitamin B12 eksikliğine yol açabilir. B12 emilimini inceleyen Schilling Testi hem mide hem de barsak işlevlerini incelemeyi sağlar. Ağızdan B12 verilerek, hem B12 hem İF verilerek veya aşırı bakteri üremesi düşünülüyorsa antibiyotik kullanımından sonra 3 şekilde test uygulanabilir.
İdrar yoluyla atılımın incelenmesi : 57Co veya58Co ile işaretlenerek radyoaktif hale getirilmiş 1 mg’lık doz ağızdan verilir. Bundan 1-2 saat sonra 1000 mg radyoaktif olmayan B12 kas iç enjeksiyon yoluyla verilir. Bu vücuttaki B12 bağlama bölgelerini doyurur ve barsaklardan emilen radyoaktif B12’nin depolanmasını engeller. Barsaklardan emilmiş olan radyoaktif B12’nin hepsi idrar yoluyla atılır. Ağızdan alınan B12 sonrası 24 saatlik idrar toplanarak radyoaktivitesi ölçülür ve B12 emilimi hakkında bilgi elde edilir. Doğru sonuç elde etmek için test yapılan kişinin böbrek işlevlerinin sağlam olması gerekir. Sağlıklı bir insanda oral dozun % 11-39 kadarının idrara çıkması beklenir. Bu oran İF eksikliği olanlarda % 7’nin altındadır. B12 emilimi olmayanlarda test B12 ve İF verilerek tekrarlanır. Eğer idrarda çıkan B12düzeyleri normale gelirse İF eksikliği düşünülür; normale gelmezse aşırı bakteri üremesi düşünülerek antibiyotik tedavisi sonrası test tekrarlanır. “Dual izotop tekniğiyle” ise ayrı ayrı işaretlenmiş B12 ve B12 + İF bileşiği aynı anda verilerek test yapılabilir.
D-Ksilöz Emilim Testi: Emilim bozukluklarının tanınması için yapılır. Normalde kanda bulunmayan 5 karbonlu bir şekerdir. Ağızdan alındığında ince barsaklardan pasif olarak emilir ve karaciğerde metabolize edilmez ve çoğunluğu idrarla atılır. İdrarla çıkan d-ksilöz miktarı barsaklardan emilenle orantılıdır. Aç olan kişiye 25 g d-ksilöz verilir ve 5 saat idrar toplanır. D- Ksilöz alımından 1 saat sonra çocuklardan, 2 saat sonra da erişkinlerden kan örneği alınır. Doğru değerlendirme için test yapılan kişinin böbrek işlevleri normal olmalıdır, kan düzey ölçümleri ile bu hata kaynağından uzaklaşılabilmektedir. Kan ve idrarda düşük d-ksilöz seviyeleri asitli hastalarda, tiroid bezi hastalıklarında, kusma sonucu ve mide boşalması geciktiği durumlarda da olabilir. İdrar toplarken yapılan hatalar ve idrarda bulunabilecek mikroorganizmalar d-ksilözu yıkıma uğratarak deneysel hatalara yol açabilirler. 25 g alımından sonra 5 saatlik idrarda 4 g kadar d-ksilöz çıkması beklenir. Plazma düzeyleri ise çocuklarda 1. saatte 30 mg/dl, erişkinlerde 2.saat sonunda 25 mg/dl kadardır.
Gaitada Yağ Aranması : Pankreas veya barsak bozuklukları sonucu oluşan emilim kusurlarını değerlendirmek amacıyla yapılır. Genellikle gözle yapılan inceleme (renksiz ve köpüklü) ve kötü kokusuyla anlaşılabilir. Yağda eriyen boyalarla boyayarak mikroskopta da incelenebilir. Sağlıklı insanlarda 10’luk büyütmede her sahada 10’dan az yağ damlacığı olması beklenir. Kantitatif ölçümler için 3 günlük gaita toplanmalıdır ve toplama işleminden önceki iki günden başlayarak kişi gıdalarla günde en az 100 g yağ almalıdır. Hint yağı veya morina almamalıdır. Gaitanın idrarla karışması önlenmelidir. Sağlıklı bir insanın gaita ile günde 6 g ‘dan az yağ çıkarması beklenir.
Serum Gastrin Düzeyi : ZES ve PA tanısında öneme sahiptir. ZES gastrin salgılayan beta-hücresi olmayan pankreas tümörüdür ve midede aşırı asit salıgılanması ve mide ülseriyle sonuçlanır. PA’den mide içine asit verildiğinde serum gastrin düzeylerinde azalma olmamasıyla ayrılabilir. Gastrin yüksekliği pilor tıkanıklığı, romatoid artrit, sirozda da görülebilir. Böbrek ve ince barsak hastalıklarında gastrin yıkımı azalacağından yüksek gastrin düzeyleri görülebilir. Duodenal ülserlilerin açlık düzeyleri sağlıklı insanlarla aynı seviyelerdeyken tokluk düzeylerindeki artışları daha fazladır. Sağlıklı insanların açlık serum gastrin düzeyleri 100 pg/ml’e kadar varabilmektedir.
Gastrin uyarı testi : Aç olan kişiye 2 Ü/kg İ.V. sekretin verilir ve 2,5,10,15,30,60. dakikalarda serum gastrin düzeyleri ölçülür. 110 pg/ml’nin üzeri ZES için pozitif kabul edilir. Sekretin diğer aşırı gastrin salınımıyla ilgili durumlarda etki göstermez.
Sekretin/Kolesistokinin-Pankreozmin (CCK-PZ) Testi : Bir gecelik açlığı takiben hastalar mide ve ince barsak salgılarının ayrı ayrı toplanabileceğişekilde yerleştirilen çift lümenli bir tüp ile entübe edilir. İstirahat salgıları toplanır ve sonra damar içine (i.v.) sekretin ve takiben 30 dakika sonra CCK-PZ verilir. Böylece salgı hacmini, bikarbonat içeriğini ve enzim aktivitesini ölçerek, her iki hormonun da aktivitesini incelemek mümkün olur. Kronik pankreatitte salgıların bikarbonat ve enzim içerikleri düşerken hacim korunur.
Gaitada Tripsin ve Kimotripsin Tayini : Besinlerle emilmeyen enzim gaitayla atılır. Çocuklarda tarama amacıyla uygulanan bir testtir. Pankreas kanalında tıkanmayı veya pankreas yetmezliğini gösterir. Erişkinlerde yalancı negatiflik çok sık olduğundan kullanılmaz.
Lundth Test Yemeği : Bu, tek lümenli bir tüpün geçirilerek önce duodenum istirahat sıvısının aspire edildiği daha basit bir işlemdir. Sonra 40 g dekstroz, 15 g süt proteini ve 18 g mısır yağı verilir ve duodenum 2 saat süreyle aspire edilir. Triptik aktivitede azalma pankreas ekzokrin yetmezliğine işaret eder.
PABA Emilimi : BT-PABA ağız yoluyla verildiğinde kimotripsin etkisiyle PABA açığa çıkar. PABA emilir, karaciğerde glisin ile konjuge edilir ve idrarla atılır. Pankreas salgısını uyarmak amacıyla BT-PABA yemekle birlikte verilir. PABA atılımı kronik pankretitte ve ayrıca ince barsak ve karaciğer hastalıklarında azalır.
Fluorescein Dilaurat “Pancreolauyl” Testi : Fluorescein Dilaurat pankreatik kolesterol esteraz tarafından hidroliz edilen sentetik bir substrattır. Fluorescein serbestlenir, emilir ve karaciğerde konjugasyonu takiben idrarla atılır ve burada ölçülebilir. Substrat hidrolizi dışındaki faktörlerin etkisini düzeltmek için ikinci gün serbest fluorescein oral yolla verilir ve dilaurattan kaynaklanan fluoresceinin atılan serbest boyaya oranı ölçülür. İkinci bir işlem gerektirdiği için bu test PABA testinde daha az kullanılır.
Safra Asitleri : Karaciğer işlevleri hakkında bilgi verir. Diğer testler normal çıktığında “minimal” karaciğer yetmezliği hakkında fikir verebilir.Yağlı bir yemekten sonra kan safra asitlerinin yüksek olması karaciğerden salınım veya alınım kusurunu gösterebilir. Konjuge safra asitleri ileumdan emildiğinden, serumda azalmış olmaları bir emilim kusuru olabileceğini gösterir. Barsaklarda aşırı bakteri ürediğinde de benzer bulgular görülebilir. Bu durumda safra asitleri fazla miktarda dekonjuge olacağından serbest ve unkojuge safra asitlerinin serum düzeyleri artacak konjugu safra asitleri ise azalacaktır.
14C –safra asidi nefes testi : Ağızdan14C –glikokolat verildikten sonra soluk havasında 14CO2ölçülmesi temeline dayanır. 14C –glikokolatın %90 kadarının ileumdan emilmesi ve metabolize edilmemesi beklenir. Bakteri fazlalığında ise 14C –glikokolat dekonjuge edilir ve 14glisine, o da 14CO2’e çevrilir. İleum bozuklukları olanlarda yanlış pozitif sonuçlar çıkabilir. Emilemeyen 14C –glikokolat kalın barsakta 14glisine, o da 14CO2’e çevrilir.
Açlık ve tokluk durumlarında safra asiti ölçümü yapılmaktadır. Örnek olarak serum tercih edilir.
Triolein Nefes Testi : İzotopla (genelde,14C ) işaretlenmiş triolein içeren gıda verilmesi temeline dayanır. Normal şartlarda emilen yağ metabolize edilirken açığa çıkan14CO2 nefeste ölçülebilir. Malabsorbsiyonda , ayrıca yağ depolaması aşırı olan obeslerde 14CO2 atılımı azdır.
Laktoz Tolerans Testi : 200 ml su içinde 50 g laktoz içirilir. 0,30,60 ve 120. dakikalarda kan glukoz ölçümüler yapılır. 30mg/dl’lik yükselme normal, 20-30 mg/dl’lik yükselme sınır ve 20 mg/dl’nin altı ise laktaz eksikliği olarak kabul edilir. Yalancı negatiflik görülebilir.
Gaitada Kan Tetkiki: Çoğunun temeli hemoglobinin peroksidaz aktivitesi olmasına dayanır. Hidrojen peroksitten hidrojen alan guaiac mavi renk alır /test pozitif). Sağlıklı insanlar barsaklar yoluyla günde 2.5 ml kadar kan kaybedebilirler. Testlerin 5 – 10 ml kana hassastır.Et, şalgam,turp gibi peroksidaz aktivitesi olan gıdalar dikkate alınmalıdır. Sindirim kanalının üst kısımlarından kaynaklanan kanamalarda hemoglobin yıkıma uğrayacağından peroksidaz aktivitesini kaybeder. Negatif sonuç 30mg/dl’lik yükselme normal, 20-30 mg/dl’lik yükselme sınır ve 20 mg/dl’nin altı ise laktaz eksikliği olarak kabul edilir. Yalancı negatiflik görülebilir.
Ter Testi : Kistik Fibrozis (KF) sıkça görülen ve ölümcül olabilen genetik bozukluktur.Mukus ve ekzokrin salgı bezlerinin tıkanıklığıyla seyreder; aşırı yoğun mukus yapımı söz konusudur. Ter,tükrük bezleri, pankreas, akciğerler etkilenen başlıca dokulardır. Deriye pilokarpin “iyontoferez” yöntemiyle uygulanır ve gazlı bezlerle 30 dakika ter toplanır. Diaresi, kusması olanlarda veya tuz kısıtlaması yapılanlarda yalancı negatif sonuçlar elde edilebilir. Mekonyum ileusu, hipotiroid, konjestif kalp yetmezliği veya böbrek yetmezliği sonucu elektrolit dengesizliği gelişmiş kişilerde de yalancı pozitif sonuçlar elde edilebilir. Doğru sonuç için en az 100 mg tere ihtiyaç vardır. Malnütrüsyonlu veya dehidrate kişiler yeterince ter üretemeyebilirler. Ter klor ölçümleri iki kez yapılamalıdır. İlk pozitif sonuç da tekrarlanmalıdır. 3 haftadan küçük yeni doğanlar terlerinde aşırı klor çıkarabileceklerinden test uygulanmamalıdır.
Plazma Karoten – Vitamin A Düzeyi Ölçümü : Bu moleküller yağda erime özelliğine sahiptirler. Yağ emilimi bozulduğunda bunların da emilimi bozulur ve kanda düşük düzeylerde bulunurlar. Daha çok takip aşamasında değerlidirler. Besinlerle az alındıklarında, abetalipoproteinemide, Tangier hastalığı’nda, karaciğer yetmezliğinde de düşük düzeylerde bulunabilecekleri unutulmamalıdır.
Nefeste Hidrojen Tayini : Barsaklarda aşırı bakteri üremesi ishal, kilo kaybı ve malabsorbsiyona yol açabilir. Testten önce kişilerden emilimi olmayan karbonhidratları tüetmemeleri istenir, böylece bakteri sayısı bir miktar azaltılmaya çalışılır. Açlık sonrası50 g glukoz 250 ml su içinde içirilir.0,30,60,90,120. dakikalarda soluk havasında H2 tayini
Yapılır. Sağlıklı insanlarda açlık düzeyi 12 ppm’in altında ve 2 saat içindeki artış da 12 ppm’den az olması beklenir.
PABA Emilimi : BT-PABA ağız yoluyla verildiğinde kimotripsin etkisiyle PABA açığa çıkar. PABA emilir, karaciğerde glisin ile konjuge edilir ve idrarla atılır. Pankreas salgısını uyarmak amacıyla BT-PABA yemekle birlikte verilir. PABA atılımı kronik pankretitte ve ayrıca ince barsak ve karaciğer hastalıklarında azalır.
Fluorescein Dilaurat “Pancreolauyl” Testi : Fluorescein Dilaurat pankreatik kolesterol esteraz tarafından hidroliz edilen sentetik bir substrattır. Fluorescein serbestlenir, emilir ve karaciğerde konjugasyonu takiben idrarla atılır ve burada ölçülebilir. Substrat hidrolizi dışındaki faktörlerin etkisini düzeltmek için ikinci gün serbest fluorescein oral yolla verilir ve dilaurattan kaynaklanan fluoresceinin atılan serbest boyaya oranı ölçülür. İkinci bir işlem gerektirdiği için bu test PABA testinde daha az kullanılır.
Safra Asitleri : Karaciğer işlevleri hakkında bilgi verir. Diğer testler normal çıktığında “minimal” karaciğer yetmezliği hakkında fikir verebilir.Yağlı bir yemekten sonra kan safra asitlerinin yüksek olması karaciğerden salınım veya alınım kusurunu gösterebilir. Konjuge safra asitleri ileumdan emildiğinden, serumda azalmış olmaları bir emilim kusuru olabileceğini gösterir. Barsaklarda aşırı bakteri ürediğinde de benzer bulgular görülebilir. Bu durumda safra asitleri fazla miktarda dekonjuge olacağından serbest ve unkojuge safra asitlerinin serum düzeyleri artacak konjugu safra asitleri ise azalacaktır.
14C –safra asidi nefes testi : Ağızdan14C –glikokolat verildikten sonra soluk havasında 14CO2ölçülmesi temeline dayanır. 14C –glikokolatın %90 kadarının ileumdan emilmesi ve metabolize edilmemesi beklenir. Bakteri fazlalığında ise 14C –glikokolat dekonjuge edilir ve 14glisine, o da 14CO2’e çevrilir. İleum bozuklukları olanlarda yanlış pozitif sonuçlar çıkabilir. Emilemeyen 14C –glikokolat kalın barsakta 14glisine, o da 14CO2’e çevrilir.
Açlık ve tokluk durumlarında safra asiti ölçümü yapılmaktadır. Örnek olarak serum tercih edilir.
Triolein Nefes Testi : İzotopla (genelde,14C ) işaretlenmiş triolein içeren gıda verilmesi temeline dayanır. Normal şartlarda emilen yağ metabolize edilirken açığa çıkan14CO2 nefeste ölçülebilir. Malabsorbsiyonda , ayrıca yağ depolaması aşırı olan obeslerde 14CO2 atılımı azdır.
Laktoz Tolerans Testi : 200 ml su içinde 50 g laktoz içirilir. 0,30,60 ve 120. dakikalarda kan glukoz ölçümüler yapılır. 30mg/dl’lik yükselme normal, 20-30 mg/dl’lik yükselme sınır ve 20 mg/dl’nin altı ise laktaz eksikliği olarak kabul edilir. Yalancı negatiflik görülebilir.
Gaitada Kan Tetkiki: Çoğunun temeli hemoglobinin peroksidaz aktivitesi olmasına dayanır. Hidrojen peroksitten hidrojen alan guaiac mavi renk alır /test pozitif). Sağlıklı insanlar barsaklar yoluyla günde 2.5 ml kadar kan kaybedebilirler. Testlerin 5 – 10 ml kana hassastır.Et, şalgam,turp gibi peroksidaz aktivitesi olan gıdalar dikkate alınmalıdır. Sindirim kanalının üst kısımlarından kaynaklanan kanamalarda hemoglobin yıkıma uğrayacağından peroksidaz aktivitesini kaybeder. Negatif sonuç 30mg/dl’lik yükselme normal, 20-30 mg/dl’lik yükselme sınır ve 20 mg/dl’nin altı ise laktaz eksikliği olarak kabul edilir. Yalancı negatiflik görülebilir.
Ter Testi : Kistik Fibrozis (KF) sıkça görülen ve ölümcül olabilen genetik bozukluktur. Mukus ve ekzokrin salgı bezlerinin tıkanıklığıyla seyreder; aşırı yoğun mukus yapımı söz konusudur. Ter,tükrük bezleri, pankreas, akciğerler etkilenen başlıca dokulardır. Deriye pilokarpin “iyontoferez” yöntemiyle uygulanır ve gazlı bezlerle 30 dakika ter toplanır. Diaresi, kusması olanlarda veya tuz kısıtlaması yapılanlarda yalancı negatif sonuçlar elde edilebilir. Mekonyum ileusu, hipotiroid, konjestif kalp yetmezliği veya böbrek yetmezliği sonucu elektrolit dengesizliği gelişmiş kişilerde de yalancı pozitif sonuçlar elde edilebilir. Doğru sonuç için en az 100 mg tere ihtiyaç vardır. Malnütrüsyonlu veya dehidrate kişiler yeterince ter üretemeyebilirler. Ter klor ölçümleri iki kez yapılamalıdır. İlk pozitif sonuç da tekrarlanmalıdır. 3 haftadan küçük yeni doğanlar terlerinde aşırı klor çıkarabileceklerinden test uygulanmamalıdır.
Plazma Karoten – Vitamin A Düzeyi Ölçümü : Bu moleküller yağda erime özelliğine sahiptirler. Yağ emilimi bozulduğunda bunların da emilimi bozulur ve kanda düşük düzeylerde bulunurlar. Daha çok takip aşamasında değerlidirler. Besinlerle az alındıklarında, abetalipoproteinemide, Tangier hastalığı’nda, karaciğer yetmezliğinde de düşük düzeylerde bulunabilecekleri unutulmamalıdır.
Nefeste Hidrojen Tayini : Barsaklarda aşırı bakteri üremesi ishal, kilo kaybı ve malabsorbsiyona yol açabilir. Testten önce kişilerden emilimi olmayan karbonhidratları tüetmemeleri istenir, böylece bakteri sayısı bir miktar azaltılmaya çalışılır. Açlık sonrası50 g glukoz 250 ml su içinde içirilir.0,30,60,90,120. dakikalarda soluk havasında H2 tayini yapılır. Sağlıklı insanlarda açlık düzeyi 12 ppm’in altında ve 2 saat içindeki artış da 12 ppm’den az olması beklenir.
Kaynak: Tietz Text Book of Clinical Chemistry; CA Burtis, ER Ashwood 1994,Clinical Chemistry; LA Kaplan, AJ Pesce 1996,Klinik Biyokimya; M Laker 1996,Clinical Laboratory Medicine; R Ravel 1995,Clinical Chemistry; ML Bishop, JL Duben-Engelkirk, EP Fody 1996, 6-
belgesi-422