Bazal metabolizma
Bazal metabolizma, vücudun bir günde ihtiyacı olan minimum enerji miktarıdır. Dinlenme anında vücudun kalori harcama hızına bakılarak ölçülür ve kişiden kişye değişiklik gösterir. Bazal metabolizma hızının kilo alıp vermede önemli etkisi var. Bazal metabolizma hızınız ne kadar düşükse, kilolu olma ihtimaliniz de o kadar yüksektir. Eğer hızlıysa şanslısınızdır, vücudunuz enerji sağlamak için daha hızlı kalori yakıyor demektir. Eğer yavaşsa çok fazla kalori almamalısınız,ihtiyacınızdan fazlası yağ olarak depolanacaktır.
Kiloluysanız ilk işiniz metabolizmanızı hızlandırmak olmalı. Bunu yapmak için de kas dokusunu arttırmanız gerekli. Kas dokunuz ne kadar fazlaysa metabolizmanızda o kadar hızlanır, ince kalma şansınız artar. Hemen belirtelim; 40 yaşından sonra kas dokusu azalmaya başlıyor.
Kas dokusunu iki şekilde arttırabilirsiniz:
•Doğru beslenerek
•Spor yaparak
Vücudun oksijen kullanma kapasitesini ve dolaşımını arttıran yüzmek,koşmak,tenis,bisiklete binmek gibi aerobik egzersizlerde hep birçok kalori ve vücut yağları yakılır. Ağırlık kaldırmak gibi anaerobik egzersizlerde daha az oksijen kullanılır, kalori ve yağ yakımı daha yavaştır. Ancak bu tip egzersizler kas dokusu yapma ve güçlendirmede daha etkilidir. Ağılıkla çalışmak kan şekerini düzenleyip yağ dokusunun azalmasına yol açıyor ve büyüme hormonu salgılanmasını sağlıyor. Çocuklar ve ergenlik çağındakilerin ince kalmasını sağlayan işte bu büyüme hormonu. Büyüme hormonu kas dokusu yapımını hızlandırıyor,vücut dokularının onarımını ve yenilenmelerini sağlıyor. Bu işlemler yapılırken de ne gerekiyor? Enerji! Bol bol depolardaki yağ yakılıyor. Sadece yediklerini azaltarak kilo verenlerin vücudunda yumuşama olabiliyor. Oysa spor yaparak kilo verdiğinizde sağlıklı kaslarla bezenmiş esnek bir vücuda sahip oluyorsunuz.
Metabolizmanızı aerobik ve anaerobik egzersizlerle hızlandırabilirsiniz. İki tür egzersizide yapmaya çalışın. En kolay egzersiz yolu yürümek. Her gün en az 30 dakika tempolu adımlarla yürüyün, farkı göreceksiniz.
Fazla kilolu olanların metabolizmaları mı yavaş?
Fazla kilolu olanların hemen hepsi metabolizmalarının yavaş olduğuna inanır ve çok yememelerine karşın kilo aldıklarından yakınırlar. İngiltere Cambridge’deki Beslenme Araştırma Merkezi’nde zayıflarla kilo almaya meyilli olanlar arasında gerçekten büyük fark var mı görebilmek için, zayıf ve fazla kilolu kişilerin metabolizma hızları ölçülmüş. Sonuç şaşırtıcı; kilolu kişilerin metabolizması daha hızlı! Nedeni daha çok hücreye sahip olmaları, kalpleri,akciğerleri,karaciğerleri daha büyük. Tüm bu organların çalışabilmek için enerjiye ihtiyaçları var, bu yüzden tüm hücreler daha çok çalışmak zorunda.
Peki şişmanlar yediklerini daha hızlı yakıyorlarsa niye kilo alıyorlar? Yanıt basit: Çünkü çok yiyorlar! Günümüzde yiyecekler çok çeşitli ,lezzetli ve bol. Bu da hayır demeyi zorlaştırıyor. İnsanoğlu yaşamını sürdürebilmek için yemeye programlı. Yiyecek bol olduğunda beynimiz “ileride aç kalabilirsin” diye yeme komutu veriyor. Buna bir de az hareket eklenince şişmanlık kaçınılmaz oluyor.
Kımıldayın-kıpırdayın
Neden bazı kişiler ne isterlerse yiyip yinede incecik kalabiliyorlarda, bazıları yiyeceğe bakınca bile kilo alıyor? Bunun sırlarından biri ne biliyormusunuz? Egzersiz dışı günlük aktive! Bu insanlar kilo almıyor çünkü yerlerinde duramıyorlar. Örneğin; oturduğunuz yerde ayağınızı salladığınızda bile daha fazla kalori yakmaya başlıyorsunuz. Kısacası ince kalabilmek için daha hareketli olmak gerekiyor.
Hormonlar etkisi var mı?
Menopozla birlikte birçok kadın hızlı kilo almaya başlar. Ancak bunun nedeni hormonlar değil, hareketsiz yaşam nedeniyle vücudun çalışma temposunu düşürmesidir. 18 yaşından itibaren her 10 yılda bir metabolizma %2 yavaşlıyor. Bu dönemde kalori alımı azaltılmadığı,aksine çoğunlukla daha da artırıldığı, agzersiz de yapılmadığı için hızla kilo alınıyor.
Kadınlarda yumurtalıklarda üretilen östrojen ve progesteron hormonları normalde bir denge içindedirler. Menopozdan önceki 6-7 yıllık dönemde yumurtlama sıklığı ve düzeni bozulduğundan önce progesteron salınımı bozulur ve üretimi sona erer. Böylece vücutta östrojen-progesteron dengesi bozulmuş olur. Adetin tamamen kesilmesiyle birlikte östrojen salınımı da durur ve menopoz başlar.
Menopozda hormon tedavisi (östrojen+progesteron) kadınlarda kilo alma hissi yaratabiliyor. Çünkü östrojen ve progesteron vücutta su tutulmasına,memelerde hassasiyete, karın bölgesinde şişkinliğe neden olabiliyor. Bu şişkinlik de ‘kilo aldım’ şeklinde değerlendiriliyor. Tam tersine araştırmalar hormon tedavisinde menopozun ilk dönemlerinde alınan kiloyu azaltabileceğini ortaya koyuyor.
belgesi-517