Mekanik verim, bilindiği gibi sistemden çıkan enerjinin sisteme giren enerjiye oranıdır ve termodinamik kanunları gereği birden küçük bir değerdir. Oysa üretim alanında benzer şekilde tanımlanan verimlilik birden büyük olmalıdır. “Girdinin değerinden daha düşük bir çıktıya” geçici olarak katlanılabilirse de, bu durum işletmenin kaynaklarının tüketilmesi anlamına geleceğinden, verimliliğin en kısa zamanda birin üzerine çıkarılması ve son haddine kadar yükseltilmesi gerekir. Zaten, verimlilik için, kurumsal bir üst sınır da söz konusu değildir.
Yüksek verimlilik hem toplumun (dolayısıyla bireyin) refahının, hem de işletmenin rekabet gücünün göstergesidir.
“Bir insan temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için günde kaç saat uğraşmalıdır?”
“Bir kilo et için kaç saat çalışması gerekir?”
Bu soruların karşılığı, çağdan çağa ve ülkeden ülkeye değişmektedir. Burada sihirli kelime, verimliliktir. Toplayıcılık çağında, doyacak kadar kök, meyve, böcek, vb. toplamak, çok geniş bir hakimiyet alanına sahip olmayı ve gün boyunca bu sahayı dolaşmayı gerektiriyordu. Tarım devrimi, daha güvenli ve verimli geçim kaynaklarının katkısyal beslenme dışı işlere ayrılacak zaman sağlayarak uygarlığın gelişmesine yol açtı.
Sanayi devirimini izleyen gelişmeler ise, buhar gücü ve yeni teknikler sayesinde verimlilikte ani bir artış ve buna bağlı olarak da bir üretim patlamasıyla yoğun bir servet birikimini oluşturdu. Servet birikimi de yeni yatırım araçlarının üretilmesini ve verimliliğin daha da artmasını sağladı.
Verimlilik-yatırım-verimlilik döngüsü, gelişmiş ve geri kalmış toplumlar arasındaki farkı gitgide açarken, bilgi çağının getirdiği yeni olanaklar, aradaki uçurumu daha da derinleştirmektedir. Toplumlar ve kişiler için söylenenlerin benzeri, firmalar içinde geçerlidir. Eldeki üretim araçları ve bunların kullanımındaki başarı, kuruluşların da rekabet (ve hayatta kalma) güçlerini belirlemektedir.
VERİMLİLİK NASIL ÖLÇÜLÜR
Yukarıdaki örneklerde, verimliliğin belli bir ürünü elde edebilmek için harcanması gereken zamana bağlı olarak anlaşıldığı görülmektedir. (günlük kalori miktarı/toplama saati veya 1 kg et/çalışma saati gibi). Emek, malzeme gibi tek bir faktörün çıktı üzerindeki etkisini incelemek (kısmi verimlilik) daha kolaydır. Çünkü, tek bir girdi ele alınır ve girdi ile çıktının aynı birimlerle ifade edilmesine çalışılmaz. Bir ton çeliğin kaç ton kömürle elde edilebildiği, bir demir-çelik tesisinin kullandığı teknolojiyi değerlendirmede çok sağlam bir göstergedir. Bir ressamın ayda ortalama kaç resim çizdiği de işgücünün başarısını gösterebilir. Ancak burada, resimlerin büyüklüğü, karmaşıklığı, işe yararlığı ve kalitesinin de göz önüne alınması gerekir. Bu güçlük de, kavramsal bir eşdeğer resim tanımlamasıyla aşılabilir. Bir başka deyişle, tipik bir resim ele alınır, örneğin A2’ye çizilmiş, iki görünüş, bir yarım bir de kısmi kesitin yeterli bulunacağı, fazla karmaşık olmayan basit bir döküm parçanın resmi… diğer resimler bununla karşılaştırılır. Belli bir komple resminin 2.3 standart resme, A4’e sığan daha basit tek görünüşlü bir başka resmin de 0.15 standart resme bedel olduğu söylenebilir. Tabi ki, sağlıklı bir dönüşüm için, tüm puanlama ve ağırlıklandırma sisteminin önceden dikkatle tasarlanmış olması gerekmektedir.
Girdi ve çıktıların tamamı TL cinsinden ifade edilebiliyorsa, mutlak verimlilik değerleri boyutsuz sayılar olarak elde edilebilir. Fakat, girdilerin çıktıya dönüşmesi bir anda olmadığından, paranın zaman değeri, enflasyonun etkisi, vergiler, amortisman vb., düşünülerek, giriş ve çıkışların ne zaman olduğunun da belirlenmesi gerekir. Aslında, verimliliğin mutlak değerinden çok göreli olarak düşünülecek kıymeti önem taşımaktadır. Başkalarının, özellikle de rakiplerin verimliğiyle yapılan karşılaştırmalar ile zaman içinde iyiye veya kötüye gidiş gibi değişiklikler durum değerlendirmesi imkanı verip, gösterilecek tepkiyi yönlendirir.
Burada da, karşılaştırmayı yapmakta kullanılacak bir temel verimliliğe, bir başka deyişle iyi tanımlanmış bir sıfır hattına gereksinim duyulur. “Rakipler, bir otomobil üretimi için kaç adam-saat harcıyorlar. Yılda üretilecek bir otomobil için kaç metre kare yer ayırıyorlar, ürettikleri her bin otomobilden kaçı arızalı çıkıyor?” veya, “bilgisayar kullanımından önce, ayda ortalama kaç kesim tadilatı yapılmaktaydı, tipik bir resim paftasının çizimi kaç gün sürmekteydi, ortalama bir ressam bir resmin çiziminde amirine kaç kez danışmaktaydı?” gibi sorular tutarlı, duyarlı ve güvenilir bir biçimde cevaplanabilmelidir.
belgesi-2887
Gıda ürünlerinin kalori değerleri hesaplanırken öncelikle numunenin kül, protein, yağ ve nem analizleri…
01. Et ve Et Ürünlerinde Boya Maddeleri Aranması 01.01. Organik Boya Aranması …
"Islahat hareketlerinin babası ve 19.yüzyıl Osmanlı siyaset adamlarının fikir ustası" (1) olarak tanınan Hariciye Nazırı…
DUSUNCE AKIMLARI Ortaya atilan her yeni "dusunce akimi"nin yandaslari, ileri surdukleri goruslerin bir "yeni dunya…
01. Yöntemin Prensibi Domateslerde 4-CPA kalıntı analizi yönteminin temel prensibi örneğe uygulanan…