Ortalığa çöken karanlıkla beraber sokaklar da boşalmış, caddelerde İttifak devletlerinden seçilmiş devriyeler dolaşmaya başlamıştı. Devriye birlikleri arasında, sert disiplinli, yüzlerinde hiçbir ifade bulunmayan İngiliz askerleriyle alaycı ve tasasız Fransız askerleri, önlerinde bandoları, başlarındaki tüylü şapkalarıyla bir İtalyan bölüğü göze çarpıyordu. Fakat bir de, ortalıkta dolaşan ve aşağı yukarı hepsi de aynı kurşunî renkte, belli işaretleri olmayan üniforma giymiş, yüzlerinin ifadeleri aynı olan subay ve erler vardı ki bunlar kimlerdi acaba?.. Bu soruya cevap olarak, ”Milliyetçiler” deniyordu. Pekiyi, bunlar acaba Beyoğlu’nda ne yapıyorlardı? Bunların ne yaptıklarını birazdan öğreneceksiniz.
Böylece sahneye daha ilk anda sessiz ve garip bazı kimseler çıkmıştı. Mütarekenin saçma ve mantıksız durumu bütün garipliğiyle belli oluyordu. Yenilmiş olanlar tepeden tırnağa silâhlanmış ve düşmanca tavırlar takınmışlardı. Kendi aralarındaki rekabeti ve boşlukları belli eden üçlü bir adalet örgütü her şeye hâkim olduğunu sanmakta, ayrıca yarın ne olacağı bilinmediğinden bu da kötü sonuçlar doğurmaktaydı. Aklı başında olanlarsa sadece, bu durumu kabul etmeyen ve göze görünür bir biçimde ağır, fakat inatçı bir direniş gösteren, dövüşmeye alışık bir milletin milliyetçi askerleriydi.
”Acaba milliyetçi olmayan askerler de var mı?” diye sorduğumda, “Hayır yoktur. Türk ordusunun tamamı millî kurtuluş hareketinden yanadır” cevabını verdiler.
Kaynak: Kurtuluş Savaşı Sırasında Türk Milliyetçiliği
belgesi-2632
Çeşitli kişilik testleri belli gruptan insanlar arasındaki benzerlikleri vurgular. Yine de, diğerleriyle olan tüm benzerliklerine…
Boşaltım sistemi vücutta homeostazın sağlanmasında çok önemli bir yere sahiptir.Böbrekler, üreterler ve mesaneden oluşan boşaltım…
Büyük Atatürk'ün ölümünü takip eden günlerde, o zamanlar yalnız Avrupa'nın değil, dünyanın en güçlü günlük…
Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu.…