Roket, tepki esasina gore havada ve uzay boslugunda buyuk bir hizla hareket eden bir ulasim aracidir. Bunlar etki tepki esasiyla hareket ederler…
Roketlerin hareketini doguran tepki esasini anlatabilmek icin su deneyi uygulayabiliriz. Once oyuncak bir balon alalim. Bu balonu havayla doldurup sisirdikten sonra agzini bir iple baglayalim. Bu durumda balonun icindeki hava basinci ic kismin tum yuzeylerinde esit degerde oldugundan, balon dengede ve hareketsiz kalir. Sonra bu balonun agzindaki ipi suratle cozup birakalim. Bir anda balonun belirli bir dogrultuda hizla hareket ettigini gorecegiz. Bunun sebebi, balonun icindeki hava basincinin esitliginin bozulmus olmasidir. Balondaki hava, agiz (Nezul) kismindan suratle puskururken, bu kismin aksi yonunde basinc daha fazla oldugu icin balon o yone dogru hareket etmis olur. Bu hareket balondaki basinc dusene kadar, yani icerisinde hava kalmayincaya kadar surer. Iste roketlerin hareketini saglayan etki tepki esasi budur.
Roketciligin Tarihcesi
Roketlerin en ilkel sekli olan havai fisekler cok eski caglarda Cinliler tarafindan biliniyor, ulusal bayram ve dini torenlerde bir eglence araci olarak kullaniliyordu. Cin tarihinden edinilen bilgilere gore, 1232 yilinda Mogollar’la yapilan savaslarda bunlarin bir silah olarak yer aldigi, Mogollar’in da Polonyalilara karsi tepki esasina dayanan ve ilkel roket diyebilecegimiz bir tip silah kullandiklari anlasilmistir.
Daha ileriki yillarda top, tufek, tabanca gibi atesli silahlarin gelismesiyle, roketlerde bir gelisme olmadi. 19. Yuzyil’in baslarina kadar roketlerle ilgili calismalar sadece birkac amatorun merakindan oteye gitmedi.
Bir Ingiliz subayi olan William Congreve roketi askeri alana sokan ilk bulusu yapti ve roketin ucuna savas basligi yerlestirdi. Ancak kullanilan bu roketin arkasindaki bir sopa dumen gorevini goruyordu ama agir oldugundan menzili daraltiyordu.
Bu roketler 1825 yilma kadar savaslarda kullanildi. 1846 yilinda William Hale adli bir Amerikali bilgin, roketlere kuyruk (FIN) takmayi deneyerek bu sopa seklindeki yon cubugunu kaldirmayi basardi. 20. Yuzyil’in baslarinda makinelesme hareketi bircok kimseyi roket konusuna yonlendirdi. Nitekim 1903 yilinda Rus bilgini Konstantin Calkovski zamanimizin modern roketlerinin oncusu olarak isim yapan ilk teorilerim ortaya atti. Ancak "hayalperest bir okul ogretmeni" denilerek dikkate alinmadi. Gercekte Calkovski ileri bir bulus yapmis, roketlerde yakit olarak kullanilan barutu kaldirmis, yerine sivi oksijen ve sivi hidrojeni tavsiye etmisti. ilk uygulamali deneyleri de Alman bilgini Herrman Oberth yapmis ve bu konuda teorilerini yayimlamisti.
Iste bu ilk teori sonucunda gunumuze kadar bircok calismalar yapildi. Halen de bu calismalar devam ediyor.
Roketlerin Yapisi
En ilkel roket yapisina sahip havai fisekte tepkiyi yaratan guc, barutun ateslenmesiyle meydana gelen bir patlamadir. Ateslenen baruttan cikan gazlar havai fisegin kapali bolmesindeki kucuk delikten (Nozul) disari puskururken patlamanin meydana getirdigi basinc dengesini bozar ve on kisimda basinc fazla oldugundan havai fisek suratle ileriye firlar. Aslinda jet motorlari da etki tepki esasiyla calisir. Fakat bu motorlarda yakitin yanmasini saglayan havadaki oksijendir. Bu bakimdan jet motorlari havasiz bir ortamda calismaz.
Roketler boyle degildi. Bunlarda yakitin yanmasindaki devamliligi saglayan oksijen, ayrica ic kisimda depo edilebildigi icin roketler havasiz bir ortamda sevk araci olarak kullanilabilir (Bu ozellik roketleri uzay boslugunda kullanmada cok yararli bir arac durumuna getirmistir).
Roketler genel olarak yakitlarina gore;
1-Kati Yakitli,
2-Sivi Yakitli
olmak uzere iki kisma ayrilir.
Kati yakitli roketler tipki havai fisekler gibidir. Bu tip roketlerin bir yanma odasi, bir de egzoz deligi (Nozul) vardir. Yakit olarak da barut bulunur. Son zamanlarda, barutun yerini alan kimyasal bilesiklerden yapilmis kati yakitlar kullaniliyor. Bu tip roketlerin yakiti kisa zamanda bittigi icin menzili de azdir.
Sivi yakitli roketler kati yakitli roketlere nazaran cok genis bir hareket sahasina sahiptirler. Bu roketler 4 ana bolumden olusur
1. Yanma odasi,
2. Sivi yakit sivi yakiti yanma odasina aktaran enjektor,
3. Egzoz borusu
4. Sogutma duzeni
Sizlere roketler konusunda az da olsa, verdigim bilgilerden sonra asil konumuz olan Model Roketcilige gecelim.
Model Roketcilik Model Roket, yercekimine karsi aerodinamik kaldirma gucu kullanmaksizin havaya cikan bir modeldir. Bu "model roket motoru" yardimiyla tahrik edilir. Tekrar ucusa cikarilmak maksadiyla yere emniyetli donmesini saglayan bir mekanizmasi (Parasut, Strimer) bulunur. Bu mekanizma, buyuk olcu de, madeni olmayan parcalardan yapilir.
Model Roket Motoru, onceden hazirlanmis ve kullanilmaya hazir, icindeki butun kimyevi maddeleri yanici ozellige sahip kati bir roket reaksiyon motorudur.
Model Roketlerde Siniflandirma
Uluslararasi Havacilik Federasyonu (FAI) asagida belirtilen siniflari Dunya Sampiyonalari icin belirlemistir.
SlA Irtifa Modelleri
S2A Yuk Modelleri
S3A Parasut Sureli Modeller
S4B Bust-Planor Modelleri
S5B Olcekli irtifa Modelleri
S6A Serit Sureli Modeller
S7 Olcekli Modeller
S8E Radyo Kontrollu Planor Sureli Modeller
Kaynak: zamandayolculuk.com
belgesi-1342
Çeşitli kişilik testleri belli gruptan insanlar arasındaki benzerlikleri vurgular. Yine de, diğerleriyle olan tüm benzerliklerine…
Boşaltım sistemi vücutta homeostazın sağlanmasında çok önemli bir yere sahiptir.Böbrekler, üreterler ve mesaneden oluşan boşaltım…
Büyük Atatürk'ün ölümünü takip eden günlerde, o zamanlar yalnız Avrupa'nın değil, dünyanın en güçlü günlük…
Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu.…