Piaget’e göre ahlak gelişimi-bilişsel gelişime paralellik gösterir.Birbirinden farklı nitelikler taşır ve belirli bir sıra izleyen dönemler içinde ortaya çıkar.Bireyin bilişsel gelişiminin en son basamağına kadar ulaşması beklenmez. Bilişsel gelişimde olgunlaşma ve öğrenme..yaşıtları belirleyici olmaktadır.Aynı durum ahlaki gelişim içinde geçerlidir. Çocukları her yönüyle inceleyen Piaget,çocuklardaki doğru yanlış ilişkilerinin yaşlara bağlı olarak değiştiğini göstermiştir. Aynı şekilde kuralların yorumlanmış biçimleri de yaşlara bağlı olarak değişiklikler gösterir.Çocuk 7 yaşına kadar dışarıdan gördüğü oyunları oynar ve taklit eder. 7-10 yaşları arasında ise kuralların arkına varır ve ne anlama geldiğini anlamaya başlar. Bu yaş grubundaki çocuklar,oyun kurallarına kural olduğu için sorgulamadan uygun davranmaktadırlar, 10 yaşındaki çocuksa kuralların durumlarına dayalı olarak konulduğunu durumlar değişince kurallarında değişebileceğini düşünür. Örneğin çocuklar 10-11 yaşlarına kadar saklambaç oynarken başkalarından gördükten kuralları taklit ederler, 10 yaşından sonrada çocuklar oyundan önce birleşir ve oyun kurallarını belirleme davranışını gösterirler(ebe seçimi,saklanacak yerler vs.).Piaget’e göre 10 yaşına karlar oyunun dışında,yaşamın içindeki kurallara da uyarlar.Ancak kural koyanlar önada yoksa bu kurallar çiğnenebilir.Örneğin çocuğun annesi yokken misafirler için ayrılan çekerleri bitirmesi 10-11 yaşından sonra çocuklar kuralların neden konulduğunu anlamaya başlarlar.Fakat bu yaşlarda zaman zaman başkalarının koyduğu kurallara uymama davranışı gözlenmektedir
10 yaşma kadar çocuklardaki "kural koyan kişi yoksa uymasam da olur" anlayışından çok kendi düzenlemelerini yapma ve o kurallara uyma davranışı görülür.
Davranışın iyi-kötü yada doğru-yanlış olduğunu çocuklar i u yaş civarında kavrayabilirler. Daha önceleri ise davranışın iyi-kötü olduğuna karar verirken kurallara uygun olması yarattığı sonuçlar doğru ya da yanlış olduğunu anlamada yeterli olacaktır.
Piaget,çocukların ahlaki yargı ve davranışlarını 2 yönden incelemiştir.
1-Çocuğun sosyal kurallara gösterdiği saygı anlayış.
2-Adalet anlayışı
Çocuğun sosyal kurallara saygı anlayışında oyun kurallarına uyumları incelenmiş,çocuklara bilgiler verilmiş ve oyunun nasıl oynandığı sorulmuştur.Daha sonra da başka kurallar konulup konulamayacağı sorulmuştur.Bu soru çocuğun kurallarla ilgili düşüncelerini anlamak için yöneltilmiştir. Bu inceleme sonunda Piaget çocuklarda kuralları anlama ve uyum teorisinin geliştirilmesinde imkan sağlanmıştır.
Adalet anlayışının nasıl geliştiğini incelemek için çocuklara yanlış davranışlar içeren hikayeler anlatılmıştır. Bu ve benzeri hikayeler çocuğun "iyi-kötü" "büyük veya küçük" kavramları boyutunda bir seçim yaparak karar vermelerine imkan sağlayarak değerlendirmeye yönlendirmiştir.
Bu hikayeler sonundaki değerlendirmeler doğrultusunda adalet anlayışı ;
1-Keyfi ceza
2-karşılıklı ceza şeklinde 2 grup halinde incelemiştir.
Keyfi ceza : Çocukların yargılan doğrultusunda yaramazlık ve işlenen suçla orantısız olan cezadır.
Ceza suçla orantılı olarak değerlendirilmesidir.Ceza sadece ceza vermek için verilmez.Ceza sonunda oluşan hasar ve kötülükle mantık ilişkisi bulunan ve ceza sayesinde davranışın sonuçlarını açıklayan bir ilişki bulunur.
Piaget,yaptığı incelemeler sonucunda ahlaki muhakeme sonucuyla ilgili bir teori geliştirilmiştir.Biri ahlaki gerçeklik aşamasıdır.Çocuk kurallara uyar.Çünkü kuralların değişmezliği vardır.Davranışta bu kurallar doğrultusunda doğru ve yanlıştır.
Daha büyük çocuklar ise işbirliğine dayalı ahlak anlayışına göre hareket eder.Burada ortam ve şartlara göre kurallar fikir birliğine göre belirlenir.Artık mutlak doğru veya yanlış olmadığını anlamışlardır.
Ahlaki muhakeme şaması farklı bakış açılarına sahip insanların sosyal çatışmaları nasıl çözümleyeceğine dair karar aşamasını belirler.Başkalarının bakış açılarına göre olayları değerlendirme çocuğun ben merkezcilikten uzaklaşıp daha hızlı sosyalleşmesini sağlar.
Çocuklara yapılan değerlendirmelerin analizleri sonucu ahlak gelişimi 2 dönemi belirlemiştir
6.1.-Dışa Bağlı Dönem:Ahlak gelişiminde 10 yaşına kadar olan dönemdir. Çocuk kuralların değişmezliğine inanmaktadır,kurallara uymayanların otomatik olarak cezalandırılması gerektiğini düşünür. Kayıtsız şartsız otoriteye uyma söz konusudur. Bu dönemde çocuğa ebeveyni ve diğer yetişkinler tarafından ne yapması gerektiği söylenir. Kurallara uyulmamasının doğal sonucunun cezalandırılmak olduğuna inanır. Yargı,sadece sınırlı olarak gözlenen gerçeklere dayanır ve kural ihlalinde ceza otomatik olarak verilmelidir. Davranışın gerisindeki nedenler dikkate alınmaz. Böyle bir mantık çocukların , kuralların kesin ve değişmez olduğuna inanmalarına neden olur.-
6.2.-Özerk Dönem :11yaş ve üzerinde çocukların yaptıkları görelik kazanmaya başlar. İçindeki koşullan dikkate alarak değerlendirme yapan çocukların değer ‘yargılan esneklik gösterir.Bu döneme geçen çocuklar başkalarından çok kendi yaptıklarını değerlendirmeye uygun davranır.Bir davranışın iyi ya da kötü olduğuna karar verirken davranışın altında yatan niyet önemlidir.
Sonuç olarak Piaget,ahlaki gelişimle bilişsel gelişim arasında bir paralellik kurmuş,soyut işlemeler dönemine ilerledikçe, çocukların dışa bağlı dönemden özerk döneme doğru geçtikleri ifade etmiştir.
Piaget,özerk döneme geçişte kesin bir yaş vermemiş ancak ilköğretim 5. sınıfa doğru çocukların ahlaki değerlendirmelerinde özerk dönemin özettikleri çıkmaya başlamıştır
Lickona yaptığı araştırmada 6-12 yaşlarındaki çocukların ahlaki düşüncelerinde farklılıklar olduğunu söylemiştir. Ancak bu fark 3,4 ve 5. sınıflar arasında azalmıştır. B u gruptaki öğrenciler içinde bulundukları koşullara bağlı olarak kimi zaman dışa bağlı kimi zaman ise özerk düşünce özellikleriyle değerlendirme yaparlar.
Garnad ve arkadaşları ,Ezop öykülerinden esinlenerek yaptıkları ve konuşulan hayvanların olduğu hikayeleri ilkokul öğrencilerine anlatmışlardır.Daha sonra ise hikaye ile ilgili sorular sormuşlardır.Analiz sonuçlarında ise cevapların birbirine benzedikleri bulunmuş ancak soyut işlemler dönemine geçmiş öğrencilerin ise hikayenin ana fikrine uygun cevaplar verdikleri gözlenmiştir.
belgesi-885
SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATI (EDEBİYAT-I CEDİDE) (1896-1901) Servet-i Fünun veya Edebiyat-ı Cedide devri, Türk edebiyatında…
FECRİ ATİ EDEBİYATI Servet-i fünun edebiyatının devamı niteliğinde olan fecr-i ati topluluğu,1909 yılında ortaya…
ÖZELLİKLER: Boyut: 28x8x6 cm Ağırlık: 850gr Ekran: Yok Devre sayısı: 30 Konuşma süresi: 35 dakika…
There are two kinds of questions: yes or no questions and wh- questions. You ask…
A positive sentence tells you that something is so. A sentence that tells you something…
Use the base form of a verb to give commands or make direct requests. This…