Organik madde bilgisi biyoloji eğitiminin temelini oluşturmaktır.Bütün biyoloji konuları ile ilişkili olan ve onlar için bağlayıcı rol üstlenen bu konunun iyi anlaşılması; biyolojide bilgi birikimi için esastır. Bu nedenle organik madde çeşitlerini, özelliklerinin, görevlerini, benzerlik ve farklılıklarını kavramak ders ve ÖSS için yeterli olacaktır.
KARBONHİDRATLAR:
Genel Özellikleri
1-Hücre zarından geçerler
2-Hidrolize uğramazlar
3-Kan ve doku sıvısında bulunurlar
4-Karbonhidratların yapıtaşlarıdır
5-Fotosentezin ilk ürünleridir
6-Hücrede depolanmazlar
7-Riboz ve deoksiriboz nukleik asitlerin yapısına katılırlar
8-Suda çözünürler
9-Protein ve yağlarla bileşik oluşturabilirler
10-Enerji verici olarak kullanılırlar
11-Yapılarında glikozit bağı bulunmaz
12-Benedikt çözeltisiyle ısıtılırsa kiremit kırmızısı renk verirler
Örn:Glikoz,Galaktoz,Fruktoz,Mannoz,Ksiloz,Arabinoz
Genel özellikleri :
1-Hücre zarından geçemezler
2-Sindirim enzimlerinden etkilenirler
3-Bitki ve memelilerde depolanabilir-memelilerde laktoz bitkilerde sukroz
4-Suda çözünürler
5-Kanda bulunmazlar.Sütte bulunurlar
6-Yapısında glikozit bağı vardır
Örn:Maltoz,Laktoz,Sukroz
Glikoz + Glikoz ———-Mal toz + Su
Glikoz + Früktoz ———-Sukroz + Su
Glikoz + Galaktoz ———-Laktoz + Su
Genel özellikleri:
1-Hücre zarından geçemezler
2-(n)kadar glikozun birleşmesinden oluşurlar
3-Sindirim enzimleriyle hidrolize edilirler.
4-(n-1)kadar su harcanır.
5-Kanda bulunmazlar.
6-Hayvanlarda ve bakterilerde glikojen bitkilerde nişasta olarak depolanır
7-Selüloz bitkilerde çeper maddesi olarak kullanılır.
8-Bitki ve hayvanlarda sentezlenebilir.
9-Selüloz bazı tek hücreliler hariç diğer canlılar tarafından sindirilemez.
Çeşitleri:
1- Nişasta: Lügolle mavi renk verir.
2- Glikojen : lügolle kahve rengi verirler.
3- Selüloz: lügolle boyanmazlar.
4- Pektin
5- Kitin
a-Nişasta
Genel Özellikleri
1-N kadar glikozun dehidrasyon undan oluşur.
2-Olayda n-1 kadar H2O oluşur.
3-Olayda n-1 kadar glikoz bağı kurulur.
4-Bitkilerde depo karbonhidrattır.
5-Suda çözünmez.
6-Hücre zarından geçemez.
7-Sentezleri hücre içinde olur.
8-Hidrolizlerinde n-1 kadar su harcanır.
9-Hidrolizleri hücre içinde ve hücre dışında olabilir.
10-Lu gol ile mavi , mor rengi verir.
11-Amilaz enzimi ile maltoz a yıkılırlar.
12-Kanda görülmez.
b-Glikojen
Genel Özellikleri
1-N kadar glikozun dehidrasyon ile birlaşmesinden oluşur.
2-Olayda n-1 kadar H2O açığa çıkar.
3-Olayda n-1 kadar glikozit bağı kurulur.
4-Sentezleri karaciğer ve çizgili kas hücrelerin de gerçekleşir.
5-Hayvansal depo karbonhidrattır.
6-Suda çözünür.
7-Hücre zarından geçemez.
8-Sentezleri Hücre içinde gerçekleşir.
9-Hidrolizinde n-1 kadar su harcanır. Olay hücre içinde ve hücre dışında gerçekleşebilir.
10-Lu gol ile kahverengi rengini verir.
11-Kanda görülmez.
c-Selüloz
Genel Özellikler.
1-n kadar glikoz dehidrasyonu ile birleşmesinden oluşur.
2-Olayda n-1 kadar ters glikoz bağı oluşur.
3-Olayda n-1 kadar H2O açığa çıkar.
4-Sentezleri hücre içinde gerçekleşir.
5-Hayvanlarda bazı bakteriler ve birkaç omurgasız hariç hidroliz enzimleri bulunmaz.
6-Bitkilerde yapı karbonhidrattır. Hücre çeperini oluşturur.
7-Suda çözünmezler.
8-Lugol ile boyanmazlar.
Karbonhidratların görevleri
1) Canlılarda enerji verici madde olarak kullanılır.
2) Bitki , mantar ve bazı bakterilerin hücre çeperi esas maddesini oluşturur.
3) Hücre zarlarında protein ve yağlarla bileşikler oluşturarak tanımlayıcı ve tanıyıcı maddeler olarak görev yaparlar.
4) DNA , RNA , ATP , FAD , NAD gibi önemli organik maddelerin yapılarına katılırlar.
NOT : Hücrelerde kloroplast , levkoplast ,golgi aygıtı gibi organellerde sentezlenirler.
Reaksiyona göre : Hidroliz ————— Hidrolaz
Oksidasyon ——-Oksidaz
YAĞLAR:
Genel Özellikleri
1-Suda erimezler.
2-Eter , alkol , aseton gibi organik çözücülerde erirler.
3-C ve O oranından fazla olduğundan enerji verimide fazladır.
4-Hücre zarından geçemezler.
5-1 mol gliserol 3 mol yağ asidin dehidrasyon ile birleşmesinden oluşur.
6-Sentezlerinde 3 ester bağı kurulur.
7-Sentezlerinde 3 mol H2O açığa çıkar.
8-3 mol H2O ile hidrolize edilirler.
9-Yağların hidrolizi lipaz ile gerçekleşir.
10-Sudan III ile kırmızı renk verirler.
11-Bitki ve hayvan hücrelerinde depolanabilirler.
12-Hücre zarlarının esas yapısını oluştururlar.
Çeşitleri :
a-Nötral yağlar : Depo ve enerji verici olarak görev alır.
b-Fosfolipid : Hücre zarının temel maddesidir.
c-Glikolipit : Hücre zarı ve sinir hücrelerinde bulunur.
d-Steroidler : Vit-D , bazı hormonlar , safra tuzları , kolesterol , eterik yağ , kauçuk vb.. maddelerin oluşumunu gerçekleştirerek canlılar düzenleyici görev alırlar.
e-Kolesterol:Hayvanlarda hücre zarında ve derinin yapısında bulunur.
Diğer steroid lerin oluşumunda rol alır.
Yağların görevleri :
1-Enerji kaynağı olarak kullanılırlar.
2-Hücre zarı yapısına katılırlar.
3-Bazı hormonların yapısını oluştururlar.
4-A,D,E,K vitaminlerinin emilimini sağlarlar.
5-Isı kaybını önlerler.
6-Organ ve vücudu mekanik etkilerden korur.
7-Göç eden ve kış uykusuna yatan canlıların besin ve su (metabolik su ) kaynağıdır.
Vitaminler:
Özellikleri
1-Hücre zarından geçebilirler
2-Sindirim enzimlerinden etkilenmezler
3-Kanda görülürler
4-Vücudumuzdaki yaşamsal olayları denetlerler
5-Karaciğerde A ve Deride D vitaminleri (öncül maddelerden) üretilebilir
6-A-D-E-K vitaminleri yağda çözünür ve vücudumuzda biriktirilir
7-B-C vitaminleri suda çözünür vücudumuzda biriktirilmez. Vücudumuzda en çok eksikliği görülen vitaminlerdir.
8-Bazıları Işık bazıları ısıdan etkilenebilir.
9-İnsan A ve D vitamini hariç diğer vitaminleri dışarıdan hazır olarak almak zorundadır
10-Yeterli gün ışığı almayan bölgelerde D vitamini yetersizliği görülür
PROTEİNLER:
Genel Özellikleri
1-N(Aminoasit)’in dehidrasyonu ile birleşmeleri ile oluşur.
2-Yapımında en az 1 çeşit aminoasit bulunur.
3-Yapımında en çok 20 çeşit aminoasit bulunur.
4-Sentezlerinde n-1 kadar H2O açığa çıkar.
5-Hücrede ribozom larda sentezlenir.
6-Hücrelerde kullanılan karakter çeşidi kadar protein bulunur.
7-Hidrolizinde n-1 kadar H2O açığa çıkar.
8-Yapısında n-1 kadar peptid bağı bulunur.
9-Globülar (küresel) proteinler enzimler ve hormonlar suda çözünür. Lifli proteinler hücre zarı kes ve derideki yapısal proteinler suda çözünmez.
10-Biuret çözeltisi ile mor renk , nitrik asit ile sari renk verirler.
11-Hücre zarından geçemezler.
12-Kan ve doku sıvısında bulunurlar.
13-Her canlının proteini kendine özgüdür. Ancak canlılarda kullanılan ortak proteinlerde vardır. ÖRN : Solunum enzimleri
14-Benzer proteinlerde amino asitlerin sayısı , dizilişi , sırası ve tekrarlanışı aynıdır. Farklı proteinlerde farklıdır.
15-Yapısında peptid , hidrojen bağı ve disülfit bağları vardır.
Amino asitler
Genel Özellikleri
1-Suda çözünürler.
2-Hücre zarından geçerler.
3-Sindirim enzimlerinden etkilenmezler.
4-Molekül er yapıları:
H
|
H2N– C–COOH
|
R
5-Bütün amino asitlerde değişen sadece radikal gruptur.
6-A.asitlerin amino grubu asit, karboksil grubu baz özelliktedir. Bu nedenle 7-Kuvvetli asitler karşısında baz, kuvvetli bazlar karşısında asit gibi davranır.
8-Kanda ve doku sıvısında bulunurlar.
9-Peptid bağları :A.asitlarin amino grubu ile karboksil grupları arasında kurulur.
Protein çeşitliliğinin nedenlerini belirleyen etkenler :
a) Amino asit sayısı.
b) Amino asitlerin çeşidi .
c) Amino asitlerin dizilişi.
d) Amino asitlerin tekrarlanışı.
e) Amino asitlerin birbirlerine oranı.
Proteinler DNA’daki kalıtsal şifreye göre sentezlenir. Bu şifre proteinin amino asitlerinin sayısı , sıralanışı dizilişi ve tekrarlanışını belirler. Amino asitlerin birinin sayısı sırası değişirse farklı proteinler ortaya çıkar. Kalıtsal bilgideki değişmeler proteinlerde de değişmeye yol açar.
Proteinlerin ilk sentezlendiklerinde sahip oldukları primer yapı fonksiyonel değildir. Primer yapıda oluşan zayıf hidrojen bağları ile protein boyut kazanarak fonksiyonel olan sekonder , tersiyer ve kuaterner yapılar oluşur.
Zayıf hidrojen bağlarının yüksek ısı , asit , yüksek basınç gibi etkilerle bozulmasına dolayısı ile fonksiyonun kaybedilmesine neden olur. Bu yapının bozulması olayına denaturasyon adı verilir.
Proteinlerin Görevi
1-Yapısal görevi : Hücre zarı , organel , kas hücrelerinde aktin miyozin flamentleri gibi yapıları oluşturur.
2-Enzim görevi : Biyokimyasal reaksiyonları katalizler.
3-Taşıma görevi : Hemoglobin vücutta O2 ve CO taşır.
4-Tanıma görevi : Hücre zarındaki özel proteinler moleküllerin tanınıp hücreye alınmasında rol oynar.
5-Hormonal görev : Hormonların yapısını oluşturarak vücutta yaşamsal olayların düzenlenmesinde rol oynar.
6-Savunma görevi : Antikorlar halinde vücudun savunmasında rol alır.
7-Enerji kaynağı : Gereksinim duyulduğunda enerji kaynağı olarakta kullanılır.
8-Osmotik basıncın korunmasında : Kanda bulunan proteinler kan ile doku sıvısı arasında osmotik basıncın ayarlanmasını sağlayarak madde alış verişinde rol oynar.
9-Dokularda fonksiyonel yapı olarak : Kaslarda aktin ve miyozin , bağ dokusunda fibroblastların oluşturduğu lifler , sinir dokusunda nöronlar.
10-Akseptör olarak : Klorofil ve ışık akseptörleri .
11-Koruma : Yılan zehiri gibi.
ENZİMLER :
Canlılarda Hücrede gerçekleşen biyokimyasal reaksiyonlar dış ortamdaki reaksiyonlara göre
a) Daha hızlı
b) Düşük ısıda
c) Dar PH derecesinde gerçekleşir.
Hücredeki biyokimyasal reaksiyonların gerçekleşmesini sağlayan biyolojik katalizör olan enzimlerdir.
Enzimlerin görevleri
1) Reaksiyon hızının canlı için yeterli olması
2) Reaksiyonun başlaması için gerekli aktivasyon enerjisinin düşürülmesi
3) Reaksiyon oluşurken açığa çıkan enerjinin canlıya zarar vermeyecek düzeyde tutulması
Enzim çeşitleri :
a) Basit enzimler : Sadece proteinden oluşmuş enzimler . ÖRN: Bütün sindirim enzimleri , üreaz
b) Bileşik enzimler : Protein olan esas kısım ve protein olmayan organik veya inorganik yardımcı kısımlardan meydana gelir.
Protein kısım = Apoenzim
Yardımcı kısım = Organik ise koenzim(vitaminler)
İnorganik ise kofaktör(Ca,K,Na) Apoenzimle koenzim (kofaktör) ‘in oluşturduğu yapıya holo enzim denir.
Enzimlerin genel özellikleri:
1-Her enzim özel bir substratı etkiler.
2-Substratın yüzey artışı enzim etkinliğini artırır.
3-Her enzim özel bir kofaktör (koenzim) le çalışır.
4-Bir kofaktör (koenzim) birden çok enzimin yardımcı kısmı olabilir.
5-Her hücre kendi enzimini kendi üretir.
6-Her hücrede kimyasal reaksiyon çeşidi kadar enzim çeşidi vardır.
7-Enzimler reaksiyonları hızlandırırlar veya yavaşlatırlar.
8-Enzimler tepkimeden değişmeden çıkarlar. (harcanmazlar) ve tekrar tekrar kullanılırlar.
9-Enzimler hücre dışında da etkendirler.
10-Enzimler protein yapıdadırlar. Proteinlerin yapısını bozan her şey (PH, Isı vb.) enzimin yapısını da bozar.
11-Enzimatik reaksiyonlar çift yönlüdür.
12-Enzimler belirli bir PH değerinde aktifleşirler. ÖRN: Pepsin , PH=2 , Tripsin PH=8,5
13-Her enzim bir gen tarafından kontrol edilir.
14-Enzimler tek veya takımlar halinde çalışırlar.
15-Bazı enzimler inaktif olarak üretilir. Aktivatörlerle aktif hale getirilir.
HCI
ÖRN : Pepsinojen ————– Pepsin
(inaktif) (aktif)
16-Bazı maddeler (metal iyonları ve zehirler) enzimlerin aktif bölgeleri ile birleşip onları etkisiz hale getirir.
17-Birleşik enzimlerde substratı tanıyan protein kısmıdır. Bağlanma ve etkinlik ise kofaktör (koenzim) ile gerçekleşir.
Enzimlerin Çalışmasına Etki Eden Faktörler :
1- Ortam Isısı :
a) Düşük Isı : Kinetik enerji azalır. Reaksiyon yavaşlar.Dönüşümlüdür.
b) Yüksek Isı : Enzimlerin protein olan yapısını bozar.Dönüşümsüzdür.
2- Ortam PH ‘ ı : Asitler ve bazlar enzimlerin hızını yavaşlatır.
Enzimlerin en etkin olduğu PH değeri 7 dir.
a) Enzimin yapısını bozarlar.
b) Substratın yapısını bozarlar.
c) Enzim koenzimin (kofaktör) ayrışmasına neden olurlar.
d) Enzimle substrat arasına girerek birleşmeye engel olurlar.
Ancak bazı enzimler farklı PH derecesinde aktif olurlar.
ÖRN : Pepsin ————- PH = 2
Tripsin ————–PH = 8,5 gibi
3- Enzim miktarı:Belli oranda substrat bulunan ortama enzim ilave edildikçe reaksiyon hızlanır ve en hızlı noktada substrat bitince reaksiyon durur.
4- Substrat miktarı : Enzim miktarı sabit tutulup substrat miktarı arttırıldıkça reaksiyon hızlanır. Enzimlerin doygunluk anından sonra belirli hızla devam eder ve biter.
5- Substrat yüzeyi : Enzimler substrata dış yüzeyden etki ederler yüzey arttıkça enzim etkinliği artar.
Not:Enzim miktarıda artarsa
6- Ortamdaki diğer maddeler
a) Aktivatörler:(Vitamin,hormon,safra tuzu vb)
b) İnhibitörler:(Ağır iyonlar,toksinler,zehir vb)
Enzimlerin Adlandırılması
Etkilendikleri substratın veya reaksiyonun sonuna –az eki getirilerek adlandırılırlar.
Substrata göre : Lipid ————- Lipaz
Maltoz ————Maltaz
Protein ———– Proteinaz
Reaksiyona göre : Hidroliz ————— Hidrolaz
Oksidasyon ——-Oksidaz
Nucleik asitlerin hücre hayatı için önemi
A-Oswgld Avery’nin yaptığı çalışmalar ve sonuçları:
1-Kapsülsüz pneumococlar farelerde hastalık oluşturmaz.
2-Kapsüllü pneumococlar farelerde hasalık oluşturur.
3-Kapsüllü pneumococlar ısıtılıp öldürülürse hastalık oluşturmaz.
4-Isıtılıp öldürülmüş kapsüllü pneumococlarla canlı kapsülsüz pneumococlar birlikte farelerde hastalık oluşturur.
5-Ölmüş kapsüllü pneumococların özütü ile canlı kapsülsüz pneumococlar birlikte farelerde hastalık oluşur.
Açıklama: 5. çalışma sonunda ölen farelerin kanında kapsüllü pneumococlara rastlanması öldürülen kapsüllü pneumococların özütündeki DNA’ların kapsülsüz pneumococlara geçerek onları kalıtsal değişime uğratmış ve kapsül oluşturup hastalık meydana getirmelerine neden olmuştur.
Sonuç:DNA Kalıtsal karerkterlerin oluşumunu belirler
B-Bakteriofaglar üzerine yapılan çalışmalar:
Not: Virüsler; yönetici molekül (DNA veya RNA) ve protein kılıftan oluşmuş canlılardır.Sitoplazma , organel ve enzim sistemleri yoktur. Obligat endoparazitler dir. Canlılıklarını, konukçu hücre içinde özel üreme gerçekleştirerek gösterirler.
Bakteriofagın hayat devri:
1-Virüs bakteri hücresi zarına tutunur ve protein kılıfta bulunan enzimleri ile zarı eritir.
2-Eriyen zardan virüs DNA’sı bakteri sitoplazmasına geçer. Protein kılıf dışarıda kalır.
3-Virüs DNA’sı bakteri sitoplazmasında kendini eşleyerek sayısının artırır.
4-Oluşan her DNA’nın etrafında protein kılıflar oluşarak yeni virüsler meydana gelir.
5-Bakteri hücresi parçalanır virüsler etrafa yayılarak yeni hücreleri enfekte ederler.
Açıklama:Virüsten bakteri sitoplazmasına giren sadece DNA’dır. Bakteri sitoplazmasında Virüs DNA’sı hem kendini eşler hemde virüse özgü olan protein kılıfların oluşumunu sağlar.
Sonuç: a) DNA uygun koşullarda kendine benzer yeni DNA’ların oluşumunu sağlar.
b) DNA özgün karakterlerin oluşumunu sağlayan proteinlerin sentezlenmesini sağlar.
DNA’nın Moleküler yapısı:
1-Fiziksel yapı: Wilkins; X-ışınım kırınım deseninden DNA molekülünün çift zincirli ve sarmal yapıda olduğunu belirtmiştir.
2-Kimyasal özellikleri: Chargaf DNA’nın hidrolizi sonunda molekülün ;Adenin,Timin,Guanin , Sitozin nucleotidlerden oluştuğu ve bunlar arasında değişmez oranların bulunduğunu belirtmiştir.
Buna göre: a) A=T b)G=C c)A+G=T+C
3-Molekül modeli: Watson ve Crick DNA molekülümün fiziksel ve kimyasal özelliklerinden faydalanarak molekül modeli öne sürmüşlerdir.
Modele göre:
1-DNA molekülü çift zincirden oluşmuştur.
2-İki zincir zayıf hidrojen bağları ile bir arada tutulurlar.
3-İki zincirde karşılıklı olarak A-T ve G-C bulunur.
4-Adenin ile Timin arasında ikili Guanın ile Sitozinin arasında ise üçlü zayıf hidrojen bağları bulunur.
5-Molekül ip merdivene benzer. Basamakları organik bazlardan bağlantıları ise deoksiriboz ve fosforik asitlerden meydana gelir.
6-İki zincir birbirine ters olarak bulunur.
7-Molekül sarmal yapıdadır.
Açıklama:Molekülün model yapısının iki önemli DNA işlevini açıklaması gerekmektedir.
Bunlar:
1-Kendini doğrulukla eşlemesi
2-Protein sentezini gerçekleştirmesi
DNA’nın kendini eşlemesi
Meselson ve sthal bakterilerde yaptığı çalışmalarda DNA molekülünün kendini yarı korunumlu olarak eşlediğini belirtmişler ve Watson-Crick molekül modeli geniş geçerlilik kazanmıştır.
Çalışmalar:
1-Bakteriler N15 içeren ortamda ard arda üretilerek DNA’larının N15 içermesi sağlanmış. Ağır azot (N15) içeren bakterilerin DNA’sı normal azot (N14) içeren DNA’lara göre %1 oranında artmıştır.
Normal azotlarla ağır azotlar ultrasantrufüje tabii tutulurlarsa ağır azot içeren DNA’lar deney tüpünde daha altlarda bantlaşma meydana getirirler.
2-Ağır azotlu DNA’lara sahip bakteriler normal azotlu ortamda bir kez mitozla çoğaldıktan sonra oluşan yeni bakterilerin DNA’ları analiz edildiğinde bantlaşmanın normal DNA ile ağır DNA moleküllerinin arasında görülür. Bu DNA’ların melezdir. Zincirlerinden biri ağır azot içerirken diğerinin normal azot içerdiği görülür.
3-Melez DNA içeren bakteriler normal azot içeren ortamda bir kez daha mitozla üretilip DNA’ları incelendiğinde bakterilerden %50 sinin melez DNA, %50 sinin ise normal azot içeren DNA taşıdığı görülür.
Normal azotlu ortamda ağır azot içeren DNA’ların kendini yarı korunumlu eşlemesi.
1.mitoz bölünme ile %100 melez DNA’lar oluşur
2.mitozda %50 melez %50 normal DNA’lar meydana gelir
3.Mitozda %75 normal % 25 melez DNA lar meydana gelir.
Önemli notlar:( DNA molekülünün kendini eşlemesi ile ilgili bağıntılar.)
a)Her mitoz bölünmede DNA miktarı 2n kadar artar. (n=Bölünme sayısı)
Örnek: 3 bölünme sonucu 23 = 8 DNA molekülü meydana gelir.( Bir DNA molekülünde iki DNA zinciri vardır. 3 bölünme sonunda toplam 16 DNA zinciri oluşur.). 2n . 2 = Bölünmeler sonunda oluşan DNA zincir sayısıdır.
3 bölünme sonunda oluşan toplam DNA zinciri = 2 3 . 2 =16 bulunur.
b)Farklı Besi ortam ortamlarında mitoz geçiren hücreden oluşacak yeni hücrelerdeki hibrid DNA molekülü sayısı bölünme sayısı ne olursa olsun her zaman 2 dir.
(Hibrid=)Melez DNA sayısı = Farklı besi ortamında bölünmeye başlayan hücre sayısı . 2 bağıntısı ile bulunur.
Örnek1: Bir hücreden 3 bölünme sonunda oluşacak melez DNA sayısı nedir: Yanıt 2 dir
Örnek1: Bir hücreden 5 bölünme sonunda oluşacak melez DNA sayısı nedir: Yanıt 2 dir
Örnek1: 5 hücreden 3 bölünme sonunda oluşacak melez DNA sayısı nedir: Yanıt 2.5=10 bulunur
Soru: Ağır azot içeren 2 bakterinin normal azot içeren ortamda 3 kez mitoz geçirdiği varsayılırsa .
1-Oluşan DNA moleküllerinde melez sayısı nedir?
2-Oluşan DNA moleküllerinde Melez/Normal= ve Normal/Toplam DNA = oranları nedir.
Yanıt: 1-Melez DNA sayısı bir hücre için 2 iki hücre için 2.2= 4 bulunur.
2-Bir hücre için toplam DNA 23 = 8 bulunur.İki hücre için toplam DNA= 2.8=16 bulunur. 16 DNA nın 4
Tanesi melez olduğuna göre. 16-4=12 normal azotlu DNA vardır.
Melez/Normal=4/12=1/3 bulunur.
Normal/Toplam DNA=12/16=3/4 bulunur
DNA molekülü ile ilgili bazı önemli genellemeler:
1-Bir türün hücrelerindeki DNA miktarı aynıdır.
2-DNA miktarı türlerde farklılık gösterir.
3-Eşeyli üreyen canlılarda mayozla oluşan gametler türe özgü DNA nın ½ sini taşır.
-Hayvanlarda somatik hücreler 2n, üreme hücreleri n kromozom taşırlar.
-Bitkilerde somatik hücreler 2n, endosperm 3n, üreme hücreleri n kromozom taşırlar.
4-Eşeyli üreyen canlılarda tür DNA’sının sabit kalması Mayoz ve Döllenme ile gerçekleşir.
5-Bölünen hücrelerin değişik evrelerinde DNA miktarı değişir.
6-Her türün DNA niteliği ve niceliği özgündür.
7-DNA molekülünün farklılığı
a) Nucleotid sayısı
b) Çeşit oranı
c) Nucleotid dizilişi
d) Tekrarlanma şekli
8-Kendini eşler ve RNA sentezlenmesine kalıplık eder.
9-DNA’ daki protein sentezinde rol oynayan anlamlı bölgelere gen denir
10-Suda çözünmez.
11-Tek çeşittir.( Yapı ve görev olarak )
12-Genetik bilgi nucleus DNA’ sı ile taşınır.
13-Eukaryot hücrelerde kalıtsal DNA histamin ve protamin molekülleriyle çevrilidir.
14-Prokaryotik hücrelerin DNA’sı ve eukaryot hücrelerde Mitokondri ve kloroplast DNA’ ları çıplaktır.
15-Yapısında C , H , O , N , P bulunur.
16-DNA’ nın en küçük işlev birimine kod (Triple) denir.
Kromozom DNA molekülü DNA zinciri Gen Kod
17-DNA’ nın eşlenmesini r3 / r2 hacim / yüzey ) oranının büyümesi uyarır.
DNA ‘ nın Görevleri:
1-Hücrede hayatsal olayları kontrol eder.
2-Kalıtsal bilgiyi yeni nesillere aktarır.
3-Genlerin yapısını oluşturur.
4-Yaşamın ( Enzim , Protein sentez bilgisi ) sırrını taşır.
DNA İle İlgili Bağlantılar
1) A = T ve G= C
2) Purin = Primidin
3) Toplam nucleotid = A+T+G+C
4) 2’li hidrojen bağı = A=T
5) 3’lü hidrojen bağı = G=C
6) Toplam nucleotid . ½ = Purin veya primidin
7) Nucleotid sayısı = Pentoz (deoksiriboz) = (Fosforik asit) n+4
8) Toplam H bağı sayısı = 2’li H bağı x 2 + 3’lü hidrojen bağı x 3
9) Toplam H bağı sayısı = Toplam nucleotid + Guanin
RNA : eukoryatik hücrelerde nukleus , mitekondri , kloroplast , ribozom , sitoplazmada bulunur. Prokaryotik hücrelerde ise ribozom ve sitoplazmada bulunur.Hücrelerde yapı ve özellik bakımından 3 tip RNA vardır. Yapıtaşları Adenin ,Guanin ,Urasil ve Sitozin’ dir.
m-RNA ‘nın Görevi : DNA ‘nın anlamlı nucleotit dizisi (Gen) den aldığı şifreye uygun olarak protein sentezine kalıplık eder.
m-RNA ‘nın Özellikleri :
1-DNA üzerinde sentezlenir. Sentezine kalıp ödevi sadece tek zincir yapar diğeri tamamlayıcıdır.
2-Düz zincir halindedir.
3-Anlamlı üçlü nucleotit dizisine kodon denir.
4-Yapısındaki kodon sayısı en az sentezlenecek proteindeki aminoasit sayısı kadardır.
NOT : Alyuvarlarda DNA olmadığından yönetici molekül rolünü sentezlenmiş RNA’ lar yürütür. Ayrıca bazı yönetici molekül ve kalıtsal bilgileri taşıyıcı molekül RNA’ dır.
NOT : m-RNA’ nın okunması evrenseldir. Hayvansal protein sentezinde görev alan bir m-RNA bitki hücresine konursa yine hayvansal protein sentezler.
5-m-RNA belirli bir protein sentezi için özelleşmiştir.
6-m-RNA aynı tip proteinin sentezinde defalarca kullanılır. İhtiyaç bitince nucleotitlerde yıkılır.
7-RNA çeşitleri içinde oran olarak en az olanıdır. %5
8-Tek zincirdir.
9-Yapı özellikleri evrenseldir. Okunması da evrenseldir. (Transkripsiyon ve Translasyon)
10-Nucleotit dizilimi genin tersi tamamlayıcı dizinin aynısıdır. (Timin yerine Urasil bulunur.)
11-Sentezlenen m-RNA da gen bölgesinin ½ kadar nucleotit bulunur.
12-Okunması AUG veya GUG ile başlar UAA , UAG , UGA kodon ları ile sonlanır .
13-Bazı virüslerde kalıtsal bilginin saklanması ve yeni nesillere taşınmasını sağlar .
14-Hücrelerde o an için var olan m-RNA çeşit sayısı
a-Hücre Karakteri
b-Aktif Gen Sayısı
c-Sentezlenecek Protein Çeşit Sayısı na bağlıdır.
15-Bir türün farklı hücrelerinde var olan m-RNA çeşit sayısı farklıdır.
16-Kalıtsal bilgi (Sentezlenecek proteindeki a .a . sayısı , çeşidi , yeri , sıralanışı) m-RNA’ da ki nucleotit dizilişine göre belirlenir.
17-Kalıtsal bilginin hücrede kullanılması m-RNA aracılığıyla gerçekleşir.
18-Yapısında zayıf H bağları bulunmaz.
r-RAN’ nın Özellikleri:
1-Ribozom ların yapısında bulunur.
2-Nucleusta sentezlenir.
3-Sitoplazmada toplam RNA nın %80 ‘i kadardır.
4-Her çeşit proteinin sentezinde rol oynarlar.
5-Defalarca kullanılırlar.
6-Yapısında zayıf hidrojen bağları vardır.
7-Protein sentez bilgisinin adım adım okunmasında rol oynarlar.
8-m-RNA ve t-RNA nın ribozom lara bağlanmasını sağlar.
t-RNA’ nın Özellikleri :
1-En küçük (en az nucleotit içeren) RNA dır.
2-Çözünür RNA dır.
3-Belirli bir amino aside özelleşmiştir.
4-Protein çeşidine özelleşme göstermez.
5-Değişik protein sentezinde defalarca kullanılır.
6-Amino aside özelleşme anti kodonla bağlantılıdır.
7-Hücrede en az 20 çeşit t-RNA vardır. En çok 61 olması beklenir.
8-Toplam RNA’ nın % 15’ ini oluşturur.
9-Toplam 70 nucleotitden oluşmuştur.
10-Yapısında zayıf H bağları bulunur.
NOT : DNA da G-C çifti sayısının A-T çifti sayısından fazla oluşu denaturasyona dayanıklı olmasının nedenidir. Çünkü daha çok hidrojen bağı içerir.
NOT : Organik bazlar (Örn : Adenin ) DNA , RNA’ nın yanı sıra ATP , NAD , FAD , NADP’ ninde yapısında yer alırlar.
RNA’ nın DNA ya Benzer Özellikleri
1-DNA üzerinde sentezlenmesi.
2-Organik baz olarak Adenin , Guanin , Sitozin in bulunması.
3-Fosfodiester bağlarına sahip oluşu.
4-m-RNA hariç zayıf hidrojen bağları bulunuşu.
5-İnterfazda sentezlenmesi.
6-Kalıtsal özelliklerinin oluşması ve yaşamsal olayların gerçekleştirilmesi.
7-Nukleus kloroplast ve mitekondri de bulunuşu.
RNA’ nın DNA dan farklı Yönleri
1-Tek zincir oluşu.
2-Timin yerine urasil bulundurması.
3-Sitoplazma ve ribozomlarda bulunması.
4-İşlevi bitirdikten sonra yıkılması. (Hidrolizle)
5-Daha küçük molekül yapıda olması.
6-Kendini eşleyememesi.
7-Yapı ve görev olarak 3 çeşit olması.
8-Bölünme hariç her zaman sentezlenirler.
Nucleik Asitlerin Yaşam İçin Önemi
1-En ilkelden (virüs) en gelişmiş canlıya kadar hapsinde vardır.
2-Hücrenin en önemli ve en büyük organik molekülleridir.
3-Hücredeki hayatsal olayları ( sentez , yıkım , hücre bölünmesi vb.) kontrol eder.
4-Kalıtsal özelliklerin yeni hücrelere (nesillere) taşınmasından ve saklanmasından görevlidir.
5-Yapı ,işlev ve fonksiyonları evrenseldir. (Bütün hücrelerde aynıdır.)
belgesi-530
Çeşitli kişilik testleri belli gruptan insanlar arasındaki benzerlikleri vurgular. Yine de, diğerleriyle olan tüm benzerliklerine…
Boşaltım sistemi vücutta homeostazın sağlanmasında çok önemli bir yere sahiptir.Böbrekler, üreterler ve mesaneden oluşan boşaltım…
Büyük Atatürk'ün ölümünü takip eden günlerde, o zamanlar yalnız Avrupa'nın değil, dünyanın en güçlü günlük…
Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu.…