Rüzgâr güneyden estiği sürece ve mavi rengin ufukta yerleştiği günlerde İstanbul’da iyimserlik hüküm sürmüştü. Hayalleri canlandıran güneş, harabeleri ve yıkık sarayları da onarılmış gibi gösteriyordu. Ama her şeye rağmen insanlarda ve eşyada bir çeşit endişe seziliyordu. Bu endişe daha çok üzerinize çevrilen bakışlarda, Doğu’ya hiç yakışmayan bu düşünceli tavırlarda göze çarpıyor. Türk iyimserliği artık gülmeyi unutmuş ve acılarına sebep olan yabancıları suçlar gibi görünüyor.

 

Kapalıçarşı’da yapılan alış verişlerde eskiden beri alışılmış olan, Doğu’da özgü pazarlık usulü sürüp duruyor. Fakat neye yarar? Her şey kötüye gidiyor. Eşyanın ve insanların üzerine çöken kötü bir kaderin ağırlığı seziliyor. Avrupalı ortada görünmediği zaman herkes birbirine şu soruyu sormakta: ”Anadolu’dan ne haber var?”

 

Burada, ara sıra ortada görünen ve kısa bir süre sonra kaybolan İngiliz subaylarına hiç de hoş olmayan sözler söylenmekte. Aksine, özgür düşüncenin sembolü gibi görülen Paris’e Doğu hayran. Mücadeleden ve korkudan yorgun düşmüş bu insanların, bir kâbustan kurtulmak için yöneldikleri bir vahadır Paris.

 

Uzak bir semtte, bir yokuşu inince deniz kenarında yangın geçirmiş bir mahalle. Kıyıda parıldayan kumlarıyla mini mini bir plaj, ufak dalgalar kıyıdaki harabelerin duvarlarını yalamakta. Ötede beride yıkık duvarlar üzerinde keçilerin otladığı görülüyor. Sürünün başında yaşlı bir Türk kadını var. Ortalıktaki huzur ve sessizlik insanı büyülüyor. Bu deniz kıyısının en ufak bir parselinde o kadar çok canlılık ve geçmişin cazibesi var ki, gerçekten buna son demek mümkün değil.

 

Beyoğlu’nda ”Levantine” adı verilen insan kalabalığı, mutlu günlerdeki kayıtsızlık ve bilinçsizlik içinde, ne olduğu bilinmeyen bir amaca doğru yürüyor. Çalışmak mı? Nerede ve hangi işte? İktisadî ve ticarî hayatın dörtte üçü mahvolmuş, yarın ne olacağının bilinmemesi herkesin şevkini ve gücünü kırmış. İstanbul yavaş yavaş bir çöküntüye, durgunluğa ve ümitsizliğe doğru gidiyor.

 

Kaynak: Kurtuluş Savaşı Sırasında Türk Milliyetçiliği
belgesi-2641

Belgeci

Share
Published by
Belgeci

Recent Posts

BİOGAZ

İnsanoğlunun çok süratli bir şekilde artan ihtiyaçlarına cevap veren sosyal ve endüstriyel gelişmeler, beraberinde bazı…

10 saat ago

Boşaltım Sistemi

Boşaltım sistemi vücutta homeostazın sağlanmasında çok önemli bir yere sahiptir.Böbrekler, üreterler ve mesaneden oluşan boşaltım…

22 saat ago

Atatürk ve Spor

Büyük Atatürk'ün ölümünü takip eden günlerde, o zamanlar yalnız Avrupa'nın değil, dünyanın en güçlü günlük…

1 gün ago

Atatürk’ün Hayatı

 Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu.…

2 gün ago

Özdeşlik

Bir şeyin başka bir şey değil de zorunlu olarak kendisi olması; bir şeyin kendisiyle bir…

2 gün ago

Uyurken Beynimiz Neler Yapıyor ?

Eğer bir insanın başına 'elektroensephalograf' (ezberlemeniz gerekmez!) adını taşıyan bir cihaz bağlarsanız, o insanın yaydığı…

3 gün ago