115 Belge Savaşlar Sayfa 5 / 12

Savaşın İçinde

Hükûmet beni misafir etmek üzere, şehrin eski bölümündeki büyük mahallede bir ev hazırlatmış. Buraya dik bir geniş yoldan çıkılıyor. Şehrin, Doğu illerine, yani Asya’ya açılan büyük kapısı doğrultusundaki yol gece gündüz askerî birliklerle dolu. Atların nalları kaldırımları çekiç gibi dövmekte. Evimin sekiz küçük penceresi bu yola bakıyor ve ben askerî hareketin içinde yaşıyorum.   ”Ne…

Modern Mekke

Bir sabah birden kendimi küçük ve sakin bir garda bulduğum zaman çok heyecanlandım, çünkü garın cephesinde bütün Asya’da tekrar edilen bir kelime yazılı idi: ”Ankara”. Gar şefinin oturduğu evde şimdi buranın tek hâkimi Mustafa Kemal Paşa oturuyor. Kendisi, iki aydır içinde yaşadığım müthiş mücadelenin başından bir an ayrılmamış; onun anlamını ve en ufak ayrıntılarını kavramak…

Bilecik

Bilecik bir felâket ve acılar diyarı. Demin sözünü ettiğim koku burada dayanılmayacak kadar fazla. Henüz dumanı tüten bu taş yığınları altında kim bilir ne kadar insan cesedi gömülü. Buradaki tahribatın büyüklüğü korkunç. Bilecik ve Küplü’de büyük facialar olmuş. Buraların ahalisinden sağ kalanlar büyük bir bunalım ve heyecan içinde. Tecavüze uğramamış genç bir kız veya kadın…

İsmet Paşa’nın Cephesinde, Nisan 1921

Gündüzbey savaş alanı Eskişehir’den birkaç kilometre sonra başlamaktadır. Burada, ustaca bir manevra ile, düşmanı mağlup edileceği yere kadar çeken İsmet Paşa, Yunanlıları çok kanlı bir yenilgiye uğrattı. Bütün gün boyunca, savaşın müthiş gerçeklerini gördüm. Gördüklerim, sadece geçmiş birkaç gün içinde olup bitenlerdi. Savaşın ne biçimde yapılmış olduğunu anlamak için yere bakmak yetiyordu.   İlkbaharın nefis…

Afyonkarahisar, 16 Nisan 1921

Yunanlılar büyük bir hızla geri çekildiler. Arkalarında küçük bir tepe oluşan tüy yığınları bıraktılar. Bunlar bölgedeki bütün kanatlı kümes hayanlarının tüyleridir. Bunların yanında yün yığınları var. Bunlar da kesip yedikleri koyunların yünleri. Bunlardan ayrı olarak yer yer mermi çukurları, kâğıt yığınları, konserve tenekeleri, hayvan leşleri görülüyor. Burası tam bir savaş alanı. Bunun gibi daha başkalarını…

Burdur

Haftalar boyu süren yolculuğumuzda birçok yerde konakladık. Araba ile 1.000 kilometre yaptık. Sonunda Yunan taarruzuna çarparak durdum ve bu biçim bir istilânın etkilerini yerinde inceleyebildim.   Önceleri geçtiğimiz bütün ovalar ekili, yemyeşildi. Köylüler tarlalarda toprağı sürmek ve tohum atmakla meşguldüler. Dağlarda ise inek ve koyun sürüleri otluyorlardı. Akşamları köy ve kasabalarda, hâllerinden memnun hak ve…

Antalya

Antalya’ya ayak basmakla gerçekten yeni bir hayatın içine girmiş olduğumu anladım. Millî hareketin, belirgin çizgi ve karakteri olan hız ve kararlılık derhal göze çarpıyor. Buradaki faaliyetle Yunan bölgesindeki durgunluk arasında tezat göze batıyor. Limandaki rıhtımlar ticaret eşyası ile dolu, Anadolu’nun her tarafında rastladığım deve kervanları yüklerini gelip buradan almaktalar. Gümrük deposu her çeşit silâh ve…

Antalya, 20 Mart 1921

İşte milliyetçi Türkiye’nin giriş kapısı, İtalyanlar buranın fahrî kapıcılığını yapıyorlar, ama Ankara’nın izni olmadan buradan içeriye bir adım atamazsınız. Kıyı boyunca uzayıp giden kırmızı renkli kayaların üzerinde eski kaleler göze çarpıyor; bunlar denize kadar iniyorlar. Limanın girişi kemerli acayip bir kapıyı andırıyor, iki yanında büyük kayalar var.   Sicilia açıkta demirledi. Yolcular, ayak basmayacakları bu…

Rodos, 19 Mart

Burası uyuyan bir vaha, hayat burada çok sakin, ilkbahar gelmiş ve bütün portakal ağaçları çiçek açmış. Dağlardan doğru serin bir rüzgâr esiyor. Hava çok berrak. İtalyan karabinyerleri, oturmuş güneşleniyorlar ve Sicilia’nın yolcularının geçişini seyrediyorlar.   Kasaba çok temiz ve şık. Pazarı muntazam, her şey bol. Dükkânlar her çeşit yiyecek ve eşya ile dolu. Anadolu, ihtiyaçlarını…

İzmir, 16 Mart 1921

Açık bir havada, kuzeyden esen rüzgârla sabahın ilk güneşi altında İzmir çok güzel görünüyor. Limanda birkaç gemi var, fakat rıhtımlar bomboş. Ne bir araba, ne bir at, hatta bir eşek. Görünürde insan bile yok. Şehrin üzerinden geçen bir felâket kasırgası sanki insanları yok etmiş. Her tarafta Rumca isim ve yazılar, ama dükkânlarda kimseler yok. Banko…