26 Belge Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 2 / 3

Eros (Amour)

EROS ( AMOUR )  Eros annesi Aphrodite gibi dünyaya güzellik ve neşe getirir, insanların gönüllerini aşk ateşi ile yakar, insanların mutluluklarını yada sonlarını hazırlardı. Sırtında bir çift kanadı vardı. Bu kanatlarla uçarak dünyayı dolaşır geçtiği yerlere çiçek kokuları saçardı. Eros’un elinde her zaman okları olurdu. Bu oklarla insanları kalplerinden vurur onları birbirlerine aşık ederdi. Ve…

Mitoloji Nedir?

MİTOLOJi  NEDiR? Mitoloji kelimesi, yunanca mythos ( masal – hikaye ) ve logos ( söz ) kelimesinden yapılmıştır. Mitoloji; çok ski zamanlarda gelmiş ve yaşamış olan ulusların  inandıkları tanrıların,  kahramanların, devlerin ve  perilerin hayat ve bahseden hikayelerdir. Her toplumun kendine özgü bir mitoloji maceraları vardır. Ve temsil ettiği topluluğun aynası gibidir. Mitolojiler toplumdan topluma farklılık…

Edebiyatın Varlığı ve Amacı

EDEBİYATIN VARLIĞI VE AMACI İnsanın ve toplumların kendilerini ifade edebilmelerinin en etkin yollarından biri olan ede­biyat, toplum yaşantısından doğan bütün olay, duygu ve düşünceleri kapsayan bir sanat dalıdır. Bu nedenle, edebiyatla sosyal yapı arasında önemli bir ilgi ve etkileşim vardır. Bu ilgi ve etkileşim sonucu toplumların geçirdiği aşamalar edebiyata yansımış ve edebiyat dönemleri ile edebi…

19.yy Türk Edebiyatı

19. yüzyılda Divan edebiyatı ve Halk edebiyatı yüzyıllar süren etkinliklerini yitirmiş, Tan­zimat Fermanı’nın ilanından sonra (19.yüzyılın ikinci yarısında) yerlerini Batı edebiyatı etkisinde gelişen Tanzimat edebiyatına bırakmıştır. 1-XIX. Yüzyıl Türk Edebiyatı a) Genel Özellikleri1- 19. yüzyılda Divan edebiyatı olarak da adlandırdığımız Klasik Türk edebiyatı etkin­liğini yitirmiş, şairler kendilerinden öncekileri taklitten öte gidememiş1erdir. Ancak Enderunlu Vasıf, Yenişehirli…

Servet-i Fünun(Edebiyat-ı Cedide

SERVET-İ FÜNÛN (EDEBİYAT-I CEDİDE)Tanzimat edebiyatı ile başlayan Batılılaşma, Edebiyat-ı Cedide döneminde tam olarak yerleşir.Yeni edebiyat anlamına gelen bu topluluğa, Servet-i Fünûn dergisinde bir araya gelip bu dergide görüşlerini yazdıkları için Servet-i Fünûn edebiyatı da denmiştir.1896–1901 yıllarında etkin olan bu topluluğun, kısa bir dönemi kapsamasına rağmen, edebiyatımıza katkıları büyük oldu. Edebiyat-ı Cedide döneminde Türk edebiyatı tamamıyla…

Destanlar Ve Özellikleri

Destanlar, toplum hayatında derin izler bırakan büyük olayların (kuraklık, gttç, düşman istilası, tabiî afetler, savaşlar vb.) o topluluğun hafızasında yoğrula yoğrula şekillenmesi ile oluşur. Halk şairleri, bu önemli olaylanrı manzum olarak terennüm ederler. Bu şekilde meydana gelen destanlar, bazen yüzyıllarca sonra yazıya geçirilir. Aradan geçen zamanda, destanlar, yeni eklemeler yapılması, yeni semboller ve motifler ilavesi…

Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı

Cumhuriyet döneminde Türkiye hemen hemen her alanda hızlı bir çağdaşlaşma areketine girmiş olduğundan bu dönemde ortaya çıkmış birçok edebi ve fikri hareket aynı zaman içinde varlık göstermişlerdir. Daha önce olduğu gibi bir edebi akım ömrünü tamamlayıp yerine bir başkası geçmemiştir. Birçok edebi akım varlığını günümüze kadar devam ettirmiştir. Farklı görüşte olan edebi anlayışlar Cumhuriyetin kurulduğu…

Altıncı Şehir

İstanbul,Konya,Erzurum,Bursa,Ankara hakkında yazdığı Beş Şehir kitabında Sivas’ın yer almamasına üzülen Ahmet Turan Alkan bunun üzerine Altıncı Şehir’i yazmıştır.Sürekli yapılan betonarme binaların Sivas’ın tarihini,ruhlarını yok ettiğini anlatıyor.Artık hakiki yerlilerinde kalmadığını bir kuş gibi soylarının tükendiğinden bahsetmektedir.Sivas’ta yaşamış ve sevdiği şehri her teferruatıyla tanımış bir aydın olan Ahmet Turan Alkan folklorlarla sınırlı kalmayıp Türkiye’de yaşanan büyük değişmeyi…

Anayurt Oteli

Ne ölü, ne sağ” bir yaşamın kahramanı Zebercet. Gözünü ilk açtığı ve yaşadığı Anayurt Oteli’yle aynı kaderi paylaşıyor: Birbirine benzeyen geçici ilişkilerle geçen günler, yalnız ve tek başına sürüklenen bir hayat. Gecikmeli Ankara treniyle gelen -adını bile bilmediğimiz- kadın otelde bir gece kalır ve Zebercet’in de, Anayurt Oteli’nin de sessiz akıp giden günlerinin içeriği değişir.…

Drina Köprüsü

Drina Köprüsü, şüphe yok ki, geçtiğimiz yüzyılın en büyük romanlarından biri. 1961′de İvo Andriç’e layık görülen Nobel Ödülü, edebiyat dünyasında, özel olarak bu kitaba verilmiş gibi kabul edildi; kitap o yıllarda Türkiye’de de büyük ilgi gördü. Drina Köprüsü, hiç eskimeyecek değerinin ötesinde, kırk-elli yıl sonra, 1990′ların Yugoslavyası’nda yeniden güncellik kazandı. Acı bir vesileyle: ülkedeki çok…