KİTABIN KONUSU: Kurtuluş savaşı yılarındaki bir kan davasını anlatıyor. 2.KİTABIN ÖZETİ:
Kurtuluş Savaşı yıllarında sokak çocuğu olarak büyüyen ve bulundukları yerden işgaller yüzünden diyar diyar dolaşan ve en sonunda Çocuk Esirgeme Kurumunda büyüyen, okuyup öğretmen olan, öğretmenlik yaparken cepheye alınan ve hayatının büyük çoğunluğu cephelerde geçen Ömer adında bir öğretmenin başından geçen bir kan davasını anlatmaktadır.
Olay Bozova ilçeside geçmektedir.Ömer askere giderken daha önce buradan geçmiş ve dönüşte burada yaşamaya karar vermiş.Burada eskiden cephede tanıştığı Deli Murat lakaplı bir mühendisle birlikte yaşamaya başlar.Bozova’nın bir köyünde öğretmenlik yapmak için istekte bulunur,tayini Aşağı Sazan köyüne çıkar.Buraya gelgiği akşam bir soygun olayı olur ve bunu sokak çocuklarının yaptığı anlaşılır ve yakalanırlar ve bu çocuklar Yukarı Sazan köyünün gençleridir.Aşağı ve Yukarı Sazan köyleri arasında bir kan davası vardır.bunun üzerine Ömer öğretmeni ve okulu bulunmayan Yukarı Sazan köyünde çalışmaya ve çocukları da yannına almaya karar verir.
3.KİTABIN ANAFİKRİ:
Bir kan davası olayını anlatıyor ve kan davasının iki dost köyün arasını nasıl açtığı ifade ediliyor.
4.KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
ÖMER : Sokak çocuğu olarak büyüyen ve öğretmen olan savaş başlayınca cepheye katılan bir karakterdir.
MURAT : Ömer’in cepheden tanıdığı bir mühendis
TOYGAR : İlçe doktoru.
5.KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER
Kitabı okurken kan davasının ne kadar zarar verici ve insanların yaşamında derin yaralar açan bir gelenek olduğunu yazarın etkileyici anlatımı sayesinde hiç sıkılmadan öğrendim.
6. KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ
Yazı hayatına Birinci Dünya Savaşı sonlarında (1917) başlayan, ilk eseri de Eski Ahbap (uzun hikaye) 1917’ de basılan Reşat Nuri, 1918’ de tiyatro eleştiri ve araştırmaları yayımlarken bir yandan da hikayeler (Şair Dergisi, 1918/19; Nedim Dergisi, 1919; Büyük Mecmua, 1919) yazıyordu. Çalıkuşu’ nun Vakit gazetesinde tefrikasıyla (1922) geniş bir ün kazandı. Çok hareketli bir eser olan Çalışkuşu’ nda Anadolu, ilk idealist ve aydın kızı Feride’ ye kavuştu, geniş ölçüde romana girdi. Bu roman az okumuş ve aydın, iki sınıfı da, doğal ve canlı diliyle kendine bağladı. Reşat Nuri’ nin hemen bütün romanlarında dekor olarak taşra kasaba ve şehirleri çevre, tip, çeşitli problem ve görüşleriyle Anadolu atmosferi görülür. Romanlarında sosyal ve hissi konuları işleyen yazar, küçük hikayelerinde bunların yanına mizahı da ekledi.
Yazdığı, çevirdiği, kitap biçimine girmiş veya dergi, gazete sayfalarında, tiyatro repertuarlarında kalmış tüm eserlerinin toplamı yüzü bulur; bunlardan 19 tanesi telif romandır, 7 tanesi hikaye kitabı. Yazdığı, çevirdiği, uyarladığı, oynanmış, basılmadan kalmış oyunlarının sayısı roman ve hikaye kitaplarının sayısını da aşar. 7 Aralık 1956’da İstanbul’da öldü.
belgesi-2299
01. Sütte Kirlilik Tayini 01.01. Yöntemin Prensibi Süte dışarıdan bulaşmış olabilecek kirliliklerin…
İnsan atalarıyla niye övünür? İnsanlık evrimine katkıları nedeniyle olmalı, değil mi? Gariptir ama bizim Türk-İslamcılarımız…
İyi şeyleri engelleyen sözler esasında saymakla bitmez. Bu sözlerden bazıları bir virüs gibi bulaşıcıdır. Kırıcı…
SERVET-İ FÜNUN DÖNEMİNİN ÖNEMLİ SANATÇILARI TEVFİK FİKRET (1867-1915): Şairin, Batılı sanat anlayışını benimsemesindeki en önemli…
SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATI (EDEBİYAT-I CEDİDE) (1896-1901) Servet-i Fünun veya Edebiyat-ı Cedide devri, Türk edebiyatında…
FECRİ ATİ EDEBİYATI Servet-i fünun edebiyatının devamı niteliğinde olan fecr-i ati topluluğu,1909 yılında ortaya…