Bu çarpışmanın, Yunan Başkomutanlığının olağanüstü bir hazırlanışla, Bursa cephesindeki birliklerini 50-60 bin kişilik bir güce ulaştırarak “son darbe” yi vurma amacından doğduğu söylenebilir. Öte yandan, 27 Şubat-12 Mart 1921’de Londra’da toplanan Konferansta B.M.M. Hükümetinin söz sahibi olmasının yarattığı gelişmeler de Yunan Başkomutanlığını bu karara zorlayan dış etkenler arasında sayılabilir.
23 Mart 1921 sabahı Bursa ve Uşak kesimlerinde saldırıya geçen Yunan ordusunun 40 bin piyade tüfeği, 4 bine yakın ağır ve hafif makineli tüfek, 1200 kılıç ve 144 topluk gücüne karşı ordumuz Batı cephesinde 15 bin piyade tüfeği, 150 ağır ve hafif makineli tüfek, 90 kılıç ve 56 top ile Afyon yöresinde 9 bin piyade tüfeği, 64 makineli, 51 top ve 4 bin kılıçtan meydana geliyordu. Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa (İnönü) savaşı yine İnönü mevzilerinde kabul edecek biçimde planlandığından İnegöl kesiminde bulunan birliklerimiz geri çekildiler. 30 marta kadar süren savaşlarda, cepheyi koruyan ordu, Türk tarihinin en çetin sınavlarından birini daha verdi. İyi donatılmış düşmana ilerleme fırsatını vermedi. 30 Mart 1921 günü cephenin sağ kanadına bütün gücüyle yüklenen düşmanın Savcıbey sırtlarına ele geçirmek isteyen 2-3 tümenlik gücü karşısında alaylarımız yenik düşmediler. Aynı gün, akşama doğru son gücüyle bir atılım deneyen düşman, zayıf düşen sol kanadımıza vurunca, Ankara’dan savaş alanına gönderilen Meclis Muhafız Taburunun da kattığı güç karşısında duramadı ve 31 Mart-1 Nisan gecesi bütün hatlarda geri çekilmeye başladı.
Güney Cephesinde ise, Uşak-Afyon doğrultusunda harekete geçen Yunanlılar, 28 Mart’ta Afyon’u alarak Çay-Bolvadin hattına kadar ilerlediler. Bu cephede batıdan gönderilen güçlerle 7-11 Nisan arasında yapılan savaşlarda Yunan kuvvetlerinin Afyon’u boşaltarak, Uşak doğrultusunda geri çekilmeleri sağlandı.
belgesi-2779