Kan hücreleri biyolojik fonksiyonları ve metabolik karakteristikleri bakımından farklılık gösterirler. Lökositler nukleus, mitokondri, ribozom ve lizozomlara sahiptirler ve böylece protein ve lipidleri sentez edebilirler. Bu nedenle enerji gereksinimleri yüksektir ve enerjilerini başlıca Krebs döngüsü aracılığıyla elde ederler. Oysa eritrositler (matur olanlar) nukleus, mitokondri ve ribozomları olmadığı için biyosentez reaksiyonlarını gerçekleştiremezler. Krebs Döngüsünü kullanamazlar, enerji gereksinimlerini anaerobik glikoliz yoluyla karşılarlar. Eritrositler diğer hücrelerden farklı olarak Rapoport-Luebering Siklusu (2,3 BPG sentezinin gerçekleştiği yol) aracılığıyla hemoglobinin oksijene olan afinitesinin düzenlenmesini sağlarlar. Normal şartlar altında ve özellikle oksidan ilaç/madde ile temas söz konusu olmadığı durumlarda eritrosite alınan glukozun %90’ı glikoliz ile kullanılır ve net ATP kazancı sadece 2 tanedir. Glukozun eritrositte girebileceği bir diğer metabolik yol pentoz fosfat şantıdır ki bu yolla NADPH elde edilir (okside glutatyonun tekrar redükte forma dönüşümünde son derece önemlidir).
Eritrosit yapı, fonksiyon ve metabolizmasındaki anormallikler çeşitli klinik görünümlere (hastalık, bulgu) yol açabilir:
¨ Anemi
¨ Polisitemi
¨ Orak hücre hastalığı
¨ Siyanoz
¨ Hemoliz vb
Bu durumlara yol açan çok sayıda neden ve bunların incelenmesinde kullanılan laboratuar testleri mevcuttur. Kan sayımı (hemogram) olarak söylenen ve kan hücrelerinin sayıları (oranları), hemoglobin ve hematokrit düzeylerinin belirlendiği testler elle (manuel) yapılabildiği gibi günümüzde yaygın olarak kullanılan otomatik kan sayım cihazlarıyla da yapılabilmektedir. Bu cihazlar çok çeşitlidir: bunlarla basitçe eritrosit sayısı, lökosit sayısı, hemoglobin ve hematokrit düzeylerinin belirlenebildiği gibi, daha detaylı (lökosit tiplemesi, trombosit sayısı-hacmi , retikülosit sayısı gibi) ölçümlerin de yapılabildiği cihazlar mevcuttur.
Kan sayım cihazlarında genellikle aşağıdaki parametreler saptanabilmektedir:
¨ RBC (Red Blood Cell, kırmızı kan hücresi, eritrosit)
¨ Hgb (Hemoglobin)
¨ Hct (Hematokrit; PCV: Packed Cell Volume)
¨ MCV (Mean Corpuscular Volume)
¨ MCH (Mean Corpuscular Hemoglobin)
¨ MCHC (Mean Corpuscular Hemoglobin Concentration)
¨ RDW (Red cell Distribution Width, Eritrosit dağılım genişliği)
¨ WBC (White Blood Cell, beyaz kan hücresi, lökosit)
¨ Lym % ve # (Lenfosit % ve sayı)
¨ Mono % ve # (Monosit % ve sayı)
¨ Gran % ve # (Granülosit % ve sayı)
(Ayrıca Neut, Eos, Bas % ve # : Nötrofil, eoznofil, bazofil % ve sayısı)
¨ Plt (Trombosit)
¨ MPV (Mean Platelet Volume)
¨ Pct (Platekrit)
¨ PDW (Platelet Distribution Width, Trombosit dağılım genişliği)
Parametre | RBC (milyon/mm3) | Hgb (gram/dL) | Htc (%) |
Yaklaşık Normal Değerler | Y. Erkek: 4.5-6 Y. Kadın: 4.2-5.5 Yenidoğan: 5.5-6Gebelik: Hafif ¯ | 13-18 12-16 17-19 11-12 | 45-52 37-48 % 60’a kadar Hafif ¯ |
Eritrosit sayısının normalden yüksek olması polisitemi veya eritrositoz olarak adlandırılır. Bu durum fizyolojik olarak (yüksek irtifada yaşamak, fiziksel egzersiz) olabileceği gibi, patolojik durumlarda da (polisitemia vera, sekonder polisitemiler –örn:KOAH) ortaya çıkar.
Eritrosit sayısının normalden düşük olduğu çeşitli durumlar vardır:
¨ Anormal kayıplar
¨ Anormal eritrosit yıkımı
¨ Eritrosit yapımı için gerekli element (Fe), vitamin (B12) veya hormon (eritropoietin) eksiklikleri
¨ Kemik iliği supresyonu
Eritrosit indeksleri hemoglobin, hematokrit ve eritrosit sayıları tayin edildikten sonra hesaplanır (MCV, MCH ve MCHC).
Parametre | MCV | MCH | MCHC |
Hesaplama | Hct x 10 / RBC | Hgb x 10 / RBC | Hgb x 100 / Hct |
Referans değer | 85-98 µm3 | 27-32 pg | 32-36 gram/dL |
MCV eritrositin büyüklüğü hakkında fikir verir. MCV normalden düşükse mikrositoz (Fe eksikliği anemisi, Pb intoksikasyonu, talasemiler), yüksekse makrositoz (Pernisiyöz anemi, Folik asit eksikliği), normal değerlerde ise normositer (Akut kan kayıpları) durum söz konusudur. MCH ve MCHC ise eritrositin kromisi (Hgb’e bağlı) hakkında bilgi verir: Normal ise normokromik, yüksek ise hiperkromik ve düşük ise hipokromik durumdan söz edilir.
RDW (Eritrosit dağılım genişliği):
RDW eritrosit büyüklüklerinin dağılımı hakkında fikir verir. RDW normalden yüksek ise, eritrositler birbirlerinden büyüklük olarak farklılıklar gösteriyor demektir (anizositoz). Bazı otomatik kan sayım cihazlarında RDW saptanabilir.
RDW, % = Eritrosit hacminin standart sapması x 100 / MCV
RDW değeri normalde % 10-16 arasındadır. Demir eksikliği anemisi, kobalamin ve folik asit eksikliklerinde, yenidoğanlarda, hemolizle seyreden hastalıklarda RDW normalden yüksek bulunur. Talasemi minor, kronik hastalıklarda, aplastik anemide RDW değeri normaldir.
Retikülosit sayısı ve Retikülosit İndeksi (RI):
Normal hematopoiezin yürüdüğü şartlarda perifere yeni verilmiş eritrositler (retikülositler) dolaşımdaki eritrosit sayısının % 1-2’si civarındadır. Bu hücrelerin tanınmasında en çok kullanılan yöntem brillant cresol blue veya taze metilen mavisi gibi boyalarla hücre içindeki RNA’nın çöktürülmesidir. Boyama sonrasında yapılan ince yaymaların ışık mikroskobunda incelenmesi ile içinde mavi çökelti taşıyan eritrositler retikülosit olarak değerlendirilir. Hemolitik anemiler, akut kan kayıpları, eksiklik anemilerinde (Fe, kobalamin veya folik asit) tedaviyi takiben retikülosit sayısı normal değerlerden daha yüksek bulunur (Retikülositozis).
Retikülosit sayısının dolaşımdaki eritrositlerin yüzdesi yerine, anemi derecesi ve retikülositlerin olgunluk derecesine göre düzeltilerek RI olarak ifade edilmesinin eritropoiezin daha doğru bir göstergesi olacağı düşünülmektedir.
RI = % retikülosit x Hastanın Htc/Normal Htc
RI normal değerleri 1-2 arasındadır.
Demir eksikliği insanlarda en sık görülen bozukluklardan biridir ve özellikle çocuklarda, kadınlarda ve yaşlılarda sık karşılaşılan bir problemdir.
Fe eksikliği anemisinde laboratuar bulguları:
¨ Erken preklinik değişiklikler
Negatif Fe dengesi
Kemik iliği hemosiderin miktarı ¯
Serum ferritin düzeyi ¯
¨ Geç preklinik değişiklikler
RBC protoporfirin
TDBK
Serum demir ¯
¨ Geç değişimler
RBC mikrositoz (MCV ¯)
RBC hipokromi (MCH ¯)
Anemi
Periferik kan yaymasında hipokromi, mikrositoz, anizositoz ve poikilositoz görülür. Retikülosit sayısı normaldir (Tedavi sonrasında belirgin artış olur: retikülosit krizi)
Parametre | Serum Fe (µg/dL) | TDBK (µg/dL) | Transferrin saturasyonu (%) | Serum ferritin (µg/L) |
Referans değer | 50-150 | 250-400 | 20-50 | 20-250 |
Transferrin saturasyonu, % = Serum Fe x 100 / TDBK
Serbest eritrosit protoporfirin (Çinko protoporfirin):
Hem sentezinin son basamağı, protoporfirine demirin eklenmesidir (Ferroşelataz kataliziyle). Fe eksikliğinde demir gibi iki değerlikli bir katyon olan Zn, protoporfirinle birleşerek Zn-protoporfirin bileşiğini oluşturur (Normalde de bir miktar Zn-protoporfirin oluşur). Zn-protoporfirin konsantrasyonu Fe eksikliğinde artar. Ayrıca Pb intoksikasyonunda da (Pb, ALA dehidrataz ve ferroşelataz enzimlerini inhibe eder) Zn-protoporfirin düzeyi yüksek bulunur ve bu yükseklik Fe eksikliğinden çok daha fazladır. Oysa talasemi minorde Zn-protoporfirin normal düzeydedir (Fe eksikliğİ ile talasemi minor ayırıcı tanısında kullanılabilir).
Vitamin B12 eksikliğinde laboratuar bulguları:
Vitamin B12 iki reaksiyonda koenzim olarak görev alır:
¨ Tetrahidrofolat Metilkobalamin Homosistein
N5-metiltetrahidrofolat Kobalamin Metiyonin
¨
deoksiadenozilkobalamin
Vitamin B12 eksikliğine bağlı gelişen anemide;
¨ Serum B12 düzeyi ¯
¨ Metilmalonik asit
¨ MCV
¨ Serum LDH aktivitesi (özellikle LDH 1)
¨ Periferik yaymada nötrofil hipersegmentasyonu (5 ve daha fazla loblu)
Hemolitik anemilerde laboratuar bulguları:
Hemolitik anemiler dolaşımda anormal eritrosit yıkımıyla karakterizedir. İntrakorpusküler defektlere bağlı (Hb yapı anormallikleri, Hb sentez anormallikleri, eritrosit enzim eksiklikleri, eritrosit membran yapısındaki anormallikler gibi) olabileceği gibi, ekstrakorpusküler defektlere bağlı (İzo/otoimmun antikorlar, ilaçlar, toksinler, parazitler, hipersplenizm)olarak da oluşabilir.
Laboratuar bulguları;
¨ Retikülosit sayısı (% 5 ve daha yüksek ise hemolitik anemiler düşünülmelidir)
¨ LDH (özellikle LDH 1)
¨ Haptoglobin ¯
¨ Methemalbumin (Hb + albumin = Methemalbumin)
¨ Serum veya idrarda serbest Hb
¨ Serum indirekt bilirubin
HEMOGLOBİN ELEKTROFOREZİ
pH 8.6’da hemoglobinler negatif yüklü iyonlardır ve elektrik alanda anoda (pozitif elektrod) doğru göç ederler. Ancak farklı Hb tipleri farklı miktarlarda yük içerirler. Hb A’ya göre Hb S 2, Hb C 4 tane fazla pozitif yük içerdikleri için Hb S anoda doğru daha yavaş, Hb C ise Hb S’den de daha yavaş olarak anoda doğru göç eder. Bu amaçla nişasta, jel, kağıt gibi ortamlar kullanılmakta ise de en yaygın kullanılan ortam sellüloz asetattır. Bu işlem için yaklaşık 0.5 mL tam kan kullanılır (herhangi bir antikoagülan kullanılabilir). Antikoagülan olarak heparin kullanılmışsa 1 hafta, EDTA veya ACD kullanılmışsa 3 hafta buzdolabında kan bekletilebilir. Ancak unstabil hemoglobinden (örn: H veya Köln) şüphe ediliyorsa elektroforez 24 saat içinde yapılmalıdır.
Sellüloz asetat, pH: 8.6
anot (+) katod (-)
Kanın
uygulandığı nokta
Hb A Hb F
Hb S Hb A2
Hb C
OSMOTİK FRAJİLİTE TESTİ
Konjenital sferositoz tanısında kullanılan bir testtir. İzoosmotik sodyum klorür konsantrasyonundan başlanarak (% 0.9) giderek azalan osmolaritedeki tuz konsantrasyonuna sahip ortama konan eritrositlerin hemoliz olma oranları ölçülür. Normalde hemoliz yaklaşık %0.7’lik NaCl konsantrasyonunda başlar, % 0.4 NaCl’de hemoliz % 100’dür. Konjenital sferositozda daha erken (% 0.9’a daha yakın) olarak hemoliz görülür.
Çeşitli kişilik testleri belli gruptan insanlar arasındaki benzerlikleri vurgular. Yine de, diğerleriyle olan tüm benzerliklerine…
Boşaltım sistemi vücutta homeostazın sağlanmasında çok önemli bir yere sahiptir.Böbrekler, üreterler ve mesaneden oluşan boşaltım…
Büyük Atatürk'ün ölümünü takip eden günlerde, o zamanlar yalnız Avrupa'nın değil, dünyanın en güçlü günlük…
Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu.…