İNÜLİN KLERENS ÖLÇÜMÜNÜN DEZAVANTAJLARI:


²      İnülinin enjekte edilebilir formunun elde edilmesinin ve kullanımının zor olması,


²      Zaman alıcı olması, kan ve idrar örneklerinde miktarlarının saptanmasındaki güçlükler,


²      Mesaneye katater takılmasının gerekliliği ve diğer yöntemlere göre daha fazla sayı ve sıklıkta idrar ve plazma örneklerinin alınmasının gerekliliği yukarıda belirtilen yöntemlerin yaygın kullanımlarını engelleyen faktörlerdir.


 


KREATİNİN KLERENSİNİN ÖLÇÜMÜ


            GFR hesaplanmasında en sık kullanılan yöntem endojen kreatinin klerensidir. Kreatinin kastaki kreatin metabolizmasının bir ürünüdür ve plazma konsantrasyonu nispeten sabittir. 24 saatlik idrar toplanarak saptanan kreatinin klerensi, renal fonksiyonun saptanması için halen en yaygın kullanılan yöntemdir . Kreatinin klerensinin normal değerleri; kadında 95±20 ml/dk, erkekte 120±25 ml/dk’dır (Tablo). 30 yaşından sonraki her dekatta GFR yaklaşık 10 ml/dk azalır. Yaşlanmaya bağlı azalan kreatinin klerensi, nefron kaybına bağlıdır. Kreatinin klerensi yaşa bağlı azalsa dahi serum kreatinin konsantrasyonu normal kalabilir.


 


KREATİNİN KLERENSİNİN NORMAL DEĞERLERİ













Yaş (yıl)


Erkek Normal Değerleri (ml/dk/1.73 m2)


Kadın Normal Değerleri (ml/dk/1.73 m2)


20-30


30-40


40-50


50-60


60-70


70-80


88-146


82-140


75-133


68-126


61-120


55-113


81-134


75-128


69-122


64-116


58-110


52-105


 


Kreatinin glomerülden serbestçe filtre olur, böbrekte geri emilmez veya metabolize edilmez. Kreatinin filtrasyon markırı olarak en önemli dezavantajı, tübüler sekresyona uğramasıdır. Eğer tübüler sekresyon ihmal edilirse, aşağıdaki denklem ortaya çıkar :


 


Filtre olan kreatinin = Atılan kreatinin


 


 



 


            GFR x Plazma[Cr] = İdrar Miktarı(ml/dk) x İdrar[Cr]


            GFR x Pcr = V x Ucr                       


            GFR= Ucr x V/ Pcr


 


            Ucr= İdrar kreatinin konsantrasyonu       Pcr= Plazma kreatinin konsantrasyonu


            V = İdrar volumü/dk


            Plazma kreatinin konsantrasyonu; alkaline pikrat eklenmesi sonrası kolorimetrik reaksiyon ile ölçülür.


 


KREATİNİN KLERENS PROSEDÜRÜ


¨       1-2 ml/min veya daha yüksek bir idrar akım hızı sağlamak için toplama periyodu süresince hasta iyi hidrate edilmelidir. Hastanın en az 600 ml ekstra su alması sağlanmalıdır.


¨      Test günü çay, kahve ve ilaç alımı kısıtlanmalı,


¨      Aşırı etli yiyecekler alınmamalı,


¨      Testten önce ve test sırasında egzersiz yapılmamalı,


¨      24 saatlik idrar toplama süresine uyulmalı, (Sabah ilk idrar dışarı yapıldıktan sonra, saat 08.00’de idrar toplanmaya başlanır, gün boyunca tüm idrarlar toplanır ve ertesi gün sabah 08.00’deki idrar da biriktirilerek hızlı bir şekilde laboratuvara getirilir.)


¨      Plazma kreatinin konsantrasyonu rölatif olarak sabit olduğundan, idrar toplama periyodu süresince herhangi bir anda kan örneği alınır. Ancak, idrar toplama periyodunun ortasında kan alınması tavsiye edilir.


¨      İdrarın toplam hacmi ölçülür.


¨      Plazma ve idrar kreatinin konsantrasyonu ölçülür.


Standart vücut yüzey alanına göre dakikada temizlenmiş plazmanın mililitresi kreatinin klerensi olarak aşağıdaki klasik formüle göre hesaplanır


KREATİNİN KLERENS ÖLÇÜMÜNÜN DEZAVANTAJLARI


v      Kreatinin üretimi kas kitlesine bağlı olduğundan, erkeklerde kreatinin konsantrasyonları kadınlardan yüksektir.


v      Kreatinin üretimi, glomerüllerden atılan miktarı aştığı zaman kan konsantrasyonu artmaya başlar ve proksimal tübüllerden organik katyon pompası vasıtasıyla sekrete edilir.


v      Kreatinin proksimal tübülden atılması, kreatinin klerens ölçümünde %10-20 hatalı sonuçlar elde edilmesine neden olabilir.


v      Ayrıca bir çok hastanın eksik idrar toplanması (özellikle yaşlı hastalar) kreatinin klerens testinin hassasiyetini ve tekrarlanabilirliğini önemli ölçüde azaltır


v      Bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak ve daha doğru bir kreatinin klerensi saptamak için algoritimler kullanılabilir. Bu algoritimlerden biri Cockroft ve Gault formülüdür.


 


Kreatinin Klerensi: (140-yaş) x 2.12 x ağırlık(kg) x K


                                   Serum kreatinin x BSA(m2)


K         : Kadınlar için 0.85, erkekler için 1.0’dir.


 


v      Bu formülle hesaplanan kreatinin klerensinde idrar toplanmadığı için, özellikle yaşlılarda, çocuklarda ve yatalak hastalarda çok faydalı olmaktadır.


v      Renal hastalığın erken dönemlerinde bile başlayan artmış tübüler kreatinin sekresyonu, elde edilen sonuçların hatalı olmasına neden olan diğer bir faktördür.


v      GFR’deki azalma kreatininin plazma konsantrasyonunu arttırırken proksimal tübüllerden atılan kreatinin miktarında da artışa neden olur.


v      GFR 80 ml/dk’dan 40 ml/dk’ya azaldığında, tübüllerden atılan kreatinin % 50 artabilir.


v      GFR’nin ileri düzeyde azaldığı durumlarda idrarda ölçülen kreatinin miktarının % 35 kadarı tübüler sekresyon ile atılan kreatininden oluşabilir.


 


 


IOHEXOL KLERENSİNİN ÖLÇÜMÜ


·         Iohexol, radyo-kontrast bir madde olup kontrastlı görüntüleme yöntemlerinde uzun süredir kullanılmaktadır.


·         Plazma ve idrar iohexol konsantrasyonları UV dedektörlü HPLC ile ölçülebilir.


·         Iohexol, yapısındaki iyodun radyoaktif formlarının kullanılmasıyla Nükleer Tıp GFR çalışmalarında da kullanılabilir.


 


 


DÜŞÜK MOLEKÜLER AĞIRLIKLI PROTEİNLERİN PLAZMA KLERENSLERİNİN ÖLÇÜMÜ


¨       Moleküler ağırlıkları 30.000 Dalton’dan daha düşük olan bazı proteinlerin böbreklerden serbestçe filtre olduğu bilinmektedir.


¨       Bu proteinler b2-mikroglobulin(11.800), Retinol-binding protein (RBP)(22.000),               a1-Mikroglobülin(30.000) ve Sistatin-C ‘dir.(12.800)


¨       Sistatin-C hariç diğer proteinlerin konsantrasyonlarının enflamasyon (b2-mikroglobulin) ve karaciğer hastalığı (RBP, a1-mikroglobülin) gibi böbrek dışı faktörlerden etkilendiği gösterilmiştir.


¨       Bu maddelerin plazma azalım eğrileri serum kreatinin ile yakın ilişki gösterir.


¨       Son zamanlarda yapılan çalışmalarda özellikle sistatin-C’nin GFR değişimlerini çok daha sensitif ve spesifik olarak gösterdiği bildirilmiştir


¨       Sistatin-C 12.800 D moleküler ağırlıkta olup, tüm çekirdekli hücreler tarafından üretilen glikozillenmemiş bir proteindir.


¨       Sistatin-C bir sistein proteaz inhibitörüdür.


¨       Düşük moleküler ağırlıklı olan sistatin-C, sabit üretime sahiptir ve serum konsantrasyonu esasen GFR tarafından belirlenir. Pergange ve Jung serum sistatin-C’nin serum kreatinine göre daha üstün bir GFR ajanı olduğunu göstermişlerdir.


¨       Düşük moleküler ağırlıklı proteinler immunoassay yöntemleri ile ölçülürler.


           


 


Genelde moleküler ağırlığı albüminden büyük olanlar, sağlıklı glomerül tarafından tutulurlar. Düşük moleküler ağırlıklı proteinler 11800 D ağırlığında olsa bile glomerülden geçmeyebilirler (b2-mikroglobulin GEK= 0.7’dir) . 5000 D ağırlığındaki inülin gibi moleküller b2-mikroglobulinlerden daha büyük çapta olmalarına rağmen serbestçe filtre olabilirler (1,6 nm karşılık 2,4 nm).


 


 


 


 


 


 


 


 


   MOLEKÜLLERİN RÖLATİF GLOMERÜLER PERMEABİLİTESİ















 


Molekül


Moleküler ağılık


(Dalton)


 


Çap


Glomerüler Elek Katsayısı


Su


Üre


Kreatinin


Potasyum


Sodyum


Glukoz


Dekstran


İnulin


b2-Mikroglobulin


Sistatin-C


Retinol-binding protein


a1-Mikroglobülin


Albümin


İmmunglobülin G


Ferritin


18


60


113


39


23


180


15 000


5 000


11 800


12 800


22 000


30 000


66 000


150 000


500 000


  0,38


  0,54


  0,60


  0,66


  0,72


  0,90


2,0


2,4


1,6


?


2,1


2,9


3,5


5,5


6,1


1,0


1,0


1,0


1,0


1,0


1,0


1,0


1,0


0,7


Bilinmiyor


Bilinmiyor


Bilinmiyor


0,0002


0,0001


Ölçülemedi


 


RADYOİZOTOPİK AJANLARIN KLERENSLERİNİN ÖLÇÜMÜ


a)   Radyoaktif İşaretli İnülin Türevleri


b)   57Co/58Co Vit-B12 ve Siyanokobalamin


c)   51Cr-EDTA


d)    İyotalamat


e)   99mTc-DTPA


 


GFR’NİN KULLANILDIĞI YERLER


z      Glomerüler filtrasyon hızının belirlenmesi, böbrek fizyopatolojisinin  ve fonksiyone böbrek kitlesinin bir göstergesi olarak kullanılan önemli parametrelerden biridir.


z      Nefron sayısının yarısının kaybına rağmen GFR’de % 20-30 oranında düşme olur.


z      Bu kalan nefronların kompanzatuvar hiperfiltrasyonuna bağlıdır.


z      GFR’deki düşme azalan nefron sayısıyla paralel olmamasına rağmen, böbrek fonksiyonlarındaki düşme en erken dönemlerde sadece GFR’de düşmeye neden olur ve böbrek hastalığının erken göstergesi olarak kullanılır.


z      Sonuç olarak GFR


1.      Nefroürolojik rahatsızlığı olan hastalarda böbrek fonksiyon durumunu incelemede,


2.      Hastalığının bulunması durumunda böbrek kütle fonksiyon değişikliklerini gözlemede,


3.      Unilateral nefrektomi planlandığı zaman postoperatif fonksiyonun tahmininde


4.      Böbreklerce atılan potansiyel toksik ilaçların dozunu hesaplamada klinik öneme sahiptir.


GFR’Yİ DEĞİŞTİREN SEBEPLER











GFR’nin arttığı durumlar


GFR’nin azaldığı durumlar


 


Yükselmiş kardiyak output


Hamilelik


Yanık


Karbon monoksit toksisitesi


Yüksek proteinli diyet


Hiperkatabolik durum


Anemi


Bazi ilaçlar (klonidin, diltiazem)


 


Azalmış renal kan akımı:


Şok, Hemoraji, Dehidratasyon, Konjessif kalp yetmezliği, intrensek renal hastalık, glomerülonefrit, nefrotik sendrom, pyelonefrit, amiloidozis, akut tübüler disfonksiyon, interstisyel nefrit, papiller nekroz, üriner akımda post renal obstrüksiyon, malarya, multible myeloma, adenokortikal hipofonksiyon, sistinozis, hepatolentiküler dejenerasyon, vit D’ye rezistans gösteren rikkets, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, karaciğer yetmezliği, eklampsi ve preeklampsi.


Bazı ilaçlar (kortizon, diüretikler,bazı antibiyotikler vs)


belgesi-359
Belgeci

Share
Published by
Belgeci

Recent Posts

Kişilik Tipleri

Çeşitli kişilik testleri belli gruptan insanlar  arasındaki benzerlikleri vurgular. Yine de, diğerleriyle olan tüm benzerliklerine…

6 saat ago

BİOGAZ

İnsanoğlunun çok süratli bir şekilde artan ihtiyaçlarına cevap veren sosyal ve endüstriyel gelişmeler, beraberinde bazı…

18 saat ago

Boşaltım Sistemi

Boşaltım sistemi vücutta homeostazın sağlanmasında çok önemli bir yere sahiptir.Böbrekler, üreterler ve mesaneden oluşan boşaltım…

1 gün ago

Atatürk ve Spor

Büyük Atatürk'ün ölümünü takip eden günlerde, o zamanlar yalnız Avrupa'nın değil, dünyanın en güçlü günlük…

2 gün ago

Atatürk’ün Hayatı

 Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu.…

2 gün ago

Özdeşlik

Bir şeyin başka bir şey değil de zorunlu olarak kendisi olması; bir şeyin kendisiyle bir…

3 gün ago