Halk dilinde, filozof denince, ya bulutlarda yaşayan bir kimse, ya her şeyi hoşgören, hiçbir şeye aldırmayan kimse anlaşılır. Oysa tam tersine, filozof, bazı sorunlara, kesin, açık yanıtlar getirmek isteyen kişidir ve eğer felsefenin, evrenin (dünya nereden geliyor? nereye gidiyoruz? vb.) sorunlarına bir açıklama bulmak istediği dikkate alınırsa, elbette ki, filozofun pek çok şeyle uğraştığı ve, söylenenin tersine, çok şeye aldırdığı görülür.
Öyleyse, felsefeyi tanımlamak için, felsefenin, evreni, doğayı açıklamak istediğini, en genel sorunları incelediğini söyleyeceğiz.
Felsefenin konusu göreceli olarak daha az gelen olan sorunlardan oluşur. Toplum tarafından görülmeyen, ancak toplumda ve insanlık üzerinde etkisi olan sorun ya da sorular üzerinde durulur.
Felsefe bilimleri oluştururken, bilimlerin bir uzantısı halindedir; bilimsel olguları tartışmaz ancak henüz bilimsel anlamda kanıtlanmamış soru ya da düşünceleri bilimi baz aralarak bilimden destek alarak açıklar.
Mesela tanrı olgusunu inceleyen bir felsefeci bilime başvurur; mantık silsilesi içerisinde bilimsel verileri kullanarak sonuca ulaşır. Sonuca ulaşamamış ise gelecek olan kuşağa kaldığı yeri (bayrağı) bırakır.
Bu bilim, biyoloji, fizik, kimya, matematik, geometri, tarih, coğrafya olabilir.
Felsefe hayat biçimi yaşam tarzı değil hayatı algılama ve yorumlama uğraşısıdır.
Felsefe Ne Değildir?
Halk arasında geçen "hayat felsefeniz nedir?" sorusuna verilecek cevap felsefeye girmeyeceği gibi böyle bir soru da felsefi bir soru değildir.
Felsefe kişisel sorunlarla ilgilenmediği gibi toplumun bazı sorunları da felsefenin ilgi alanına girmez.
Örneğin bir felsefeci, depresyona girmiş birinin "bütün insanlar kötü, yaşamaya değmez bu dünyada" savını felsefeyle çürütmeye kalkmaz, bu konuyla felsefi açıdan ilgilenmez. Bu sav ancak, bu savı ortaya atan kişi tarafından -psikiyatri bilimi yardımıyla depresyondan çıkması koşuluyla- çürütülebilir.
Bilim olmuş fikirleri (fikir olmaktan çıkmış) felsefe evirip çevirip tekrar tartışmaz…
Yukarıda da belirttildiği gibi felsefe bir yaşam tarzı değildir. Felsefeciler şöyledir ya da böyledir şeklinde bir genelleme yapılamaz. Yani filozoflarda diğer insanlar gibi güler, ağlar, üzülür, korkar, sever, aşık olur, küfür eder (ya da etmez), sinirlenir, toplumunu sever (ya da sevmez), kaygıları vardır, coşkuları vardır… Nasıl ki bir öğretmen mesai saatinden sonra evine gidip gündelik yaşam koşullarına ayak uyduruyorsa felsefeci de aynı şekilde yaşar….
01. Et ve Et Ürünlerinde Boya Maddeleri Aranması 01.01. Organik Boya Aranması …
"Islahat hareketlerinin babası ve 19.yüzyıl Osmanlı siyaset adamlarının fikir ustası" (1) olarak tanınan Hariciye Nazırı…
DUSUNCE AKIMLARI Ortaya atilan her yeni "dusunce akimi"nin yandaslari, ileri surdukleri goruslerin bir "yeni dunya…
01. Yöntemin Prensibi Domateslerde 4-CPA kalıntı analizi yönteminin temel prensibi örneğe uygulanan…
01. Meyve Sularında Etanol Tayini 01.01. Yöntemin Prensibi Örnekten damıtılarak ayrılan etanolün,…