Felsefenin Müslümanlar arasında tanınmasında ve benimsenmesinde büyük
görevler yapmış olan Türk filozoflarının ve siyasetbilimcilerinden
Fârâbî’nin, fizik konusunda dikkatleri çeken en önemli çalışması,
Boşluk Üzerine adını verdiği makalesidir. Fârâbî’nin bu yapıtı
incelendiğinde, diğer Aristotelesçiler gibi, boşluğu kabul etmediği
anlaşılmaktadır.
Fârâbî’ye göre, eğer bir tas, içi su dolu olan bir kaba, ağzı aşağıya
gelecek biçimde batırılacak olursa, tasın içine hiç su girmediği
görülür; çünkü hava bir cisimdir ve kabın tamamını doldurduğundan
suyun içeri girmesini engellemektedir. Buna karşılık eğer, bir şişe
ağzından bir miktar hava emildikten sonra suya batırılacak olursa,
suyun şişenin içinde yükseldiği görülür. Öyleyse doğada boşluk yoktur.
Ancak, Fârâbî’ye göre ikinci deneyde, suyun şişe içerisinde yukarıya
doğru yükselmesini Aristoteles fiziği ile açıklamak olanaklı değildir.
Çünkü Aristoteles suyun hareketinin doğal yerine doğru, yani aşağıya
doğru olması gerektiğini söylemiştir.
Boşluk da olanaksız olduğuna göre, bu olgu nasıl açıklanacaktır? Bu
durumda Aristoteles fiziğinin yetersizliğine dikkat çeken Fârâbî, hem
boşluğun varlığını kabul etmeyen ve hem de bu olguyu açıklayabilen
yeni bir varsayım oluşturmaya çalışmıştır. Bunun için iki ilke kabul
eder:
1. Hava esnektir ve bulunduğu mekanın tamamını doldurur; yani bir
kapta bulunan havanın yarısını tahliye edersek, geriye kalan hava yine
kabın her tarafını dolduracaktır. Bunun için kapta hiç bir zaman
boşluk oluşmaz.
2. Hava ve su arasında bir komşuluk ilişkisi vardır ve nerede hava
biterse orada su başlar.
Fârâbî, işte bu iki ilkenin ışığı altında, suyun şişenin içinde
yükselmesinin, boşluğu doldurmak istemesi nedeniyle değil, kap
içindeki havanın doğal hacmine dönmesi sırasında, hava ile su
arasındaki komşuluk ilişkisi yüzünden, suyu da beraberinde götürmesi
nedeniyle oluştuğunu bildirmektedir.
Yapmış olduğu bu açıklama ile Fârâbî, Aristoteles fiziğini eleştirerek
düzeltmeye çalışmıştır. Ancak açıklama yetersizdir; çünkü havanın
neden doğal hacmine döndüğü konusunda suskun kalmıştır.
Bununla birlikte, Fârâbî’nin bu açıklaması, sonradan Batı’da Roger
Bacon tarafından doğadaki bütün nesneler birbirinin devamıdır ve doğa
boşluktan sakınır biçimine dönüştürülerek genelleştirilecektir
belgesi-548
İnsan atalarıyla niye övünür? İnsanlık evrimine katkıları nedeniyle olmalı, değil mi? Gariptir ama bizim Türk-İslamcılarımız…
İyi şeyleri engelleyen sözler esasında saymakla bitmez. Bu sözlerden bazıları bir virüs gibi bulaşıcıdır. Kırıcı…
SERVET-İ FÜNUN DÖNEMİNİN ÖNEMLİ SANATÇILARI TEVFİK FİKRET (1867-1915): Şairin, Batılı sanat anlayışını benimsemesindeki en önemli…
SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATI (EDEBİYAT-I CEDİDE) (1896-1901) Servet-i Fünun veya Edebiyat-ı Cedide devri, Türk edebiyatında…
FECRİ ATİ EDEBİYATI Servet-i fünun edebiyatının devamı niteliğinde olan fecr-i ati topluluğu,1909 yılında ortaya…
ÖZELLİKLER: Boyut: 28x8x6 cm Ağırlık: 850gr Ekran: Yok Devre sayısı: 30 Konuşma süresi: 35 dakika…