Hayatın dönüm noktalarından biri olan evlilik, birçok zorlu süreci içinde barındırıyor. Çoğu kişi evliliği geciktirip "beğenmeyen" konumunda kalırken, naz dönemi bittiğinde bu kez beğenilmeyen durumuna düşüyor.
Evlilik yaşının geciktirilmesi daha sonraki dönemde eş seçimini zorlaştırıyor. Kimi zaman kariyer sahibi olma, kimi zaman da taliplileri beğenmeme gibi sebeplerden dolayı evlilik 30’lu yaşlara kalıyor. Özellikle bu yaştan sonra eş seçiminin neredeyse imkansızlaştığı ve tarafların çeşitli psikolojik sıkıntılar yaşadıklarına dikkat çekiliyor.
Kayseri Erciyes Üniversitesi Mediko Sosyal Sağlık Merkezi doktorlarından psikiyatrist Yıldız Özkan Dereli, evliliğin aceleye getirilmeden; ancak zamanında alınması gereken bir karar olduğunu ifade ediyor. 30 yaşına gelmiş; ancak hâlâ evlenememiş bayanların aşağılık kompleksine kapıldığını ve iç dünyasıyla çatışmaya başladığını anlatan Dereli, buna çevre baskısı da eklenince hiç istenmeyen olumsuz durumların ortaya çıktığını söyledi. Erkeklerde 30 ve üzeri yaşın biraz daha makul görüldüğünü; ancak bayanlarda risk olarak algılandığının altını çizen Dereli, 30 yaşına gelmiş bayanların eş bulmakta erkeklere göre daha fazla zorlandığını vurguladı.
Psikiyatrist Yıldız Özkan Dereli, evlenmek isteyen bay ve bayanların 10’u geçmemek şartıyla kendileri için olmazsa olmaz şartları belirleyip karşı tarafta bu şartları aramalarının faydalı olacağını söyledi. Kişilerin ne aradığını ve kendisi için neyin önemli olduğunu belirlemesi gerektiğini vurgulayan Dereli, aksi takdirde çok küçük ve önemsiz ayrıntılar nedeniyle evliliğin başlamadan biteceğini ifade etti. Dereli, "Evlenemeyen binlerce kişi ‘armudun sapı, üzümün çöpü’ deyimini yerine getiriyor. Çok küçük ayrıntılara takılıyor. Bu da evliliğin önüne geçiyor." açıklamasında bulundu.
Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yılmaz Şahin ise 30 yaşından sonra evlenen bayanların gebe kalma ihtimalinin de çok düşük olduğunu söyleyerek konunun bir başka boyutuna dikkat çekiyor. Yaş ilerledikçe kadınların yumurtalıklarındaki yumurtaların da azaldığını dile getiren Şahin, fizyolojik ideal evlilik yaşının 20 olduğunu kaydediyor.
31 yaşında 12. kişide evlenme kararı aldım
31 yaşında Fahrettin Öztürk’le hayatını birleştiren Meryem Öztürk, 25 yaşından sonra çevre baskısıyla birlikte kendi iç dünyasında sarsıntılar yaşamaya başladığını dile getiriyor. Çevresinde gördüğü birçok mutsuz evlilikler sebebiyle hep en iyisini arama yoluna gittiğini ve kendisiyle evlenmek isteyen 11 kişiyi geri çevirdiğini anlatan Öztürk, ancak 31 yaşında 12. kişide evlenme kararı alabildiğini söyledi. Bayanlara evliliği 25 yaşından sonraya bırakmamaları konusunda tavsiyede bulunan Öztürk, "Yaş 26-27’ye ulaştıktan sonra evlenmek isteyen kişilerin büyük çoğunluğu 30’a yakın veya üzeri yaştakiler oluyor. Bu saatten sonra iç dünyanızda hiç akla gelmeyecek sorunlarla karşılaşıyorsunuz. Çok iyi bir insan olduğu anlatılıyor ancak iç dünyanızda hemen savunmaya geçiyorsunuz ve ‘Madem bu kadar iyiydi de neden bu yaşa kadar bekledi, acaba sağlık problemi mi var, ailesi mi geçimsiz, kendisinin psikolojik sorunları mı var?’ gibi soruları art arda sıralıyor, bir türlü ikna olamıyorsunuz. Bu duyguların aynısını karşı taraf da yaşıyor ve aynı şeyleri erkekler de bayanlar için düşünüyor. İnce elenip sık dokunuyor. Çok küçük ayrıntılar kafanıza takılıyor. Bunlar da evlilik sürecini tıkamaya fazlasıyla yetiyor." şeklinde konuştu.
İşleri yoluna koyma düşüncesine kapıldığı için 20’li yaşlarda evliliği düşünmediğini anlatan İsmail Güneş ise, şimdi 32 yaşına geldiğini ve hâlâ bekâr olduğunu söylüyor. Bu yaştan sonra da artık evlenebileceğine ihtimal vermediğini dile getiren Güneş, 30 yaşından sonra erkeklerin de karamsarlığa düştüğünü ifade ediyor. Güneş, "29 yaşından sonra 5 hanımla görüştüm; ancak hepsi de olumsuz sonuçlandı. Artık evlilik için görüşmeye gitmeye bile çekiniyorum." diye konuştu.
belgesi-1992
Çeşitli kişilik testleri belli gruptan insanlar arasındaki benzerlikleri vurgular. Yine de, diğerleriyle olan tüm benzerliklerine…
Boşaltım sistemi vücutta homeostazın sağlanmasında çok önemli bir yere sahiptir.Böbrekler, üreterler ve mesaneden oluşan boşaltım…
Büyük Atatürk'ün ölümünü takip eden günlerde, o zamanlar yalnız Avrupa'nın değil, dünyanın en güçlü günlük…
Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu.…