Dışarıda yer alan otomobillere baktığımız zaman, bir hareketin olduğu ve otomobilin eksoz denilen kısmından dumanın çıktığını görürüz. Diğer taşıt araçlarının da aynı şekilde hareket ettiklerini ve eksozlarından dumanların çıktığını görmekteyiz.
Evde kullandığımız araçlarında çalışması için bir prize ihtiyaç duyarız. Bu aletler ya hareket sağlamakta(rondo gibi), ya da ses sağlamaktadır(radyo gibi).
Ne şekilde olursa olsun, araçlar çalışabilmek için bir enerjiye ihtiyaç duyarlar. Bu enerji otomobil örneğinde olduğu gibi ya benzinden sağlanmakta, ya da evdeki araçlar örneğinde olduğu gibi elektrikten temin edilmektedir.
Amaç ise var olan bir enerji şeklini, istediğimiz kullanılabilir enerji şekline çevirmektir. Benzinde yer alan kimyasal bağlar koparılarak hareket enerjisi sağlanmakta ve otomobiller hareket ettirilmektedir. Aynı şekilde, elektronların hareketi ile sağlanan elektrik enerjiside evdeki araçlarımızda ya harekete ya sese ya da başka bir şeye dönüştrülmektedir.
Hakeza, elektriğin üretimide enerjinin şekil değiştirmesi olarak ifade edilebilinir… termik yada nükleer santrallerdeki enerji şekilleri, değişime uğratılarak elektrik enerjisine çevrilmektedir. Burada ya ısı enerjisi çevrilmekte, ya da hareket enerjisi çevrilmektedir. Hareket enerjisi ise daha çok barajlardaki sudan elde edilerek, bu enerji biçimi elektrik enerjisine çevrilmektedir. Aynı biçimde, rüzgar enerjisinden de elektrik enrjisi üretilebilmektedir.
Rüzgar enerjisi sadece elektrik enerjisi üretiminde değil, aynı zamanda yal değirmenlerinde buğday üretimi konusunda da faydalı olup, hareket enerjisine çevrilerek buğdayların öğütülmesi sağlanmaktadır.
Nükleer enerji adını verdiğimiz enerji şekli de değişime uğratılarak kullanılabilinir enerji haline çevrilebilmektedir. Bu yolla elektrik üretilebilmekte ve yeni çalışmalar sayesinde ısıtma konusunda devrim oluşturulmaktadır.
Yukarıda anlattığım ifadelerden anlayabileceğimiz bir sonuç;enerji vardan yok, yoktan var olmaz, sadece şekil değiştirir. Ya hareket elektriğe, ya ısı elektriğe, ya potansiyel kinetiğe… bu örnekleri çok fazla bir şekilde uzatmamız mümkündür.
Enerjinin kullanıldığı süre içerisindeki birimi, o makinenin toplam enerji harcamasını ifade etmektedir. Bu kullanılan enerjinin toplam süreye bölümü ise, bize o makinenin gücünü vermektedir.
Size bu olayı basit bir örnek ile ifade etmek isterim… iki ampulu ele alalım,bu ampullerden birisi 100 watt ve diğeri 120 watt olsun. Bu ifadeler, ampullerin gücü olup, birim zamanda yaktıkları elektrik enerjisini ifade etmektedir. Eğer siz bu ampulleri belli bir zaman diliminde yakarsanız, güç ile zamanı çarptığınız zaman toplam kullanılan enerji miktarını bulmuş olursunuz. Bu ifadeyi kitaplarda yazan ve formülüze edilmiş şekli ile kullanırsak; “güç= enerji/ zaman” diyebiliriz. Bunu enerji olarak ifade edersek; “enerji= güç*zaman” ifadesini kullanabiliriz.
Nükleer enerji adı verilen ifade ise bambaşka özellik göstermektedir. “E=m*c*c” ile ifade şeklini bulan enerji şekli, atomda yer alan enerjinin büyüklüğünü ifade etmemiz için yeterlidir.
Dünya’da artan insan nüfusu ve buna bağlı olarak azalan enerji kaynakları insanları başka kaynaklara yönlendirmiştir. Bunlardan en bariz olanları ise güneş ve hidrojendir. Güneş enerjisi ile çalışan araçlar kullanılmakta, hesap makinelerinde güneş pilleri kullanılmakta ve bir çok enerji gerektiren yerde kullanımı devam etmektedir.
Hidrojenin kullanımı ise platin çubuklar ile oluşturulan düzeneklerdeki soğuk füzyon tepkimeleri ile sağlanmaya çalışılmakta, oksijen ile yakılma sonucu oluşan daha düşük düzeydeki enerji modelleri ile de araçlar hareket ettirilmektedir.
belgesi-2335
Albert Einstein, Charles Darwin, Wolfgang Amadeus Mozart ve Pablo Picasso gibi dünyayı etkilemiş dahilerin beyinlerinin…
Çeşitli kişilik testleri belli gruptan insanlar arasındaki benzerlikleri vurgular. Yine de, diğerleriyle olan tüm benzerliklerine…
Boşaltım sistemi vücutta homeostazın sağlanmasında çok önemli bir yere sahiptir.Böbrekler, üreterler ve mesaneden oluşan boşaltım…
Büyük Atatürk'ün ölümünü takip eden günlerde, o zamanlar yalnız Avrupa'nın değil, dünyanın en güçlü günlük…
Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu.…