Özgüven, bireyin kendi yeterlilikleri, yetenekleri ve değerleri hakkındaki duygu ve düşünceleridir. İki temel duygu üzerinde şekillenir ; yeterli / yapabilir oluş ve sevilmeye layık oluş
Kendileriyle ilgili oluşturdukları bu duygu ve düşünceleri yani kendilerini algılama biçimi, bireyin bulunduğu sosyal ortamlarda etkili ve farklı olabilmelerini, karşılaştıkları yeni problemlerle baş edebilmelerini, çözüm üretebilmelerini, başarısızlık durumlarını kabul edebilmelerini ve bu durumdan olumlu sonuçlar çıkarabilmelerini sağlar.
Özgüven nasıl gelişir ?
Özgüven, çocuğun doğuştan getirdiği biyolojik özellikleri (mizaç, zeka, fiziksel özellikler vb.) ve çevresel etkiler ile çok erken dönemlerde şekillenmeye başlar.
Çocuk sevildiğinde kendi bedenini sevmeye ve değerli bulmaya, anne tarafından ihtiyaçları eşduyumla (doğru zamanda doğru ihtiyaçların karşılanması ) karşılandığında ise kendisini değerli hissetmeye başlayacaktır.
Özellikle okul öncesi döneme kadar çocuğun özgüveni, anne babanın verdiği sözel ya da sözel olmayan tepkilerle, anne babanın çocuğa yönelik tutum ve davranışları ile, çocuktan beklentileri ile, övgüleri, eleştirileri, kucaklamaları, gülümsemeleri … ile gelişir.
Anaokuluna başlama, ilkokula başlama gibi aile dışındaki sosyal ortama girişle birlikte çevrenin görüşleri de özgüvenin gelişiminde önem kazanır. Çocuğun yeni girdiği sosyal ortamda kendisine bir yer bulabilmesi, kendisini ortamda var edebilmesi için kendisi için olumlu bir duygu geliştirmeye ihtiyacı vardır. Bu nedenle akran grubuyla olumlu ilişkiler kurma, akademik olarak başarılı olmak, sosyal aktiviteler içinde iyi olmak ve olumlu geri bildirim almak oldukça önemlidir.
Olumsuz özgüven geliştirmiş çocuklar ne tür davranışlar sergilerler ?
Girdiği sosyal ortamlarda utangaç, çekingen, aşırı sessiz ya da tam tersi oldukça saldırgan veya zorba davranışlar sergileyebilirler. Tüm bu davranışların altında "ben sevilmeye layık değilim" şeklindeki inanç yatıyor olabilir.
Kendisine sunulan yeni aktivitelere girmekte zorlanma, girmeyi reddetme, hata yapmaktan aşırı korkma, sınavlardan tedirgin olma ya da mükemmeliyetçilik gibi davranışlar sergileyebilirler. Bu davranışları ile aslında "ben hiç bir şeyi düzgün yapamam" şeklindeki inanç yatıyor olabilir.
Çocuklar özgüvenleri ile ilgili olarak yetişkinlerle doğrudan konuşamaz, sözlü olarak duygu ve düşüncelerini ifade edemezler ancak kendileriyle ilgili varmış oldukları yargıları davranışları ile gösterirler.
Olumsuz özgüvenin göstergeleri nelerdir ?
– Başarısızlıktan ve hata yapmaktan korkmak. Yeni verilecek görevlerden, yeni aktivitelere girmekten kaçınma, hatta girmeme.
– En ufak bir hayal kırıklığı bile tolere edememe, bu nedenle içinde bulunduğu çalışmayı yarıda bırakma, kesme
– Başarısızlığı kabul edememe, hileye başvurma
– İlgi çekmek için girdiği ortamlarda bebeksi davranışlar gösterme. Bu tür davranışlar aslında arkadaşları arasında istediği yeri bulmasını sağlamak yerine, isim takılmasına, dalga geçilmesine neden olur.
– Yetersizlik ve güçsüzlük gibi duygularını bastırmaya ya da saklamaya çalışırken, saldırgan, katı ve kontrol edici davranışlar sergileme.
– Başarısızlık yada hataları ile ilgili objektif değerlendirmeler yapamama, durumla ilgili mazeretler bulma ve dış etkiler ileri sürme. "Zaten ben bu çalışmaya katılmak istemiyordum." " Öğretmen dersi iyi anlatmıyor." gibi.
– Okul başarısının varolan potansiyeli ile uygun olmaması, notların düşmesi ve derse ilginin kaybolması.
– Sosyal olarak geri çekilme, reddedilmekten korkma, arkadaşları ile olan ilişkinin azalması yada kesilmesi ve eşlik eden yalnızlık duygusu
– Sevilebilir ve tercih edilebilir olduğuna inanmama ve herkesin kendisinden üstün olduğuna inanma,
– Diğer insanların kendisiyle ilgili eleştiri ve düşüncelerine karşı aşırı hassasiyet
– Bir gruba dahil olabilmek için, akran grubunun olumsuz davranışlarını taklit etme.
Olumlu özgüveni destekleyen unsurlar ;
– Koşulsuz sevgi içinde büyüme: Koşulsuz sevgi, birey ne yaparsa yapsın sevilmeye ve sayılmaya layık olduğunu hissetmesine olanak sağlar.
– Ait olma duygusunda tatmin: Her birey bir gruba dahil olmayı, bulunduğu gruptan kabul görmeyi ve sevildiğini hissetmeyi ister. Tatmin duygusu küçük bir çocuk için öncelikle aile içinde aranırken, yaş ilerledikçe işin içine akran grubu, mahalle arkadaşları, dahil olduğu sosyal gruplarda girer.
Olumsuz özgüveni olan çocuklar, zaman zaman ait olma duygularını tatmin için, akran grubunun davranış paternlerini benimser veya taklit ederler. Benimsediği bu davranışlar ve değerler, olumsuz (sigara kullanımı, alkol kullanımı vb.)veya toplum kurallarının dışında da kalabilir.
– Hataların ve başarısızlıkların, yaşamın ve öğrenmenin bir parçası olarak görebilme: Böylece çocuk hataları karşısında sadece utanç duygusu hissetmek yerine, yol gösterici ve ders verici olarak kullanma şansını yakalayabilir.
– Başedebilir olduğuna inanma: Karşılaşabileceği olası problemlerle başa çıkabileceğine inanmak, deneme cesareti göstermesini sağlar. Bunu geliştirebilmenin en iyi yolu; çocuğun problem çözme becerileri, yaratıcılık ve çabasının karşılığını alabileceği, kendisini görebileceği deneyimlere fırsat vermektir.
– Sorumluluk alma: Sürekli kontrol gerektirmeyen, yaşına uygun sorumluluklara sahip olması, kendisine güvenildiğini hissetmesini sağlar.
– Sadece ürüne değil, sürece de odaklanma: Başarının sonuca endeksli olduğu durumlarda, özellikle olumsuz özgüven geliştirmiş çocuklar birkaç denemenin ardından istediği sonuca ulaşamadıkların da, cesaretlerini çabuk yitirirler. Bu nedenle sadece sonuca ve başarıya değil, çabaya ve bu süreçte öğrendiklerine yönelik geribildirimler vermek önemlidir. Böylece çocukların dikkatini sonuçtan çekip, sürece ve adımlarına yönlendirebiliriz.
Çocuğun özgüvenini arttırmak, kısa bir sürede gerçekleşmez. Uzun bir süre gerektirir, tamamlanıp bitmesi söz konusu değildir. Çünkü çocuklar için anne babanın verdiği geribildirimler her zaman için önemlidir.
Bazen çocuklar, anne babaların özgüven geliştirmeye yönelik çabalarına olumlu tepkiler vermezler veya işbirliği içine girmezler. Böyle bir durumda kullandığınız yöntemleri yeniden gözden geçirin ve gerekirse bir uzman yardım alın.
Çocuğun duygu ve düşünceleri konusunda duyarlı olun, çabalarının farkına varın ve olumlu geribildirimde bulunun. Kullandığınız övgülerde abartılı olmayın, gerçeklikle bağının olmasına dikkat edin.
Karşılaştığı güçlüklerle baş etme yöntemlerini fark etmesini ve olası sorunlarla ilgili yeni çözüm alternatifleri üretmesi için destekleyin.
Çocuğunuzu olduğu gibi kabul edin ve kendisi için belirlediği hedefleri gerçekleştirmesi için destekleyin.
Kendi kendisini değerlendirmesini sağlayın.
Olumlu bir özgüven geliştirmede en önemli faktörün,
– koşulsuz sevgi ve saygı gösteren,
– çocuklarını kendi olmasını istedikleri için zorlamak yerine, onları oldukları gibi kabul eden,
– gelişimleri için onları destekleyen
– "sana inanıyorum." mesajını vererek cesaretlendiren
anne baba olduğunu unutmayın !
belgesi-2392
Drina Köprüsü, şüphe yok ki, geçtiğimiz yüzyılın en büyük romanlarından biri. 1961′de İvo Andriç’e layık…
Fatih'in ölümü tarihin karanlık ve önemli dönüş noktalarından birini oluşturur. Zehirlendiğine dair veriler kadar, hastalıktan…
Mehmet'in, Akkoyunlular, Karamanoğulları, Memlûklar, Venedikliler, vb. hangi dinden olursa olsun tüm diğer siyasal güç odakları…
Müslüman'ın Müslüman'a, Arap'ın Arap'a, Türk'ün Türk'e karşı savaşında resmi tarihçiliğimiz, genel olarak devlet geleneğinin “yüksek”…
Resmi tarihlerde İstanbul'un fethi, aynı zamanda “Orta Çağ'ı kapatıp Yeni Çağ'ı başlatan” bir olay olarak…
Talan ve Çandarlı'nın tasfiyesi dışında fethin hemen sonrasındaki çok önemli bir diğer uygulama da, Fatih'in…