Kitap konusu: Şehir yaşantısına geçiş dönemlerinde teknolojı ile birlikte insanların ne kadar degiştiğini anlatan ve iyi öğrenim görmüş bir kişinin bu değişim sırasında neler yaşadığını, ınsanların zenginlikle gelen para hırsını anlatan bir romandır.
Kitap hakkında edinilen düşünce: Bugünün Sarylısı içerik bakımından okunması gereken bir kitap olup, okuyucunun elinden bırakmak istemeyeceği bir kitap özelliğindedir. Kitabin akıcılığı ve olayların birbirine bağlantısı işlanilen konuyu dâhâ güzel ve kitabı dâhâ cekici yapmış olu okunulması taktirde insana yeni görüler ve hayata dair yeni bakış açıları geliştirecek bir romandır.
Romanın ana fikri: Yoksulluk ve sefalet içerisinde bulunan fakir bir ailenin köden Ayşen adında genç bir kizin gelmesiyle hayatlarındaki değişiklikler ve fakirlikten nasıl zenginliğe dogru yol aldıklarını anlatan bir roman dır.
Yazarın Hayatı ve Eserleri: 1888 yılında Beylerbeyi’nde doğan Refik Halid, yüzyıl sonunda bir kolu Mudurnu’dan İstanbul’a göçen Karakayış ailesindendir. <<Galatasaray Sultanisi>> ve <<Mekteb-I Hukuk>> da okuyan yazar, Meşrutiyet sırasında yazarlığa başlamiştır. Kısa sürede üne kavuşmuştur, <<Fecri Âti>> edebiyat topluluğunun kurucularından olmuştur. <<Kirpi>> adında taşlamaları ve siyasal yazıları sonucu İttehat Terakki hükümetince Anadolu’nun çeşitli illerinde 5 yıl sürgüne gönderilmiş, ancak 1.nci Dunya Savaşı ‘nın son yılı İstanbul’a dönebilmiştir. Dönüşünde Robert Kolejin’de öğretmenlik, Sabah Gazetesi baş yazarlıgı, iki kez Post-Telgraf Genel Müdürlüğü yapan Refik Halit, bu ara tanınmış << Aydede>> mizah dergisinide çıkarmıştır.
Bazı Siyasî davranışları yüzünden memleketten ayrılmak zorunda kalan yazar, Haleb’e yerleşerek <<vahdet>> gazetesini çıkarmiş
1938’de yurda dönen Refik Halid, çeşitli dergi ve gazetedeki günlük yazıları ve 20 kadar romanı ile hayatını sürdürmüştür.
18.07.1965’de vefat etmiştir.
KİTABIN ÖZETİ
Bostancının pek seyrek uğradığı evlerden biriydi. İkindi üstü Üftede Hanım postacının kapının altından attığı bir mektup buldu. Okuması yazması olmadığı için meraklı meraklı bekleyerek kızı,damadı veya kocasının gelmesini bekledi. Koacası Ata Bey geldiğinde mektubu göstererek postacının kapının altından attığını söyledi. AtaBey bunabiraz sinirlenmişti. Zira kapı altından atılması yerine elden teslım almak dâhâ iyi olurdu. Ata Bey mektubu dikkatlice açarak okumaya başladı, Ata Bey mektubu ilk olarak içinden okumuştu bunun sebebi ise herhangi bir kötü haber gelmişse durumu idare etmekti. Üfteda Hanım sabırsızlaşarak ne oldugunu sordu Ata Bey kısa bir şekilde anlıyacağan akrabası Yaşar’ın kızını geleceğini söyledi. Ata Bey’in hanımı telaşlandı ve yaşını ne zaman gelecegini sordu. Tabiki güzel bir kiz ise damadının sıkıştırmaları sonucu evde kopacak kıyameti, kızının kıskançlık kırızlerını, eğer oynak bir kız ise kırıklarını akıllarından geçirerek ürperiyorlardı. Akşam olunca ev halkını gelmesıyle sofrada bukonuyu açtılar ve bir müddet konutuktan sonra herkes odasına cekildi. Herkesin odasına çekilmesine karşın ev deki konuşmalar sona ermemişti. Ertasi gün Ata Bey kızın hakkında bilgiler edinmek amacıyla koyden akrabası olan bir marangoza gitti marangozu bulamaması sebebiyle onun cırağı ile konuştu. Cırak Yaşar’ın bir oyuncuya gönlunu kaptırdığını öğrenerek onunla evlenmiş olduğunu öğrendi. Eve geldiğinde bukonu hakkında hanımına bilgi verdikten sonra yorgunluğunu da bahane ederek yatagına gidip yattı. Ertesi gün işi bittikten sonra kızı almak için gara akşam vakti gitti. Garda herkesin dağılmasını bekledı planına göre enson kalana Yaşar hakkında bazı şayler soracaktıve onu eve götürecekti. Bir mudded geçtikten sonra garda ki kalabalık dağılmaya başladı. Garın sonlarına doğru kara carşaflı, uzun boylu, hatları belli olmayan bir bayan Ata Efendi’nin yanına gelerek ismini sordu ve elini uzatarak Ata Efendi’nin elini öptü. Ata Efendi çok şaşırmiştı çünkü karşısında küçük bir kız bulmak için ümitlenmişti. Ata Efendi şaşkınlığı üstünden atarak birsüre sonra kıza adını sordu. Kız adını Ayşen diyerek cevapladı. İsterse o’na eyşe diyebileçeklerini soyledi. Kız bunu sölerken çok içlenmişti. Ata Efendi kızın bu hareketinden kızın iyi terbiye aldığını anlamış oldu. Ata Efendi kıza annesini sordu osrmasın daki amaç annesinin o oyuncu kadın olup olmadığını öğrenmekti. Kızın annesi soylu bir ailenin kızı imiş. Ata Efendi bunu duyunca çok sevinmişti.Günler bu şekilde sürdü ve Ata Bey’de değişen hayatına şaşkınlık içerisinde devam etti.
belgesi-2095
SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATI (EDEBİYAT-I CEDİDE) (1896-1901) Servet-i Fünun veya Edebiyat-ı Cedide devri, Türk edebiyatında…
FECRİ ATİ EDEBİYATI Servet-i fünun edebiyatının devamı niteliğinde olan fecr-i ati topluluğu,1909 yılında ortaya…
ÖZELLİKLER: Boyut: 28x8x6 cm Ağırlık: 850gr Ekran: Yok Devre sayısı: 30 Konuşma süresi: 35 dakika…
There are two kinds of questions: yes or no questions and wh- questions. You ask…
A positive sentence tells you that something is so. A sentence that tells you something…
Use the base form of a verb to give commands or make direct requests. This…