DİĞER ARAÇLAR
1. Tüpler – Deney tüpleri 41. Sahli hemometresi
– Santrifuj tüpleri 42. Termometre
– Folin-wu tüpü 43. pH-metre
2. Beher ( beherglas ) 44. Santrifuj
3. Erlen ( erlenmayer ) 45. Spektrofotometre
4. Kadeh 46. Elektroforez
5. Ölçü silindirleri ( mezür ) 47. Otoanalizörler
6. Huniler
7. Kapsüller
8. Baget
9. Balon
10. Ölçü balonları ( balon joje )
11. Piset
12. Pipet – Volümetrik pipet ( büllü pipet )
– Dereceli ( taksimatlı ) pipet
– Mikropipetler
– Otomatik pipetler
13. Büret
14. Bek
15. İspirto lambası
16. Havan
17. Maşa
18. Süpor ( port-tüp )
19. Fırça
20. Spatül
21. Amyant tel
22. Üçgen tel
23. Sac ayağı
24. Statif
25. Reaktif şişeleri
26. Damlalıklı şişeler
27. Petri kabı
28. Saat camı
29. Terazi
30. Distile su cihazı
31. Deiyonize su cihazı
32. Manyetik karıştırıcı
33. Benmari
34. Desikatör
35. Dağıtıcılar
36. Çeker ocak
37. Vorteks
38. Fırınlar
39. Etüv
40. Shaker
1. 1. TÜPLER
Deney tüpleri: Kimyasal reaksiyonların gerçekleştirildiği veya çözeltilerin konulduğu uzun,içi boş,silindirik cam malzemelerdir. Ateşe dayanıklı olanlar pyrex camdan yapılmıştır.
Isıtma veya kaynatma deneylerinde tüp hiçbir zaman ¼’den fazla doldurulmamalıdır. Çünkü sıvı, kaynama sırasında taşabilir. Isıtmak için tahta bir maşa kullanmak en uygun yoldur. Maşa yoksa tüp ağzına yakın bir yerden, baş parmak üstte, işaret ve orta parmak altta olacak şekilde yaklaşık 450’lik bir açıyla tutulmalıdır. Tüp ile yapılan ısıtma deneylerinde tüpün ağzı deneyi yapan kişiye veya bir başkasına yönelik olmamalıdır. Çünkü kaza ile taşan veya fışkıran sıvılar zarar verici olabilir. Tüp dipten ısıtıldığında kolaylıkla dışarı sıçrayabileceğinden, alev sıvının üst kısımlarına yakın tutulmalıdır. Isıtma sırasında tüpün çatlamaması için hafifçe sallanmalı veya parmaklar arasında yuvarlar gibi devamlı çevrilmelidir.
Santrifüj tüpleri: Karışımdaki farklı fazları birbirinden ayırmak için kullanılan, basınca dayanıklı camdan yapılmış, konik, silindirik, dereceli ve kapaklı veya kapaksız tüplerdir.
Folin-wu tüpü: Kanda kantitatif şeker ölçümü için kullanılır. Dip kısmı, oksidasyonu önlemek amacıyla balon gibi bombelidir. Dar bir boyundan sonra yukarı doğru genişleyen özel tüplerdir. Üzerinde 12,5 ml ve 25 ml’lik hacimleri gösteren kalibrasyon çizgileri bulunur.
2. 2. BEHER ( beherglas )
Çeşitli hacimlerdeki sıvıların konabildiği, içindeki sıvıyı kolayca boşaltmaya olanak sağlayacak şekilde üst kenarında çıkıntısı bulunan, geniş ağızlı, silindirik, ısıya dayanıklı, altları düz cam kaplardır. Hacimleri 5 ml’den 5000 ml’ye kadar değişir.
3. 3. ERLEN ( erlenmayer )
Dar bir boyun ve alta doğru genişleyen bir yapıya sahip, konik cam kaplardır. Mümkün olduğu kadar fazla buharlaşması istenen solüsyonların kaynatılmasında, rahatça karıştırmaya imkan veren yapısı nedeniyle titrasyonlarda ve başka genel amaçlar için kullanılırlar.
4. 4. KADEH
Ağızları geniş, dipleri dar cam kaplardır. Genellikle idrar koymak için kullanılırlar.
5. 5. ÖLÇÜ SİLİNDİRLERİ ( MEZÜR )
Silindir biçiminde, çeşitli çap, boy ve hacimde, üzerinde hacim göstergesi çizgiler bulunan cam kaplardır. Kapaklı veya kapaksız olabilirler. Bunlar, büyük bir hassasiyetle çalışmayı gerektirmeyen ölçüm işlemlerinde kullanılırlar.
6. 6. HUNİLER
Sıvıların süzülmesinde ve dar boyunlu kaplara aktarılmasında kullanılırlar. Plastik, cam ve porselenden yapılmış olanları vardır. İyi bir süzme için en uygun huniler 580 açılı hunilerdir.
Süzme işleminde süzgeç kağıtları kullanılır. Filtre kağıdı dörde katlanarak bir kare elde edilir. Sonra karenin serbest uçlarından çeyrek daire şeklinde kesilir. Süzgeç kağıdı bir tarafa bir kat, diğer tarafa üç kat olacak şekilde ayrılır ve huni içine yerleştirilir. İyi bir süzme yapmak için süzgeç kağıdı huninin kenarlarını aşmamalı ve konan sıvı da hiçbir zaman süzgeç kağıdının seviyesini geçmemelidir.
7. 7. KAPSÜLLER
Çeşitli büyüklükte, ağızları daha geniş, dip kısımları dar, cam veya porselenden yapılmış kaplardır.
8. 8. BAGET
Karıştırma, sıvı aktarma gibi işlerde kullanılan içi dolu cam çubuklardır. Çeşitli boy ve çapta olurlar.
9. 9. BALON
Alt kısmı geniş ve şişkin, üst kısmı ince bir boyun şeklindedir. Altı düz veya yuvarlak olabilir. Çeşitli hacimlerde olabilirler. 100 ml ve 1000 ml’lik hacimlerdekiler sık, 2-5 L’likler seyrek olarak kullanılır. Solüsyonların hazırlanmasında kullanılırlar. Isıtılmaları gerektiğinde bir amyant üzerine konularak kullanılabilirler.
10. 10. ÖLÇÜ BALONLARI ( BALON JOJE )
Belli hacimde, alt kısımları yuvarlak ve şişkin, üst kısımları silindirik, ince uzun boyunlu kapaklı cam kaplardır. Boyun kısmında bir kalibrasyon çizgisi bulunur. Bu çizgiye kadar aldıkları sıvı miktarı üzerlerinde yazılıdır. Çeşitli hacimlerde bulunurlar. ( 25 ml, 50 ml, 100 ml, …..). Hassas solüsyonlar ve ayıraç hazırlanmasında, bir maddeyi belli bir oranda seyreltmek gibi işlemlerde kullanılırlar.
11. 11. PİSET
Distile su kullanımı için gerekli kaplardır. Cam veya plastik olabilir. Plastik
olanlar sıkmakla su verir, böylece çok az miktardaki su eksiği tamamlanır. Cam
olanlarda ise, bir cam balona iki delikli bir lastik tıpa geçirilmiştir ve bu
deliklerden içeri iki tane cam boru sokulmuştur. Cam boruların dışarıda kalan
kısımları özel bir şekilde kıvrılmıştır. Bu boruların biri balonun dibine kadar iner,
diğeri ise hemen mantarın altında son bulur.
Pisetler üç şekilde kullanılırlar:
a) Fazla miktarda su gerekli olduğu zaman piset kavranır ve lastik tıpanın
fırlamaması için baş parmak ile bastırılarak kısa ucuna doğru eğilir.
b) Daha az su ihtiyacı kısa uçtan üfleyerek sağlanır. Su aşağıya eğik uçtan çıkar.
c) Çok az miktarda su ihtiyacında ise önce kısa uçtan üflenerek bir miktar su
aşağıya eğik uçtan dışarıya atılır. Aşağıya eğik uçta kalan bir miktar su
çok dikkatlice ve hafifçe üfleyerek küçük damlacıklar halinde istenilen
kaba aktarılır.
12. 12. PİPETLER
Bir solüsyondan belli hacimde sıvı almaya yarayan özel cam borulardır.
Volümetrik ( büllü ) pipet : Bunların ortalarında şişkin bir kısım bulunur. Uç kısımları ise ince ve uzundur. Bül, her ünite hacme tekabül eden yüzey sahasını ve pipetin içini örten su ıslaklığından kaynaklanan hata payını azaltır. İnce kısımlarından birinin üzerinde bir çizgi bulunur. Bu çizgi ile pipetin sıvı çekilen ucu arasındaki bölümün aldığı sıvı miktarı bülün üzerinde yazılıdır. Bazı büllü pipetlerde alt uçta da çizgi bulunur. O zaman bülün üzerinde yazılı rakam iki çizgi arasındaki sıvının miktarıdır. Büllü pipetlerin 1 ml, 2 ml, 5 ml, 10 ml ve 25 ml’ likleri çok kullanılır. Bir büllü pipet kaç ml lik ise o kadar sıvı almak mümkündür; daha az veya daha çok sıvı almak mümkün değildir. Bu pipetler büyük bir hassasiyetle çalışmak istenildiğinde kullanılır.
Dereceli ( taksimatlı ) pipet : Bu tür pipetlerin düz ve dar bir boşlukları vardır. Bu pipetlerin taksimatları suya göre yapılır ve doğrulukları maksimum kalibrasyon işaretine göre garanti edilmiştir. Kısmi ( aradaki ) kalibrasyon çizgilerinin doğruluğu pipetin iç cidarının bütünlüğüne bağlıdır. Çünkü ara taksimatları total hacmi içeren pipetin uzunluğunun istenilen aralıklarla bölünmesi ile elde edilir. Çeşitli hacimlerde olurlar. Bir pipetin hacmini anlamak için üst kısmına bakarız. Üst kısmında hacim ml olarak belirtilmiştir. Bazı pipetlerin üst kısmında 0 yazar, o zaman kaçlık olduğunu anlamak için alt kısmına bakarız ve kendisinden sonra gelen yuvarlak sayıya tamamlarız. Biyokimyada daha çok 1 ml, 2 ml, 5 ml, 10 ml ve 25 ml lik pipetler kullanılır. Bu pipetler çok hassasiyet gerektirmeyen hallerde kullanılırlar.
Mikropipetler : Çok küçük hacimleri aktarmak için kullanılan hassas pipetlerdir. Hacimleri 0,01 – 0,1 ml arasında değişir. Bunların derecelenmesi genellikle civa ile yapılır. Üzerlerinde işaretli miktarda sıvı içerirler.
Otomatik pipetler : Mikro ve makro olmak üzere iki gruba ayrılabilir. Her biri ayarlanabilir veya sabit hacimli olabilir. Sıvı, kolaylıkla değiştirilebilen uca bir piston yardımı ile çekilip boşaltılabilir. Hassas deneylerde tercih edilirler. Bir deneyin seri halde kolayca yapılmasını sağlarlar.
Pipetlerin Kullanılması
1. 1. Önce pipet üst ucuna yakın kısmından sağ elin baş parmağı ve son üç parmağı arasında tutulmalıdır. İşaret parmağı ise sıvıyı çekince akmaması için üst ucu tıkamaya hazır olacak şekilde serbest olmalıdır.
2. 2. Pipetin uç kısmı alınacak sıvı içine daldırılır. Pipetin ucu yeteri kadar sıvı içine daldırılmalıdır ve pipete sıvıyı çekerken hava girmemesine dikkat edilmelidir.
3. 3. Hafif bir emme ile sıvı pipetin üst ucundaki işaret çizgisine kadar çekilir. Çizgiyi geçince, pipetin ucu işaret parmağı ile kapatılır. Pipet sıvı içinden çekilir. Alt ucu süzgeç kağıdı ile kurulanır ve pipetin ucunda kalan sıvılar silinir.
4. 4. Üst ucu tıkayan işaret parmağının baskısı hafifletilerek fazla sıvının işaret çizgisi veya üst çizgiye kadar gelmesi sağlanır. Burada dikkat edilecek nokta sıvının oluşturduğu içbükey hattın en dibindeki noktanın kalibrasyon çizgisi ile çakışmasını sağlamaktır.
5. 5. Sıvının boşaltılacağı kabın kenarına pipetin ucu temas ettirilir. Pipetteki sıvı işaret parmağının basıncı hafifçe kaldırılarak yavaş bir şekilde boşaltılmalıdır. Bu sırada işaret parmağı tamamen kaldırılmamalıdır. Sıvı yavaşça akmalı, boşalmasını sağlamak için üfleyerek akışı arttırılmamalıdır.
6. 6. Üst kısmında halka şeklinde çepeçevre bir işaret taşıyan pipetlerde son kalan sıvı üflenerek boşaltılır. Bu işareti taşımayan pipetlerde asla üfleme yapılmaz. Sadece pipetin ucu sıvının boşaltıldığı kaba hafifçe değdirilerek iyice boşalması sağlanır.
13. 13. BÜRETLER
Titrasyon için kullanılırlar. Büretler de bir çeşit pipettirler, fakat bunların boşaltma ucunda sıvının akışını kolayca kontrol edebilmek için bir kapama musluğu vardır. Çeşitli büyüklükte büretler vardır. Kapasitesi 2 ml veya daha az olanlarına mikrobüret denir. Bunların taksimatları 0,01 ml veya daha küçüktür. Büretler yağdan tamamıyla temiz olmalıdır. Sıvının büretin içini ıslatmasından kaynaklanan hataları bertaraf etmek için sıvının akış hızı yavaş olmalıdır. Büretler içine konan çözeltiler genellikle ‘’ normal ‘’ çözeltilerdir.
Büret önce ‘ 0 ‘ çizgisini aşacak şekilde bir huni yardımıyla doldurulur. Alttaki musluk sağa sola çevrilerek içindeki sıvı bir miktar akıtılarak büretin hiçbir kısmında hava kabarcığı kalmaması sağlanır. Alt kısımlarda musluk civarında kalan hava kabarcıklarını uzaklaştırabilmek için bazen büreti birkaç kez doldurup boşaltmak gerekebilir. Hava kabarcığı kalmayınca şunlar yapılır:
a) a) Büret yeniden üst çizgisini aşacak şekilde doldurulur.
b) b) Huni çıkarılır. Çıkarılmazsa, ayarlanacak olan üst sınır düzeyi huniden akan sıvı ile değişip bozulur ve titrasyon hatalı olur.
c) c) Alt musluk açılarak sıvı yüzeyinin konveksliği ‘ 0 ‘ çizgisine teğet olacak şekilde ayarlanır. Böylece büret titrasyona hazır hale getirilmiş olur.
Titrasyon daima oturarak yapılmalıdır. Sağ elini kullananlar, sol elin baş parmağı ile musluğu önden, sol elin işaret ve orta parmakları ile de arkadan tutmalıdır. Titrasyon sırasında musluk, sıvının damla damla akması için hafifçe açılırken, titrasyon kabı sağ el ile boyun kısmından serbestçe tutularak düzenli bir şekilde çalkalanır.
14. 14. BEK
Hava gazı, doğal gaz veya bütan gazı ile çalışan, alev sağlayan aletlerdir. Alt taraflarında bulunan metal disk sağa sola çevrilerek alevin çok veya az havalı yanması sağlanabilir. Bazen bekler içten yanar, bu durumda bek söndürülüp havasını ayarlayan disk tamamen kapalı duruma getirildikten sonra yeniden yakılır ve gaz gelişi istenilen şekilde ayarlanır. Bekler ısıtma gerektiren deneylerde kullanılır.
15. 15. İSPİRTO LAMBASI
Geniş gövdeli bir şişeye ispirto doldurulur. İspirtonun içine bir fitil daldırılır ve şişenin kapağındaki yarıktan fitilin ucu çıkarılır. Üst kısmını kapatabilecek ayrı bir kapağı da vardır. İspirto lambası ısıtma deneylerinde kullanılır. kullanmak için fitilin ucu yakılır ve iş bittiğinde kapağı kapatılarak söndürülür.
16. 16. HAVAN
Katı maddeleri küçültüp toz haline getirmeye yaradığı gibi, katı bir maddeyi bir sıvı içinde ezerek dağıtmaya, böylece çözünmesini kolaylaştırmaya yarar. Cilasız porselen, cam, çelik gibi çeşitli maddelerden yapılır. Dövülecek maddeye uygun havan kullanmak gerekir. Örneğin; boyalar için cam havan uygundur, çünkü kolaylıkla yıkanabilirler. Taş gibi sert maddeler için ise çelik havanlar uygundur. Havanlar kullanıldıktan sonra hemen yıkanmalıdır.
17. 17. MAŞA
Isıtılacak bir kabı emniyet ile tutmaya yarar. Metal veya tahtadan yapılırlar.
18. 18. SÜPOR ( port-tüp )
seviyede tutmak için kullanılan ve tahta, metal veya plastikten yapılmış araçlardır.
Değişik ebatlarda olabilirler.
19. 19. FIRÇA
Tüp ve diğer cam malzemelerin mekanik temizliği için kullanılırlar. Bir çalışma yapılırken kullanılan malzemeler hemen akan su altında yıkanmalı ve fırça ile mekanik temizliği yapılmalıdır.
20. 20. SPATÜL
Toz veya küçük parçalar halindeki maddeleri almak için kullanılır. Metal veya porselenden yapılmışlardır. Kimyasal madde içine sokulacak spatülün çok temiz olması gereklidir.
21. 21. AMYANT TEL
Ani ısıtma ve ani ısıtmadan doğabilecek patlamaların önüne geçmek için bek alevi ile ısıtılacak malzeme arasındaki direkt ilişkiyi kesen malzemelerdir. Yani ısıtma deneyi yaparken cam malzemenin ısıdan etkilenmesini önlemek amacıyla kullanılır.
22. 22. ÜÇGEN TEL
Çok küçük kapların ısıtılması için sac ayağının üzerine konulan malzemelerdir. Cam malzemenin ısıdan etkilenmesini önlemek amacıyla kullanılır.
23. 23. SAC AYAĞI
Isıtma deneylerinde ispirto lambası veya bek alevi üzerine konur. Üzerine amyant tel veya üçgen tel yerleştirilir. Cam malzeme bunun üzerine konarak içindeki madde ısıtılır.
24. 24. STATİF
Büret ve diğer cam malzemelerin tutturulması için metalden yapılmış, ayak ve çubuk kısmından ibaret aletlerdir.
25. 25. REAKTİF ŞİŞELERİ
Hazırlanan reaktiflerin saklanmasında kullanılırlar. Reaktiflerin büyük bir çoğunluğu ışıktan etkilenir ve bozulur. Bu yüzden ışık geçirmeyen renkli şişelerde saklanmaları gerekir. Reaktif şişelerinin hacimleri 25 ml’den 1000 ml’ye kadar değişir.
26. 26. DAMLALIKLI ŞİŞELER
Bunlar genel olarak 50 ml’liktirler. Renksiz veya koyu renkli camdan yapılmışlardır. Kapakları olukludur. Şişe eğildiği zaman içindeki solüsyonun damla damla akmasını sağlar. Boya solüsyonları ve indikatörler için kullanılabilirler.
27. 27. PETRİ KABI
Az miktardaki katı maddeleri veya katı kültür vasatlarını saklamak için kullanılan kapaklı cam kaplardır.
28. 28. SAAT CAMI
Az miktardaki katı maddelerin ısıtma ve kurutma işlemlerinde kullanılan konkav yapılı cam malzemelerdir.
29. 29. TERAZİ
Özellikle çözelti hazırlanması sırasında katı maddelerin tartılması ve biyolojik doku örneklerinin ağırlıklarının belirlenmesi için kullanılan, hassasiyeti oldukça yüksek aletlerdir. Kaba ölçümler için düşük hassasiyetli ( adi terazi ) teraziler, ince ölçümler için hassas teraziler kullanılır.
30. 30. DİSTİLE SU CİHAZI
Biyokimyada yapılan tüm deneyler saf su ile yapılmalıdır. Çünkü, çeşme suyunun içeriği, yapılan deneylerin sonuçlarını etkiler. Çeşme suyu bir hortumla distile su cihazının içine girer. Rezistanslar ile ısınır ve buharlaşır. Su buharı borulardan geçerken soğur ve yoğunlaşır. Aletin ucundaki hortum aracılığı ile yoğunlaşan su dışarı alınır. Bu şekilde elde edilen su damıtılmıştır ve içindeki birçok maddeden arınmıştır.
31. 31. DEİYONİZE SU CİHAZI
Bu cihaz da saf su temininde kullanılır. Uzun kolonları vardır. Bu kolonlar içine iyon değiştirici reçineler konmuştur. Su, kolonlardan geçerken içindeki iyonlar reçineler tarafından tutulur. Sonuçta elde edilen su iyonlarından arınmıştır.
32. 32. MANYETİK KARIŞTIRICI
Hazırlanan bir solüsyonda bulunan maddelerin iyice erimesi ve karışmasını sağlamak için kullanılır. Sıcaklık ve devir sayısı ayarlanabilir. Solüsyonun içine iyi karışmayı sağlamak için bakla ( stir bar ) atılır ve manyetik karıştırıcının üzerine konur. Alet çalıştırılır ve kısa sürede madde tamamen karışmış olur.
33. 33. BENMARİ ( çalkantılı su banyosu )
Bazı analizlerde, hazırlanan deneyler belli bir süre, belli bir sıcaklıktaki suda inkübasyona bırakılmalıdır. Bu amaçla benmari kullanılır. cihaz dakikada 0-200 arası salınım yapabilir. Tank içindeki suyun sıcaklığı 0-1000C arasında kontrol edilebilir.
Cihaz iki üniteden oluşmuştur. Birinci ünite, çalkalama işlemini yapan mekanik sistemi de bünyesinde bulunduran tank; ikinci ünite ise, tankın içindeki suyu sabit sıcaklıkta tutan kontrol ünitesidir.
34. 34. DESİKATÖR
Bunlar; bir kapak, bir de alt kısmına sülfürik asit, anhidr kalsiyum klorid gibi kurutucu madde konan geniş cam kaplardır. İyice kapanmasını sağlamak için kapak yüzeyi tıraşlıdır. Hava geçişini önlemek için kapak kenarları vazelinlenir. Reaktifleri ve diğer maddeleri rutubetten korumak için kullanılırlar. Bazı desikatörlerin kapağında havayı boşaltmaya yarayan musluklu bir cam boru vardır. Bu tip desikatörlere ‘’ vakumlu desikatör ‘’ denir.
35. 35. DAĞITICILAR
Belli miktardaki sıvının çok sayıda tüplere eşit hacimlerde dağıtımını sağlayan aletlerdir. 1mL – 20 ml arası hacimlerde sıvı dağıtımını yapabilirler. Deneylerin seri halde kolayca yapılmasını sağlar.
36. 36. ÇEKER OCAK
Tüm laboratuarlarda çeker ocak olmalıdır. Çeker ocak bir takım zararlı olabilecek buharların uzaklaştırılmasında ve laboratuarların havalandırılmasında kullanılır.
37. 37. VORTEKS
Sabit bir mil üzerinde dönen tek bir döner başlığa sahip olan bu aletler, deney tüpü içindeki reaktiflerin karışarak homojen hale gelmesini sağlarlar. Tüp, döner başlığa hafifçe üstten bastırıldığında başlık otomatik olarak çalışır. Dönüş hızı, istenilen hıza ayarlanmak sureti ile tüp içeriği karıştırılmış olur.
38. 38. FIRIN
Laboratuarda fırınlar; kuru kimyasallar, ekstreler, cam kaplar ve elektroforez tabakaları için kullanılırlar. Günlük sıcaklık kontrolleri yapılmalıdır.
39. 39. ETÜV
Yıkanmış malzemelerin kurutulmasında, hazırlanan deneylerin belli bir süre belli bir sıcaklıkta inkübasyona bırakılmasında, bakteriyolojide sterilizasyon işleminde kullanılır. Üzerinde sıcaklık ve zaman ayarı yapabilecek düğmeler vardır.
40. 40. SHAKER
Hazırlanan deney tüplerinin bir süre için belli bir hızda çalkalanmasını sağlar. İnkübasyon sırasında çalkalama istenen deneylerde kullanılır. Çalkalama sıklığı ayarlanabilir.
41. 41. SAHLİ HEMOMETRESİ
Kanda hemoglobin tayini için çeşitli metotlar ortaya atılmıştır. Oksihemoglobin ve demir tayinine dayanan fotoelektrik kolorimetreler ve asit hematin renk tayinine dayanan Sahli ve Haden Hauser aletleri en sık kullanılanlarıdır.
Sahli hemoglobinometreler kanda hemoglobin miktarını saptamak amacı ile kullanılan en basit yöntemdir. Eritrositlerin dilüe asit ile hemoliz edilmesi ile oluşan rengin standart renk ile karşılaştırılmasına dayanan kolorimetrik bir yöntemdir.
42. 42. TERMOMETRE
Kinetik ölçümler ve diğer sıcaklığa hassas ölçümlerde, su banyosunda termometre kullanımının önemi büyüktür. Isıtma banyolarında cam-likit termometre, termistör ve elektronik termometreler kullanılmaktadır. Sıcaklığı ölçmek için kullanılırlar. Termometrelerin doğru ölçüm yapıp yapmadıkları 6 ay veya bir yıllık aralarla kontrol edilmelidir.
43. 43. pH-METRE
Solüsyonların pH’larını ölçmede kullanılır. Bütün cihazlarda, bazen ayrı ayrı, bazen de tek bir bölmeye yerleştirilmiş referans ve cam elektrotlar bulunur. Referans elektrotta meydana gelen sabit elektrik potansiyeline karşı, H+ konsantrasyonu ve pH değişmelerine hassas bir ucu bulunan cam elektrotta meydana gelen potansiyel değişiklikleri ölçülür. Bu elektrot çabuk kuruduğu için sürekli olarak distile su içinde tutulmalıdır.
Elektrodun kalibrasyonu, pH’sı bilinen standart solüsyonlarla yapılır. Yumuşak bir bezle sildikten sonra pH’sı ölçülecek olan sıvıya daldırılır. Skalada okunan rakam o solüsyonun pH’sıdır. Distile su ile iyice yıkandıktan sonra elektrot su dolu kabın içinde olacak şekilde statifine ( sabitleştirici ) yerleştirilir.
44. 44. SANTRİFÜJ
Bir solüsyondaki katı maddeleri sıvı kısmından kabaca ayırmakta kullanılır. çözeltideki maddelerin yoğunluklarına göre ayrımını sağlar. Santrifüje tüpleri yerleştirirken hepsinin eşit ağırlıkta olmalarına ve alete tam karşılıklı yerleştirilmelerine dikkat etmek gerekir. Dakikadaki dönme hızı ve süresi ayarlanır. Santrifüjler klinik laboratuarlarda genellikle kanın pıhtılaşmasını sağlayarak serum veya plazmayı ayırma amacıyla kullanılır. bu amaçla 1000 G’de 10 dakika çevirme ideal bir ayrılmayı sağlar. Santrifüj tüplerine silikon jel konması pıhtı ve serum arasında çözünmeyen bir bariyer oluşmasını sağlar. Santrifüjün dönüş hızını belirleyen birimler RCF-G ( relative centrifugal force = rölatif santrifugal güç ) ve rpm ( revolution per minute = dakikadaki devir sayısı )’ dır.
Santrifüj tipleri: – klinik santrifüjler
– hematokrit santrifüjler
– – yüksek hızlı santrifüjler
– – ultrasantrifüjler
– – soğutmalı santrifüjler
45. 45. SPEKTROFOTOMETRE
Bir çözelti içindeki madde miktarını, çözeltiden geçen veya çözeltinin tuttuğu (absorblanan ) ışık miktarından faydalanarak ölçme işlemini yapan cihazlara spektrofotometre adı verilir.
Bu tür cihazlarla bir çözeltinin ışığı absorblama ( absorbans, optik dansite ) ve geçirme ( transmittans ) miktarı okunabilir. Genel olarak bir spektrofotometre şu kısımlardan ibarettir:
a) a) ışık kaynağı
b) b) dalga boyu ayarlayıcısı
c) c) küvet ( fotosel )
d) d) dedektör
e) e) okuyucu
Işık kaynağından gelen ışık, tek bir yarıktan geçirilerek monokromatik ışın demeti olarak dalga boyu ayarlayıcısına ulaşır. Dalga boyu ayarlayıcısı ile ışığın dalga boyu istenilen dalga boyuna ayarlanıp, tek bir yarıktan geçirilerek küvete gönderilir. Küvetten geçen ışığın bir kısmı çözelti tarafından tutulurken, geri kalan kısmı dedektöre gelir. Dedektör küvetten geçen ışığın şiddetini ölçen kısımdır. Buradaki fotosel veya fototüp üzerine düşen ışık elektrik akımına dönüştürülür. Bu elektrik akımı okuyucuda değerlendirilir. Okuyucudan alınan değer ya absorbans, ya da transmittanstır.
Madde konsantrasyonu ile absorbans arasında A = abc ( Lambert Beer kanunu ) şeklinde bir ilişki vardır. ( A: absorbans, a: molar absorbtivite katsayısı, b: ışık yolu uzunluğu, c: konsantrasyon ). Absorbans ile transmittans (T) arasında ise A = 2- log % T şeklinde bir ilişki vardır.
Işık kaynağı olarak genellikle tungsten ampulleri kullanılır. Küvetler değişik şekilli, 1 cm çapında, cam, silika veya plastikten yapılmış olabilirler.
46. 46. ELEKTROFOREZ
Yüklü taneciklerin veya moleküllerin elektrik akımının etkisi ile birbirinden ayrılması için kullanılan cihazlardır. Elektriksel alanda (+) yüklü tanecikler ( katyonlar ), (-) kutba ( katoda ); (-) yüklü tanecikler ( anyonlar ), (+) kutba ( anoda ) doğru hareket ederler. Ortamda moleküllerin hareket hızları, molekülün yükü, şekli, büyüklüğü, elektrik alanının kuvveti ve destek ortamının özelliğine bağlıdır.
Yüklü moleküllerin hareket ettiği destek ortamının özelliğine göre değişik elektroforez çeşitlerinden bahsedilebilir. Bunlardan bazıları:
a) a) kağıt elektroforezi
b) b) nişasta jel elektroforezi
c) c) selüloz asetat elektroforezi
d) d) agaroz jel elektroforezi
e) e) poliakrilamid jel elektroforezi
47. 47. OTOANALİZÖRLER
Günlük testleri daha hızlı ve daha hassas bir şekilde ölçmeye yarayan otomatik aletlerdir. Genel olarak bu aletler bilgisayar kontrollüdür. Bu tür aletlerde gerek biyolojik numunelerin gerekse kullanılan reaktiflerin otomatik pipetlerle pipetlenmesi söz konusudur. Böylece pipetlemeden kaynaklanabilecek hatalar ortadan kaldırılmış olur. Alet otomatik olarak reaktif ve numuneden mikrolitre (mL) seviyesinde alarak reaksiyon küvetine koyar. Küvette reaksiyon yürütülür ve oluşan ürün aletin kendi üzerindeki okuyucu yardımıyla değerlendirilir. Standarda göre hesaplanarak doğrudan sonuç verilir. Bu tür cihazlarla saatte 300-400 test çalışmak mümkündür.
Gıda ürünlerinin kalori değerleri hesaplanırken öncelikle numunenin kül, protein, yağ ve nem analizleri…
01. Et ve Et Ürünlerinde Boya Maddeleri Aranması 01.01. Organik Boya Aranması …
"Islahat hareketlerinin babası ve 19.yüzyıl Osmanlı siyaset adamlarının fikir ustası" (1) olarak tanınan Hariciye Nazırı…
DUSUNCE AKIMLARI Ortaya atilan her yeni "dusunce akimi"nin yandaslari, ileri surdukleri goruslerin bir "yeni dunya…
01. Yöntemin Prensibi Domateslerde 4-CPA kalıntı analizi yönteminin temel prensibi örneğe uygulanan…