Gözle görebildiği ile yaşamını sürdüren insanoğlu, beslenme ve diğer bir takım ihtiyaçları için canlılardan istifade etmiştir. Varlıkların sadece gözle görülenler ile sınırlı olduğu neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir kavramdır.
Yanlışlığı, binlerce yıl içerisinde ortaya çıkmamış olan bu ifadeler zincirinin düzeltilme aşamasında bir çok bilgin rol oynamıştır. Zaman içerisinde hastalıklarla boğuşan insanoğlu, yanlış ifadeler neticesinde salgınların önüne geçememiş ve bu olaylar sonucu milyonlarca insan hayatını kaybetmiştir.
Akşemseddin’in mikrop kavramını ortaya koyması, İbni Sina’nın Kanun ve Şifa adlı eserlerinde gözle görülemeyecek kadar küçük canlılardan bahsi; Avrupalıların yüzlerce yıl önünde seyreden olaylar dizesinden birkaç örnekten bir kısmıdır.
Louis Pasteur adlı bilginin mikroorganizmalardan bahsedip kuduz aşısını bulması, mikroskobun keşfi ile hücre kavramının tanımlanması; insanoğlunun son dönemleri içerisinde ifade edilmiş kavram hazinelerinden bir kaçıdır…
Elektron mikroskobunun keşfi ile beraber, bu kavramlar daha da nicel verilere dönüşmüş ve hücre denilen ifadenin hiç zannedildiği gibi basit bir kavram olmadığı ortaya konulmuştur. Hücrenin başlı başına bir fabrikasyon örneği oluşturduğu daha ince detayları ile açıklık kazanmış ve insanoğlu yanlış olan hipotezlerinden daha kolay kurtulmaya başlamıştır. Doğrular, doğruları doğurmuş ve bakteriler ile virüslerin gizemli dünyası da bu doğruların içerisinde yerlerini almışlardır.
Bakteriler ile uğraşan bilginler, antibiyotik denilen ilaçları bulmuşlar ve bu ilaçların keşfi ile beraber bir çok hastalıkta önlenmeye başlanmıştır. Yalnız bu ilaçların, zaman içerisinde etkinlikleri kaybetmeleri; tıbbi farmakoloklar tarafından endişe ile takip edilmiş ve olayın nedenleri araştırılmıştır. Bu olayların nedenlerinden iki tanesinin adı da bulunmuş ve bunlara “transdüksiyon ve transformasyon” adları verilmiştir. İki olayda birbirinden farklı olsa da sonuç itibari ile benzer ifadelerin oluşmasını sağlamaktadır.
Bunlardan ilki olan trandüksiyon ifadesinde bakterinin genetiği değişmekte ve bu değişikliğe bir tür virüs olan ve adına bakteriofaj denilen fajlar neden olmaktadır. Bu fajlar, önceden girmiş oldukları konak hücrenin DNA parçalarını yeni bakteriye taşımakta ve onunla replike olmaktadır. Eğer faj sadece konak hücrenin genetiğini taşıyorsa bu olay genel transdüksiyon; konak hücrenin genetiği ile beraber kendi genetiğini de taşıyorsa buna da özelleşmiş trasdüksiyon adı verilmektedir.
Transdüksiyon olayına benzer bir olayda trasformasyon adı verilen olaydır. Bu ifade de ise fark, bir faj ile genetik metaryel taşınmayıp doğrudan bakerinin içine geçiş söz konusudur. Genetik meteryal doğrudan bakterinin içine geçmekte ve bu olay nadir görülmektedir. Transformasyon olayı kalsiyum klorür veya sıcaklık olayı ile suni olarakta oluşturulabilmektedir…
belgesi-2852
Çeşitli kişilik testleri belli gruptan insanlar arasındaki benzerlikleri vurgular. Yine de, diğerleriyle olan tüm benzerliklerine…
Boşaltım sistemi vücutta homeostazın sağlanmasında çok önemli bir yere sahiptir.Böbrekler, üreterler ve mesaneden oluşan boşaltım…
Büyük Atatürk'ün ölümünü takip eden günlerde, o zamanlar yalnız Avrupa'nın değil, dünyanın en güçlü günlük…
Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu.…