İnsanların hayatına, faaliyetine hâkim olan kuvvet yaratıcılık (ibda) ve icat kabiliyetidir. 1930
Akıl ve mantığın halletmeyeceği mesele yoktur.
İnkılap (devrim).
Türk milletini son asırlarda geri bırakmış olan müesseseleri yıkarak yerlerine, milletin en yüksek medeni icaplara göre ilerlemesini temin edecek, yeni müesseseleri koymuş olmaktır. 1933
Cumhuriyet rejimi demek demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. Biz cumhuriyeti kurduk, o on yaşını doldururken demokrasinin bütün icaplarını sırası geldikçe tatbikata koymalıdır. Kadın haklarını tanımak da bunun bir icabı olacaktır. Müsterih olunuz. 1933
İnkılap milleti ve sosyal çevreyi hazırlayarak yapılır.
İnkılap hareketlerinde dikkat edilecek nokta, insan cemiyetlerinin emellerini, fikirlerini teşhis ettikten sonra, onlara yenilikleri kabul ettirebilmektir.
İnkılabı ikmal etmek (tamamlamak) lazımdır.
Tarihi yaşadığımız gibi yazdık, fakat geleceği cumhuriyete inananlarla, onu koruyanlara ve yaşatacaklara emanet etmek lazımdır.
Bir çocuğun, normal öğretim ve eğitim devrelerinden geçerek yetişmiş olması şarttır.
Öğrenci, her ne yaşta ve sınıfta olursa olsun, onlara geleceğin büyükleri gözüyle bakacak ve öyle muamele edeceksin. 1930
Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler tatbik mevkiine konduğu vakit Türk milleti yükselecektir.
Bir insan, hayatında büyük bir muvaffakiyet (başarı) kazanabilir, fakat yalnız onunla övünerek kalmak isterse, o muvaffakiyet de unutulmaya mahkûmdur. Onun için çalışmak ve daima muvaffakiyet aramak, herkes için esas olmalıdır.
Bir insan hayatında muvaffakiyetli bir iş yapmışsa, o iş tarihe ve millete mal olmuştur. O şahıs sadece onunla övünerek kalmak isterse, bu insanı tembelliğe götürür ve yeni muvaffakiyetlerden yoksun kılar.
Hayat bir ilerleme ve dinamizm kaynağıdır. İnsan ona kendini uydurmak mecburiyetindedir.
Muvaffakiyetlerde gururu yenmek, felaketlerde ümitsizliğe mukavemet etmek (direnmek) lazımdır. 1930
Büyük devletler kuran ecdadımız büyük ve şümullü (kapsamlı) medeniyetlere de sahip olmuştur. Bunu aramak, tetkik etmek Türklüğe ve cihana bildirmek bizim için bir borçtur.
Milletlerde olduğu gibi şahıslarda da geçmiş bir temel ise onun üzerine binayı kurmak ve teferruat üzerinde işlemek gerekir.
Bu binalar insanın medeniyet seviyesine göre yükselmeli, sağlam ve dayanıklı olmalıdır.
Yeni daima yeni şeylerden ve insanların medeniyet yolunda ilerlemelerinden bahsedelim. Bu bize gelecek için hız ve kuvvet verecektir.
Sizin sizce en büyük eseriniz hangisidir sorusuna cevap:
Benim yaptığım işler biri diğerine bağlı ve lüzumlu olan şeylerdir. Fakat bana yaptıklarımdan değil yapacaklarımdan bahsedin.
Biz Batı medeniyetini bir taklitçilik yapalım diye almıyoruz. Onda iyi olarak gördüklerimizi kendi bünyemize uygun bulduğumuz için dünya medeniyet seviyesi içinde benimsiyoruz.
Devlet arması için çizilen kurt başlı semboller için:
Bunların hiçbiri bugünkü dünyamızın içinde kurulan yeni bir devletin arması olamaz. Devlet armasını, sembolik bir insan başı olarak temsil etmeli.
Bu dünyada her şey insan kafasından çıkar. Bir insan başının ifade etmeyeceği hiçbir şey tasavvur edemiyorum.
İnsan bütün tarih boyunca tabiatın bazen esiri, bazen de hâkimi olmuş ve bu hal insan cemiyetlerinin medeniyette ilerlemeleri nispetinde gelişmiştir.
1919 yılında Anadolu’nun dağ başlarını tekerleklerini çuvalla doldurduğumuz kırık dökük otomobillerle aşarken, şu marşı söyletmeyi yanımda bulunanlara âdet ettirmiştim.
Dağ başını duman almış
Gümüş dere durmaz akar
Güneş ufuktan şimdi doğar
Yürüyelim arkadaşlar
Bu gök deniz nerede var
Nerede bu dağlar taşlar
Bu ağaçlar güzel kuşlar
Yürüyelim arkadaşlar
Sesimizi yer gök su dinlesin
Sert adımlarla her yer inlesin
İstanbul’un büyük ağaçlarını gördüğü vakit:
Bunlar da güzel, ama biz yapraklarının ve dallarının, her yıl nasıl büyüdüğünü gördüğümüz Ankara’nın ağaçlarının çoğalmasını istiyoruz.
Bir dal badem baharını vazo içinde gördüğünde:
Bahar gelmiş ne güzel, dedi ve hemen ilave etti: Fakat bu güzel çiçekler meyve vermeden solacak ve sade bizim birkaç günlük göz zevkimizi tatmin edebilecek, ne yazık! 1938.
Orman Çiftliği’nde bir iğde ağacının söküldüğünü görünce:
İğde eski ve çelimsiz bir ağaçtı. Fakat yaşayan ve baharda hoş kokularını etrafa saçan, güzel bir ağaçtı. Onu yeniden yetiştirmek gerek. 1937
Bana memleketimizin ormanlık güzel yerlerinden tanıdıklarını anlat, oralara gidelim, ağaçlar altında dolaşabileyim, basit bir hayata kavuşalım, arzum yeşillik ve ağaçlık, fakat yaz kış yeşil duran ağaçlar arasında olmaktır. 1938
Dünyanın bir genel savaşa doğru gittiği bu devirde, bizim ekonomik yönden çok daha kuvvetli olmamız lazımdır. Hükümet, ekonomik planı gerçekleştirmeye en önde yer vermelidir. 1938
Milletçe ekonomik yönden kuvvetli olarak geleceğin tehlikeli günlerine hazırlanmalıyız. 1938
Öz dilimizde henüz bir istikrara varamadık, daha çok ve pek çok çalışmak gerekir. 1938
Müşküller karşısında yılmamak lazımdır.
Ben binbir müşkül karşısında yılacak bir insan olsa idim büyük işlerin rehberliğinde, milletim beni yalnız ve yaya bırakırdı. Milletimin hüsnüniyetine daima minnettarım.
Drina Köprüsü, şüphe yok ki, geçtiğimiz yüzyılın en büyük romanlarından biri. 1961′de İvo Andriç’e layık…
Fatih'in ölümü tarihin karanlık ve önemli dönüş noktalarından birini oluşturur. Zehirlendiğine dair veriler kadar, hastalıktan…
Mehmet'in, Akkoyunlular, Karamanoğulları, Memlûklar, Venedikliler, vb. hangi dinden olursa olsun tüm diğer siyasal güç odakları…
Müslüman'ın Müslüman'a, Arap'ın Arap'a, Türk'ün Türk'e karşı savaşında resmi tarihçiliğimiz, genel olarak devlet geleneğinin “yüksek”…
Resmi tarihlerde İstanbul'un fethi, aynı zamanda “Orta Çağ'ı kapatıp Yeni Çağ'ı başlatan” bir olay olarak…
Talan ve Çandarlı'nın tasfiyesi dışında fethin hemen sonrasındaki çok önemli bir diğer uygulama da, Fatih'in…