1.KİTABIN KONUSU:Eserde 1900’lü yılların başlarında İstanbul’da geçen,toplum yapımıza pek normal gelmeyen bir yasak aşk ve bu yasak aşkın getirdiği ağır cezalar anlatılmaktadır.
2.KİTABIN ÖZETİ
Firdevs Hanım ile kızları bir sandal gezintileri sırasında Adnan Bey adında iki çocuklu dul bir adamla karşılaşırlar.Firdevs Hanım’ın iki kızı vardır:Peyker ile Bihter.Peyker zaten evlidir.
Adnan Bey,aralarındaki yaş farkına bakmaksızın Firdevs Hanım’ın küçük kızı Bihter ile evlenmek ister.Evlenirler.Adnan Bey’in kızı Nihal bir türlü yeni annesine alışamaz.Kendi alemine çekilir.Nihal ile kardeş çocuğu olan bir de Behlül vardır.Behlülün de Nihal’le evlenmesi söz konusudur.Behlülün amacı ise çok farklıdır.Çapkın bir kişiliğe sahiptir.Önce Firdevs Hanım’ın büyük kızı Peyker’I ister ve kolayca onu elde eder.Fakar onun için bir anlık bir zevktir.
Bir gün Bihter bir bahane ile ile Behlül’ün odasına girer.Biraz konuşurlar.Sonra Behlül ona karşı olan duygularını ifade eder.Ondan hoşlanmaktadır.Bihter onu Peyker ile beraber gördüğü için ilk başta ona inanmaz fakat Behlü onu baştan çıkarmak için elinden geleni yapar ve başarır.
Bihter ile Behlül’ün ilişkileri devam ederken Behlül’ün Nihal ile evlenmesi yeniden ortaya atılır.
Nihal’i seven bir de Beşir vardır.Beşir onların evde büyütülmüş zenci bir gariptir.Ona çok temiz duygularla aşıktır.Bu karşılıksız sevgisi onu verem bile etmiştir.
Bir gün Nihal bir raslantı sonucu üvey annesinin bu gizli macerasını öğrenir.Bihter’in nefti çarşafını giyer ve Behlül’ün yanına gider.Artık işin içyüzünü öğrenmiştir.Bir akşam onları merdiven başında konuşurken gördüğünde ince,narin vücudu buna dayanmaz ve bayılır.
Öte yandan Bihter de onların evliliğini engellemek istemektedir.Çünkü onu kıskanmaktadır.
Nihal uğradığı şokla beraber yataklara dşmüştür.Beşir onu bu halde görünce datanamaz ve o güne kadar gördüğü ,sezdiği her şeyi Adnan Bey’e anlatır.karısının kendisini aldattığını öğrenen zavallı adam deliye döne rve Bihter’I aramaya koyulur.
Bihter artık kendisi için bir çıkar yol kalmadığını anlamıştır.Mutluluğu artık kurtulmayacaktır artık kocasına dönmesi de mümkün değildir.Artık insanların yüzüne bakamayacak haldedir.Odasına kapanır ve eline mini bir tabanca alır artık yaşamamalıdır.Onun için iki yol vardır:Ya nursuz bir hayata razı olmak veya razı olmamak…Razı olmayacaktır.Tetiği çeker.
Bihter’in intiharından bir süre sonra Nihal iyileşir.Behlül,insan içine çıkmaya yüzü kalmadığı için çekip gitmiştir.Bu acı hayat tecrübesinden sonra baba-kız artık birbirleri için yaşamaya karar verirler.
3.KİTABIN ANAFİKRİ
İnsanlar hiç bir zaman hiçbir şekilde birbirlerini aldatmamalıdırlar.Çoğu zaman ufak zevkler insanlara çok pahalıya patlar.Herşeyden önce dürüst olunmalıdır.
4.KİTAPTAki ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
Firdevs Hanım:Kızlarının mutlu olasını isteyrn iki kızlı dul bir kadındır.Bihter ile Peykerin annesidir.
Adnan Bey:Onun da iki çocuğu vardır ve duldur.Bihter’kendine yakın hissettiğinden evlenir fakat mutluluk ona uzaktır.Yaşı da Bihter’den hayli fazladır.
Behlül:Çok çapkın ve de insanları kolayca kandırabilen bir yapıdadır.İstediğini elde edebilir.
Nihal:Çok güzel sarışın ve de ailesinden bulamadığı sevgiyi başkalarında aramaktadır.Yeni annesine birtürlü alışamamıştır.
Bihter:Genç taşta evlendirilmiş güzel bir kızdır. Aldatması ise tamamen onun saflığından,tecrübesizliğinden kaynaklanmaktadır.
5.KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER
Toplumumuzun uzun yapısına aykırı olan olaylar gelişmektedir. Olaylardaki ilk yanlış aralarında yaş farkı çok olan iki kişinin evlenmesidir.Bihter genç ve güzel olduğundan gözü dışarıda kalmıştır Sonuçta aldatanların zararlı çıktığı da görülmektedir.En başta yapılan bir hatanın sonu da çok ağır olur.Dürüstlük herşeyden daha önemlidir.
6.KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ
Halit Ziya Uşaklıgil (1867-1945)
Türk roman ve öykü yazarı. Türk edebiyatında Batı anlamındaki romanın ilk yetkin örneklerini vermiştir.
istanbul’da doğdu, 22 Mart 1945’te aynı kentte öldü. Servet-i Fünun romancılarındandır. İlk tahsilinden sonra Fatih Askeri Rüştiyesi’ne gitti ve 17 yaşında okuldan ayrıldı. 1884’te Nevruz gazetesini, daha sonra Hizmet ve Ahenk gazetelerini kurdu. İzmir Rüştiyesi’nde Fransızca öğretmenliği yaptı. İdadide Türk edebiyatı dersi okuttu. Reji Müdürlüğü Başkatibi oldu. Servet-i Fünün dergisine girdi ve en büyük romanları burada yayımlandı. Darülfununda batı edebiyatı dersleri verdi. Mabeyin Başkatibi, Ayan üyesi oldu. Sessizliği, batı müziğini,kitap okumayı, çiçekleri severdi. Fransızca, İngilizce, Almanca, İtalyanca, Arapça ve Farsça bilirdi. Roman, hikaye, tiyatro, mensur, şiir, hatıra, hitabet, edebiyat tarihi, makale türünde eserler verdi.
YAPITLAR : Roman: Nemide, 1889; Bir Ölünün Defteri, 1889; Ferdi ve Şürekası, 1894; Mai ve Siyah, 1897; Aşk-ı Memnu, 1900; Kırık Hayatlar, 1923. Öykü: Bir Muhtıranın Son Yaprakları, 1888; Bir İzdivac?n Tarih-i Muaşakası, 1888; Heyhat, 1894; Solgun Demet, 1901; Sepette Bulunmuş, 1920; Bir Hikaye-i Sevda, 1922; Hepsinden Acı, 1934; Onu Beklerken, 1935; Aşka Dair, 1936; İhtiyar Dost. 1939; Kadın Pençesinde, 1939; İzmir Hikayeleri, 1950. Oyun: Kabus, 1918. Anı: Kırk Yıl, 1936; Sara ve Ötesi, 1942; Bir Acı Hikaye, 1942. Şiir: Mensur Şiirler, 1889. Deneme: Sanata Dair, 3 cilt, 1938-1955.
belgesi-2110
Boşaltım sistemi vücutta homeostazın sağlanmasında çok önemli bir yere sahiptir.Böbrekler, üreterler ve mesaneden oluşan boşaltım…
Büyük Atatürk'ün ölümünü takip eden günlerde, o zamanlar yalnız Avrupa'nın değil, dünyanın en güçlü günlük…
Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu.…
Eğer bir insanın başına 'elektroensephalograf' (ezberlemeniz gerekmez!) adını taşıyan bir cihaz bağlarsanız, o insanın yaydığı…