Categories: Tıp

Apendisit Nedir?

1. Apendisit kalın barsağın hemen başlangıç kısmında yer alan apendiks adı verilen organın iltihabi hastalığıdır,

2. Hastalığın kesin tedavisi sadece ameliyatla iltihaplı apendiksin çıkarılması ile sağlanır. Klasik açık ameliyatlarda bu işlemi yapabilmek için uzunluğu 6-12 cm arasında değişen bir kesi yapılır.

Apendisit tedavisi nasıl yapılır ?

Hastalığın kesin tedavisi sadece ameliyatla iltihaplı apendiksin çıkarılması ile sağlanır. Klasik açık ameliyatlarda bu işlemi yapabilmek için uzunluğu 6-12 cm arasında değişen bir kesi yapılır.

Laparoskopik ameliyat neden tercih edilmeli ?

1. Hasta daha az ağrı çeker, hastanede daha kısa süre yatar ve normal yaşantısına hızla döner .

Kapalı ameliyat sonrası hastanede geçen ilk günler

Klasik açık ameliyatlar sonrası ilk günlerde hastaların ençok sıkıntı duyduğu şey ameliyat yerindeki ağrı ve kısıtlamalar nedeni ile yataktan çıkamamaktır.
Laparoskopik ameliyatta ise hasta takip eden ilk 12 saat içinde beslenmeye başlanır, ağrısı az olduğu için kendisini çok daha iyi hisseder ve doktorca kısıtlama getirilmeyeceği için günlük hareketlerine başlar ( oda içinde dolaşabilir, ziyaretçilerini koltuğunda oturarak karşılayabilir…gibi ).

Hastanede yatış süresi ve nekahat dönemi

Klasik açık cerrahide hastalar ameliyat sonrası ciddi bir ağrı duyar, hastanın uzun bir süre ağrı kesici kullanması gerekir, hastanede daha uzun süreli yatmaları gerekir ve normal günlük yaşantılarına dönmeleri genellikle birkaç haftayı bulur.
Laparoskopik ameliyatlarda ise hasta ertesi gün hastaneden taburcu edilir. Ameliyattan sonraki 7-10. günler arasında kontrole çağrılır. Çoğu hasta bu sürenin sonunda normal yaşantısına ve işine dönebilir.

2. Günlük yaşamla ilgili kısıtlamalar yoktur.

Laparoskopik ameliyatların önemli avantajlarından biri de hastaya herhangi bir kısıtlanma konmamasıdır. Klasik açık cerrahide ameliyat sonrası ilk günlerde daha da çok olmak üzere hastaya hareketlerini kontrol altına almasını sağlayacak bir takım kısıtlamalar getirilir. Ağır kaldırmama, çok merdiven çıkmama, yataktan dikkatli kalkma…gibi. Bu tür kısıtlamalardaki amaç fıtığın yeniden tekrarlaması gibi istenmeyen durumlardan kaçınabilmektir. Hastanın işi güç gerektiriyor ise ( sporcu, işçi…gibi) bu süre birkaç aya kadar uzatılır.
Laparoskopik ameliyattan sonra ise daha ilk günden başlanarak hasta istediği ve tolere edebildiği her şeyi yapabilir. İşine dönebilir, çocuğunu veya torununu kucaklayıp kaldırabilir, spor yapabilir, normal cinsel yaşantısına dönebilir…gibi.

3. Estetik görünüm mükemmeldir.

Klasik açık ameliyatlardan sonra hastanın karnında 6-12 cm arasında değişen bir ameliyat izi kalır. Laparoskopik ameliyat sonrası ise hastanın karnının görünümü fazla değişmez . Karnın görünümü estetik olarak mükemmeldir..

4. Yeniden fıtık oluşma riski çok azdır. Yapışıklık riski daha azdır.

Klasik açık cerrahide hastaların bir kısmında bir süre sonra ameliyat yerinde fıtık oluşur ve hasta bu nedenle ikinci bir ameliyat olmak zorunda kalır. Kapalı ameliyatlardan sonra fıtık oluşma riski çok azdır.
Açık ameliyatlar sonrası bir diğer sorun karın içinde oluşan yapışıklıklardır. Bu yapışıklıklar bazı hastalarda barsak tıkanıklığına yol açar ve hastanın bu nedenle ameliyat edilmesi gerekir. Kapalı ameliyat sonrası yapışıklık riski çok daha azdır.

5. Aynı kesiler kullanılarak başka bir hastalık da tedavi edilebilir.

Akut apendisitin kesin tanısı ameliyat sırasında konur. Bazen akut apendisit düşünülerek ameliyata alınan hastalarda problemin apendisitten değil başka bir organa ait hastalıktan (yumurtalık kisti, dış gebelik, mide ülseri delinmesi…gibi) kaynaklandığı saptanır. Açık bir ameliyatta böyle bir durumla karşılaşıldığında ameliyat kesisinin uzatılması gerekir.

Oysa kapalı ameliyatta başlangıçta karnın içine kamera ile girilerek tüm karın görülür. Hastalığın nerden kaynaklandığı görülür. Sonuçta tüm bu hastalıklar laparoskopik olarak tedavi edilebildiği için ek kesiler yapılması gerekmez. Sadece kesilerin yeri değiştirilir. Yani hastadaki problem her ne ise üç-dört küçük kesi yoluyla çözümlenir.

6. Tanı erkenden ve doğru olarak konulur.

Akut apendiditin şikayet ve belirtileri bir çok diğer hastalıkla karışabilir. Bu sorun acil ünitesine karın ağrısı yakınması ile başvuran hastaların önemli bir kısmında yaşanır. Apendisit düşünülerek ameliyata alınan hastaların bir kısmında ameliyat sırasında apendidit sağlam bulunur. Bu oran % 15-30 arasında değişmektedir. Ya da akut apendidit tanısından emin olunamadığı için hastanın bir süre daha takip edilmesine karar verilir. Takip edilen bu hastalardan bir kısmında gerçekten akut apendisit vardır ve tedaviye bu bekleme süresi kadar geç başlanmış olunur.
Kapalı ameliyatların en önemli avantajlarından biri de tanının erkenden ve doğru olarak konulabilmesini sağlamasıdır. Apendisitten şüphelenilen bir hastada göbekten yapılan 1 cm’lik kesiden sokulan kamera ile karın içine bakılır. Hastanın yakınmalarının ne olduğu doğru olarak saptanır ( apendisit, yumurtalık kisti, dış gebelik, divertikül, ülser delinmesi…gibi). Hasta organın çıkarılması gerekiyor ise iki ek küçük kesi daha yapılır. Hayır, hastanın karın içi organlarında bir problem olmadığı görülürse göbek dışı ek bir kesi yapılmaz. Ameliyat sonlandırılır. Açık ameliyatta ise aynı şeyleri görebilmek için büyük bir kesi yapılması gereklidir.

Kapalı ameliyat nasıl yapılır ?

Laparoskopik apendidit ameliyatında göbekten 1 cm’lik ve karnın alt bölümünden 0.5 ve 1 cm’lik iki küçük kesi yapılır. Buralardan sokulan borucukların içinden kullanılan aletlerle iltihaplı apendisit kalın barsaktan ayrılır.Bir torba içine konularak batın dışına alınır.

Açık ameliyata geçiş ?

Çok nadir olarak laparoskopik olarak başlanan ameliyatta açık ameliyata dönmek gerekebilir. Bu konudaki en önemli faktör cerrahın deneyimidir.

Kapalı ameliyatın riskleri nelerdir ?

Kapalı ameliyatlarda da klasik açık ameliyatlara benzer şekilde kanama, bazı yapıların yaralanması ve enfeksiyon gibi değişik sorunlar oluşabilir. Kapalı ameliyat sonrası oluşan problemler açık ameliyatlara benzer veya daha azdır. Açık ameliyat sonrası can sıkıcı sorunlardan biri hastanın yara yerlerin iltihaplanmasıdır. Hastanın yarası akmaya başlar ve bazen bu sorunun çözümü haftaları gerektirir. Yara yerinde iltihaplanma kapalı ameliyatlar sonrası açık ameliyatlara kıyasla çok daha az görülür.Yani apendiditin kapalı yolla tedavisi deneyimli ellerde güvenilir bir işlemdir.

Laparoskopik ameliyatın dezavantajları

Maliyet

Laparoskopik ameliyatlar klasik açık ameliyatlarla karşılaştırıldığında daha pahalıya malolmaktadır. Sadece ameliyatta kullanılan malzemeler ve hastane ücreti göz önünde tutulduğunda laparoskopik ameliyatlar açık ameliyatlardan daha pahalıdır. Ancak maliyet hesaplanır iken hastanın normal yaşantısına daha erken döneceği ve ikinci bir ameliyat olasılığının daha az olduğu göz önünde tutulur ise kapalı ameliyatlar daha ucuz bile kabul edilebilir.

 

belgesi-1843

Belgeci

Share
Published by
Belgeci

Recent Posts

Boşaltım Sistemi

Boşaltım sistemi vücutta homeostazın sağlanmasında çok önemli bir yere sahiptir.Böbrekler, üreterler ve mesaneden oluşan boşaltım…

6 saat ago

Atatürk ve Spor

Büyük Atatürk'ün ölümünü takip eden günlerde, o zamanlar yalnız Avrupa'nın değil, dünyanın en güçlü günlük…

18 saat ago

Atatürk’ün Hayatı

 Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu.…

1 gün ago

Özdeşlik

Bir şeyin başka bir şey değil de zorunlu olarak kendisi olması; bir şeyin kendisiyle bir…

2 gün ago

Uyurken Beynimiz Neler Yapıyor ?

Eğer bir insanın başına 'elektroensephalograf' (ezberlemeniz gerekmez!) adını taşıyan bir cihaz bağlarsanız, o insanın yaydığı…

2 gün ago

Stresi Yönetmek

Stres bağışıklık sisteminin ve genel direncin zayıflamasına neden olur. Duygusal dengeyi dengeleyen faktör ise sizin…

3 gün ago