Tasarruf sahiplerinin fonlarını sermaye piyasasına yönlendirmeleri sermaye piyasası aracı olan menkul kıymetleri satın almaları ile gerçekleşmektedir. Menkul kıymet; “Ortaklık ve alacaklılık sağlayan, belirli bir meblağı temsil eden, yatırım aracı olarak kullanılan, dönemsel gelir getiren, misli nitelikte, seri halinde çıkarılan, ibareleri aynı olan ve şartları Sermaye Piyasası Kurulu’nca belirlenen kıymetli evraklar” olmaktadır.
Çek, bono, poliçe gibi senetler kıymetli evrak olmalarına rağmen, ödeme aracı olarak kullanılmaları nedeniyle menkul kıymet kapsamına dahil edilmemektedir.
a) Hisse Senetleri
Hisse senetleri işletmelerin sermaye piyasasından uzun vadeli fon sağlamada kullandıkları önemli bir finansman aracıdır. Hisse senetlerine modern finansman aracı olarak bakılmaktadır. Sermaye piyasasının gelişmiş olduğu ülkelerde hisse senetleri genellikle banka konsorsiyumu aracılığı ile çıkartılıp, borsaya kote edilmektedir. Hisse senedini satın alan kişiler, işletmenin ortağı olmakta ve kârdan pay almaktadır. Bu özellikleri ile hisse senetleri, sermaye işletmelerinde hisse sahiplerinin, sermaye payları üzerindeki tasarruf hakkını temsil eden belgeler niteliğindedir.
Hisse senedi bir anonim işletmenin sermayesinin birbirine eşit paylarından bir parçasını temsil eden ve kanuni şekil şartlarına uygun olarak düzenlenen, hukuken kıymetli evrak niteliğinde bir belgedir. Hisse senedi, ortaklık ve mülkiyet senedi olup, her hisse senedi işletme sermayesinin bir parçasını temsil eden ve tedavül kabiliyetine sahip bir menkul kıymettir. Sermaye piyasası aracı olan ve menkul kıymet özelliğini taşıyan hisse senetlerinin kanuni şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmesi zorunluluğu vardır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 413.maddesine göre hisse senetlerinin; işletmenin unvanı ve kayıtlı sermayesi, ticaret sicil numarası ve tescil tarihi, hisse senedinin türü ve nominal değeri, nama yazılı hisse senetlerinde hisse senedi sahibinin adı soyadı ve ikametgah adresi, hisse senedi çıkaran işletmenin iki yetkili imzası, sermaye arttırım tarihleri ve miktarları gibi bilgileri içermesi gerekmektedir.
Hisse senetleri tedavül kabiliyetlerine, ödenen bedellerine ve sağladığı haklara göre çeşitli biçimlerde sınıflanabilir.
-
Tedavül Bakımından Hisse Senetleri
Tedavül bakımından hissesenetlerini nama yazılı ve hamiline yazılı hisse senetleri biçiminde sınıflayabiliriz.
Nama yazılı hisse senetleri, işletmenin pay kütüğünde yazılı kimseler adına düzenlenir, işletmeye karşı ancak pay defterinde kayıtlı olan kişi ortak sıfatını taşır. Nama yazılı hisse senedinin el değiştirmesinin işletme için geçerli olabilmesi için, devir işleminin pay defterine kaydedilmesi gerekir.
Hamiline yazılı hisse senedinde mülkiyet, hisse senedinin teslimi ile olur. Bedeli tamamen ödenmemiş paylar için hamiline yazılı hisse senedi çıkarılması mümkün değildir.
Hamiline yazılı hisse senetleri, ortakların yatırımlarının akışkan hale getirilmesine imkan verdiğinden, hisse senetleri piyasasının buna bağlı olarak sermaye piyasasının gelişmesinde önemli rol oynarlar. Sermaye piyasalarının geliştiği ülkelerin borsalarında ise, daha çok hamiline yazılı hisse senetleri alım ve satıma konu olmaktadır.
-
Bedellerinin Ödenmesine Göre Hisse Senetleri
Bedellerinin ödenmesi durumuna göre hisse senetlerini; bedeli tamamen ödenmiş hisse senetleri ve bedeli tamamen ödenmemiş hisse senetleri olarak sınıflayabiliriz.
Hisse senetlerinin bedeli tamamen ödenmiş ise, bedeli tamamen ödenmiş hisse senetlerinden bahsedilmektedir. Bazı hallerde, çıkarılmış ve bedellerin hepsi ödenmiş hisse senetlerinin bir kısmı, ya satınalma ya da hibe yoluyla hisse senedini çıkaran işletmenin malı olabilir. Böyle hisse senetlerine kasa hisse senetleri denilmektedir.
İşletmeler kayıtlı sermaye sistemini kullanarak, çıkarılmış sermayeyi kayıtlı sermaye tutarına kadar herhangi bir yükümlülüğe bağlı kalmadan arttırabilmektedirler.
Bu işletmeler için üç tür sermaye sözkonusu olmaktadır. Bunlar çıkarılmasına izin verilmiş hisse senetleri miktarı ile sınırlandırılmış kayıtlı sermaye, çıkarılmış hisse senetlerinin ödenen kısmını gösteren ödenmiş sermaye, çıkarılmış hisse senetlerinin ödenmemiş kısmını gösteren ödenmemiş sermayedir.
-
Sahiplerine Sağladığı Çıkarlar Açısından Hisse Senetleri
Bu biçimdeki ayrımlama da adi hisse senetleri ve imtiyazlı hisse senetleri incelenmektedir.Anonim işletme statüsündeki işletmelerde kâr payının dağıtılmasında ve tasfiyeye gidilmesi hallerde varlıkların dağıtılmasında ve benzer hususlarda ortaklar arasında farklı bir durur yaratmayan hisse senetlerine adi hisse senetleri denir.
Adi hisse senetlerine sahip olanlar işletmeye ortaklık hak ve sıfatını kazanırlar. Bu hissi senedi sahipleri TTK’dan düzenlenmiş olan haklardan yararlanırlar. Bu tür hisse senedir elinde bulunduranlar, işletmenin faaliyetlerinden bilgi alma, işletmenin yönetimine katlimi ve oy kullanma, işletmenin kârından pay alma ve işletmenin tasfiyesi halinde varlıklardan pay alma hakkına sahiptir. Hisse senedinin adi hisse senedi olması, ortakların bu hakların kullanmaması anlamına gelmez.
Ana sözleşme ile kâr payı ve tasfiye halindeki işletme varlığının dağıtılmasında veya baskı hususlarda, öteki hisselerden farklı bir durum yaratan hisse senetlerine imtiyazlı hissi senedi denir.
TTK’nun 401.maddesine göre ana sözleşme ile bazı hisse senetlerine kâr payı ya d; tasfiye halinde, işletme varlığının dağıtılması ve başka noktalarda öncelik tanınabilir Böylece TTK adi hisse senetlerinden farklı olarak bazı imtiyazları taşıyan hisse senetler çıkarabileceğini kabul etmekte, bu imtiyazların neler olabileceğini işletme genel kurulunun yetkisine bırakmaktadır.
İmtiyazlı hisse senetleri; rüçhan haklı, tasfiye varlıklarında imtiyazlı, kâr payı dağıtımında imtiyazlı ve çok oylu olmak üzere genellikle dört özellik göstermektedir.
b) Tahviller
Tahvil, anonim işletmeler veya kamu kurumları tarafından çıkarılan uzun vadeli borç senetleridir. Özellikle enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde tahvil ihracıyla fon sağlayar işletmeler kârlı olmaktadır.
Bir işletmenin çıkardığı tahvilleri satın alarak işletmeye fon sağlayan kimselere karşı sorumluluğu, genellikle borç alınmış bir kimsenin sorumluluğunun aynıdır. Bu sorumluluk
önceden belirlenen tarihte borcun anaparası ve borcun varlığı süresince paranın kullanılması karşılığı olan faizi ödemek zorunluluğudur.
Çıkarılacak tahvilin tutarı son mali tabloda görülen ödenmiş sermaye, yedek akçe ve yeniden değerleme değer artış fonu toplamını geçememektedir. Ülkemizde çıkarılacak tahvillerin vadesinin en az 2 yıl olması gerekmektedir.
Tahvil Türleri
Tahvil türlerini güvenceli tahviller, güvencesiz tahviller, kâra bağlı tahviller, primli ve ikramiyeli tahviller ile endeksli tahviller oluşturmaktadır.
-
Güvenceli tahviller, ana para ve faiz ödemelerine karşılık işletmede bir fon oluşturulmasıdır. Burada amaç, işletmelerin anapara ve faizi ödeyememe olasılığına karşılık bir güvence bulundurmaktır. Bu tip tahvil ihracında genellikle işletmelerin sabit varlıkları ipotek edilmektedir.
-
Güvencesiz tahvilde ise, tahvil sahibinin hakları özel varlıklarla değil, işletmenin varlıkları ile korunmaktadır. Bu tür tahvil ihracında işletmenin varlıkları ve kredi itibarı önem kazanmaktadır.
-
Kâra bağlı tahviller, işletmenin kâr elde etmesi durumunda faiz ödemesi yapılan tahvillerdir. Bu tür tahvillere hisse senedine çevrilme olanağı da sağlanabilir.
-
Primli ve ikramiyeler tahvillerde, tahvil nominal değerinin altında satılıyorsa bir prim sözkonusudur. Tahvillerin satılmasını kolaylaştırmak için bazı tahvillere ikramiye verilmesi ise ikramiyeli tahvilleri oluşturur.
Tahvil sahiplerini özellikle ülkemizdeki enflasyondan korumak için çıkarılan ve tahvil tutarı ve faiz oranı seçilmiş bir değişkene göre her yıl belirlenen tahviller endeksli tahvillerdir.
c) Borç Senetleri
Mahalli idareler ve bu idarelerle ilgili kuruluş, idare ve işletme mevzuatları uzun vadeli borçlanmaya imkan verdiği taktirde, ödünç para bulmak için, 3794 sayılı kanunla değişik 2499 sayılı S.P.Kanunu’nun 13.maddesi uyarınca, Bakanlar Kurulu’nca belirlenen esaslar
çerçevesinde, menkul kıymet niteliklerini taşımak üzere, sermaye piyasası aracı niteliğinde, bir yıldan uzun vadeli borç senedi ihraç edebilirler.
Bu borç senetleri yukarıda belirtilen kuruluş idare ve işletmelerin belirli gelirlerine karşılık da çıkarabilir. Gelir karşılığı çıkarılan borç senetlerinin halka arz yolu ile satışında düzenlenecek izahname ve sirkülerde bu senetlerin taşıdığı şartlara ilişkin hususlar açıkça belirtilir.
d) Hisse Senedi ile Değiştirilebilir Tahvil
Tahvilleri daha özendirici duruma getirmek, dolayısıyla tasarruf sahiplerini tahvil almaya yöneltmek için düzenlenen bir tahvil türü de hisse senedi ile değiştirilebilir tahvillerdir.
Hisse senedi ile değiştirilebilir tahviller (HDT) ihraç sırasında izahname ve sirkülerde belirlenen esaslar dahilinde, ihraçcı ortaklıklarca HDT ile değiştirilmek üzere arttırılan sermayeyi temsil eden, hisse senetleri ile değiştirme hakkı veren menkul kıymetlerdir. Ortaklıklar esas sözleşmesinde hüküm bulunmak, kanunda ve TTK’da miktar yönünden belirlenen sınırlar içinde kalmak ve halka arz etmek suretiyle HDT ihraç edebilirler.
HDT’in vadesi 2 yıldan az, 7 yıldan çok olamaz. HDT’lerin hisse senetleri ile değiştirilmesi vade başlangıç tarihinden itibaren en erken iki yıl sonra yapılabilir. HDT’in faiz ödemeleri yılda bir kez kuponlara bağlı olarak yapılabilir. Değiştirme fiyatı, HDT sahiplerinin tahvillerini hisse senetleri ile değiştirmeleri halinde bu hisse senetlerine uygulanacak fiyattır. Değiştirme oranı ise hisse senedi ile değiştirme sırasında HDT’in nominal değeri karşılığında verilecek hisse sayısını gösterir.
İhraç edilen HDT’lerin vadesi içerisinde nakit sermaye arttırımlarında, yeni hisse alma hakkının piyasa fiyatının altında kullanılması ve/veya bedelsiz sermaye arttırımı nedeniyle, hisse senetlerinin fiyatlarının düşmesi halinde, değiştirme oranının düzeltilme esasları HDT ihracına ilişkin izahname ve sirkülerde belirtilir.
Hisse senedi ile değiştirilebilir tahvilin tasarruf sahiplerine sağladığı bazı yararlar vardır. Kazançlı bir işletmenin hisse senedini almak isteyen, ancak piyasadan uygun koşullar ile bu hisse senedini bulamayan tasarruf sahipleri, bu işletmenin HDT’ini alarak önceden saptanmış belirli sürenin sonunda bunları hisse senetleri ile değiştirerek, o işletmenin ortağı durumuna geleceklerdir. Bu tür tahvil çıkaran işletmeler ise başlangıçta daha düşük faizle fon temin etmiş olacaklardır.
e) Katılma İntifa Senetleri
Tasarrufların menkul kıymetlere yatırılarak halkın iktisadi kalkınmaya etkin ve yaygın bir şekilde katılmasını sağlamak amacıyla, düzenlemelerde bulunma yasal görevi gereği, sermaye piyasasında işlem gören belgelerin çeşitlendirilmesi ihtiyacını karşılamak üzere, TTK’nda yer alan intifa senetleri hakkındaki hükümler ve sözleşme serbestisi ilkesine dayanılarak, bir menkul kıymet niteliğinde olan ve nakit karşılığı satılan “Katılma ve İntifa Senetleri” ihracına ilişkin, 1992 yılında bir düzenleme yapılmıştır.
Ortaklar, nakit karşılığı satılmak üzere, ortaklık haklarına sahip olmaksızın kârdan pay alma, tasfiye bakiyesinden yararlanma, yeni pay alma ve tebliğde belirtilen olanakların bir bölümünden veya tamamından yararlanma haklarını sağlayan nama ya da hamiline düzenlenmiş Katılma intifa Senetleri (KİS) çıkarabilirler.
Ortaklıkların çıkarabilecekleri KİS tutarı, ödenmiş sermayeleri ve yedek akçeleri toplamından çok, bu toplamın altıda birinden az olamaz. Bu oranlar içinde kalmak koşuluyla asgari ve azami oranların esas sözleşmede gösterilmesi zorunludur. SPK bu hadler içinde kalmak koşuluyla, ortaklığın varlıklarının yapısını, öz ve yabancı kaynak ve kârlılık durumunu ve talebini gözönünde bulundurarak, ihraç tutarını belirler. Maliye Bakanlığı’nın muvafakati ile döviz karşılığı satılmak üzere, SPK’nun izni ile KİS çıkartılabilir.
Katılma ve intifa Senetleri üzerinde nominal değer yazılı olarak çıkarılır. KİS’in nominal değeri 1000 TL ve katları şeklinde serbestçe belirlenir. KİS çıkaracak ortaklıklar, sözleşmelerine, yedek akçelerden dağıtım yapıldığı taktirde, KİS sahiplerine pay verilmesine, yeniden değerlemede KİS’den de hisse senedi gibi yararlandırılmasına, KİS satın almak isteyen hisse senedi sahiplerine öncelik verilmesine, KİS’e tahvil ve hisse senedi ile değiştirilebilir tahvilleri satın almada, rüçhan hakkı tanınabileceği konusunda hükümler serbestçe koyabilirler.
f) Kâr ve Zarar Ortaklığı Belgesi
Anonim işletmeler kâr ve zarara ortak olmak üzere, faaliyet alanlarına giren tüm işlemlerin gerektirdiği finansman ihtiyaçlarını karşılamak için, yurtiçinde veya yurtdışında satılmak üzere, “Kâr ve Zarar Ortaklığı Belgesi” adı altında menkul kıymetler çıkarabilirler ve arz yoluyla satabilirler. Ancak menkul kıymetler alım-satımı yapan ortaklıklar KOB çıkaramazlar.
Ortaklıklar; bağımsız denetimden geçmiş son mali tabloda yer alan çıkarılmış sermaye veya ödenmiş sermaye ile, genel kurulca onaylanmış son mali tabloda görülen yeniden değerleme değer artış fonu ve yedek akçelerin toplamından, varsa zararlar indirildikten sonra bulunan miktarın kurulca belirlenip, resmi gazetede ilan edilecek bir emsalle çarpımı sonucu bulunacak tutara kadar KOB çıkarabilirler. KOB ihraç kararının, TTK’nun 388.maddesinde öngörülen toplantı ve karar nisapları ile ortaklık genel kurulunca veya aynı nisaplarla yetkili kılınmış yönetim kurulları tarafından alınmış olması gerekir.
KOB’lar 1 milyon TL veya katları tutarında, hamiline ve nama yazılı şekilde ihraç edilebilir. KOB’larda kâr ve zarar payının belirlenmesi ve anapara ödeme zamanları, ortaklığın uyguladığı yıllık hesap döneminin son gününe gelecek şekilde belirlenir.
KOB’larda en kısa vade 3 ay, en uzun vade 7 yıldır. Vadeler ortaklık faaliyetlerinin özelliğine göre, muhtelif dönemlerde de 3 aylık ve katları olarak düzenlenir. Vade sonlarında KOB bedelleri defaten ödenir. Serilerin itfa tarihleri ait oldukları tertibin itfa tarihidir. Tertip içindeki serilerin farklı olan vadelerinin başlangıç tarihleri, her birine ait satış sürelerinin bitimini izleyen gündür. Özel finans kurumlarının ortaklıklara katılmasını sağlamak amacıyla çıkarılabilecek KOB’larda vade 15 yılı, halkın özel finans kurumları hesaplarına katılmasına ilişkin olarak çıkarabilecek KOB’larda 2 yılı aşamaz.
g) Banka Bonoları ve Banka Garantili Bonolar;
Kalkınma ve yatırım bankalarına sermaye piyasasından kaynak sağlamak amacıyla, banka bonoları ve banka garantili bonoları çıkarma yetkisi verilmiştir.
Banka bonoları, bankanın “Banka Bonoları ve Banka Garantili Bonolarının Kurul Kaydının
Alınmasına İlişkin Tebliğ” hükümlerine göre borçlu sıfatı ile düzenleyip, kurulca kayda alınmasını müteakip ihraç ettiği emre veya hamiline yazılı kıymetli evraktır.
Banka Garantili Bonolar bankadan kredi kullanan ortaklıkların, bu kredilerin teminatı olarak borçlu sıfatı ile düzenleyip, alacaklı bankaya verdikleri emre muharrer senetlerden, bu krediyi kullandırmış olan bankaca kendi garantisi altında ve kurulca kayda alınmasını müteakip ihraç edilen kıymetli evraktır.
Banka Bonoları ve Banka Garantili Bonolar sermaye piyasası uygulamaları bakımından, menkul kıymet niteliğindedir. Bankaca emre veya hamiline yazılı olarak düzenlenecek banka bonolarının ve alıcı lehine ciro edilecek banka garantili bonoların, TTK’nun 688.maddesinde sayılan unsurları taşıması şarttır.
Bankaların çıkarabileceği Banka Bonoları ve Banka Garantili Bonoların herhangi bir anda tedavülde bulunabilecek azami tutarı (nominal), bankanın yetkili organlarınca onaylanmış son bilançosunda görülen, ödenmiş sermayesi ve yeniden değerleme değer artış fonu toplamından, varsa zararların düşülmesinden sonra kalan miktarı geçemez.
Bonolar, bankaca belirlenen vadeye uygun Iskonto oranları ile iskonto edilerek bulunan fiyat üzerinden satılır. İhraç edilecek bonoların nominal değerinin 5.000.000 TL’den az olmaması şarttır. Banka tarafından bonoların satışında uygulanacak vadeye uygun iskonto oranları, yıllık bazda ifade edilerek her gün satışın yapılacağı yerlerde veya günlük gazetelerde ilanlarla duyurulur. Banka garantili bonoların satışının yapıldığı tarih itibarıyla vadelerine en az 90, en çok 720 gün kalmış olması zorunludur. İskonto uygulamasında kullanılacak yöntemi ve buna göre ilan edilecek iskonto oranlarına ilişkin açıklamaları belirlemeye SPK yetkilidir.
h) Oydan Yoksun Hisse Senetleri
OYHS ortaklıkların sermaye arttırımı ile ihraç edebilecekleri oy hakkı hariç, sahiplerine kâr payından ve istenildiğinde tasfiye bakiyesinden imtiyazlı olarak yararlanma hakkını ve diğer ortaklık haklarını sağlayan hisse senetleridir. Anonim işletmeler esas sözleşmelerinde hüküm bulunmak şartıyla, kâr payı imtiyazı sağlayarak, oy hakkından yoksun paylar ihraç edebilir ve bunları temsil eden hisse senetlerini halka arz edebilir.
OYHS’nin nama yazılı olması zorunludur. Ancak TTK md.418 hükmü uygulanmaz ve yönetim kurulu bu payları pay defterine kayıttan imtina edemez. OYHS’ne tanınan imtiyazlar ile oy hakkının doğması şartları OYHS’nin üzerine yazılır.
OYHS’ne ilişkin hisselerin, itibari değerlerinin senette yer alması zorunludur. İtibari değer, oy hakkı bulunan payların itibari değerine ya da farklı itibari değerler varsa bunlardan herhangi birine eşit olmalıdır.
OYHS ihracı için kâr payında imtiyaz tanınması zorunludur. OYHS sahipleri diğer ortaklar ile birlikte kanun ve tebliğde belirtilen miktarda, birinci temettüden payları oranında yararlanırlar. OYHS sahipleri dağıtılan birinci temettüye ek olarak kalan kârdan, pay başına düşen birinci temettünün esas sözleşmede belirtilen oranında kâr payı alırlar. OYHS sahiplerine tanınan imtiyazlı kâr payı ayrılmadıkça; başka yedek akçe ayrılmasına, ertesi yıla kâr aktarılmasına ve yönetim kurulu üyeleri ile memur, müstahdem ve işçilere kârdan pay dağıtılmasına karar verilemez.
Ortaklıkların yapacakları sermaye arttırımlarmda TTK md.394 hükmüne göre, OYHS sahiplerinin diğer ortaklar ile birlikte sermaye payları ile orantılı olarak, yeni pay alma hakkı vardır. Ayrıca iç kaynaklı sermaye arttırımmda, OYHS sahipleri, arttırım tarihindeki sermaye payları oranında bedelsiz oydan yoksun pay alma hakkına sahiptirler. Ortaklık esas sözleşmesinde hüküm bulunmak koşuluyla, iç kaynaklı sermaye arttırımmda, oy hakkına sahip bedelsiz pay da verilebilir. Esas sözleşme ile OYHS sahiplerine tanınan imtiyazlar, bedelsiz pay alma hakkında geçerli değildir.
I)Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler;
SPK tarafından yapılan yeni düzenlemeler ile, 1992 yılında yeni bir menkul kıymet türü olan varlığa dayalı menkul kıymet, sermaye piyasasının araçları içine dahil edilmiştir. Varlığa dayalı menkul kıymetleri, bankalar ve genel finans ortaklıkları, kendi ticari işlemlerinden doğmuş alacakları veya temellük edecekleri alacaklar karşılığında, kurulca kayda alınarak ihraç edebilir.
Bankaların ya da genel finans ortaklıklarının varlığa dayalı menkul kıymetlerinin ihracında, işleme konu olabilecek alacak türleri; Tüketici Kredileri, Konut Kredileri, Finansal Kiralama Sözleşmesinden Doğan Alacaklar, İhracat İşlemlerinden Doğan Alacaklar ve Diğer Alacaklardan oluşur,
-
Tüketici Kredileri
Bankaların gerçek kişilere, ticari amaç ile kullanılmamak kaydıyla mal ve hizmet alımları dolayısıyla açmış oldukları bireysel kredilerdir.
-
Konut Kredileri
Bankaların Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile yapılan anlaşma hükümlerine göre kendi kaynaklarından hazır konut alan kişilere açtıkları bireysel krediler, bankaların verdikleri ipoteğe dayalı bireysel konut kredileri ile konut sektörünü kredilendirmeye yetkili Kamu iktisadi Teşebbüsü statüsündeki bankaların kendi mevzuatları çerçevesinde açtıkları kredilerdir.
-
Finansal Kiralama Sözleşmesinden Doğan Alacaklar
3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde, finansal kiralamaya yetkili kuruluşların yaptıkları, finansal kiralama sözleşmesinden doğan alacaklardır.
-
İhracat işlemlerinden Doğan Alacaklar
Factoring işlemleri yapan, anonim ortaklıklarca temellük edilen ihracat karşılığındaki belgeye dayalı alacaklardır.
-
Diğer Alacaklar
Bankalar dışındaki mal ve hizmet üretimi faaliyetlerinde bulunan anonim ortaklıklar ile mevzuata göre özelleştirme kapsamına alınanlar dahil Kamu iktisadi Teşebbüslerinin müşterilerine yaptıkları taksitli satışlarından doğan senede bağlanmış alacaklardır.
Varlığa dayalı menkul kıymetler yukarıda sıraladığımız alacaklara ilişkin olarak doğrudan veya bu alacakların temellükü suretiyle dolaylı olarak ihraç edilebilir.
Bankalar “Tüketici Kredileri” ile “Konut Kredileri”ni, finansal kiralamaya yetkili kuruluşlar ise “Finansal Kiralama Sözleşmesinden Doğan Alacaklar” karşılığında doğrudan varlığa dayalı menkul kıymet çıkarabilir. Ayrıca bankalar ile genel finans ortaklıkları yukarıda konu olan bütün alacakları temellük ederek, bu alacaklar karşılığında varlığa dayalı menkul kıymet ihraç edebilir. Genel finans ortaklıklarının temellük ederek karşılığında varlığa dayalı menkul kıymetler ihraç edebilecekleri, alacaklar portföyünün tutarı özkaynaklarının 20 katını aşamaz.
belgesi-2914