İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı tarafından geliştirilen TÜBİTAK destekli uygulamayla, insan vücudundaki kronik yaralar “yeşil et sineği larvası” ile tedavi edilebiliyor.
Proje sorumlusu Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erdal Polat, yöntemin, “Türkiye’de ilk olma özelliği taşıdığını” dile getirerek, tedavinin daha çok, yarası olan diyabetik hastalarda uygulandığını, aynı zamanda hiçbir antibiyotiğe cevap vermeyen yaralarda da kullanılabildiğini bildirdi.
Tedavi yönteminin en önemli özelliğini “uygulama süresinin kısa olması” şeklinde açıklayan Yrd. Doç. Dr. Erdal Polat, bir hastada en fazla 2 veya 3 kez larvaları kullandıkları söyledi.
Polat, ölü dokunun cerrahi müdahale ile çıkarılması durumunda alttaki sağlıklı dokuya zarar verme riskinin bulunduğunu ifade ederek, larva ile tedavi yönteminde böyle bir şeyin söz konusu olmadığını, larvanın, tamamıyla yara üzerindeki ölü dokuyu temizlediğini ve bundan sonra da yaranın hızlı bir şekilde iyileştiğini anlattı.
Tedavinin uygulanışı ile ilgili de bilgi veren Polat, larvaları yara üzerine 24 saat süreyle uyguladıklarını, ölü dokunun tamamıyla temizlenmemesi durumunda aynı işlemi tekrarladıklarını kaydetti.
Tedavinin tek dezavantajının “bazı insanlarda ağrı oluşturması” olduğunu anlatan Polat, bu tip vakalarda hasta ağrıyı hissedene kadar larvaları yara üzerine 2-2,5 saat süreyle 3 seans uygulayarak sonuç aldıklarını söyledi.
“Yeşil et sineği larvalarını” 2007 yılının Şubat ayında İsrail’den getirdiklerini ifade eden Polat, ilk etapta yetişkin sineklerden aldıkları yumurtaları steril ettikten sonra 30 derecelik üretim dolaplarına kaldırdıklarını söyledi. Polat, 14-15 saat içerisinde yumurtalardan larvaların çıktığını belirterek, bunlar arasından steril olanları yaralara uyguladıklarını dile getirdi. Larvaların ölü dokuyu eriterek çıkardığını kaydeden Polat, sürekli hareket halinde oldukları için de yaranın daha hızlı canlanmasını sağladıklarını bildirdi.
Yrd. Doç. Dr. Polat, bu tedavi yöntemini dünyada 5-6 ülkenin uygulandığını belirterek, tedaviyi kullanmaya başlayan ilk ülkelerden birinin İsrail olduğunu söyledi.
belgesi-1968