İnsanoğlunun çok süratli bir şekilde artan ihtiyaçlarına cevap veren sosyal ve endüstriyel gelişmeler, beraberinde bazı problemleri de getirmişlerdir. Bunların içinde çevre kirlenmesi, kamuoyunu en çok etkileyen konu olmuştur. Başlangıçta hızlı şehirleşme ve endüsriyel gelişmelerin sebep olduğu yerel problemler olarak değerlendirilen çevre sorunu, günümüzde akarsu, göl ve denizlerde atıkların oluşturduğu kirlenme, egzoz gazlarının yol açtığı atmosfer kirlenmesi ve asit yağmurları, toprak erozyonu, tarımsal ilaçların toprak ve yeraltı sularını etkilemesi, tabiatın tahrip edilmesi sonucu ortaya çıkan iklim değişiklikleri gibi tüm dünyaya malolmuş ekolojik problemler olarak görülmektedir.
Gelişen teknoloji ve nüfusla birlikte artan enerji ihtiyacı yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmadığı takdirde dünyamızı daha yaşanılır bir hale getirmek ve gelecek nesillere daha güzel yarınlar bırakabilmek her geçen gün daha da güçleşecektir. İşte bu noktada doğanın kendi içinde bulunan, atıkları yok ederek enerji üretme imkanı devreye girerek bizi yarınlarımız için ümitlendirmektedir. "Geleceğin yakıtı" olarak da adlandırılan bu enerji kaynağı biyogazdır.
1.Biyogaz Nedir?
Organik maddeler oksijen yokluğunda ayrıştığında -anaerobik oluşum olarak adlandırılan işlem- hacimce %40-70 metan (CH4), %30-60 karbon dioksit (CO2), %1-5 diğer gazlar [%0-1 hidrojen (H2), %0-3 hidrojen sülfür (H2S)] içeren bir gaz oluşur. Bazen bu ayrışım doğal olarak bataklık etraflarında gerçekleşir ve oluşan gaza "bataklık gazı" denir. Diğer durumlarda atıksu arıtma tesislerinde lağım ayrıştırılırken oluşan gaza "sindirici gaz" denir. Son olarak, katı atıkların depolandığı arazi doldurulan yerlerde atıkların oluşturduğu gaza "arazi doldurma gazı" denir. Müşterek olarak, bu gaz karışımları biyogaz olarak bilinir.